İçindekiler
- 1 WordPress ve WooCommerce’de Transactional E‑Postanın Önemi
- 2 Neden PHP mail() Değil, SMTP ve Kimlik Doğrulanmış Gönderim?
- 3 Altyapı Seçenekleri: Hosting, VPS ve Üçüncü Taraf Transactional Servisler
- 4 DNS Kayıtları: SPF, DKIM, DMARC, rDNS ve Diğerleri
- 5 WordPress ve WooCommerce İçin SMTP Eklentileri
- 6 Güvenlik ve Performans: Oran Sınırlama, Kuyruk ve İzleme
- 7 Gerçekçi Senaryolar: Hangi Mimaride Ne Mantıklı?
- 8 DCHost Üzerinde Sağlam Bir Transactional E‑Posta Yol Haritası
- 9 Özet ve Sonraki Adımlar
WordPress ve WooCommerce’de Transactional E‑Postanın Önemi
WooCommerce ile sipariş alan bir e‑ticaret sitesi için en kritik akışlardan biri, otomatik giden e‑postalardır: sipariş onayı, ödeme hatası, parola sıfırlama, fatura, üyelik aktivasyonu, kargo bilgisi… Bunların herhangi birinin spam klasörüne düşmesi veya hiç gitmemesi, doğrudan ciroya ve müşteri güvenine zarar verir. Bu yüzden transactional e‑posta altyapısı WordPress/WooCommerce tarafında en az sunucu performansı kadar stratejik bir konudur.
Pratikte en çok gördüğümüz senaryo şu: Site ilk açıldığında hosting üzerinde her şey çalışır gibi görünür, PHP mail fonksiyonu ile e‑postalar bir şekilde gider. Trafik ve sipariş sayısı arttıkça ilk şikayetler gelmeye başlar: “Parola sıfırlama maili gelmiyor”, “Sipariş onayı spam’e düşmüş”, “Faturayı göremedim.” İşte bu noktada işin e‑posta tarafını ciddiye alıp SMTP eklentileri, doğru DNS kayıtları ve mümkünse ayrı bir transactional e‑posta servisi ile mimariyi toparlamak gerekir.
Bu yazıda DCHost ekibi olarak yıllardır sahada gördüğümüz problemleri ve çözümlerini derleyip, WordPress ve WooCommerce tabanlı siteler için sağlam bir transactional e‑posta altyapısını adım adım kurmanıza yardımcı olacağız. SMTP eklentisi seçiminden SPF/DKIM/DMARC kayıtlarına, IP itibarı yönetiminden üçüncü taraf servis entegrasyonuna kadar tüm kritik noktaları netleştireceğiz.
Neden PHP mail() Değil, SMTP ve Kimlik Doğrulanmış Gönderim?
WordPress varsayılan olarak PHP’nin mail() fonksiyonunu kullanır. Küçük bir kişisel blog için bu bazen iş görebilir; ancak WooCommerce gibi sipariş trafiği olan sitelerde ciddi sınırlamalar ve riskler getirir.
PHP mail() ile gönderimde tipik sorunlar:
- Kimlik doğrulama yok: SPF/DKIM uyumsuzluğu, kimliği belirsiz “from” adresleri ve artan spam skoru.
- Sunucu IP itibarı belirsiz: paylaşımlı hosting’de aynı IP’den başka siteler de mail gönderiyorsa, onların kötü davranışı sizin transactional e‑postalarınızı da etkiler.
- Log ve takip eksikliği: Hangi mail gitti, hangisi bounce oldu, hangisi spam’e düştü görmek zordur.
- Oran sınırlaması yok: Kısa sürede çok e‑posta atılırsa, alıcı sunucular sizi geçici olarak kısıtlayabilir.
SMTP tarafında ise:
- Şifreli bağlantı (TLS) ile kullanıcı adı/parola ile kimlik doğrulaması yapılır.
- SPF, DKIM, DMARC ve rDNS gibi modern e‑posta standartlarına uygun bir yapı kurmak mümkündür.
- Gönderim logları, hata kodları, bounce raporları ile teslim edilebilirliği ölçebilir ve iyileştirebilirsiniz.
- Gerekirse transactional e‑posta için ayrı bir IP veya ayrı bir servis kullanarak itibarınızı koruyabilirsiniz.
Bu yüzden profesyonel ölçekte çalışan her WordPress/WooCommerce sitesi için ilk tavsiyemiz, mutlaka bir SMTP eklentisi kullanmanız ve backend’de de kimlik doğrulanmış, düzgün yapılandırılmış bir SMTP sunucusu ya da transactional servis tercih etmenizdir.
Altyapı Seçenekleri: Hosting, VPS ve Üçüncü Taraf Transactional Servisler
Transactional e‑posta mimarisini kurarken aslında üç temel seçeneğiniz var. Bunların her biri DCHost altyapısında rahatlıkla uygulanabiliyor; önemli olan hangi aşamada hangisinin daha mantıklı olduğuna karar vermek.
1) Aynı Sunucudan SMTP ile Gönderim (Paylaşımlı Hosting veya VPS)
En basit senaryo, WordPress’in barındığı sunucu üzerinden SMTP ile mail göndermek. Örneğin DCHost üzerindeki paylaşımlı hosting paketinizde ya da DCHost VPS’inizde bir SMTP servisi (Exim/Postfix vb.) zaten çalışıyor olabilir. Bu durumda:
- WordPress’e bir SMTP eklentisi kurup
- SMTP host olarak kendi alan adınızı (örn.
mail.siteniz.com) - Kimlik doğrulama için de oluşturduğunuz bir e‑posta hesabını
kullanırsınız.
Avantajları:
- Ekstra servis ücreti yok.
- Tüm trafik kendi alan adınız ve IP adresiniz üzerinden gider.
- DNS, SSL, hosting ve e‑posta tek panelden yönetilir.
Dezavantajları:
- Paylaşımlı IP kullanıyorsanız, aynı IP’deki diğer alan adlarının spam davranışlarından etkilenebilirsiniz.
- Yoğun mail hacminde oran sınırlamaları ve kara liste riskleri artar.
Bu modeli çoğu küçük WooCommerce sitesi için başlangıç aşamasında mantıklı buluyoruz. Hem maliyet düşük, hem de doğru DNS kayıtları ile gayet stabil çalışabiliyor.
2) DCHost VPS veya Dedicated Üzerinde Kendi E‑posta Sunucunuz
Daha fazla kontrol ve ölçeklenebilirlik istediğinizde, DCHost üzerinde bir VPS veya dedicated sunucu üzerinde kendi MTA’nızı (Postfix + Dovecot + rspamd vb.) kurmanız mantıklı hale geliyor. Bu konuya teknik açıdan detaylı girmek isterseniz, adım adım bir anlatım için VPS’te e‑posta sunucusu kurulumu ve IP ısıtma rehberimize göz atabilirsiniz.
Bu modelde:
- Transactional e‑posta için ayrı bir IP kullanabilir, itibarınızı çok daha iyi yönetebilirsiniz.
- Farklı domain’ler için farklı gönderim politikaları ve oran sınırlamaları tanımlayabilirsiniz.
- Loglama, queue yönetimi, gri listeleme ve anti‑spam ayarları tamamen sizin kontrolünüzdedir.
Tabii ki yönetim sorumluluğu da size geçer. Bu yüzden sistem ekibi olan orta‑büyük projeler veya ajanslar için özellikle verimlidir. Aynı VPS üzerinde WooCommerce sitenizi, aynı zamanda MTA’nızı çalıştırmak da mümkün; ama yüksek hacimde genellikle web ve mail rolünü ayırmak daha sağlıklı olacaktır.
3) Üçüncü Taraf Transactional E‑Posta Servisleri
Son seçenek, WooCommerce’in transactional e‑postalarını tamamen bu işe odaklı bir üçüncü taraf servise göndermek. Bu tür servisler genellikle:
- Yıllardır sadece e‑posta teslim edilebilirliğine odaklanan altyapılardır.
- IP ısıtma, spam skoru izlemesi, bounce yönetimi, şikayet takip (complaint feedback loop) gibi detayları sizin yerinize yönetir.
- Gelişmiş dashboard, webhook ve API entegrasyonlarıyla raporlama sunar.
Bu servisleri WordPress’e bağlamanın iki yolu vardır:
- SMTP bilgilerini alıp klasik bir SMTP eklentisine girmek,
- Veya varsa resmi WordPress eklentilerini kullanmak (çoğu API tabanlı çalışır, SMTP yerine HTTP API ile mail gönderir).
Bu çözüm, özellikle yüksek hacimli WooCommerce mağazaları ve çok sayıda domain için merkezi bir mail altyapısı kurmak isteyen ajanslar için oldukça pratik. Ancak her halükarda alan adınızda SPF/DKIM/DMARC gibi kayıtları doğru tanımlamanız ve transactional ile toplu bülten gönderimini mümkün olduğunca ayırmanız tavsiye edilir.
DNS Kayıtları: SPF, DKIM, DMARC, rDNS ve Diğerleri
Transaction e‑postalarınızın spam klasöründen kurtulması ve güvenle teslim edilebilmesi için DNS tarafı en az SMTP kadar önemli. DCHost olarak e‑postada teslim edilebilirliği anlatırken yıllardır vurguladığımız set şu: SPF, DKIM, DMARC ve rDNS. Bunların tamamını daha geniş bir perspektifle incelemek isterseniz, ayrıntılı teknik anlatım için SPF, DKIM, DMARC ve rDNS rehberimize mutlaka göz atın.
SPF (Sender Policy Framework)
SPF, “Bu alan adı adına mail göndermeye hangi sunucular yetkili?” sorusuna yanıt verir. WooCommerce siteniz example.com alan adında çalışıyorsa, DNS üzerinde TXT tipinde bir SPF kaydı tanımlarsınız. Örnek bir kayıt:
example.com. 3600 IN TXT "v=spf1 mx a ip4:203.0.113.10 include:ornek-trans-email.com ~all"
Burada:
mx→ MX kayıtlarınızda tanımlı sunucular mail gönderebilir.a→ Alan adınızın A kaydındaki IP de yetkili.ip4:→ Belirli bir IP için özel yetki.include:→ Üçüncü taraf transactional servisin SPF kaydını içeri alır.~all→ Diğer tüm kaynakları “softfail” olarak işaretler.
WooCommerce için önemli nokta, WordPress’in mail gönderdiği her SMTP kaynağını SPF’e eklemek. Sadece hosting üzerinde gönderiyorsanız bu basit; üçüncü taraf bir servis de kullanıyorsanız mutlaka onların dokümantasyonundaki include: satırını eklemelisiniz.
DKIM (DomainKeys Identified Mail)
DKIM, e‑postalarınızın içeriğini ve başlıklarını kriptografik olarak imzalayan bir mekanizma. Mail, alıcı sunucuya ulaştığında imza DNS’teki açık anahtara göre doğrulanır ve mesajın gerçekten sizin sunucunuzdan, sizin alan adınız adına geldiği anlaşılır.
DKIM için tipik akış:
- SMTP servisi üzerinde bir DKIM anahtar çifti (public/private) oluşturursunuz.
- Public key, DNS’te
selector._domainkey.example.comşeklinde bir TXT kaydı olarak yayınlanır. - Mail gönderilirken “DKIM‑Signature” başlığı eklenir.
WooCommerce tarafında sizin yapmanız gereken, kullandığınız SMTP sunucusunun DKIM imzalamayı aktif ettiğinden emin olmak ve size verilen _domainkey kayıtlarını DNS’e doğru şekilde eklemektir.
DMARC (Domain‑based Message Authentication, Reporting and Conformance)
DMARC, SPF ve DKIM’in üzerine gelen bir politika ve raporlama katmanıdır. Kısaca “Bu alan adından gelen ama SPF/DKIM doğrulaması başarısız olan mailleri alıcı sunucular ne yapsın?” sorusuna cevap verir.
Basit bir DMARC kaydı örneği:
_dmarc.example.com. 3600 IN TXT "v=DMARC1; p=none; rua=mailto:[email protected]; fo=1"
Burada:
p=none→ Şimdilik sadece raporla, karantina veya reddetme yok.rua=→ Toplu DMARC raporlarının geleceği adres.
Önerimiz, WooCommerce siteleri için ilk etapta p=none ile başlamak, raporları birkaç hafta izlemek; sonra yavaş yavaş quarantine ve reject politikasına doğru sıkılaştırmaktır. Böylece hem sahte gönderimleri engeller, hem de yanlış yapılandırmalardan dolayı gerçek transactional maillerinizi “kazara” kırmamış olursunuz.
Gelişmiş DMARC ve BIMI tarafını daha derinlemesine merak ediyorsanız, gelişmiş DMARC ve BIMI rehberimizde raporların nasıl yorumlanacağını detaylı anlattık.
rDNS (PTR) ve HELO
Özellikle kendi VPS’iniz veya dedicated sunucunuz üzerinde SMTP çalıştırıyorsanız, rDNS (PTR) kaydı kritik hale gelir. rDNS, IP → alan adı ters çözümlemesidir. Birçok alıcı sunucu, PTR kaydı olmayan IP’lerden gelen mailleri şüpheli görür.
Genel prensip:
- IP →
mail.example.comşeklinde PTR tanımlanmalı, - Sunucunun HELO/EHLO host adı da aynı FQDN olmalı,
- Ve bu FQDN için bir A kaydı bulunmalıdır.
IPv6 kullanıyorsanız, IPv6 için de PTR tanımını ihmal etmeyin. IPv6 üzerinden e‑posta teslimini tüm ayrıntılarıyla ele aldığımız IPv6 ile e‑posta teslimi rehberimiz bu konuda oldukça yol gösterici olacaktır.
MX ve Diğer Yardımcı Kayıtlar
MX kayıtları, alan adınıza gelen maillerin hangi sunucuya yönleneceğini belirler. WooCommerce transactional akışları için doğrudan MX’e dokunmanız gerekmeyebilir; ancak genellikle aynı alan adı hem mail alır hem de gönderir. Bu yüzden MX’in doğru ve tutarlı olması önemli.
Ek olarak, güvenlik tarafında MTA‑STS, TLS‑RPT ve DANE gibi mekanizmalarla teslim edilebilirliği ve şifrelemeyi daha da güçlendirmek mümkün. Bu konuyu derinlemesine öğrenmek isterseniz MTA‑STS, TLS‑RPT ve DANE rehberimiz iyi bir başlangıç noktası.
DNS tarafında daha temel bir bakışa ihtiyaç duyarsanız ise, DNS kayıtları A’dan Z’ye makalemizde A, AAAA, MX, TXT, CAA gibi tüm kayıt tiplerini toparladık.
WordPress ve WooCommerce İçin SMTP Eklentileri
Altyapı tarafını çözdükten sonra sıra WordPress’e SMTP’yi öğretmekte. Bunu yapmak için onlarca eklenti var; ama önemli olan hangi özelliklere baktığınız.
SMTP Eklentisi Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?
- TLS/STARTTLS desteği: SMTP bağlantınızın mutlaka şifreli olması gerekir.
- Doğrulama yöntemleri: Klasik kullanıcı adı/parola yanında OAuth vb. destekleri de artı değerdir.
- Mail logları: Hangi mailin, ne zaman, hangi alıcıya gittiğini görebilmek teşhis için hayat kurtarır.
- Hata raporları: Bağlantı sorunu, kimlik doğrulama hatası veya SMTP tarafı red kodlarını açıkça gösterebilmesi önemlidir.
- Test maili gönderme: Ayarları kaydetmeden önce bir test maili ile doğrulama imkanı sunmalı.
Popüler eklentilerin çoğu (WP Mail SMTP, Post SMTP, FluentSMTP vb.) bu özelliklerin büyük kısmını sağlıyor. Önemli olan, kullandığınız altyapı ile uyumlu protokolü (SMTP vs API) ve doğru port/şifreleme ayarlarını kullanmanız.
Genel SMTP Ayar Parametreleri
Hangi eklentiyi kullanırsanız kullanın, gireceğiniz temel parametreler benzer olacaktır:
- SMTP Host: Örn.
mail.siteniz.comveya üçüncü taraf servisin host adı. - Port: Genellikle 587 (STARTTLS) veya 465 (SMTPS).
- Şifreleme: TLS (veya eklenti terminolojisine göre STARTTLS/SSL).
- Kimlik doğrulama: Kullanıcı adı ve parola (genellikle tam e‑posta adresiniz).
- From Address: Gönderici adresi, alan adınızla aynı olmalı (örn.
[email protected]). - From Name: Müşterinin göreceği isim, genellikle marka adınız (örn. “Örnek Mağaza”).
Burada kritik nokta: SMTP’de kullandığınız gönderici adresinin (From) SPF/DKIM/DMARC kayıtlarını ayarladığınız alan adıyla eşleşmesi. WooCommerce sipariş mailini @gmail.com gibi harici bir adresten göndermeye çalışırsanız, neredeyse garanti şekilde teslim problemi yaşarsınız.
WooCommerce E‑Posta Şablonlarıyla Uyum
WooCommerce kendi e‑posta şablonlarını kullanırken, WordPress’in mail fonksiyonunu çağırır. Önemli olan, SMTP eklentinizin bu çağrıyı global olarak yakalamasıdır. Çoğu eklenti bunu yapar; ek olarak:
- WooCommerce → Ayarlar → E‑postalar menüsünde “Gönderen” adresini alan adınıza uygun şekilde tanımlayın.
- Gönderici adı (From Name) olarak marka adınızı net ve tanınabilir şekilde yazın.
- Test için yeni bir sipariş oluşturup, sipariş onayı mailinin SMTP loglarında göründüğünden emin olun.
Ayrıca, yüksek hacimli sitelerde wp_cron yerine gerçek cron job kullanarak e‑posta tetikleyici işlemleri daha güvenilir hale getirebilirsiniz. Bunu nasıl yapacağınızı adım adım görmek için wp‑cron devre dışı bırakma ve gerçek cron kurulumu rehberimize göz atabilirsiniz.
Güvenlik ve Performans: Oran Sınırlama, Kuyruk ve İzleme
Transactional e‑posta, genellikle toplu bültenlere göre çok daha düşük hacimlidir; ama WooCommerce tarafında kampanya dönemlerinde sipariş sayısı arttıkça günlük binlerce transactional mail oluşabilir. Burada iki konu kritik hale geliyor: güvenlik ve oran yönetimi.
SMTP Kimlik Bilgilerini Korumak
- SMTP kullanıcı adı ve parolasını asla Git deposunda, backup içinde düz metin olarak bırakmayın.
- Güvenlik duvarı ile SMTP portunu sadece gerekli IP’lere açın veya mümkünse sadece 587 üzerinden, kimlik doğrulamalı olarak kabul edin.
- Paylaşımlı yönetim panellerinde (ajanslar, ekipler) SMTP parolasına erişimi sadece gerçekten ihtiyacı olanlara verin.
Oran Sınırlama ve Kuyruk Yönetimi
Kendi MTA’nızı kullanıyorsanız, gönderim hızını (örneğin alıcı başına, domain başına dakika/saat sınırı) ayarlayarak kara listeye girme riskini düşürebilirsiniz. Üçüncü taraf servisler genellikle bunu sizin yerinize zaten yapar.
WordPress tarafında aşırı mail üretimini tetikleyen eklentileri (örneğin agresif bildirim eklentileri) kontrol altında tutmak da iyi bir pratiktir. Bazı SMTP eklentileri, queue (kuyruk) desteği sunarak mailleri arka planda işleyebilir; bu da yoğun anlarda PHP çalışma süresinin uzamasını engeller.
İzleme, Loglama ve İtibar Yönetimi
E‑posta itibarınız bir kez bozulduğunda, geri toplamak zaman alır. Bu süreci daha iyi yönetmek için:
- SMTP veya transactional servisinizdeki bounce ve şikayet raporlarını düzenli takip edin.
- Geçici hataları (4xx) ile kalıcı hataları (5xx) ayırt edin.
- Kara listeleri (RBL) düzenli kontrol edin; kara listeye girerseniz hızlı aksiyon alıp delisting sürecini başlatın.
Bu süreçleri detaylı şekilde anlatıp pratik öneriler paylaştığımız e‑posta itibarını kurtarma rehberimiz, WooCommerce gibi gelir odaklı siteler için özellikle faydalıdır.
Gerçekçi Senaryolar: Hangi Mimaride Ne Mantıklı?
Senaryo 1: Yeni Açılmış Küçük WooCommerce Mağazası
Aylık birkaç yüz sipariş, e‑posta hacmi sınırlı, teknik ekip yok. Bu durumda genellikle şu yapı yeterli oluyor:
- DCHost’ta performanslı bir WordPress/WooCommerce hosting veya küçük bir VPS,
- Aynı sunucu üzerinde SMTP ile gönderim,
- SPF/DKIM/DMARC’in doğru yapılandırılması,
- WordPress’te basit ama log tutan bir SMTP eklentisi.
Bu seviyede üçüncü taraf transactional servise hemen geçmek şart değil; önce temel ayarları doğru yapıp gerçek ihtiyaç doğduğunda mimariyi büyütmek daha sağlıklı.
Senaryo 2: Büyüyen WooCommerce Mağazası (Günlük Yüzlerce Sipariş)
Artık kampanyalar yapılıyor, iade süreçleri yoğun, destek e‑postaları artmış durumda. Burada önerilen mimari:
- DCHost üzerinde NVMe diskli bir VPS ile WooCommerce’i barındırmak,
- Transactional mailler için ayrı bir SMTP servisi (aynı VPS üzerinde veya üçüncü taraf),
- Toplu bültenleri tamamen ayrı bir IP veya servis üzerinden göndermek,
- DMARC raporlarını yakından izleyip politikayı sıkılaştırmak.
Özellikle veritabanı ve önbellek tarafını da ayırmayı düşünüyorsanız, WooCommerce için ayrı veritabanı ve önbellek sunucusu ne zaman mantıklı başlıklı rehberimiz ölçeklenme kararlarında size yardımcı olacaktır.
Senaryo 3: Yüksek Trafikli Kampanya Siteleri ve Ajanslar
Birden fazla WooCommerce mağazasını yöneten ajanslar veya Black Friday tarzı çok yoğun kampanyalar düzenleyen markalar için:
- Web trafiği için DCHost üzerinde güçlü VPS veya dedicated sunucu(lar),
- Transactional e‑posta için ayrı bir IP havuzu ve mümkünse ayrı bir MTA ya da kurumsal transactional servis,
- Toplu bülten altyapısının tamamen ayrılması,
- Gelişmiş DMARC + MTA‑STS + TLS‑RPT + DANE kombinasyonu,
- Merkezi loglama ve izleme (Prometheus/Grafana vb.)
Bu seviyede zaten sunucu ve ağ mimarisi başlı başına bir konu haline gelir. DCHost blogunda yer alan WooCommerce kapasite planlama rehberi ve WordPress için sunucu tarafı optimizasyon yazımız bu seviyeye çıkan projeler için oldukça yol göstericidir.
DCHost Üzerinde Sağlam Bir Transactional E‑Posta Yol Haritası
Toparlayalım. WooCommerce mağazanız için e‑posta tarafını rayına oturtmak istiyorsanız, DCHost altyapısı üzerinde şu adımlı yol haritasını uygulayabilirsiniz:
- Sunucu Seçimi: Trafiğiniz ve büyüme planınıza göre paylaşımlı hosting, yönetilen WordPress hosting veya NVMe VPS seçin.
- DNS ve E‑posta Temel Ayarları: Alan adınızın MX, SPF, DKIM, DMARC ve gerekirse rDNS kayıtlarını doğru şekilde tanımlayın.
- WordPress SMTP Eklentisi Kurulumu: Güvenilir bir SMTP eklentisi kurup test maili ile doğrulayın.
- WooCommerce E‑Posta Şablonlarını Gözden Geçirin: Gönderici adı/adresi, konu satırları ve metinleri marka dilinize ve güven unsurlarına göre düzenleyin.
- İzleme ve İyileştirme: Bounce/şikayet oranlarını, spam klasörüne düşme durumlarını ve DMARC raporlarını düzenli izleyin; gerekirse IP ısıtma ve itibar yönetimi adımlarına geçin.
Alan adınızı, hosting’inizi, VPS veya dedicated sunucunuzu DCHost üzerinden yönetiyorsanız, bu adımların tamamını tek bir ekosistem içinde, tutarlı bir şekilde kurabilirsiniz. İhtiyaç halinde colocation veya daha gelişmiş çok bölgeli mimarilerle transactional e‑posta altyapınızı daha da dayanıklı hale getirmek de mümkün.
Özet ve Sonraki Adımlar
WooCommerce tarafında yaşanan “Mail gelmedi, spam’e düştü, müşterim siparişini göremiyor” şikayetleri çoğu zaman sunucu çökmesi, trafik patlaması kadar ses getirmez; ama etkisi en az o kadar kritiktir. Transactional e‑posta, kullanıcıların sisteme güven duymasının temel taşlarından biri. Bu yüzden WordPress ve WooCommerce projelerinde, projenin daha başında SMTP eklentisi + doğru DNS kayıtları + sağlam bir e‑posta altyapısı üçlüsünü planlamak zorunlu hale geliyor.
DCHost olarak biz, sadece alan adı ve hosting değil; e‑posta teslim edilebilirliğini de işin ayrılmaz parçası olarak görüyoruz. Paylaşımlı hosting, yönetilen WordPress paketleri, NVMe VPS, dedicated sunucu ve colocation çözümlerimizle, WooCommerce mağazanız için hem performansı hem de transactional e‑posta tarafını birlikte planlayabilirsiniz.
Eğer siz de “Sipariş maillerim gerçekten güvenli ve istikrarlı gidiyor mu?” sorusunu net bir şekilde yanıtlamak istiyorsanız, önce kendi sitenizdeki akışları gözden geçirin; ardından bu yazıdaki adımlarla SPF/DKIM/DMARC, SMTP ve loglamayı devreye alın. Takıldığınız yerde DCHost ekibi olarak mimarinizin tamamını birlikte gözden geçirip, büyüme planınıza uygun bir e‑posta ve hosting yol haritası çıkarabiliriz.
