Teknoloji

WordPress Nesne Önbelleğinde Redis’i Ayağa Kaldırmanın Sırrı: Sentinel, AOF/RDB ve Failover Ne Zaman Devreye Girer?

İçindekiler

Mutfağın Dumanı Tütmüyorsa: Giriş ve Bir Küçük Hikâye

Hiç beklenmedik bir anda WordPress siteniz tuhaf bir şekilde ağırlaştı mı? Ben bir keresinde bir e-ticaret sitesinin kampanya gününde, kahvemin buharı tüterken, sayfaların şakır şakır açılmasını beklerken birden ortamın bomboş kaldığını görmüştüm. Sunucular ayakta, veritabanı gayet tok ve sakin, ama site bir türlü nefes alamıyor. Peşine düştük, iz sürdük; meğer Redis nesne önbelleği tek başına kalmış, o tekil nefes borusu tıkanınca bütün mutfak sessizleşmiş. O gün kendi kendime dedim ki: Bu iş tek motora kalmamalı.

Bugün tam da bu yüzden, WordPress nesne önbelleğinin kalbinde yer alan Redis’i, yüksek erişilebilir kılmanın yollarını konuşacağız. Sadece ayarları sıralayıp geçmek değil niyetim. Gerçek hayata değen, kampanya anında tüyleri diken diken eden anları sakinleştiren pratiklerden bahsedeceğim. Sentinel ile gözcüleri devreye almak, AOF/RDB ile kalıcılığı doğru bir dengede tutmak ve otomatik failover anını yumuşak bir inişe çevirmek… Hepsi masada. Mesela şöyle düşünün: Trafik dalgası geldiğinde, sizin Redis düzeniniz, tek bir taş çekilse bile dominoları devirmeyecek kadar dengeli mi?

Yazının sonunda elinizde şunlar olacak: Neden üç küçük Sentinel, tek bir büyük Redis’ten daha ferah bir uykudur; AOF ve RDB’yi hangi mantıkla yan yana yürütmeli; WordPress eklentisinin gözünden bu yolculuk nasıl görünür; ve finalde, otomatik devralmanın (failover) sitenin akışını nasıl mümkün olduğunca hissettirmeden yaptığı üzerine bir yol haritası.

WordPress + Redis: Nesne Önbelleği Neyi Rahatlatır, Neyi Hızlandırır?

Önbelleğin Görevi: Aynı Soruyu İki Kez Sormamak

WordPress, sayfayı her seferinde sıfırdan üretmek zorunda kalırsa yorulur. Eklentiler derin nefes alır, tema dosyaları koşturur, veritabanı sürekli çağrılır. Redis ise kulağınızın arkasına sıkıştırdığınız küçük not defteri gibi çalışır: “Bu sorgunun cevabı zaten bende var, buyur” der. Nesne önbelleği tam burada devreye girer. Sorguların ve hesaplanmış parçaların kısa bir süreliğine saklandığı, hızlı bir ara duraktır. Sunucu daha az yorulur; siz de sayfaların açılışındaki o tatlı pürüzsüzlüğü hissedersiniz.

Kalıcı Nesne Önbelleği Eklentisi

WordPress tarafında bu işi pratik yapan şey, kalıcı nesne önbelleği eklentileridir. En bilinenlerinden biri olan Redis Object Cache eklentisi, Redis’e bağlanır, anahtarları düzenli bir isimlendirmeyle saklar ve gerektiğinde temizler. Burada bir ayrıntı çok işe yarar: Anahtar önekleri. Çoklu site kurulumlarında veya aynı Redis üzerinde farklı ortamlar yaşarken her birine özgü bir önek vermek, anahtar çakışmalarını önler ve temizlik anlarını kontrollü kılar.

TTL ve Sıcaklık

Önbelleğe aldığınız her şey sonsuza kadar kalmak zorunda değil. Hatta kalmasın. Sık güncellenen alanlar için ölçülü bir TTL belirlemek, hem Redis’in hafızasını ferah tutar hem de veri tazeliğini korur. Mesela kategori sayfaları birkaç dakika, ürün sayfaları biraz daha kısa, ana sayfa blokları daha esnek sürelerle saklanabilir. Burada dogma yok; sitenin ritmine göre hafif dokunuşlar yaparak ideal noktayı buluyorsunuz.

Bir Önceki Macera

Redis’i WordPress ile nasıl ayağa kaldıracağınızı kabaca hatırlamak isterseniz, bunu farklı bir bağlamda uzun uzadıya anlattığım Docker ile WordPress’i VPS’te nasıl yaşatacağımızı adım adım anlattığım rehber güzel bir eşlikçi olur. Bugün o temelin üstüne yüksek erişilebilirliği kat kat çıkaracağız.

Neden Yüksek Erişilebilirlik? Bir Omuz Daha Rahat Ettirir

Tek Taşın Üstünde Bir Ev

Tek bir Redis sürecine yaslanan bir WordPress, ince bir iskeletin üstünde yürür. Süreç çökerse, sunucu güncellemesinde yanlışlıkla kapanırsa ya da disk bir anlığına gecikirse, sitenin dinamiği hemen bozulur. Bunu fark ettiğinizde çoğu zaman iş işten geçmiş olur; ziyaretçinin sabrı, özellikle ödeme anında, pamuk ipliği kadar incedir. İşte burada yüksek erişilebilirlik devreye girer.

Sentinel: Mahallenin Muhtarları

Redis’in Sentinel sistemi, bir nevi gözetmenler korosu gibidir. Her bir Sentinel, ana Redis’i ve onun takipçilerini izler; biri düşerse diğeri haberdar olur; gerekirse yeni bir lider seçilir. Bu yapı tek bir sunucuya güvenmek yerine, birden fazla gözcünün ortak aklına yaslanır. Üç Sentinel ile başlamak çoğu küçük-orta trafik için idealdir; tek sayıda olmak, oylamanın netleşmesini kolaylaştırır.

Sentinel’in temel yapısını daha derin okumak isterseniz, Redis Sentinel kavramlarına dair resmi dokümantasyon sade bir özet sunar. Ama burada asıl mesele teoriden çok pratik: Bu gözcüler nerede yaşayacak, Redis süreçleri nasıl konumlanacak, ve WordPress onlara nasıl ulaşacak?

Gözcüyü Aynı Koltuğa Oturtmamak

Kritik bir küçük kural: Sentinel’leri, ana Redis’in oturduğu aynı sandalyeye dizmeyin. Aynı host üzerinde hepsi bir araya gelince, elektrik gidince hepsi birden susar. Ayrı makineler, hatta mümkünse farklı altyapı katmanları, dar boğaz riskini azaltır. Düğüm sayısını artırmak her zaman hız kazandırmaz; amaç, çoğunluğun sağlıklı karar verebilmesidir.

Sentinel Nasıl Çalışır? Karar Veren, Uyarı Yapan ve Yeri Gelince Lider Seçen

Kalp Atışı, Şüphe ve Emin Olma

Sentinel’lerin görevi düzenli aralıklarla Redis’e yoklamalar yapmaktır. Araya ağ sorunları girdiğinde bir Sentinel “galiba lider yok” diyebilir, ama tek başına karar vermez. Diğerleriyle fısıldaşır, belirli bir süre boyunca çok sayıda doğrulama gelirse, iş ciddileşir. O an, yeni bir lider seçme töreni başlar. Saniyelerin sayıldığı bu küçük tören, sitenin pek hissetmeden yoluna devam etmesini amaçlar.

Yeniden Bağlanma ve Hizmet Devamlılığı

WordPress tarafında nesne önbellek eklentisi, genelde Sentinel adreslerini bilir. Bağlantı kurarken, “ana Redis hanginiz?” diye sormak için Sentinellerle konuşur ve doğru adrese yönlenir. Böylece lider değişse bile eklenti, yeni lideri fark ederek bağlantıyı tazeler. Kullanıcı bunu çoğu zaman fark etmez; belki bir iki anlık esneme olur, ama sayfa akışı kesilmez.

Parametrelerin Sakinliği

Sentinel’in karar verme hızını belirleyen birkaç küçük ayar vardır. Örneğin, şüphelenmek için beklenen süre çok kısaysa gereksiz paniklere yol açabilir; çok uzunsa gerçek kopuşları fark etmek gecikebilir. Ayarları yaz sıcağında çay içer gibi sakin yapmak iyidir; önce ufacık bir test ortamında deneyip sonra canlıya taşımak, gecenin bir vakti gözlerinizin kısılmasını önler.

Kalıcılık: AOF ve RDB’yi Neden Yan Yana Yürütüyoruz?

Kayıt Defteri ve Anlık Fotoğraf

Redis’in kalıcılık tarafında iki koca kavram var: AOF ve RDB. Basitçe söyleyelim: RDB bir anlık fotoğraftır. Belirli aralıklarla tüm verinin fotoğrafını çeker ve diske koyar. AOF ise günlüğe not düşen bir muhasebeci gibidir; her değişikliği sırayla yazar. Birinde geri dönüş hızlıdır ama aradaki küçük anlar kaybolabilir; ötekinde kayıtlar ayrıntılıdır ama dosya zamanla şişebilir. İkisinin birlikte kullanılması, hem hızlı açılış, hem de kontrollü veri kaybı riski anlamına gelir.

Daha teknik ayrıntılar için resmi kaynağı el altında tutmak güzel olur: AOF ve RDB kalıcılık ayrıntıları hangi senaryoda neyin daha uygun olduğunu sade bir dille özetler. Ama gelin, bu kavramları soframıza göre sadeleştirelim.

“Her Saniye” Dengesi

AOF tarafında çoğu kurulumda “her saniye” yazma yaklaşımı, lezzetli bir denge sağlar. Olası bir çöküşte en fazla bir saniyelik veriyi kaybetmeyi göze alır, ama disk üzerindeki yükü de daha tutarlı bir ritimde tutarız. RDB ise belirli aralıklarla nefes aldırır; bu aralığı sitenin yoğunluğuna göre ayarlamak gerekir. Çok sık fotoğraf çekmek diski ısıtır; seyrek çekmek ise geri dönüş anında biraz daha terletir.

Yeniden Yazma Anı: Dosyayı Hafifletmek

AOF dosyası zaman içinde şişer, tıpkı sürekli not tutulan bir defterin sayfalarının kabarması gibi. Yeniden yazma dediğimiz işlem, bu defteri daha derli toplu bir hale getirir. Ancak bu anlarda diske yazma ritmi farklılaşır; bu yüzden yüksek trafikli saatlerin dışında yapmak, mutfağın ortasında masa taşımamaya benzer. Sakin saatlerde yapılan bakım, servis hızını bozmaz.

Soğukkanlılık ve Gerçekçi Beklenti

Önbellek, adından anlaşılacağı üzere, kaybedildiğinde felaket olmayan, tekrar üretilebilir veriyi tutar. Bu yüzden AOF+RDB dengesini kurarken, “en kötü ne olur” sorusunu gerçekçi sormak gerekir. Bir saniyelik veri kaybı, bir ödeme ya da stok işlemi değilse çoğu zaman kabul edilebilir. Önemli olan, bu kabulle kurduğunuz mimarinin beklediğiniz anda beklediğiniz davranışı göstermesidir.

Otomatik Failover: Yeri Boş Kalmayan Sandalye

Liderin Düşüşü ve Yeni Liderin Kalkışı

Bir gün ana Redis süreci düşerse, Sentinel’ler bunu fark eder. Panik yapmazlar, önce emin olurlar. Sonra adayları değerlendirir, en uygun olanı lider yaparlar. Bu arada WordPress eklentisi de “yeni lider kim” diye yoklar ve bağlantısını oraya kaydırır. Kullanıcı tarafında çoğu zaman sadece birkaç anlık gecikme hissedilir; sayfa bir nefes alır, sonra yürüyüşüne devam eder.

Hazırlık: Failover Öncesi İçten İçte Neleri Ayarlamak Gerekir?

Gerçek hayatın güzelliği şu: Her şey sorunsuz olsa bile küçük taşlar ayakkabıya girer. Failover anında bu taşların can acıtmaması için, bağlantı tekrar deneme aralıkları, bekleme süreleri ve aradaki zaman aşımı değerleri dengeli olmalıdır. WordPress’in Redis sürücüsü veya eklentisi bu ayarları basit bir şekilde yapmanıza izin verir; çok kısa beklemek gereksiz telaşa, çok uzun beklemek ise gereksiz gecikmelere neden olur.

Sıcak Belleği Bir Anda Üşütmemek

Failover’dan sonra yeni lider hazır olsa bile, önbellekteki sıcak verinin bir kısmı uçup gitmiş olabilir. İşte burada iyi belirlenmiş TTL’ler ve akıllı ısınma stratejileri hayat kurtarır. Ana sayfayı oluşturan ağır parçalar belli aralıklarla hafifçe tetiklenebilir; yoğun trafiğin geleceğini bildiğiniz zamanlarda kritik sayfalar önceden gezdirilerek ısıtılabilir. Bu, siteyi büyük kalabalıklar gelmeden önce prova yapmak gibi bir şeydir.

Yapı Taşlarını Yerine Koymak: Mimarinin Akışı

Kaç Redis, Kaç Sentinel?

Küçük ve orta ölçekli bir WordPress için pratik bir başlangıç şöyle hissettirir: Bir lider Redis, bir veya iki takipçi Redis ve üç Sentinel. Bu sayıların amacı hız değil, çoğunluk ve sağlam karardır. Takipçiler farklı sunucularda, tercihen farklı depolama disklerinde, hatta mümkünse farklı ağ segmentlerinde yaşarsa, tek bir sorunun herkesi etkilemesi zorlaşır.

Bağlantı Nasıl Yönetilir?

WordPress tarafında eklentiye Sentinel adreslerini verirsiniz. Eklenti, bir ada sorar gibi “şu anki lider kim” diye öğrenir ve oraya bağlanır. Lider değiştiğinde bu bilgi tazelenir. Burada küçük ama önemli bir nüans var: Eklentinin yeniden deneme davranışını dengeli ayarlamak, ani kopuşlarda sitenin gereksiz yere beklemesini engeller. Bu, akşamüstü trafikte şeridi doğru zamanda değiştirmek gibidir.

Önek, İzolasyon ve Temizlik

Aynı Redis’i farklı ortamlarla paylaşırken, önekler ile alanları ayırmak en basit ama en etkili hamledir. Geliştirme, test ve canlı ortamın anahtarları birbirine karışmaz. Temizlik yaparken yanlış kapı çalınmaz. Önbellek temizleme işlemlerini büyük değişikliklerden sonra yapmak, sıcak verinin soğumasını takip ederek yumuşak bir geçiş sağlar.

Gözlemlenebilirlik: Nabzı Tutarsan Şaşırmazsın

Ölçmeyince Anlaşılmayan Küçük Titremeler

Redis’in gecikme değerleri, bağlantı sayıları, belleğin doluluk seviyesi ve önbellek isabet oranı günlük hayatta birer pusuladır. Bu değerleri görmeye alıştıkça, tatlı bir ritmi tanırsınız; ritim bozulduğunda ilk kim öksürüyor fark edersiniz. Basit uyarı eşikleriyle küçük sarsıntıları büyümeden yakalamak, kampanya saatlerinde içinizi rahatlatır.

Günlükler ve Hikâyesi

Günlüklerde bazen kocaman bir sorun, bazen de küçük ama tekrarlayan bir masal gizlidir. Failover anında hangi Sentinel konuşmuş, kim lider olmuş, bağlantı ne kadar beklemiş; hepsi küçük bir paragrafa sığar. Bu paragrafları okumayı alışkanlık haline getirdiğinizde, sistemin dilini anlarsınız. Dilini anlayınca da kriz anında bir adım önden yürürsünüz.

Güvenlik: Kapıyı Açık Bırakma

İç Ağ, Şifre, Yetki

Redis’inizi herkese açık bir pencereden dinletmeyin. Mümkünse iç ağda yaşasın, en azından güçlü bir parola ve sınırlı erişimle korunsun. Yetkileri kısıtlamak, günlük hayatta çok fark edilmese de kötü niyetli bir dokunuşu hemen boşa çıkarır. Yönetim komutlarını yanlışlıkla çağırmayı da zorlaştırmak, bir gün işinizi çok kolaylaştırabilir.

TLS, Uzak Sunucular ve Küçük Latans

Farklı veri merkezlerinde Redis süreçleri varsa ve aralarda internet geziniyorsa, şifreli bağlantı düzeni içi rahatlatır. Şifreli iletişim hafif bir gecikme getirse de çoğu WordPress kurulumu için bunun etkisi hissedilmez. Önemli olan, bu şifreli köprünün stabil olmasıdır. Bir kez kurup unuttuğunuzda, o sessiz güven hissi hep yanınızda durur.

Bakım: Sakin Saatler ve Küçük Dokunuşlar

Yeniden Yazma ve Fotoğraflar

AOF dosyasının yeniden yazma anını yoğun saatlerin dışına almak, işinizi kolaylaştırır. RDB’nin fotoğraf çekme aralıklarını da benzer bir düşünceyle ayarlamak, disk üzerinde gereksiz bir telaş yaratmaz. Bu, mutfağın en kalabalık saatinde fırını taşımamaya benzer. Sakin zamanda yaptığınız her bakım, hareketli zamanda konfor olarak geri döner.

Sürüm Güncellemeleri

Redis ve eklenti güncellemelerini küçük ortamlarda test edip sonra canlıya almak, gece yarısı sürprizlerinin önünü keser. Bazı sürümler beklenmedik değişiklikler getirir; küçük bir makaleyi okumak bazen saatlerce hatayı takip etmekten daha kısadır. Alışkanlık haline getikçe, güncelleme dediğimiz şey korkulan bir canavar değil, arkadaş canlısı bir rutin olur.

Sık Karşılaşılan Sahneler ve İnce Ayarlar

Yoğun Trafikte Nefes Darlığı

Bir anda herkes sitenize koştuğunda Redis’e binen yük artar. Önbelleğe alınan verilerin çeşitliliği ve TTL değerleri burada belirleyici olur. Çok kısa TTL’ler, verinin sık sık yeniden hesaplanmasına neden olur; çok uzun olanlar ise gereksiz yere hafızayı doldurur. İkisinin arasındaki sakince duran çizgiyi sitenin ritmine göre bulduğunuzda, bu sahneler korkulan bir şey olmaktan çıkar.

Önbellek Isıtma

Bazı sayfalar diğerlerinden pahalıdır; ana sayfadaki özel bileşenler, ürün filtreleri, kalabalık sorgular. Bunları kampanya öncesi hafifçe gezdirmek, Redis’in bu parçaları sıcacık tutmasını sağlar. Failover sonrası da bu ısınma küçük dokunuşlarla tekrarlanabilir. Etkisi, sayfayı açtığınızda hemen yüzünüze vuran akıcılıktır.

Temizlik Anları

Büyük bir tema güncellemesi ya da eklenti değişiminden sonra önbelleği temizlemek kaçınılmaz olur. Bu temizlik anlarını, kullanıcıların en az olduğu zamanlara denk getirmek, sitenin ritmini korur. Ayrıca tek bir büyük temizleme yerine, parça parça ve hedefli temizlikler yapmak çoğu zaman daha zarif bir yöntemdir.

Doğru Eklenti Ayarları: Küçük Kayan Yıldızlar

Yeniden Deneme Davranışı

Bağlantı koptuğunda eklenti ne kadar süre bekleyecek, kaç kez deneyecek? Çok aceleci olmak gereksiz hata ekranları doğurur; fazla sabırlı olmak ise kullanıcıyı bekletir. Orta yolu bulmak için önce küçük bir test ortamında senaryoları deneyin. Sentinelleri kısa süreliğine ulaşılamaz yapıp sitenin davranışını gözlemlemek, canlıya geçmeden önce büyük bir güven verir.

Önek ve Çoklu Site Hayatı

Çoklu site kurulumlarında her site için farklı bir önek vermek, anahtarların birbirine dokunmasını engeller. Temizlik komutları da bu sayede daha kontrollü çalışır. Eklenti bu ayarı genellikle kolayca sunar; ismi nasıl seçtiğiniz önemli değil, tutarlı olmanız önemli.

Kurtarma Tatbikatı: Prova Yapmadan Sahnede Koşmayın

Küçük Bir Kapanış Denemesi

Bir akşamüstü, kimse yokken kendi kendinize küçük bir prova yapın. Ana Redis’i kısa süreliğine devre dışı bırakıp Sentinel’in yeni lider seçmesini izleyin. WordPress tarafı ne kadar bekledi, sayfalar nasıl davrandı, günlüklerde neler yazdı? Bu tatbikat, gerçek bir aksaklıkta refleks olarak ne yapacağınızı öğretir. Beklenmedik bir gün batımında, elinizin ayağınızın birbirine dolaşmamasını sağlar.

Geri Dönüş ve Sıfırıncı Dakika

Eski lider geri geldiğinde otomatik olarak takipçi olması, düzenin korunduğu anlamına gelir. Bazen küçük ince ayarlar gerekecek; ama amaç hep aynı: Ziyaretçi bu iniş çıkışları fark etmesin. Kendi düzeninizi belgelerle not almak, ekip büyüdüğünde herkesin aynı oyunu aynı kurallarla oynamasını kolaylaştırır.

Yüksek Erişilebilirliğin İnce Etiği: Basit Olan Genelde Doğrudur

Az Ama Öz Taş

Yeni hizmetler, yeni düğümler eklemek cazip gelir. Ama her eklediğiniz parça yeni bir karmaşıklık demektir. İlk hedefiniz, az ama öz bir mimariyle güvenilirlik yakalamak olsun. Üç Sentinel, bir lider ve bir iki takipçi ile gelen sakinlik, çoğu senaryoda fazlasıyla yeterlidir. Basitliğin bu sıcaklığı, sürpriz anlarında ne kadar değerli olduğunu tekrar tekrar hatırlatır.

Yazılı Kültür

Neleri, neden, nasıl ayarladığınızı bir yerde kısa kısa not edin. Bir gün önceki kendinize teşekkür edeceğiniz o küçük sayfalar, sorun anında can simidi olur. Ekibe yeni katılan biri, bu sayfayı okuduğunda “hımm, mantıklıymış” diyebiliyorsa, doğru yoldasınız. Yazıya dökmek, sistemin hafızasını genişletir.

Dış Kaynaklar ve Ufak Notlar

Kısa Bir Okuma Listesi

Sentinel’in ardındaki mantığı açıklayan Redis Sentinel kavramlarına dair resmi özet kolay bir başlangıç. Kalıcılık konusunu aklınızda netleştirmek için AOF ve RDB kalıcılık ayrıntıları işinizi görür. WordPress tarafındaki eklenti dünyasında ise Redis Object Cache eklentisi pratik bir araçtır. Bu kaynaklar, bugün konuştuğumuz pratiklerle birleşince güçlü bir temel oluşturur.

Kapanış: Fırtına Çıkmadan Halatları Kontrol Etmek

Toparlayalım. WordPress nesne önbelleği, sitenin gündelik hızını belirleyen gizli kahramanlardan biri. Redis bu kahramanın kalbi; ama tek başına kaldığında yorulabiliyor. Sentinel ile bir gözcü korosu kurmak, AOF/RDB ile hem hız hem de kalıcılık sağlamak ve otomatik failover anını prova ederek yönetmek, bu kahramanı gerçek bir ekip oyuncusuna çeviriyor. Küçük ayarlar, doğru yerde konumlanan düğümler ve sakin bir bakım rutini, kampanya günlerinde bile içimizi rahat ettiriyor.

Pratik bir öneri seti bırakayım: Sentinel’leri ayrı makinelerde ve tek sayıda konumlandırın. AOF’yi “her saniye” dengesinde, RDB’yi makul aralıklarla tutun. Eklentide yeniden deneme ve zaman aşımı ayarlarını test ortamında prova edin. Öneklerle ortamları ayırın, temizlikleri sakin saatlere denk getirin. Ve ne olur, bir akşamüstü küçük bir failover tatbikatı yapmayı ihmal etmeyin. Umarım bu yazı, elinizi sisteme uzattığınızda parmaklarınızın daha emin hareket etmesine yardımcı olur. Bir sonraki yazıda görüşürüz; o zamana kadar, Redis’inizin nabzı ritmini korusun.

Sıkça Sorulan Sorular

Genelde üç Sentinel idealdir. Tek sayı, çoğunluğun netleşmesini kolaylaştırır ve bir düğüm kaybedildiğinde bile karar alınabilir. Hepsini aynı sunucuya koymak yerine farklı makinelerde konumlandırmak, ortak kader riskini azaltır.

İkisini birlikte çalıştırmak çoğu senaryoda daha sağlıklıdır. AOF, değişiklikleri anlık yazarak daha güncel bir geri dönüş sağlar; RDB ise düzenli fotoğraflarla hızlı açılış sunar. AOF’yi “her saniye” dengesinde, RDB’yi makul aralıklarla ayarlamak pratik bir yaklaşımdır.

Doğru ayarlarda ziyaretçi çoğu zaman sadece küçük bir gecikme hisseder. Sentinel yeni lideri seçer, eklenti de bağlantıyı oraya yönlendirir. İyi seçilmiş zaman aşımı ve yeniden deneme ayarları bu geçişi yumuşatır; site genelde durmadan yoluna devam eder.