İçindekiler
- 1 Siber Güvenlik Tehditlerinde Artış: Tabloyu Doğru Okumak
- 2 Siber Saldırıların Neden Bu Kadar Arttığını Anlamak
- 3 En Sık Karşılaşılan Saldırı Türleri ve Sunucuya Etkileri
- 4 Sunucu ve Hosting Tarafında Alınması Gereken Temel Önlemler
- 5 Süreç, İzleme ve Olay Müdahale Kültürü Olmadan Güvenlik Tamamlanmaz
- 6 DCHost Altyapısında Güvenlik Yaklaşımımız
- 7 Sonuç: Tehditler Artarken Kontrolü Nasıl Elinizde Tutarsınız?
Siber Güvenlik Tehditlerinde Artış: Tabloyu Doğru Okumak
Son birkaç yılda özellikle sunucu yöneten, e-ticaret işleten veya kurumsal web uygulamaları barındıran müşterilerimizle yaptığımız her kapasite planlama ya da güvenlik denetimi toplantısında aynı cümleyi duyuyoruz: “Saldırı sayısı bariz şekilde arttı.” Log ekranlarına, güvenlik duvarı istatistiklerine ve e-posta raporlarına baktığımızda bu sadece bir his değil; rakamlarla da doğrulanan bir gerçek. Siber güvenlik tehditlerinde net bir artış var ve bu artış sadece “büyük şirketlerin problemi” olmaktan çıkıp KOBİ’lerden kişisel projelere kadar herkesi ilgilendirir hale geldi.
Bu makalede, bu artışın arkasındaki temel nedenleri, günümüzde en sık karşılaşılan saldırı türlerini ve özellikle sunucu/hosting tarafında almanız gereken pratik önlemleri konuşacağız. Amacımız sizi korkutmak değil; tabloyu gerçekçi şekilde ortaya koyup, hangi adımları atarsanız riski makul seviyede tutabileceğinizi netleştirmek. DCHost ekibi olarak her gün yüzlerce sunucunun trafiğini, loglarını ve güvenlik olaylarını takip ettiğimiz için, burada paylaşacağımız öneriler sahada karşılaştığımız gerçek senaryolara dayanıyor. İster paylaşımlı hosting, ister VPS, ister dedicated ya da colocation kullanın; anlatacağımız prensipler altyapınızın tamamı için geçerli.
Siber Saldırıların Neden Bu Kadar Arttığını Anlamak
Siber güvenlik tehditlerindeki artışı doğru okumak için önce “neden” tarafını anlamak gerekiyor. Saldırı sayısı sadece haberlerde daha çok konuşulduğu için artmıyor; altyapının kendisi, saldırgan araçları ve iş modelleri ciddi şekilde değişti.
Başlıca nedenleri şöyle özetleyebiliriz:
- Dijitalleşmenin hızlanması: Daha fazla iş süreci, daha fazla veri ve daha fazla kritik sistem artık internete açık. Bu da saldırı yüzeyini doğal olarak büyütüyor.
- Hazır saldırı araçları ve otomasyon: Kod yazmayı bilmeyen kişilerin bile kullanabileceği hazır DDoS panelleri, brute-force botları ve exploit kitleri yaygınlaştı. Saldırı başlatmak teknik olarak eskisine göre çok daha kolay.
- Ekonomik motivasyonun artması: Fidye yazılımları, çalınan müşteri verilerinin satılması veya reklam dolandırıcılığı gibi modeller doğrudan gelir getirdiği için siber suç “kârlı” bir iş koluna dönüştü.
- Uzaktan çalışma ve dağınık yapılar: Pandemi sonrası milyonlarca çalışan VPN, RDP, uzaktan masaüstü ve SaaS uygulamaları ile sisteme erişmeye başladı. Her yeni erişim noktası potansiyel saldırı kapısı demek.
- Güncellenmeyen sistemler ve teknik borç: Özellikle eski PHP uygulamaları, güncellenmeyen CMS’ler veya yıllarca dokunulmamış sunucu konfigürasyonları saldırganların en sevdiği hedefler. “Çalışıyor, bozmayalım” yaklaşımı güvenlik açısından büyük risk.
- Jeopolitik ve aktivist saldırılar: Politik veya ideolojik motivasyonlu gruplar, zaman zaman belirli ülke, sektör veya kurumları hedef alarak kampanya bazlı saldırılar düzenliyor.
Bunların ortak sonucu şu: otomatik taramalar ve kitlesel saldırılar ciddi ölçüde arttı. Artık “biz küçük bir işletmeyiz, bizi kim hedef alsın” dönemi bitti. Çoğu zaman saldırgan, kimin siteniz olduğunu bile bilmeden, IP bloklarını ya da belirli bir yazılım sürümünü tarayarak sizi buluyor.
En Sık Karşılaşılan Saldırı Türleri ve Sunucuya Etkileri
Tehditlerdeki artışı yönetebilmek için önce saldırı tiplerini tanımak gerekiyor. Aşağıda DCHost altyapısında en sık gözlemlediğimiz saldırı türlerini ve özellikle sunucu tarafındaki etkilerini özetledik.
DDoS Saldırıları: Kaynağı Sağlam Amaçlı Tüketmek
DDoS (Distributed Denial of Service), kısaca sunucunuza veya ağınıza aşırı miktarda trafik göndererek gerçek kullanıcıların erişimini engellemeye çalışan saldırı türüdür. Hedeflenen şey genelde sisteminizin CPU, RAM, disk IO veya bant genişliği limitlerini aşmaktır.
Uygulama veya altyapı tasarlarken kapasite planlama sürecinde DDoS senaryolarını da mutlaka konuşmak gerekiyor. Özellikle yüksek trafikli projelerde, ağ seviyesinde oran sınırlama, reverse proxy katmanı ve ön tarafta WAF kullanımı kritik hale geliyor. DDoS saldırılarının detaylarını ve pratik korunma yöntemlerini daha derinlemesine okumak isterseniz DDoS saldırıları ve korunma yöntemleri rehberimizi de mutlaka inceleyin.
Fidye Yazılımı ve Veri Şifreleme Saldırıları
Fidye yazılımları (ransomware), sunucunuzdaki dosyaları, veritabanlarını veya paylaşımlı diskleri şifreleyerek geri açmak için sizden para talep eden kötü amaçlı yazılımlardır. Web sunucularında genellikle şu yollarla içeri girerler:
- Güncellenmeyen CMS veya eklenti zafiyetleri
- Zayıf parola ile korunan yönetici panelleri
- Güvenliği zayıf RDP/SSH erişimleri
- Truva atı içeren e-posta ekleri (özellikle kurumsal ağlara sızmak için)
Bu tür saldırılara karşı en kritik savunma hattınız doğru kurgulanmış yedeklemedir. 3-2-1 yedekleme stratejisi, immutable (değiştirilemeyen) yedekler ve periyodik geri dönüş testleri hayat kurtarır. Yedekleme konusunu daha detaylı düşünmek isterseniz 3-2-1 yedekleme stratejisi rehberimize göz atabilirsiniz.
Brute-Force ve Hesap Ele Geçirme Saldırıları
Brute-force saldırılarında saldırgan, yönetici paneli, SSH, FTP veya e-posta hesaplarınızın parolasını tahmin etmek için otomatik botlar kullanır. Bu saldırılar genellikle şu belirtilerle kendini gösterir:
- SSH veya wp-login.php gibi uç noktalarda artan başarısız giriş logları
- cPanel ya da Plesk girişlerinde alışılmadık IP adresleri
- IMAP/SMTP başarısız giriş denemelerinde ani artış
Bu tür saldırıları engellemek için IP bazlı oran sınırlama, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ve Fail2Ban gibi araçlarla otomatik IP engelleme oldukça etkilidir. Özellikle VPS kullananlar için VPS sunucu güvenliği rehberimiz bu tarz brute-force senaryolarını adım adım nasıl bastırabileceğinizi anlatıyor.
Web Uygulama Saldırıları: SQL Injection, XSS, RCE
Sunucunuz ne kadar sağlam olursa olsun, üzerinde çalışan web uygulamanız zayıfsa saldırgan doğrudan uygulama katmanından içeri girebilir. En sık gördüğümüz web uygulama açıkları şunlar:
- SQL Injection: Kullanıcıdan gelen verinin filtrelenmeden veritabanı sorgusuna eklenmesiyle veritabanının okunması, değiştirilmesi veya silinmesi.
- XSS (Cross-Site Scripting): Ziyaretçinin tarayıcısında kötü amaçlı JavaScript kodu çalıştırarak oturum çalma, form manipülasyonu veya yönlendirme yapılması.
- RCE (Remote Code Execution): Sunucuda komut çalıştırılmasına izin verebilecek kritik zafiyetler.
Bu tür saldırılara karşı hem kod tarafında güvenli geliştirme prensipleri, hem de sunucu tarafında WAF (Web Application Firewall) ve doğru HTTP güvenlik başlıkları konfigürasyonu büyük fark yaratır. Özellikle CSP, X-Frame-Options, X-Content-Type-Options gibi başlıklar doğru ayarlandığında otomatik saldırı kitlerinin önemli bir kısmı etkisiz kalır.
E-posta, Phishing ve Kimlik Avı Yönlü Saldırılar
Birçok ciddi sızıntı hâlâ basit bir phishing (oltalama) e-postasıyla başlıyor. Yönetici paneli giriş bilgilerini çalan sahte formlar, sahte fatura veya kargo bildirimleri, hatta sahte hosting bildirimleri bunların en yaygın örnekleri. Burada hem insan faktörü hem de sunucu tarafı korumalar önemli.
E-posta tarafında SPF, DKIM, DMARC ve rDNS kayıtlarının doğru yapılandırılması hem sizin adınıza sahte e-posta gönderilmesini zorlaştırır hem de meşru e-postalarınızın spam klasörüne düşmesini engeller. Bu ayarları adım adım uygulamak için SPF, DKIM, DMARC ve rDNS rehberimizi inceleyebilirsiniz.
Sunucu ve Hosting Tarafında Alınması Gereken Temel Önlemler
Siber tehditlerdeki artışa karşı panik yapmak yerine, kontrollü ve adım adım bir güvenlik katmanı oluşturmak en sağlıklı yaklaşım. Burada odak noktamız özellikle sunucu ve hosting tarafında yapılabilecekler olacak.
Ağ ve Güvenlik Duvarı Katmanı
Güvenlik her zaman ağdan başlar. Sunucunuz ister paylaşımlı bir ortamda ister VPS/dedicated olarak çalışsın, şu prensipler değişmez:
- En az yetki ilkesi: Sadece gerçekten ihtiyaç duyulan portları dış dünyaya açın. Örneğin veritabanı portlarının (MySQL, PostgreSQL vb.) dışarıya açık olmaması gerekir.
- IP kısıtlama: Yönetim panellerine (WHM, cPanel, Plesk, phpMyAdmin, SSH) mümkünse belirli IP bloklarından erişim verin.
- Oran sınırlama: SSH, HTTP/HTTPS ve e-posta portlarında brute-force denemelerini sınırlayacak rate limiting kuralları kullanın.
- DDoS önlemleri: Trafik analizi, SYN flood koruması ve mümkünse ağ tarafında DDoS filtreleme altyapısı kullanın.
VPS üzerinde daha gelişmiş güvenlik duvarı kurallarıyla oynamak isterseniz, nftables ile VPS güvenlik duvarı rehberimiz size iyi bir başlangıç noktası sunar.
İşletim Sistemi ve Panel Sertleştirmesi
Sunucunun kendisini sağlamlaştırmak (hardening), genellikle en çok atlanan ama saldırgan için en çok işe yarayan alanlardan biridir. Özellikle panel kullanan sunucularda aşağıdaki maddeler kritik:
- Düzenli güvenlik güncellemeleri (OS, kernel, panel ve eklentiler)
- SSH için parola ile girişin kapatılması, yalnızca anahtar tabanlı kimlik doğrulama kullanılması
- Varsayılan portların değiştirilmesi ve gereksiz servislerin kapatılması
- Panel için 2FA (iki faktörlü doğrulama) zorunlu hale getirilmesi
cPanel kullanıyorsanız, pratik bir kontrol listesi arıyorsanız cPanel güvenlik sertleştirme kontrol listemiz üzerinden adım adım ilerlemek çok işinizi görecektir.
Uygulama Katmanı ve CMS Güvenliği
Sunucunuzun üzerine kurduğunuz yazılım (WordPress, Laravel, özel geliştirme vb.) güvenlik zincirinin en kritik halkalarından biridir. Özellikle WordPress gibi yaygın CMS’ler saldırganların radarında ilk sıralarda yer alır. Bu nedenle şu adımları atmanızı öneririz:
- Çekirdek, tema ve eklentileri düzenli olarak güncelleyin.
- Kullanmadığınız eklenti ve temaları tamamen kaldırın.
- Yönetici hesaplarını minimumda tutun, “admin” gibi tahmin edilebilir kullanıcı adlarından kaçının.
- wp-login.php, XML-RPC gibi uç noktalara rate limiting ve IP kısıtlama uygulayın.
WordPress kullanıyorsanız, WordPress güvenlik sertleştirme kontrol listemiz dosya izinlerinden XML-RPC kısıtlamalarına kadar kapsamlı bir yol haritası sunuyor.
Şifreleme, HTTPS ve HTTP Güvenlik Başlıkları
Veriyi hem aktarım sırasında hem de disk üzerinde korumak bugün artık opsiyonel değil, zorunlu. Sunucu tarafında odaklanmanız gereken başlıca konular:
- HTTPS’in zorunlu hale getirilmesi: Tüm siteyi SSL sertifikası ile yayına almak, HSTS gibi mekanizmalarla HTTP erişimi otomatik olarak HTTPS’e yönlendirmek.
- Modern TLS sürümleri: TLS 1.2 ve 1.3 kullanmak, zayıf şifre takımlarını devre dışı bırakmak.
- HTTP güvenlik başlıkları: HSTS, CSP, X-Frame-Options, X-Content-Type-Options gibi başlıklarla tarayıcının uygulamayı daha güvenli şekilde işlemesini sağlamak.
Bu başlıkları nasıl seçeceğiniz ve nerede devreye almanız gerektiği konusunda daha teknik bir rehber isterseniz, HTTP güvenlik başlıkları rehberimize göz atabilirsiniz.
Yedekleme ve Felaket Kurtarma Stratejisi
Siber tehditlerdeki artış bize bir şeyi çok net gösterdi: Yedek yoksa, güvenlik stratejisi eksiktir. En iyi güvenlik duvarı ve en sıkı WAF kuralı bile sıfır risk garanti etmez. Şu prensipleri alışkanlık haline getirmelisiniz:
- Yedekleri sadece aynı sunucuda değil, farklı bir fiziksel veya mantıksal lokasyonda saklayın.
- Yedekleri periyodik olarak geri yükleme testine tabi tutun; çalıştığından emin olmadığınız yedek, yedek değildir.
- Yedeklerin bir kısmını salt-okunur veya immutable formatta tutarak fidye yazılımlarının bunları şifrelemesini engelleyin.
- Veritabanı ve dosya yedeklerini ayrı ayrı planlayın; farklı RPO/RTO hedefleri belirleyin.
DCHost altyapısında ister paylaşımlı hosting, ister VPS, ister dedicated veya colocation kullanın; bu yedekleme prensiplerini uygulamak için mimariyi sizinle birlikte planlamaya özen gösteriyoruz.
Süreç, İzleme ve Olay Müdahale Kültürü Olmadan Güvenlik Tamamlanmaz
Siber güvenlik tehditleri arttıkça, sadece teknik önlemler yetmiyor; süreç ve kültür tarafını da güçlendirmek gerekiyor. Birçok işletme için en büyük problem, saldırının gerçekleşmesi değil, gerçekleştiğini aylarca fark etmemek.
Log Yönetimi ve Merkezi İzleme
Sunucu logları genellikle saldırının ilk izlerini barındırır. Ancak bu loglar farklı dosyalara dağılmış, döngüsel olarak silinen ve kimsenin bakmadığı satırlar olursa pek bir işe yaramaz. Sağlıklı bir log stratejisi için:
- Web sunucusu (Nginx/Apache), PHP, veritabanı, SSH, e-posta ve firewall loglarını merkezi bir yerde toplayın.
- Belirli eşikleri aşan hatalar, 4xx/5xx artışları, başarısız giriş denemeleri için alarm kuralları oluşturun.
- Log tutma sürelerini KVKK/GDPR ve iç politika ile uyumlu olacak şekilde planlayın.
Özellikle VPS ortamında merkezi loglama kurmak istiyorsanız, VPS log yönetimi rehberimiz pratik bir başlangıç senaryosu sunuyor.
İzleme (Monitoring) ve Alarm Mekanizmaları
CPU, RAM, disk kullanımının yanı sıra bağlantı sayısı, yanıt süreleri ve hata oranları gibi metrikleri izlemeden güvenlikten de performanstan da emin olamazsınız. Ani CPU patlamaları, outbound trafik pikleri veya 5xx hata artışları çoğu zaman saldırının ilk işaretidir.
İyi tasarlanmış bir monitoring sistemi:
- Sadece “sunucu down” olduğunda değil, anomali tespit ettiğinde de uyarı üretir.
- Haftalık/aylık trend raporlarıyla saldırı denemelerindeki artışı gözlemenizi sağlar.
- Performans sorunları ile güvenlik olaylarını ayırt etmenizde yardımcı olur.
DCHost olarak VPS ve dedicated sunucularda bu tip metrikleri gözlemleyebileceğiniz çözümlere mimari aşamasında yer vermenizi öneriyoruz. Daha teknik bir başlangıç için VPS izleme ve alarm kurulum rehberimizi inceleyebilirsiniz.
Olay Müdahale Planı ve Tatbikatlar
Ne kadar iyi önlem alırsanız alın, “hiçbir zaman olay yaşamayacağız” diye bir dünya yok. Kritik olan, olay anında ne yapacağınızı önceden planlamış olmanız:
- Yetki zinciri ve sorumlulukları belirleyin: Kim, hangi durumda, ne yapacak?
- Logların saklanması, izole sunucuya kopyalanması ve analiz süreçlerini yazılı hale getirin.
- Hangi senaryoda yedeğe dönüleceği, hangi senaryoda sistemlerin izole edileceği net olsun.
- Yılda en az bir kez masaüstü tatbikat veya teknik tatbikat yaparak planınızı test edin.
Felaket senaryolarına daha kapsamlı bir bakış için felaket kurtarma planı rehberimiz size iyi bir çerçeve sağlayacaktır.
DCHost Altyapısında Güvenlik Yaklaşımımız
DCHost olarak güvenliği, sadece “ek bir özellik” değil, tüm altyapının temel tasarım ilkesi olarak görüyoruz. İster basit bir kişisel web sitesi, ister yüksek trafikli bir e-ticaret, ister kurumsal bir SaaS ürünü barındırın; mimariyi konuşurken güvenlik bileşenlerini de aynı ciddiyetle masaya yatırıyoruz.
Öne çıkan bazı yaklaşımlarımız:
- Katmanlı güvenlik: Ağ, sunucu, uygulama ve veri katmanında ayrı ayrı ama birbiriyle uyumlu güvenlik kontrolleri.
- Güncel yazılım ve donanım: Sunucu işletim sistemleri, kontrol panelleri ve firmware güncellemelerini operasyonel takvim dahilinde düzenli olarak ele alıyoruz.
- Esnek mimari seçenekleri: Paylaşımlı hosting, yönetilen VPS, dedicated sunucu ve colocation seçenekleriyle, ihtiyacınıza göre daha sıkı güvenlik politikaları uygulayabileceğimiz ortamlar tasarlıyoruz.
- Gözlemlenebilirlik: Loglama, izleme ve alarm çözümlerini, özellikle kurumsal müşterilerimizle beraber tasarladığımız projelerin vazgeçilmez bileşeni olarak konumlandırıyoruz.
Teknik ekibimizle yaptığımız her projede, “Performans ne olacak?” kadar “Bu mimaride zayıf halka neresi, nasıl güçlendiririz?” sorusunu da mutlaka soruyoruz. Siber güvenlik tehditlerinin arttığı bir dünyada, bu soruyu sormayan mimari tasarımların sürdürülebilir olmadığını tecrübeyle gördük.
Sonuç: Tehditler Artarken Kontrolü Nasıl Elinizde Tutarsınız?
Siber güvenlik tehditlerinde artış, maalesef geçici bir dalga değil; dijitalleşmenin doğal sonucu olarak kalıcı bir gerçek. Ancak bu, çaresiz olduğunuz anlamına gelmiyor. Doğru mimari, katmanlı güvenlik yaklaşımı, düzenli güncellemeler, sağlam bir yedekleme stratejisi ve iyi kurgulanmış izleme/olay müdahale süreci ile riskleri yönetilebilir ve kabul edilebilir seviyelere çekmek mümkün.
Bu yazıda anlattıklarımızı kendi altyapınıza uyarlarken aklınızda tutmanız gereken ana başlıklar şöyle:
- Önce tabloyu doğru okuyun: Saldırılar kişisel olarak sizi hedef almasa da otomatik taramalarla kapınız çalınacak.
- Sunucu, ağ, uygulama ve veri katmanlarını birlikte düşünün; tek bir güçlü halka yetmez.
- Log, izleme ve alarm olmadan güvenliği ölçemez, iyileştiremezsiniz.
- Yedekleri ve felaket kurtarma planını güvenlik stratejisinin ayrılmaz parçası olarak görün.
Altyapınızı DCHost üzerinde çalıştırıyor veya taşımayı düşünüyorsanız, projenizin büyüklüğü ne olursa olsun, güvenlik mimarisini beraber planlamaktan memnuniyet duyarız. Paylaşımlı hosting’ten yönetilen VPS ve dedicated sunuculara, hatta kendi donanımınızı barındırabileceğiniz colocation çözümlerine kadar farklı ihtiyaçlara uygun seçeneklerimiz var. Projenizin gereksinimlerini konuşmak, mevcut altyapınızı gözden geçirmek veya sadece “Nereden başlamalıyım?” diye sormak isterseniz, DCHost ekibi olarak bir e-posta kadar yakınız.
