Teknoloji

NVMe SSD, SATA SSD ve HDD Karşılaştırması: Web Hosting, Yedek ve Arşiv İçin Doğru Disk Seçimi

İçindekiler

Disk Seçimi Neden Bu Kadar Kritik?

Bir web projesi planlama toplantısında genellikle CPU, RAM, trafik ve güvenlik mimarisine uzun uzun vakit ayrılır; disk altyapısı ise çoğu zaman “SSD olsun yeter” düzeyinde geçiştirilir. Oysa NVMe SSD, SATA SSD ve HDD arasında yapacağınız seçim; sayfa açılış hızlarından veritabanı performansına, yedekleme sürelerinden felaket kurtarma senaryolarınıza kadar her şeyi etkiler. Yanlış seçilmiş bir disk türü, gereksiz maliyet yaratabildiği gibi, log ve yedek sunucularında tam tersi şekilde performansın altında kalarak iş sürekliliğini de riske atabilir.

DCHost olarak hem paylaşımlı hosting hem de VPS/dedicated ve colocation altyapılarında farklı disk mimarileri kullanıyoruz. Yıllardır gördüğümüz ortak nokta şu: Disk seçimini net kriterlere bağlamayan ekipler, ya aşırı pahalı NVMe konfigürasyonlarına yöneliyor ya da yoğun IO isteyen iş yüklerini klasik HDD üzerinde tutmaya çalışarak yavaşlığa mahkûm oluyor. Bu rehberde NVMe SSD, SATA SSD ve HDD’yi teknik ve pratik açıdan karşılaştıracağız; web hosting, yedekleme ve arşiv senaryoları için hangi diskin nerede mantıklı olduğunu somut örneklerle netleştireceğiz.

Temel Kavramlar: IOPS, Gecikme, Bant Genişliği ve Dayanıklılık

Disk karşılaştırmasına girmeden önce dilimizi netleştirelim. Üç temel metrik üzerinden konuşacağız:

  • IOPS (Input/Output Operations Per Second): Saniyede kaç okuma/yazma işlemi yapılabildiğini gösterir. Veritabanları ve yoğun PHP istekleri için kritik.
  • Gecikme (Latency): Bir isteğin diske ulaşması ve cevap gelmesi arasındaki süre. Milisaniye seviyesindeki farklar bile web uygulamalarında hissedilir.
  • Bant genişliği (Throughput): Saniyede aktarılabilen veri miktarı (MB/s veya GB/s). Büyük dosya kopyaları, backup ve medya arşivlerinde öne çıkar.

Bunlara ek olarak bir de dayanıklılık (TBW, DWPD, MTBF) konusu var. SSD’lerde yazılabilir toplam veri miktarı (TBW – Total Bytes Written) ve günlük yazma hakkı (DWPD – Drive Writes Per Day) uzun vadeli planlama için önem taşıyor. HDD’lerde ise genellikle MTBF (Mean Time Between Failures) ve yıllık arıza oranları üzerinden konuşuyoruz.

Bu metriklerin, web sitenizin gerçek performansına yansımasını daha detaylı görmek isterseniz, NVMe VPS hosting rehberinde yaptığımız benchmark örneklerine göz atabilirsiniz.

NVMe SSD Nedir? Artıları, Eksileri ve Kullanım Alanları

NVMe (Non-Volatile Memory Express), SSD’lerin PCIe hattı üzerinden, disk için özel tasarlanmış modern bir protokolle haberleşmesini sağlar. Yani burada iki önemli fark var: Hem fiziksel bağlantı (PCIe) daha geniş bant sunar, hem de NVMe protokolü klasik SATA/ AHCI’ye göre çok daha düşük gecikme ve yüksek paralellik sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

NVMe SSD’nin Avantajları

  • Çok yüksek IOPS: Saniyede yüzbinlerce IOPS ile yoğun veritabanı, cache ve PHP-FPM trafiğini rahatlıkla kaldırır.
  • Düşük gecikme: Milisaniye seviyesinden mikro saniye seviyesine inen gecikmeler, özellikle dinamik uygulamalarda TTFB’yi ciddi şekilde düşürür.
  • Yüksek bant genişliği: PCIe x4 ve üzeri konfigürasyonlarda GB/s seviyesinde okuma-yazma hızları.
  • Daha iyi paralellik: Yüzlerce komut kuyruğu ve her kuyruğa binlerce komut desteği ile modern çok çekirdekli CPU’larla daha uyumlu çalışır.

NVMe SSD’nin Dezavantajları

  • Daha yüksek maliyet: GB başına fiyat, SATA SSD ve HDD’ye göre anlamlı şekilde yüksektir.
  • Isı ve yoğun IO altında throttling riski: Uygun soğutma sağlanmazsa hız düşüşleri görülebilir (veri merkezi sınıfı donanımlarda bu daha iyi yönetilir).
  • Her senaryoda gerekli değil: Sadece arşiv veya seyrek erişilen yedekler için NVMe kullanmak genellikle bütçe israfıdır.

Web Hosting Açısından NVMe SSD

NVMe SSD, yüksek trafik alan dinamik siteler, ağır veritabanları, e-ticaret ve SaaS uygulamaları için en ideal disk katmanıdır. Özellikle WooCommerce, Laravel veya Node.js tabanlı projelerde, PHP-FPM ve veritabanı IO’su çoğu zaman en büyük dar boğazdır. Bu noktada NVMe SSD’ler, CPU’yu bekletmeden veri sunabildiği için, hem daha düşük TTFB hem de daha iyi concurrency sağlar.

DCHost tarafında yüksek performanslı VPS ve dedicated sunucularda NVMe SSD tercih ediyoruz. Böylece CPU, RAM, ağ ve disk tarafı dengeli bir mimari oluşturuyor; darboğazın diske kaymasını önlüyoruz.

SATA SSD Nedir? Artıları, Eksileri ve Kullanım Alanları

SATA SSD’ler, temelde aynı flash bellek teknolojisini kullanır ancak SATA arayüzü üzerinden, AHCI gibi daha eski bir protokolle haberleşir. Bu nedenle hem bant genişliği hem de paralellik açısından NVMe’nin gerisinde kalır; yine de HDD’ye göre devasa bir sıçrama sunar.

SATA SSD’nin Avantajları

  • HDD’ye göre çok daha hızlı: Gecikme düşük, IOPS kat kat yüksek; web siteleri için dramatik hız farkı yaratır.
  • NVMe’ye göre daha uygun fiyat: GB başına maliyet NVMe’den düşük olduğundan, orta seviye projeler için güzel bir denge sunar.
  • Olgun ve yaygın ekosistem: Her sunucu ve kontrolcü SATA’yı desteklediği için uyumluluk sorunu pek yaşanmaz.

SATA SSD’nin Dezavantajları

  • Sınırlı bant genişliği: SATA III teorik 6 Gbit/s (~600 MB/s) ile tavan yapar; NVMe’ye kıyasla çok daha düşüktür.
  • Daha az komut kuyruğu ve paralellik: Yoğun IO altında NVMe kadar iyi ölçeklenemez.
  • Yüksek uç iş yüklerinde yetersiz kalabilir: Çok yüksek trafikli e-ticaret veya büyük veritabanlarında NVMe kadar rahat değildir.

Web Hosting Açısından SATA SSD

SATA SSD’ler, orta ölçekli kurumsal siteler, içerik ağırlıklı bloglar, ajansların yönettiği çok sayıda düşük/orta trafikli WordPress sitesi için hâlâ oldukça mantıklı bir çözümdür. NVMe kadar uç performans gerektirmeyen ama HDD’nin sunduğundan çok daha fazlasını isteyen projelerde iyi bir maliyet/performans dengesine sahiptir.

Örneğin, ajansların 20+ WordPress sitesini tek altyapıda yönettiği senaryolarda, yoğun disk IO’sunu doğru önbellekleme ile yönetip SATA SSD kullanmak çoğu zaman yeterli olur. Bu tür mimariler için ajanslar için hosting mimarisi rehberine göz atabilirsiniz.

HDD Nedir? Artıları, Eksileri ve Kullanım Alanları

HDD (Hard Disk Drive), manyetik plakalı, mekanik bir depolama teknolojisidir. Okuma/yazma kafası fiziksel olarak hareket ettiği için gecikme yüksektir, IOPS düşüktür ve rastgele erişim performansı zayıftır. Ancak hâlâ vazgeçilmez olduğu alanlar var.

HDD’nin Avantajları

  • Düşük maliyet: GB başına en ucuz depolama birimi hâlâ HDD’dir.
  • Büyük kapasite seçenekleri: 10 TB, 16 TB ve üzeri diskler ile tek sürücüde çok yüksek kapasite sağlanabilir.
  • Sıralı okuma/yazmada fena değil: Backup gibi büyük dosyaların sıralı yazıldığı işlerde, beklenenden daha iyi performans verir.

HDD’nin Dezavantajları

  • Yüksek gecikme ve düşük IOPS: Dinamik web uygulamaları ve veritabanları için ciddi darboğaz oluşturur.
  • Mekanik arıza riski: Hareketli parça olduğu için zamanla yıpranma ve arıza olasılığı vardır (RAID ve yedekleme ile yönetilebilir).
  • Gürültü ve ısı: Yoğun çalışan çok sayıda HDD, veri merkezinde ekstra soğutma ve enerji tüketimi anlamına gelir.

Web Hosting Açısından HDD

Güncel web hosting mimarilerinde ana üretim disk katmanını sadece HDD üzerine kurmak artık mantıklı değil. Dinamik PHP, veritabanı ve API iş yükleri HDD üzerinde çalıştığında, CPU ve RAM ne kadar güçlü olursa olsun disk IO’su yüzünden performans tıkanır. Ancak HDD’ler hala yedekleme, log arşivleme ve soğuk veri için çok değerlidir.

DCHost tarafında da yaklaşımımız; ön yüzde NVMe/SSD, arka planda ise yüksek kapasiteli HDD tabanlı sistemler veya object storage çözümleri ile uzun süreli yedek ve arşivleri yönetmek yönünde.

NVMe SSD, SATA SSD ve HDD Karşılaştırması: Teknik ve Pratik Tablo

Genel resmi özetlemek için kabaca şu tabloyu düşünebilirsiniz (değerler marka/model ve RAID düzeyine göre değişir, yalnızca fikir vermek içindir):

  • IOPS
    • NVMe SSD: 400.000+ IOPS
    • SATA SSD: 50.000 – 100.000 IOPS
    • HDD: 100 – 200 IOPS
  • Gecikme (okuma)
    • NVMe SSD: 10-100 µs
    • SATA SSD: 100-500 µs
    • HDD: 5-10 ms
  • Bant genişliği
    • NVMe SSD: 3-7 GB/s (PCIe nesline göre)
    • SATA SSD: ~500-550 MB/s
    • HDD: 150-250 MB/s (sıralı okuma)
  • Maliyet (kabaca)
    • NVMe SSD: En yüksek
    • SATA SSD: Orta
    • HDD: En düşük

Bu tablo bize şunu söylüyor: Performans sıralaması NVMe > SATA SSD > HDD, maliyet sıralaması ise HDD > SATA SSD > NVMe SSD. Yani asıl mesele, projenizdeki performans gereksinimi ve maliyet hedefini dengelemek.

Web Hosting İçin Doğru Disk Seçimi

Statik Siteler ve Hafif Bloglar

Statik HTML, cache’lenmiş içerik ve hafif WordPress blogları için NVMe şart değildir; iyi optimize edilmiş SATA SSD tabanlı bir hosting de son derece akıcı bir deneyim sunar. Önemli olan, diskten çok önbellekleme ve doğru PHP ayarlarıdır. Bu konuyu detaylı ele aldığımız Core Web Vitals ve hosting altyapısı rehberinde TTFB ve LCP’yi etkileyen sunucu taraflı faktörleri görebilirsiniz.

WooCommerce, E-Ticaret ve Yüksek Trafikli WordPress

Burada NVMe SSD farkı bariz şekilde hissedilir. Sepet, ödeme adımları ve kullanıcı oturumu gibi dinamik verilerin çoğu veritabanında tutulur ve sürekli disk IO üretir. WooCommerce kapasite planlamasında IOPS ve gecikme kritik parametrelerdir. Bu tür projelerde:

  • Uygulama ve veritabanı disklerinin NVMe SSD üzerinde olması,
  • Redis/Memcached ile nesne önbelleği kullanılması,
  • Sık sorgulanan tabloların iyi indekslenmesi

TTFB ve yanıt sürelerini ciddi şekilde iyileştirir. Ayrıntılı bir hesaplama için WooCommerce kapasite planlama rehberinde paylaştığımız IOPS ve CPU/RAM hesaplama yaklaşımını inceleyebilirsiniz.

Laravel, Node.js ve SaaS Uygulamaları

API tabanlı SaaS ve mikroservis uygulamalarında, disk IO genellikle veritabanı ve log yazımı üzerinden gelir. Yüksek concurrency beklenen projelerde, NVMe SSD hem veritabanı (MySQL/PostgreSQL) hem de log depolama için büyük avantaj sağlar. Ancak loglar hızlı tüketilmiyor, sadece arşivleniyorsa, sıcak loglar NVMe’de, soğuk loglar HDD veya object storage üzerinde tutulacak şekilde katmanlı bir mimari en sağlıklısıdır.

Paylaşımlı Hosting ve Ajans Senaryoları

Paylaşımlı hosting tarafında çok sayıda küçük site bulunduğu için IO profili genellikle karışık ama tek başına aşırı yoğun olmayan isteklerden oluşur. Burada iyi yapılandırılmış SATA SSD RAID dizileri, CloudLinux gibi izolasyon çözümleri ve doğru PHP-FPM ayarları ile performans/güvenlik dengesi yakalanabilir. NVMe ise bu senaryoda lüks değil, özellikle yoğun dönemlerde hata toleransını ve tepki süresini iyileştiren güçlü bir kaldıraçtır.

Yedekleme ve Arşiv Süreçlerinde Disk Seçimi

Üretim ortamı diskinden farklı olarak, yedekleme ve arşiv tarafında öncelik kapasite ve dayanıklılıktır. Burada NVMe SSD kullanmak çoğu zaman mali açıdan rasyonel değildir; çünkü veriye erişim deseni genellikle:

  • Gece saatlerinde yoğun sıralı yazma (backup alımı),
  • Nadiren, gerektiğinde geri yükleme (restore) şeklindedir.

Yedekleme İçin Önerilen Yaklaşım

Sağlam bir strateji için 3-2-1 kuralını öneriyoruz: 3 kopya, 2 farklı ortam, 1’i mutlaka uzak lokasyonda. Bunu uygularken:

  • Birincil kopya: Aynı sunucuda, mümkünse farklı disk/volume üzerinde (NVMe veya SATA SSD).
  • İkincil kopya: Aynı veri merkezinde HDD tabanlı backup sunucusu veya object storage.
  • Üçüncü kopya: Farklı lokasyonda, yine object storage veya HDD tabanlı arşiv.

Bu mimarinin mantığını ve pratik kurulumunu, 3-2-1 yedekleme stratejisi rehberinde adım adım anlattık. Ayrıca iş yükünüzün RPO/RTO hedeflerine göre yedek saklama süresi ve disk maliyetini dengelemek için RPO/RTO odaklı yedekleme stratejisi yazısını okumanızı özellikle öneririm.

Arşiv ve Soğuk Veri

Uzun süre saklanması gereken, ancak nadiren erişilen veriler (eski loglar, geçmiş yedekler, yasal saklama zorunluluğu olan e-posta arşivleri vb.) için HDD ve/veya object storage neredeyse tek mantıklı çözümdür. Burada:

  • HDD tabanlı NAS/backup sunucuları ile yerel kopya,
  • Object storage ile uzak ve esnek kopya

kombinasyonu iyi çalışır. Object, block ve file storage arasındaki farkları anlamak için object vs block vs file storage rehberine mutlaka göz atın.

Yedek Alma Araçları ve Disk IO

cPanel veya VPS üzerinde rclone, restic, borg gibi araçlarla otomatik yedek alırken, backup sırasında IO yükünü iyi yönetmek gerekir. Yoğun NVMe disk üzerinde bile yanlış zamanlanmış tam yedekler, canlı trafiği etkileyebilir. Bu nedenle:

  • Yedekleme işlerini düşük trafik saatlerine almak,
  • İmkan varsa inkremental (artımlı) yedekleme kullanmak,
  • Yedek sunucusu için ayrı disk katmanı planlamak

oldukça etkilidir. Uygulamalı örnekler için rclone, restic ve Cron ile otomatik yedek alma rehberimizde paylaştığımız senaryolara bakabilirsiniz.

Gerçekçi Senaryolar: Hangi Disk Nerede Mantıklı?

Senaryo 1: KOBİ Kurumsal Site + Blog

Kurumsal tanıtım sayfaları, birkaç form ve içerik odaklı bir blogdan oluşan, aylık orta seviyede trafiğe sahip bir site düşünün. Burada:

  • Üretim ortamı için SATA SSD çoğu zaman fazlasıyla yeterli,
  • Paylaşımlı hosting veya küçük bir VPS üzerinde çalışabilir,
  • Günlük/haftalık yedekler HDD/object storage üzerinde tutulabilir.

NVMe, bu senaryoda “lüks” kategoride kalır; ancak yoğun kampanya dönemleri veya gelecek büyüme planları varsa, başlangıçtan itibaren NVMe VPS üzerinde konumlanmak ileride taşıma maliyetini azaltabilir.

Senaryo 2: Orta Trafikli WooCommerce Mağazası

Günde yüzlerce sipariş alan, kampanya dönemlerinde trafiği 3-5 kat artan bir WooCommerce mağazasında:

  • Uygulama ve veritabanı için NVMe SSD güçlü şekilde tavsiye edilir,
  • Staging ortamları ve loglar için SATA SSD veya HDD + object storage kullanılabilir,
  • Yedekler, farklı lokasyonda HDD/object storage üzerinde saklanmalıdır.

Bu tür yapılar için DCHost tarafında NVMe tabanlı VPS ve dedicated sunucu kombinasyonları sık kullanılan bir mimaridir. Üretim yükünü NVMe üzerinde, uzun vadeli yedek ve logları ise daha uygun maliyetli depolama katmanlarında tutarak bütçe dengesini sağlıyoruz.

Senaryo 3: SaaS Uygulaması + Çoklu Müşteri Verisi

Çok kiracılı (multi-tenant) bir SaaS ürününde, müşteri verileri genellikle veritabanında ve çoğu zaman dosya depolama (profil resimleri, ekler, rapor çıktıları vb.) ile birlikte tutulur. Burada:

  • Veritabanı ve uygulama katmanı NVMe SSD üzerinde olmalı,
  • Dosya depolama için object storage veya ayrılmış disk alanları kullanılmalı,
  • Uzun süreli arşiv ve yedekler HDD/object storage kombinasyonunda tutulmalı.

Ayrıca felaket kurtarma senaryolarında, veritabanı snapshot’ları ve log shipping gibi yöntemlerle IO yükünü dengeleyecek bir disk planlaması yapılmalı. Bu noktada hem veritabanı hem de disk mimarisini bir arada ele aldığımız detaylı rehberlerimizi blogumuzda bulabilirsiniz.

Senaryo 4: Log ve Analitik Sunucusu

Merkezi loglama veya analitik için kullanılan sunucularda IO profili genellikle:

  • Yoğun sıralı yazma (log ingest),
  • Zaman zaman büyük sorgular (analiz raporları)

şeklindedir. Eğer gerçek zamanlı analiz gereksinimi yüksekse, sıcak veri (son birkaç gün) NVMe veya SATA SSD üzerinde; daha eski loglar ise HDD veya object storage üzerinde tutulabilir. Böylece hem performans hem de maliyet açısından dengeli bir yapı sağlanır.

Maliyet, Ömür ve Güvenlik Perspektifinden Karşılaştırma

Maliyet

NVMe SSD, birim kapasite başına en pahalı disk türü olsa da, performans başına maliyet hesabında çoğu zaman en avantajlısıdır. Çünkü aynı iş yükünü daha az sunucuyla kaldırmanızı sağlayabilir. Diğer yandan sadece backup ve arşiv için NVMe kullanmak çoğu zaman bütçe israfıdır; burada HDD ve object storage çok daha rasyoneldir.

Ömür ve Dayanıklılık

SSD’lerde yazma ömrü (TBW, DWPD) önemli bir konudur. Çok yoğun log yazımı veya temp dosyaları olan sistemlerde, NVMe veya SATA SSD’lerin yazma sınırlarını zorlamamak için:

  • Geçici dosyaları RAM disk veya ayrı bir volume üzerinde toplamak,
  • Veritabanı temp alanını ayrı disk dizilerine dağıtmak,
  • Log rotasyonu ve sıkıştırmayı (logrotate) doğru ayarlamak

gibi önlemler almak gerekir. VPS disk kullanımı ve logrotate ayarları rehberinde bu konunun pratik tarafını detaylandırdık.

Güvenlik ve Veri Bütünlüğü

Disk türü ne olursa olsun, RAID tek başına yedek değildir. NVMe, SATA SSD veya HDD kullanın fark etmez; mutlaka:

  • Düzenli ve test edilmiş yedekler,
  • Farklı lokasyonda saklanan kopyalar,
  • Şifreli (encrypted) yedek politikaları

olmalıdır. Özellikle fidye yazılımlarına karşı immutable (değiştirilemez) yedek seçenekleri ve versiyonlama büyük önem taşır. DCHost olarak müşterilerimize disk katmanından bağımsız, bütünsel bir yedekleme ve felaket kurtarma yaklaşımı önermemizin sebebi de bu.

DCHost Tarafında Tipik Disk Mimarisi Yaklaşımı

DCHost altyapısında genel yaklaşımımız, uygulama ve veritabanı için hızlı, backup ve arşiv için yüksek kapasiteli disk katmanlarını bir arada kullanmak yönünde. Özetle:

  • Ön yüzde web ve uygulama sunucularında NVMe veya yüksek kaliteli SSD RAID,
  • Yedek ve arşiv tarafında HDD tabanlı sistemler ve/veya object storage,
  • Müşteri ihtiyacına göre dedicated ve colocation tarafında karma RAID seviyeleri (RAID 1/10 vb.)

kullanıyoruz. Böylece hem performans hem de maliyet açısından ölçeklenebilir bir yapı sağlanıyor. Örneğin, yoğun e-ticaret trafiği olan bir müşteride:

  • Uygulama + veritabanı NVMe üzerinde,
  • Günlük yedekler ayrı bir SSD/HDD katmanında,
  • Haftalık/aylık arşivler farklı lokasyondaki object storage üzerinde

tutularak 3-2-1 kuralı hayata geçiriliyor.

Sonuç ve Yol Haritası: Hangi Adımla Başlamalısınız?

NVMe SSD, SATA SSD ve HDD karşılaştırması yaptığımızda, tek cümlelik bir “herkese uyan çözüm” cümlesi yok. Fakat bazı genel prensipleri net bir şekilde söyleyebiliriz:

  • Canlı, dinamik web uygulamaları ve veritabanları için öncelik NVMe veya en azından SSD olmalı.
  • Sadece yedek ve uzun vadeli arşiv için HDD ve object storage çok daha mantıklı.
  • Statik veya hafif sitelerde SATA SSD mükemmel bir maliyet/performans dengesi sunar.
  • Hiçbir disk türü, düzenli yedek ve iyi planlanmış bir felaket kurtarma stratejisinin yerini tutmaz.

Pratik bir yol haritası çizmek gerekirse:

  1. Mevcut veya planlanan projenizin IO profilini kabaca belirleyin (statik mi, dinamik mi, veritabanı ne kadar yoğun?).
  2. RPO/RTO hedeflerinizi ve yasal saklama gereksinimlerinizi netleştirin.
  3. Üretim ortamı için NVMe/SSD, yedek ve arşiv için HDD/object storage kombinasyonunu temel alın.
  4. Kapasite ve bütçe dengesine göre NVMe ile SATA SSD arasında ince ayar yapın.

Eğer hangi disk türünün sizin projenize daha uygun olduğundan emin olamıyorsanız, DCHost ekibi olarak IO profilinizi ve büyüme planlarınızı birlikte değerlendirip, hem performans hem de maliyet açısından dengeli bir mimari tasarlayabiliriz. İster paylaşımlı hosting, ister NVMe tabanlı VPS, ister dedicated veya colocation olsun; doğru disk seçimiyle başlayarak uzun vadede rahat edeceğiniz bir altyapı kurmak mümkün.

Sıkça Sorulan Sorular

Her proje için NVMe SSD şart değil. Küçük ve orta ölçekli kurumsal siteler, içerik ağırlıklı bloglar ve hafif WordPress kurulumları için iyi yapılandırılmış bir SATA SSD altyapısı çoğu zaman fazlasıyla yeterli olur. Ancak yoğun veritabanı sorguları, yüksek eşzamanlı kullanıcı ve kampanya dönemlerinde ciddi trafik artışı bekliyorsanız, NVMe SSD’nin daha düşük gecikme ve yüksek IOPS avantajı net şekilde hissedilir. Özellikle WooCommerce, SaaS veya yoğun API trafiği olan projelerde NVMe tercih etmenizi öneririz; basit tanıtım siteleri ve ufak projeler için ise SATA SSD gayet iyi bir maliyet/performans dengesidir.

Yedekleme ve arşiv tarafında asıl öncelik kapasite ve dayanıklılık olduğu için, HDD çoğu senaryoda daha mantıklı bir seçimdir. Günlük veya haftalık yedekleriniz için yüksek kapasiteli HDD tabanlı bir backup sunucusu ve/veya object storage maliyet açısından çok avantajlıdır. SSD, özellikle NVMe, backup sürecini hızlandırsa da genellikle bu hız farkı ek maliyeti haklı çıkaracak kadar kritik değildir. En iyi yaklaşım; canlı sistemleri NVMe/SSD üzerinde, uzun vadeli yedek ve arşivleri ise HDD ve object storage kombinasyonunda tutmak, ayrıca 3-2-1 yedekleme kuralını uygulamaktır.

HDD üzerinde çalışan dinamik bir siteyi NVMe SSD’ye taşıdığınızda en belirgin fark, disk kaynaklı gecikmenin ciddi şekilde azalmasıdır. Bu da genellikle daha düşük TTFB, daha hızlı sayfa geçişleri ve yoğun trafik altında daha stabil bir yanıt süresi anlamına gelir. Özellikle veritabanı yoğun sitelerde (WordPress, WooCommerce, Laravel uygulamaları vb.) HDD’nin 100–200 IOPS seviyesinden, NVMe’nin yüzbinlerce IOPS sağlayabildiği bir ortama geçmek, gecikmeyi milisaniye seviyesinden mikro saniye seviyesine indirir. Sonuç olarak aynı CPU ve RAM ile çok daha fazla eşzamanlı isteği karşılayabilir, kampanya dönemlerinde yaşanan yavaşlamaları önemli ölçüde azaltabilirsiniz.

Performans elbette önemli, ancak tek kriter değil. Öncelikle veri büyüme hızınızı ve yasal saklama gereksinimlerinizi bilmeniz gerekiyor; bu, kapasite planlamasını doğrudan etkiler. Ardından RPO/RTO hedeflerinize göre yedekleme ve felaket kurtarma stratejinizi belirlemeli; buna uygun olarak SSD, HDD ve object storage kombinasyonunu tasarlamalısınız. Ayrıca yazma yoğunluğu yüksek sistemlerde SSD’lerin TBW/DWPD değerlerini, RAID seviyelerini ve disk izleme/alert mekanizmalarını da hesaba katmak önemli. Son olarak, bütçenizi tek seferlik kurulum maliyeti yerine, 3–5 yıllık toplam sahip olma maliyeti (TCO) perspektifinden değerlendirmeniz daha sağlıklı bir karar vermenizi sağlar.