İçindekiler
- 1 Node.js Uygulaması İçin Hosting Seçimi Neden Bu Kadar Kritik?
- 2 Node.js İçin Hosting Seçerken Dikkat Etmeniz Gereken Temel Kriterler
- 3 Paylaşımlı Hosting ve cPanel Üzerinde Node.js Çalıştırmak
- 4 cPanel’li VPS Üzerinde Node.js Hosting
- 5 Panelsiz VPS Üzerinde Node.js: Tam Kontrol ve Esneklik
- 6 Gerçek Senaryolarla Karşılaştırma: Paylaşımlı Hosting mi, VPS mi?
- 7 DCHost ile Node.js Projeleri İçin Barındırma Seçenekleri
- 8 Özet, Karar Matrisi ve Sonraki Adımlar
Node.js Uygulaması İçin Hosting Seçimi Neden Bu Kadar Kritik?
Node.js ile yazdığınız bir API, gerçek zamanlı bir sohbet uygulaması, Next.js/Remix tabanlı bir web arayüzü veya bir SaaS projesi… Hepsinin ortak bir noktası var: uzun süre çalışan süreçlere (process), stabil kaynaklara ve doğru ağ yapılandırmasına ihtiyaç duyuyorlar. Yani klasik “sadece PHP dosyalarını FTP ile at, bitti” yaklaşımı, Node.js tarafında çoğu zaman yetmiyor.
Burada en çok karıştırılan konulardan biri de şu: “Node.js uygulamamı paylaşımlı hostingte mi çalıştırmalıyım, cPanel’li bir sunucuda mı, yoksa tamamen bana ait bir VPS üzerinde mi?” Bu sorunun tek bir doğru cevabı yok; projenizin ölçeği, trafik profili, bütçeniz ve ekibinizin teknik yetkinliği gibi faktörlere göre değişiyor.
Bu yazıda DCHost ekibi olarak, Node.js projelerimizi gerçek dünyada nasıl konumlandırdığımızdan yola çıkarak; paylaşımlı hosting + cPanel, cPanel’li VPS ve panele ihtiyaç duymayan çıplak VPS seçeneklerini teknik şekilde karşılaştıracağız. Hangi senaryoda hangisi mantıklı, hangi noktada mutlaka VPS veya dedicated sunucuya geçmek gerekir, maliyet ve yönetim açısından neleri baştan düşünmelisiniz; tümünü adım adım netleştirelim.
Node.js İçin Hosting Seçerken Dikkat Etmeniz Gereken Temel Kriterler
Önce kısa bir çerçeve çizelim. Node.js uygulamaları için altyapı seçerken aşağıdaki başlıklar kritik rol oynar:
- CPU performansı: Tek thread üzerinde çalışan event loop’un tıkanmaması için güçlü ve istikrarlı vCPU’lara ihtiyaç duyarsınız.
- RAM kapasitesi: Node.js işlemi, framework, ORM, cache kütüphaneleri ve eşzamanlı istekler RAM tüketir. Özellikle SSR ve yoğun WebSocket kullanımında RAM planlaması hayati önem taşır.
- Disk hızı ve IOPS: Log yazımı, veritabanı aynı makinedeyse I/O trafiği ve cache dosyaları için yüksek performanslı disk (tercihen NVMe SSD) ciddi fark yaratır.
- Ağ bant genişliği ve gecikme: API ve gerçek zamanlı uygulamalarda düşük latency, iyi peering ve yeterli bant genişliği kullanıcı deneyimini doğrudan etkiler.
- Uzun süre çalışan process desteği: Paylaşımlı hostinglerde zaman zaman kısıtlanan en kritik konu budur. Node.js servisinizin arka planda sürekli çalışabilmesi gerekir.
- Port ve firewall esnekliği: Çoğu Node.js uygulaması 3000, 4000, 8000 gibi portlarda dinler ve önüne bir reverse proxy (Nginx/Apache) konur. Bu düzeni kurmak için yeterli yetki gerektiğini unutmayın.
- Node.js sürüm yönetimi: Farklı projelerde farklı Node sürümlerini (nvm, n, asdf vb.) kullanabilmek büyük konfor sağlar.
- Güvenlik ve izolasyon: Başkalarıyla aynı sunucuyu paylaşıyorsanız izolasyon, VPS/dedicated kullanıyorsanız işletim sistemi ve servis güvenliği öne çıkar.
- Otomatik yedekleme ve felaket kurtarma: Üretim ortamındaki verilerin ve konfigürasyonların düzenli yedeklenmesi kritik önemdedir.
- Yönetim kolaylığı: Panel (cPanel gibi) ile yönetmek mi, yoksa SSH üzerinden her şeyi kendiniz kurmak mı daha mantıklı; ekibinizin yetkinliğine göre karar vermek gerekir.
Bu kriterleri akılda tutarak şimdi üç ana yolu tek tek inceleyelim.
Paylaşımlı Hosting ve cPanel Üzerinde Node.js Çalıştırmak
Teknik Olarak Mümkün mü, Nasıl Çalışır?
Paylaşımlı hosting paketleri tarihsel olarak PHP tabanlı siteler için tasarlandı. Ancak son yıllarda bazı sağlayıcılar, cPanel içinde “Node.js Uygulamaları”, “Application Manager” veya Passenger benzeri modüllerle basit Node.js projelerini de desteklemeye başladı.
Bu senaryoda tipik olarak şu yapı kurulur:
- cPanel’e giriş yaparsınız.
- Node.js uygulaması oluşturma sihirbazı üzerinden proje klasörünüzü ve Node sürümünü seçersiniz.
- Uygulama, sunucuda belirli bir internal portta (örneğin 3000) çalışır.
- Sunucunun önündeki web sunucusu (genelde Apache veya LiteSpeed), domaininizi bu Node.js sürecine proxy eder.
Kulağa gayet güzel geliyor; ancak paylaşımlı hosting altyapısının doğası gereği önemli kısıtlar devreye giriyor.
Paylaşımlı Hostingte Node.js Kullanmanın Avantajları
- Düşük maliyet: Başlangıç için en ucuz çözümlerden biridir. Kişisel projeler, prototipler ve küçük denemeler için idealdir.
- cPanel konforu: E-posta hesapları, veritabanı, DNS, dosya yöneticisi gibi araçlar tek panelden yönetilir.
- Tek tıkla bazı kurulumlar: Softaculous benzeri araçlarla veritabanı, SSL, alt alan adları gibi bileşenleri hızlıca hazırlayabilirsiniz.
- Sunucu yönetimi gerektirmez: İşletim sistemi güncellemesi, güvenlik yamaları, web sunucusu konfigürasyonu gibi detaylarla uğraşmazsınız.
Paylaşımlı Hostingte Node.js’in Sınırlamaları
DCHost tarafında Node.js projelerini analiz ederken, paylaşımlı hostingte en çok karşılaştığımız sınırlamalar şunlar oluyor:
- Kaynak limitleri (CPU, RAM, IO, process sayısı): cPanel’deki CloudLinux limitleri belli bir eşiğin üzerinde CPU kullanımı veya bellek tüketiminde uygulamanızın yavaşlamasına ya da yeniden başlatılmasına neden olabilir. Bu konuya benzer bir perspektiften bakan cPanel kaynak limitleri ve “Resource Limit Reached” hatası rehberimize göz atabilirsiniz.
- Uzun süre çalışan process kısıtları: Bazı paylaşımlı ortamlarda süreçler belirli süre sonra otomatik olarak sonlandırılabilir veya arka planda daemon olarak çalıştırılması engellenebilir.
- Port açma ve özel firewall kuralları: Genellikle sadece HTTP/HTTPS (80/443) portlarından yayın yapmanıza izin verilir. Özel TCP portları veya UDP trafiği gerektiren real-time sistemler pek uygun değildir.
- WebSocket ve gerçek zamanlı uygulamalar: WebSocket bağlantıları, proxy katmanında zaman zaman kısıtlanabilir veya agresif timeout ayarları nedeniyle kopmalar yaşanabilir.
- Özelleştirilmiş Node.js sürümleri: Paylaşımlı hostingte istediğiniz her Node sürümünü, her projeye özel olarak yönetme esnekliği her zaman verilmeyebilir.
Hangi Senaryolarda Paylaşımlı Hosting + cPanel Mantıklı?
Aşağıdaki durumlarda paylaşımlı hosting, Node.js için makul bir başlangıç noktası olabilir:
- Kişisel bir proje, portföy sitesi veya basit bir demo API çalıştırıyorsanız.
- Günde birkaç yüz isteği geçmeyen, kritik olmayan bir uygulama barındırıyorsanız.
- Gerçek zamanlı değil, temel HTTP istek/yanıt mantığında çalışan basit bir backend kullanıyorsanız.
- Sunucu yönetimi deneyiminiz yoksa ve sadece “çalışsın, fazla uğraşmayayım” diyorsanız.
Buna karşılık, e-ticaret arkayüzleri, SaaS uygulamaları, yoğun trafik alan API’ler veya WebSocket/real‑time çözümler için paylaşımlı hosting genellikle bir süre sonra tıkanma noktası olur. Bu durumda bir üst adıma, yani cPanel’li VPS ya da tamamen özel VPS mimarisine geçmek gerekir.
cPanel’li VPS Üzerinde Node.js Hosting
Neden Geliştiriciler İçin Tatlı Nokta?
cPanel’li VPS, özellikle PHP + Node.js karma stack kullanan ajanslar ve ekipler için çok dengeli bir çözüm sunar. Özetle:
- Size özel kaynaklar: vCPU, RAM ve disk sadece sizin projelerinize ayrılır. Komşu sitelerin yoğunluğundan etkilenmezsiniz.
- Root erişimi: İstediğiniz Node.js sürümünü kurabilir, Nginx/Apache ayarlarını özelleştirebilir, firewall kurallarını yönetebilirsiniz.
- cPanel konforu devam eder: Paylaşımlı hostingte alıştığınız tüm araçlar elinizin altındadır; sadece altyapı sizin için izole edilmiştir.
- Çoklu proje ve müşteri yönetimi: Birden fazla Node.js uygulamasını, alt alanları ve veritabanlarını ayrı hesaplarda izole ederek barındırabilirsiniz.
DCHost’ta Node.js odaklı pek çok projede başlangıç noktası olarak NVMe diskli VPS + cPanel kombinasyonunu tercih ediyoruz. Bu sayede hem panel konforu korunuyor hem de altyapının sınırları gerçekçi şekilde elde tutulabiliyor.
Önerilen Mimari: Node.js Arkasında Nginx/Apache Reverse Proxy
cPanel’li bir VPS üzerinde Node.js uygulamasını şu tipik mimariyle konumlandırmak, performans ve güvenlik açısından oldukça sağlıklı bir yaklaşımdır:
- Node.js uygulamanız örneğin 3000 portunda dinler.
- Sunucuda Nginx veya Apache, 80/443 portlarında gelen HTTP/HTTPS trafiğini karşılar.
- Nginx/Apache, ilgili domain veya alt alan adını Node.js’in dinlediği porta reverse proxy eder.
- SSL sertifikası (Let’s Encrypt veya kurumsal SSL) Nginx/Apache üzerinde sonlandırılır, Node.js’e genellikle HTTP üzerinden iç ağda bağlanılır.
- Statik dosyalar (görseller, CSS, JS) mümkün olduğunca web sunucusu veya CDN üzerinden servis edilir.
Bu mimariyi adım adım nasıl kurabileceğinizi, Node.js’i canlıya alırken PM2, Nginx ve sıfır kesinti deploy yöntemlerini anlattığımız rehberde oldukça detaylı şekilde örneklendirdik. Aynı yaklaşımı cPanel’li VPS üzerinde de rahatlıkla uygulayabilirsiniz.
Kaynak Planlama: CPU, RAM ve NVMe Disk Seçimi
Node.js uygulamaları için VPS boyutlandırırken “rasgele bir paket” almak yerine, iş yükünüzü gerçekçi şekilde hesaplamak çok kritik. Örneğin:
- Sadece küçük bir REST API ve basit bir panel mi var, yoksa aynı VPS’te veritabanı, Redis ve background job’lar da mı çalışacak?
- SSR yapan Next.js tarzı bir frontend mi var, yoksa sadece JSON cevap üreten bir backend mi?
- Yoğun IO yapan loglama, raporlama, analitik işleri aynı sunucuda mı koşacak?
Bu soruların cevabına göre vCPU/RAM/IOPS ihtiyaçlarınız değişir. Bu noktada, Node.js dahil modern web uygulamalarında CPU, RAM, NVMe disk ve bant genişliği planlamasını adım adım incelediğimiz Node.js projeleri için doğru VPS kaynaklarını seçme rehberimize mutlaka göz atmanızı öneririm.
Özetle:
- Giriş seviyesinde basit backend + veritabanı için: 1–2 vCPU, 2–4 GB RAM, hızlı SSD/NVMe disk genellikle yeterlidir.
- Orta ölçekli e-ticaret veya SaaS backend’i için: 2–4 vCPU, 4–8 GB RAM, NVMe disk ve güçlü ağ bağlantısı önerilir.
- Yoğun gerçek zamanlı trafik (WebSocket) ve yüksek eşzamanlı istek varsa: 4+ vCPU, 8+ GB RAM, gerekirse ayrı veritabanı sunucusu düşünülmelidir.
cPanel’li VPS’te Güvenlik ve Yönetim
VPS kullandığınızda işletim sistemi ve servis güvenliği sizin sorumluluğunuzdadır; bu kötü bir şey değil, aksine tam kontrol anlamına gelir. Ancak bazı temel adımları atlamamak gerekir:
- SSH portu, yetkileri ve anahtar tabanlı giriş ayarlarını sıkılaştırın.
- Firewall (örn. UFW, nftables) ile sadece ihtiyaç duyduğunuz portları açın.
- cPanel ve eklentileri düzenli güncel tutun.
- Fail2ban benzeri araçlarla kaba kuvvet girişimlerini sınırlayın.
- Otomatik yedekleme stratejisi kurun (günlük/haftalık snapshot + dış lokasyona kopya).
Bu başlıkların her birini daha derinlemesine incelemek isterseniz, VPS sunucu güvenliği için pratik önlemleri anlattığımız yazı iyi bir kontrol listesi işlevi görecektir.
Panelsiz VPS Üzerinde Node.js: Tam Kontrol ve Esneklik
Ne Zaman Panel Kullanmadan Devam Etmelisiniz?
Bazı ekipler için cPanel’li VPS gayet yeterli olurken, bazı durumlarda panel yerine tamamen çıplak VPS kullanmak daha mantıklı hale gelir. Örneğin:
- DevOps kültürü olan, Linux/SSH konusunda deneyimli bir teknik ekibiniz varsa.
- Docker, Kubernetes, CI/CD, IaC (Terraform, Ansible vb.) gibi araçlarla otomasyona yöneliyorsanız.
- cPanel’in getirdiği ek kaynak tüketimini ve lisans maliyetini istemiyorsanız.
- Çok spesifik bir mimari (örn. microservices, event‑driven sistemler) kurguluyorsanız.
Bu senaryoda genellikle şu yapı tercih edilir:
- Node.js, systemd servisi veya PM2 ile yönetilir.
- Nginx veya Caddy gibi bir web sunucusu reverse proxy ve SSL sonlandırma için kullanılır.
- Deploy süreci CI/CD (GitLab CI, GitHub Actions vb.) üzerinden otomatikleştirilir.
- Loglama, monitoring ve yedekleme için ayrı araçlar (Prometheus, Loki, restic vb.) devreye alınır.
Bu yaklaşımı adım adım üretim ortamına taşımak için, Node.js’i canlıya alırken PM2/systemd, Nginx, SSL ve sıfır kesinti deploy kurulumunu anlattığımız rehber iyi bir başlangıç noktası sunuyor.
Docker ve Konteyner Tabanlı Mimari
Node.js dünyasında konteynerleşme neredeyse standart haline geldi. Birçok ekip, Node.js uygulamasını Docker imajı olarak paketleyip, tek VPS üzerinde birden fazla konteyneri yan yana koşturuyor. Daha ileri aşamada ise Kubernetes veya K3s gibi çözümlerle cluster mimarisine geçiliyor.
DCHost tarafında da, özellikle mikroservis tabanlı Node.js projelerinde şu senaryoları sıkça görüyoruz:
- Her Node.js servisi için ayrı bir Docker imajı.
- Nginx veya Traefik ile reverse proxy ve TLS yönetimi.
- Veritabanı, cache, queue gibi bileşenler için ayrı konteynerler.
- CI/CD pipeline’ları ile otomatik build, test ve deploy süreçleri.
Docker ve konteyner ekosistemi hakkında daha geniş çerçeve için Docker nedir ve temel mantığı nedir yazımızı, daha karmaşık üretim senaryoları için de Kubernetes odaklı içeriklerimizi inceleyebilirsiniz.
Gerçek Senaryolarla Karşılaştırma: Paylaşımlı Hosting mi, VPS mi?
Senaryo 1: Junior Geliştiricinin Portföy Projesi
Elinizde küçük bir Node.js/Express projesi var; belki basit bir REST API, belki küçük bir hobi uygulaması. Trafik düşük, SLA beklentisi yok, bütçe sınırlı.
- Paylaşımlı hosting + cPanel: Eğer sağlayıcınız Node.js desteği sunuyorsa, bu senaryoda iş görebilir.
- Artıları: Çok düşük maliyet, neredeyse sıfır yönetim yükü.
- Eksileri: Sınırlı kaynak, gerçek zamanlı özellikler ve ölçeklenebilirlik açısından sınırlamalar.
Bu aşamada, projeyi hızlıca internete açmak ve deneyim kazanmak için paylaşımlı hosting yeterli olabilir. Ancak ileride trafik artarsa, cPanel’li VPS’e geçiş kaçınılmaz olacaktır.
Senaryo 2: Ajansın Kurumsal Site + Basit API İhtiyacı
Bir ajans olarak, hem kurumsal siteleri hem de basit API’leri aynı altyapıda yönetmek istiyorsunuz. PHP tabanlı WordPress siteleriniz var, yanında birkaç tane de Node.js ile yazılmış küçük servis.
- Öneri: cPanel’li NVMe VPS
- Gerekçe: Aynı panelden hem WordPress hem de Node.js projelerini yönetebilir, her müşteriniz için ayrı cPanel hesabı açarak izolasyon sağlayabilirsiniz.
- Avantaj: Kaynaklar size özel, paylaşımlı hostingin gürültüsünden etkilenmiyorsunuz.
Bu noktada, paylaşımlı hosting mi VPS mi karar verme sürecini detaylandırdığımız yazı da, ajans tarafındaki kapasite ve bütçe planlaması için iyi bir referans sunabilir.
Senaryo 3: Gerçek Zamanlı SaaS Uygulaması
Node.js ile yazılmış, WebSocket kullanan, onlarca müşteri tarafından aynı anda kullanılan bir SaaS ürününüz var. Dashboard’lar, anlık bildirimler, background job’lar, queue’lar… Klasik bir “her şey Node.js üzerinde dönüyor” senaryosu.
- Minimum öneri: Orta–yüksek kaynaklı birden fazla VPS (uygulama, veritabanı, cache, queue gibi rollere ayrılmış).
- Gerçek zamanlı özellikler için WebSocket destekli reverse proxy ve optimize TCP ayarları.
- İleri seviye için: Çok bölgeli mimari, otomatik failover ve yük dengeleme çözümleri.
Bu ölçekte, paylaşımlı hosting tamamen devre dışıdır; cPanel’li VPS bile bir süre sonra yeterli gelmeyebilir. Uygulamanız büyüdükçe, dedicated sunucular veya colocation gibi opsiyonları da düşünmek gerekir. Çok bölgeli mimarilerin nasıl planlanabileceğine dair fikir edinmek için çok bölgeli mimari ve felaket dayanıklılığı rehberimize göz atabilirsiniz.
Senaryo 4: Yoğun Trafikli E-ticaret Arkayüzü
Ön yüzünüz belki hâlâ WooCommerce veya bir PHP framework’ü olabilir; ama stok, fiyatlandırma, kampanya motoru, raporlama gibi karmaşık işleri Node.js tabanlı mikroservislerle çözmek istiyorsunuz. Kampanya dönemlerinde trafik katlanarak artıyor.
- Öneri: En az bir güçlü NVMe VPS sadece Node.js backend için, ayrı bir veritabanı sunucusu, gerektiğinde cache (Redis) için ek sunucu.
- Node.js katmanının önünde Nginx/HAProxy ile yük dengeleme.
- Artan trafik için yatay ölçekleme (birden fazla Node.js instansı).
Bu tür senaryolarda, altyapının zayıf halkası genellikle disk ve IO olur. Bu yüzden NVMe disk performansının nereden geldiğini ve uygulama performansına etkisini anlamak için NVMe VPS hosting rehberimizi özellikle incelemenizi tavsiye ediyoruz.
DCHost ile Node.js Projeleri İçin Barındırma Seçenekleri
DCHost olarak, farklı olgunluk seviyelerindeki Node.js projeleri için birden fazla altyapı seçeneği sunuyoruz. Kısaca özetleyelim:
- Paylaşımlı hosting (Node.js desteği olan senaryolar için): Kişisel projeler, düşük trafikli basit uygulamalar için maliyet avantajlı bir seçenek olabilir. Ancak gerçek zamanlı, yüksek trafikli projelerde bu katmanı genellikle sadece başlangıç veya test ortamı olarak öneriyoruz.
- NVMe VPS: Node.js projeleri için en sık tercih ettiğimiz katman. Özel kaynak, yüksek disk performansı, esnek firewall ve root erişimi ile orta–yüksek ölçekli çoğu iş yükünü karşılayabiliyoruz.
- cPanel’li VPS: Hem Node.js hem PHP/WordPress/Laravel gibi yığınları birlikte kullanan ajanslar ve yazılım evleri için ideal. Aynı sunucu üzerinde birçok müşteriyi izole cPanel hesaplarıyla yönetmek mümkün.
- Dedicated sunucu: Çok yüksek trafik, yüksek CPU/RAM ihtiyacı veya lisans/maliyet optimizasyonu gerektiren senaryolarda, tek bir fiziksel sunucuyu tamamen projenize tahsis ediyoruz.
- Colocation: Kendi fiziksel sunucunuza sahipseniz, DCHost veri merkezlerinde barındırarak ağ, enerji, güvenlik ve yedeklilik avantajlarından yararlanabilirsiniz.
Hangi katmanın sizin için doğru olduğuna karar veremiyorsanız, hem teknik hem de maliyet tarafına bakan hosting maliyetlerini düşürme ve doğru VPS boyutlandırma rehberimiz de karar sürecinde size destek olabilir.
Özet, Karar Matrisi ve Sonraki Adımlar
Karar Matrisi: Hangi Durumda Hangi Yol?
Son olarak, tüm anlattıklarımızı pratik bir karar matrisiyle toparlayalım:
| İhtiyaç/Senaryo | Önerilen Çözüm | Not |
|---|---|---|
| Kişisel proje, düşük trafik, demo | Paylaşımlı hosting (Node.js destekliyse) | Bütçe dostu; ölçek büyürse VPS’e geçiş şart. |
| Ajans projeleri, kurumsal site + basit API | cPanel’li NVMe VPS | Panel konforu + izole kaynak kombinasyonu. |
| SaaS, gerçek zamanlı uygulama, WebSocket | Orta–yüksek kaynaklı birden fazla VPS | Uygulama, veritabanı, cache ve queue’yu ayırmak kritik. |
| Yoğun trafik, kampanya dönemlerinde pik yapan e-ticaret backend’i | Güçlü NVMe VPS veya dedicated sunucu | Gerekirse yatay ölçekleme ve çok bölgeli mimari. |
| DevOps ekibi olan, otomasyon odaklı teknoloji şirketi | Panelsiz VPS + Docker/Kubernetes | CI/CD, IaC ve gözlemlenebilirlik devreye alınmalı. |
DCHost ile Node.js Projelerinizde Sonraki Adımlar
Node.js dünyası esnek, hızlı ve keyifli; ama yanlış altyapı seçimiyle birleştiğinde beklenmedik darboğazlar yaratabiliyor. DCHost olarak bizim yaklaşımımız, önce iş yükünüzü ve büyüme planınızı netleştirmek, ardından buna en uygun altyapıyı birlikte tasarlamak.
Basit bir prototipten, yüksek trafikli SaaS platformuna kadar farklı aşamalarda; paylaşımlı hosting, cPanel’li VPS, NVMe VPS, dedicated sunucu ve colocation seçenekleriyle yanınızdayız. Uygulamanızın Node.js tarafındaki mimarisini, Node.js canlıya alma rehberimizdeki prensiplerle birleştirerek; performans, güvenlik ve ölçeklenebilirlik dengesini birlikte kurabiliriz.
Eğer şu anda paylaşımlı hostingte çalışan bir Node.js projeniz varsa ve “artık yavaş yavaş daralmaya başladı” diyorsanız, sizin için bir sonraki doğal adım büyük ihtimalle NVMe VPS’tir. Kaynak ihtiyacınızı daha net hesaplamak için de Node.js projeleri için doğru VPS kaynaklarını seçme rehberimizi referans alabilir, sonrasında DCHost ekibine projenizi özetleyerek danışabilirsiniz. Böylece Node.js uygulamanızı, sadece bugün değil, birkaç yıl sonrasını da düşünerek sağlam bir altyapıya oturtmuş olursunuz.
