Alan Adı

Hosting Endüstrisinde Birleşmeler Hız Kazanıyor

Son birkaç yıldır hem globalde hem de Türkiye’de hosting ve veri merkezi pazarında dikkat çeken bir hareketlilik var: şirket birleşmeleri, satın almalar ve marka konsolidasyonları belirgin şekilde hızlandı. Bu sadece manşetlik kurumsal haberlerden ibaret değil; doğrudan web sitenizin fiyatına, performansına, destek kalitesine ve uzun vadeli teknoloji stratejinize dokunan bir dönüşümden bahsediyoruz.

Özellikle kapasite planlama, maliyet analizi veya yeni bir proje için hosting mimarisi tasarlarken “Bu seçimi yaparsam 2–3 yıl sonra sağlayıcı birleşirse ne olur?” sorusu artık masaya daha sık geliyor. IPv4 adres fiyatlarının artması, enerji maliyetleri, yapay zeka odaklı yüklerin veri merkezlerini zorlaması ve regülasyon baskıları derken, ölçek ekonomisi arayan şirketler için birleşme en hızlı çözüm haline geldi.

Bu yazıda, hosting endüstrisinde birleşmeler neden hızlanıyor, sizi nasıl etkiliyor, riskleri ve fırsatları neler, önümüzdeki 3–5 yıl için nasıl bir yol haritası çizmelisiniz gibi soruları netleştireceğiz. Son bölümde de DCHost olarak bu dalgayı nasıl okuduğumuzu ve müşterilerimize ne tür yapısal güvenceler sunduğumuzu paylaşacağız.

İçindekiler

Hosting Endüstrisinde Birleşmeler Neden Hızlanıyor?

Tek bir sebep yok; birkaç güçlü baskı aynı anda devrede. Birleşmelerin hızlanmasının arkasındaki başlıca itici güçleri sade şekilde toparlayalım.

1. IPv4 adres kıtlığı ve maliyet baskısı

IPv4 adreslerinin tükendiğini artık teorik değil, pratik olarak yaşıyoruz. Fiyatlar her yıl yukarı giderken, adres bloklarına sahip olmak hosting şirketleri için ciddi bir sermaye işi haline geldi. Bu da “büyük olanın ayakta kalması” yönünde bir baskı oluşturuyor.

Bu konuyu detaylı incelediğimiz IPv4 adres fiyatları rekor seviyelere ulaştı ve IPv4 tükenmesi ve fiyat artışları için çözüm stratejileri yazılarında da vurguladığımız gibi, küçük ve orta ölçekli sağlayıcılar için IP maliyeti yönetmek her geçen gün zorlaşıyor. Birleşmeler, bu maliyeti daha büyük bir ölçeğe yaymanın pratik yolu olarak öne çıkıyor.

2. Veri merkezi ve enerji maliyetleri

Yüksek kaliteli bir veri merkezini işletmek; jeneratör, soğutma, güvenlik, fiber hatlar, yedekli elektrik, sürekli bakım ve insan kaynağı demek. Enerji fiyatlarındaki artış, iklimlendirme sistemlerinin giderlerini de yukarı çekiyor. Bu yüzden birçok oyuncu kendi veri merkezi yerine başka bir veri merkezinde yer kiralamayı veya doğrudan daha büyük bir oyuncu ile birleşmeyi tercih ediyor.

Bu baskının sürdürülebilirlik tarafını veri merkezi sürdürülebilirliği yazımızda detaylı anlattık. Enerji verimliliği ve karbon ayak izi gereklilikleri de birleşmeleri teşvik eden önemli faktörler arasında.

3. Yapay zeka ve yeni nesil iş yükleri

Yapay zeka, büyük veri ve yüksek yoğunluklu GPU iş yükleri, veri merkezlerinin donanım ve güç altyapısını yeniden şekillendiriyor. Bu tarafa yatırım yapamayan klasik hosting sağlayıcıları ya ortaklıklar kuruyor ya da daha büyük oyuncuların çatısı altına giriyor. Çünkü tek başına rekabet etmek her yıl artan bir yatırım gerektiriyor.

AI kaynaklı talebin veri merkezi genişlemelerini nasıl hızlandırdığını veri merkezi genişlemeleri ve AI talebi yazımızda ayrıntılı olarak inceledik. Aynı dinamikler, hosting tarafında da konsolidasyonu besliyor.

4. Güvenlik ve regülasyon baskısı

KVKK, GDPR, PCI DSS ve sektöre özel diğer regülasyonlar; log saklama, veri yerelleştirme, yedekleme, şifreleme ve erişim yönetimi gibi alanlarda ciddi yükler getiriyor. Güçlü teknik ekip, düzenli denetim ve sertifikasyon süreçlerini sürdürmek için belli bir ölçeğin üzerinde olmak avantaj sağlıyor. Bu da “birleşip birlikte yürüyelim” eğilimini güçlendiriyor.

Bu Birleşmeler Sizi Nasıl Etkiliyor?

Bir sağlayıcının el değiştirdiğini veya başka bir markanın altında birleştiğini duyduğunuzda ilk akla gelen genelde fiyat oluyor. Ama aslında daha geniş bir etki alanı var: sözleşme şartları, destek kalitesi, veri lokasyonu, hatta uzun vadeli teknoloji yığınınız bile etkilenebilir.

1. Fiyatlandırma ve kampanya yapısı

Birleşme sonrası iki farklı senaryo görebiliyoruz:

  • Kısa vadede agresif kampanyalar: Yeni marka veya birleşik yapı, pazar payını büyütmek için kısa süreli indirimler, yüksek indirimli ilk yıl fiyatları sunabilir.
  • Orta vadede fiyatların dengelenmesi: Sistemler tek çatı altında toplandıkça, maliyet analizi yapılır ve özellikle IP, depolama ve lisans maliyetleri fiyatlara daha net yansımaya başlar.

Bu yüzden sadece “ilk yıl fiyatı”na bakmak yerine, toplam sahip olma maliyetini ve uzun vadeli hosting maliyeti planlamasını dikkate almak kritik hale geliyor.

2. SLA, uptime ve altyapı kalitesi

Birleşme sürecinde, arka planda ciddi bir teknik göç (migration) yaşanır: veri merkezleri, IP blokları, sanallaştırma platformları, hatta kontrol panelleri değişebilir. Bu geçiş sürecinde:

  • Kısa süreli performans dalgalanmaları,
  • Bazı bölgelerde gecikme (latency) artışı,
  • Nadiren de olsa planlı/plansız kesintiler

görmek mümkündür. Profesyonelce yönetilen birleşmelerde bu riskler minimize edilir, ama siz yine de SLA sözleşmelerinizi, uptime taahhütlerini ve SLA maddelerini gözden geçirmelisiniz.

3. Destek kanalları ve ekip kültürü

Birleşme sonrası en somut değişimlerden biri, destek deneyiminde ortaya çıkar. Çağrı merkezi, ticket sistemi, önceliklendirme kuralları, hatta destek ekibinin teknik seviyesi bile değişebilir. Zaman zaman şu tabloyu görüyoruz:

  • İlk aylarda, artan iş yükü nedeniyle yanıt süreleri uzayabiliyor.
  • Süreç olgunlaştıkça, oturmuş bir destek altyapısı oluşabiliyor ya da tam tersi, standartlaşma adına personal dokunuş azalabiliyor.

Bu yüzden kritik projeleriniz varsa, birleşme sürecinde destek SLA’lerini, acil durum iletişim kanallarını ve eskalasyon yollarını netleştirmek önemli.

4. Veri lokasyonu ve hukuki sorumluluk

Birleşme sonucu operasyon merkezi veya veri merkezleri farklı ülkelere kayabilir. Bu da şu soruları beraberinde getirir:

  • Verilerim hangi ülkede saklanıyor?
  • Hangi hukuk sistemi geçerli?
  • KVKK ve GDPR uyumluluğu nasıl etkileniyor?

Özellikle kişisel veri işleyen projelerde, veri lokasyonu kritik bir konu. Bu bağlamı daha önce KVKK ve GDPR uyumlu hosting nasıl kurulur yazımızda ayrıntılı ele almıştık. Birleşme haberlerinde veri merkezlerinin taşınma planlarını mutlaka takip edin.

5. Kullanılan teknoloji yığını ve ürün portföyü

Bir birleşmenin doğal sonucu, farklı platformların ve ürünlerin tek bir havuzda toplanmasıdır. Bu da:

  • Bazı eski paketlerin kapanması veya yeni satışa kapatılması,
  • Kontrol paneli, sanallaştırma veya depolama altyapısının değişmesi,
  • Yeni ürünlerin (örneğin NVMe tabanlı VPS, yönetilen veritabanı servisleri vb.) devreye alınması

gibi değişiklikler getirebilir. Yeni ürünler sizin için fırsat olabilir; ama mevcut mimarinizin bu değişikliklerden nasıl etkileneceğini de analiz etmek gerekir.

Riskler: Tek Tedarikçiye Aşırı Bağımlılık ve Vendor Lock-in

Birleşmelerin hızlandığı bir dönemde en görünür risklerden biri, bir anda kendinizi beklemediğiniz kadar büyük bir yapının içinde bulmanız. Bu da “vendor lock-in” dediğimiz, tek bir sağlayıcıya aşırı bağımlılık riskini artırıyor.

Tek sağlayıcıya aşırı bağımlı olduğunuzun sinyalleri

  • Tüm web siteleriniz, veritabanlarınız, e-posta altyapınız ve DNS kayıtlarınız tek sağlayıcıda duruyorsa,
  • Yedekleriniz yine aynı sağlayıcının depolamasında saklanıyorsa,
  • CI/CD, loglama, izleme gibi yardımcı servisleri de aynı yerde konumlandırdıysanız,
  • Uzun vadeli (3–5 yıl) ve katı fesih şartları olan sözleşmelere sahipseniz,

bir birleşme, markanın değişmesini geçip doğrudan operasyonel risk haline gelebilir.

Çoklu sağlayıcı ve çok bölgeli mimariler neden önemli?

Özellikle kritik projelerde:

  • DNS’i çoklu sağlayıcı ile yönetmek,
  • Yük dengeleme ve felaket kurtarma için birden fazla veri merkezi veya bölge kullanmak,
  • En azından yedekleri farklı bir altyapıda saklamak

riskinizi ciddi şekilde azaltır. Çok bölgeli mimarinin faydalarını çok bölgeli mimariler nasıl kurulur yazımızda detaylı anlattık. Ayrıca DNS katmanında çoklu sağlayıcı yaklaşımını çoklu sağlayıcı DNS rehberimizde teknik olarak adım adım gösteriyoruz.

Birleşme sonrası göç (migration) riskleri

Birleşme sürecinde çoğu zaman yeni IP blokları, yeni sanallaştırma altyapısı veya yeni kontrol paneline taşınma gündeme gelir. Bu sırada:

  • DNS TTL’leri yanlış yönetilirse,
  • E-posta kayıtları (MX, SPF, DKIM) eksik güncellenirse,
  • Uygulama tarafında IP’ye bağlı güvenlik kuralları unutulursa

kesintiler ve teslim edilebilirlik sorunları yaşanabilir. DNS tarafında kesintisiz geçiş için TTL stratejileri ile zero-downtime taşıma rehberimize göz atmanızı özellikle öneririz.

Fırsatlar: Ölçek Ekonomisi, Yeni Ürünler ve Küresel Altyapı

Resmin sadece risk tarafına odaklanmak haksızlık olur. Doğru yönetilen birleşmeler, müşteriler için ciddi fırsatlar da doğurabiliyor.

Daha güçlü altyapı ve yüksek erişilebilirlik

Büyük ölçekli bir yapı, genelde daha fazla veri merkezi, daha geniş ağ omurgası ve daha güçlü DDoS koruması anlamına gelir. Eğer birleşme sonrası altyapı gerçekten modernize ediliyorsa, web siteniz daha stabil ve hızlı bir zemine taşınabilir. Bu özellikle:

  • Yüksek trafikli haber ve içerik siteleri,
  • Yoğun kampanya dönemleri olan e-ticaret projeleri,
  • SaaS uygulamaları

için ciddi bir avantajdır. Bu tip iş yükleri için VPS ve bulut barındırmada en yeni trendler yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Yeni nesil servisler ve yönetilen hizmetler

Birleşmeler genelde ürün portföyünün genişlemesiyle sonuçlanır. Örneğin:

  • NVMe depolama tabanlı performans odaklı VPS paketleri,
  • Yönetilen veritabanı, yönetilen WordPress veya yönetilen güvenlik hizmetleri,
  • Yedekli e-posta altyapısı, CDN entegrasyonları

gibi servisler daha erişilebilir hale gelebilir. Küçük ekiplerin kendi içinde yönetemeyeceği bazı karmaşık teknolojiler, “yönetilen servis” olarak alınarak operasyonel yük azaltılabilir.

Tek fatura ve merkezi yönetim kolaylığı

Birleşmenin pratik faydalarından biri de, daha önce birden çok yerde takip ettiğiniz domain, hosting, SSL ve ek servislerin tek panel ve tek fatura altında toplanabilmesidir. Özellikle çok sayıda alan adına sahipseniz, bu durum operasyonel anlamda ciddi zaman tasarrufu sağlayabilir. Çoklu domain yapılarında kontrolü elinizde tutmak için alan adı portföy yönetimi rehberimizi mutlaka okuyun.

Önümüzdeki 3–5 Yıl İçin Strateji: Hangi Adımları Atmalısınız?

Birleşme dalgasını durduramazsınız; ama buna nasıl hazırlanacağınıza siz karar verebilirsiniz. Özellikle KOBİ’ler, ajanslar ve SaaS girişimleri için pratik bir yol haritası çizelim.

1. Mevcut bağımlılıklarınızı haritalandırın

İlk adım, nerede olduğunuzu netleştirmek:

  • Hangi alan adları hangi registrarda kayıtlı?
  • Hosting, VPS, dedicated ve e-posta altyapınız hangi sağlayıcılarda?
  • DNS, CDN, yedekleme, loglama, izleme gibi tamamlayıcı servisleri nereden alıyorsunuz?

Bu haritayı çıkarıp, tek bir sağlayıcıya aşırı yığılmış alanları işaretleyin. En kırılgan noktalarınızı bu şekilde görebilirsiniz.

2. Kritik sistemler için yedek plan (plan B) oluşturun

Birleşme haberi geldiğinde paniğe kapılmamak için kritik sistemlerinizin bir “B planı” olmalı:

  • DNS ve e-posta kayıtlarınızı hızlıca taşıyabileceğiniz alternatif bir yapı,
  • Güncel ve test edilmiş yedekler,
  • Sunucu taşıma senaryosu (önce staging ortamında denediğiniz) bir runbook,

elinizde olursa, beklenmedik fiyat veya politika değişikliklerine karşı birkaç hafta içinde aksiyon alabilirsiniz. Taşıma sürecinde nelere dikkat edeceğinizi cPanel’den cPanel’e canlı taşıma ve paylaşımlı hosting’den VPS’e kesintisiz geçiş rehberlerimizde adım adım anlattık.

3. Çoklu sağlayıcı ve bölgesel dağılıma yavaş yavaş geçin

Her şeyi bir anda taşımak zorunda değilsiniz. Aşağıdaki gibi küçük adımlarla başlayabilirsiniz:

  • DNS’i çoklu sağlayıcıya hazırlayacak şekilde tasarlayın.
  • En kritik proje için ikinci bir bölgede (region) pasif bir ortam hazırlayın.
  • En azından yedeklerinizi farklı bir sağlayıcıda veya farklı bir altyapıda saklayın.

Yüksek erişilebilirlik kavramına yeniyseniz, yüksek erişilebilirlik mi güçlü tek sunucu mu yazımız başlangıç için iyi bir perspektif sunacaktır.

4. Sözleşme ve SLA maddelerini yeniden düşünün

Sözleşme yaparken sadece fiyat ve disk alanına bakmak, bu dönemde daha da riskli hale geldi. Şunlara özellikle dikkat edin:

  • Birleşme, devralma ve marka değişimi durumunda fesih haklarınız nedir?
  • Veri taşıma ve yedeklerin sağlanmasıyla ilgili maddeler açık mı?
  • Uzun vadeli indirimler karşılığında çok katı fesih cezaları var mı?

Çoğu zaman, biraz daha esnek sözleşmeler uzun vadede size daha fazla hareket alanı sağlar.

5. Maliyet optimizasyonunu sürekli hale getirin

Birleşmelerle birlikte fiyat yapıları da zamanla değişeceği için, yılda en az bir kez altyapı maliyetinizi gözden geçirmek iyi bir pratiktir. Özellikle:

  • Gereğinden fazla kaynak ayrılmış VPS/dedicated sunucular,
  • Kullanılmayan alan adları ve SSL sertifikaları,
  • Artık ihtiyaç duymadığınız ek servisler

bütçenizi gereksiz şişirebilir. Detaylı bir yaklaşım için hosting maliyetlerini düşürme rehberimize göz atabilirsiniz.

DCHost Olarak Birleşme Dalgasına Nasıl Bakıyoruz?

DCHost ekibi olarak bu dalgayı yıllardır hem global pazarı hem de yerel pazar dinamiklerini takip ederek izliyoruz. Müşterilerimizle yaptığımız proje planlama toplantılarında sıkça şu soruyla karşılaşıyoruz: “Altyapıyı buraya kurarsak, yarın birleşme veya satın alma olursa ne olur?” Haklı bir soru.

1. Şeffaflık ve öngörülebilirlik yaklaşımımız

Bizim için en kritik konu, müşterinin önünü görebilmesi. Bu yüzden:

  • Fiyatlandırma politikalarımızı ani ve sert değişikliklerle değil, mümkün olduğunca öngörülebilir adımlarla güncelliyoruz.
  • Altyapı değişikliklerinde (örneğin yeni bir veri merkezine ek replikasyon, yeni bir depolama teknolojisine geçiş gibi) önceden bilgilendirme yapıyor, gerekli olduğunda geçiş planını birlikte oluşturuyoruz.

Hedefimiz, birleşme haberlerinde alıştığınız “bir sabah uyandım, her şey değişmiş” hissini size asla yaşatmamak.

2. Çeşitlendirilmiş ürün portföyü ama sade mimari

DCHost olarak paylaşımlı hosting, SSD/NVMe tabanlı VPS, dedicated sunucu ve colocation hizmetlerini tek bir çatı altında sunarken, altyapıyı gereksiz karmaşıklaştırmadan yönetmeye özen gösteriyoruz. Böylece:

  • Küçük projeler için basit ve öngörülebilir paylaşımlı hosting,
  • Büyüyen projeler için güçlü VPS ve dedicated sunucular,
  • Kendi donanımıyla gelmek isteyenler için colocation

seçenekleriyle, ölçek büyüdükçe çözümü tamamen değiştirmek zorunda kalmıyorsunuz; aynı ekiple birlikte büyümeye devam edebiliyorsunuz.

3. Birleşme riskine karşı çoklu bölge ve yedeklilik desteği

Birleşme dalgasının getirdiği en büyük kaygılardan biri, “Ya bir gün tek veri merkezine sıkışırsam?” hissi. DCHost’ta:

  • Birden fazla veri merkezi ve bölgesel dağıtım seçenekleri,
  • DNS, yedekleme ve felaket kurtarma senaryolarında farklı bölgeleri kullanma imkânı,
  • Yüksek erişilebilirlik mimarilerini birlikte tasarlama desteği

sunarak, bu kaygıyı daha ilk mimari planlama aşamasında azaltmayı hedefliyoruz. Bu bakış açısını kesintisiz yayın ve otomatik failover yazımızda da detaylı anlattık.

4. Domain tarafında da konsolidasyon dalgasını yakından izliyoruz

Sadece hosting değil, alan adı tarafında da benzer bir birleşme trendi yaşanıyor. Farklı registrar’ların büyük yapılar altında toplanması, domain fiyatlarını ve yenileme politikalarını etkiliyor. Bu konuyu alan adı piyasasında birleşmeler yazımızda kapsamlı şekilde ele aldık. DCHost olarak domain, DNS ve hosting hizmetlerini birlikte sunarken, portföyünüzü dağınık bırakmak istemezseniz sizi tek panelde toparlayabilen ama gerektiğinde çoklu strateji kurmanıza izin veren esnek bir yapı sunuyoruz.

Sonuç: Birleşme Dalgasını Korkuyla Değil Stratejiyle Karşılayın

Hosting endüstrisinde birleşmelerin hızlanması, kısa vadede belirsizlik hissi yaratabilir; ancak bunu doğru okursanız, uzun vadede daha sağlam bir altyapı ve daha net bir strateji kurmak için fırsata çevirebilirsiniz. Önemli olan, tek bir sağlayıcıya gözü kapalı bağlanmak yerine, risklerinizi bilerek ve ölçerek adım atmanız.

Önümüzdeki 3–5 yılda yapmanız gerekenler özetle şunlar: mevcut bağımlılık haritanızı çıkarın, kritik sistemler için B planı hazırlayın, çoklu sağlayıcı ve çok bölgeli mimarileri yavaş yavaş devreye alın, sözleşme ve SLA maddelerini bilinçli okuyun, maliyet optimizasyonunu süreklileştirin. Böylece birleşme haberleri geldiğinde panikle değil, önceden hazırladığınız senaryolarla hareket edebilirsiniz.

DCHost olarak biz, bu dönemi müşterilerimizin yanında durarak ve gerçekçi, uygulanabilir çözümler üreterek yönetmeyi seçiyoruz. Eğer siz de altyapınızı önümüzdeki yıllara hazır ve esnek hale getirmek istiyorsanız, projelerinizi birlikte gözden geçirelim; ihtiyaçlarınıza uygun domain, hosting, VPS, dedicated sunucu veya colocation mimarisini birlikte kurgulayalım. Soru işaretlerinizi masaya yatırıp somut bir yol haritası çizmek için her zaman buradayız.

Sıkça Sorulan Sorular

Birleşmelerin fiyatlara etkisi kısa ve uzun vadede farklılaşabiliyor. Kısa vadede, yeni marka veya birleşik yapı genelde pazar payını büyütmek için agresif kampanyalar ve ilk yıl indirimleri sunabiliyor. Ancak orta ve uzun vadede, IP maliyetleri, enerji giderleri, lisans ücretleri ve operasyonel masraflar daha net görülmeye başladığında, fiyatlar genelde daha rasyonel ve yukarı yönlü bir dengeye oturuyor. Bu nedenle sadece ilk yıl promosyonlarına odaklanmak yerine, yenileme fiyatlarını, sözleşme sürelerini ve toplam sahip olma maliyetini birlikte değerlendirmeniz çok önemli. Ayrıca alternatif senaryonuz olursa, ani fiyat değişimlerine karşı daha rahat pozisyon alabilirsiniz.

Birleşme haberi almak tek başına hemen taşınmanız gerektiği anlamına gelmez. Önce resmi duyuruları, SLA ve sözleşme maddelerinde yapılacak değişiklikleri ve teknik geçiş planını dikkatle okumalısınız. Fiyat politikası, veri lokasyonu, destek yapısı ve ürün portföyünde size doğrudan zarar verecek bir değişiklik yoksa acele etmeye gerek olmayabilir. Ancak kritik projeleriniz için mutlaka bir B planınız olmalı: güncel yedekler, alternatif DNS ve e-posta senaryosu, gerekirse farklı bir sağlayıcıda hazır bir ortam. Bu hazırlıkları önceden yaptıysanız, birleşme sürecini sakin şekilde izler ve şartlar bozulursa kontrollü bir geçiş yapabilirsiniz.

KOBİ’ler için her şeyi çoklu sağlayıcıya yaymak bazen yönetim maliyetini artırabilir; ancak kritik sistemler için en azından kısmi bir çoklu strateji genelde mantıklıdır. Örneğin tüm sitelerinizi tek sağlayıcıda tutarken DNS veya yedeklerinizi farklı bir altyapıda konumlandırmak, birleşme veya büyük bir arıza durumunda elinizi güçlendirir. Özellikle e-ticaret, SaaS veya yoğun trafik alan projelerde, ikinci bir bölgede pasif ortam veya farklı sağlayıcıda hazır bir VPS bulundurmak, kesinti riskini ciddi şekilde azaltır. Özetle, her şeyi dağıtmak zorunda değilsiniz; ama en azından omurgadaki birkaç kritik bileşeni çeşitlendirmek, KOBİ ölçeğinde bile akıllıca bir sigorta poliçesi gibidir.

Birleşme dalgasının yoğun olduğu dönemlerde sözleşme imzalarken özellikle üç noktaya odaklanmalısınız. Birincisi, birleşme, devralma veya marka değişimi durumunda fesih ve veri taşıma haklarınızın sözleşmede açıkça tanımlanmış olması. İkincisi, SLA ve uptime taahhütlerinin net, ölçülebilir ve ihlal halinde ne tür telafi mekanizmaları içerdiğinin yazılı olması. Üçüncüsü ise uzun vadeli indirimler karşılığında çok katı fesih cezalarına imza atmamanız; böylece şartlar olumsuz yönde değişirse makul sürede sağlayıcı değiştirebilirsiniz. Bunlara ek olarak, veri lokasyonu, log saklama ve KVKK/GDPR uyumu gibi maddeleri de mutlaka gözden geçirmelisiniz.

DCHost olarak odak noktamız; şeffaflık, öngörülebilirlik ve teknik açıdan sağlam mimarilerle uzun vadeli ilişki kurmak. Fiyat ve altyapı tarafında ani, hazırlıksız değişikliklerden kaçınarak; planlanan dönüşümleri önceden paylaşıyor, müşterilerimizle birlikte geçiş planları yapıyoruz. Çoklu veri merkezi ve bölgesel dağıtım seçenekleriyle, projelerinizi tek bir fiziksel noktaya sıkıştırmak yerine yedekli senaryolar kurmanıza yardımcı oluyoruz. Domain, hosting, VPS, dedicated ve colocation hizmetlerini tek panelde sunarken, isteyen müşterilerimizle çoklu sağlayıcı ve felaket kurtarma senaryolarını da birlikte tasarlıyoruz. Amacımız, birleşme haberlerini takip ederken kendinizi yalnız ve çaresiz hissetmemeniz; aksine, elinizde somut ve uygulanabilir bir plan olması.