Teknoloji

DNSSEC Nedir, Ne İşe Yarar? Alan Adınız ve Hostinginiz İçin Adım Adım DNSSEC Kurulum Rehberi

İçindekiler

DNSSEC Nedir ve Neden Ciddiye Almalısınız?

Alan adınızın DNS kayıtları, sitenizin gerçekten size ait olup olmadığı konusunda tarayıcılara ve e-posta sunucularına güven veren ilk katmandır. Ancak klasik DNS protokolü, tasarlandığı dönem gereği güvenlik neredeyse hiç düşünülmeden oluşturuldu. Yani bir saldırgan, ağda araya girerek veya DNS önbelleklerini zehirleyerek (cache poisoning) ziyaretçilerinizi sahte bir IP adresine yönlendirebilir. SSL/TLS kullanıyor olsanız bile, yanlış IP’ye giden bir kullanıcı için saldırı yüzeyi oluşur. İşte DNSSEC tam bu noktada devreye giriyor: DNS yanıtlarını kriptografik olarak imzalayarak, kayıtların yol boyunca değiştirilmediğini kanıtlıyor.

Bu rehberde, DNSSEC’in ne olduğunu sade bir dille açıklayıp, alan adınız ve hostinginiz için adım adım nasıl kuracağınızı anlatacağız. Hangi kayıtların işin içinde olduğunu, KSK/ZSK ve DS gibi kavramların ne anlama geldiğini, hangi panelde hangi adımları izlemeniz gerektiğini ve en önemlisi, siteyi çökertmeden güvenli geçişi nasıl yapacağınızı pratik örneklerle ele alacağız. DCHost olarak günlük operasyonlarımızda DNSSEC’i hem kendi alan adlarımızda hem de müşterilerimizin kurumsal, e-ticaret ve SaaS projelerinde aktif olarak kullanıyoruz; bu yazıyı da sahadaki gerçek tecrübelerimizi süzerek hazırladık.

DNS ve DNSSEC’in Temel Mantığı

Klasik DNS’in Zayıf Noktası

DNS’i çoğu zaman “alan adı → IP adresi çevirisi yapan rehber” olarak anlatıyoruz. Teknik olarak doğru, ancak eksik. DNS; A, AAAA, MX, TXT, CNAME gibi birçok kayıt tipini barındıran, hiyerarşik ve dağıtık bir veritabanı. Klasik DNS’te bu kayıtlar düz metin olarak sorgulanır ve cevaplanır; cevapların doğruluğu kriptografik olarak doğrulanmaz. Bu nedenle:

  • DNS önbellek zehirleme (cache poisoning)
  • Man-in-the-middle (MITM) saldırıları
  • Sahte ad sunucular (rogue DNS)

gibi saldırılarla kullanıcılar, farkında olmadan sahte IP adreslerine yönlendirilebilir. Bu durum, özellikle ödeme sayfaları ve giriş formları için ciddi bir risk oluşturur. DNS kayıtlarının temellerine hakim değilseniz, önce DNS kayıtları A, AAAA, CNAME, MX, TXT ve SRV rehberimizi okumanızı tavsiye ederiz.

DNSSEC Nedir?

DNSSEC (DNS Security Extensions), DNS protokolüne eklenen bir güvenlik katmanıdır. Temel amacı, “Bu DNS kaydı gerçekten yetkili ad sunucusundan mı geldi ve yolda değiştirilmedi mi?” sorusuna kriptografik olarak doğrulanabilir bir yanıt vermektir. Bunu da şu şekilde yapar:

  • Alan adı bölgenizdeki (zone) DNS kayıtlarını özel anahtar ile imzalar.
  • Ortaya çıkan imza verilerini RRSIG kayıtları olarak DNS’e ekler.
  • Kamuya açık DNSKEY kayıtları ve üst düzeydeki DS kaydı ile bir güven zinciri oluşturur.

Tarayıcılar doğrudan DNSSEC doğrulaması yapmasa bile, çözümleyici (resolver) tarafında DNSSEC doğrulaması etkinse sahte veya bozulmuş yanıtlar “bogus” olarak işaretlenir ve kullanıcıya iletilmez. Böylece sahte IP’ye yönlendirilme riski ciddi biçimde azalır.

DNSSEC’in Sağladığı Avantajlar

1. Sahte DNS Yanıtlarına Karşı Koruma

DNSSEC’in en somut faydası, DNS yanıtlarının bütünlüğünü ve kaynağını doğrulamasıdır. Bir saldırgan, araya girip DNS yanıtlarını değiştirmeye çalışsa bile:

  • İmza (RRSIG) ile kayıt uyuşmaz.
  • Doğrulama yapan resolver sonucu “geçersiz (bogus)” olarak işaretler.
  • Kayıt kullanıcıya iletilmez; böylece saldırı boşa düşer.

Bu, özellikle e-ticaret, finans, sağlık, kamu kurumları ve kurumsal paneller için kritik bir güvenlik katmanıdır. Ziyaretçi sayınız ve marka bilinirliğiniz arttıkça, DNS katmanına yönelik hedefli saldırı ihtimali de artar; DNSSEC bu noktada temel bir sigorta görevi görür.

2. E-posta ve TLS Ekosistemiyle Entegrasyon

DNSSEC, tek başına sadece DNS kayıtlarının bütünlüğünü garanti eder. Ancak üzerinde inşa edilen DANE/TLSA, SMIMEA gibi standartlarla beraber kullanıldığında, e-posta ve HTTPS güvenliğini daha da güçlendirebilir. Örneğin DANE/TLSA ile bir alan adı için hangi TLS sertifikalarının geçerli olduğunu DNS üzerinden ilan edebilir, DNSSEC sayesinde bu bilginin manipüle edilmesini zorlaştırabilirsiniz. Bu konuyu daha detaylı incelemek isterseniz MTA-STS, TLS-RPT ve DANE/TLSA ile SMTP güvenliği rehberimize göz atabilirsiniz.

3. Marka Güveni ve Uyum Gereksinimleri

Bazı regülatörler ve kurumsal güvenlik standartları, kritik altyapılarda DNSSEC kullanımını doğrudan veya dolaylı olarak tavsiye eder. Bankacılık, kamu, büyük kurumsal yapılarda DNSSEC; ihale şartları, denetim raporları veya sızma testi çıktılarında karşınıza gelebilir. DNSSEC kullanıyor olmanız, alan adı güvenliği konusunda olgun bir yaklaşım sergilediğinizi gösterir ve Registrar Lock, Whois gizliliği ve 2FA gibi diğer alan adı güvenlik önlemleriyle birlikte ele alındığında güçlü bir bütün oluşturur.

DNSSEC’in Teknik Bileşenleri

KSK ve ZSK: İki Farklı Anahtar Rolü

DNSSEC’te genellikle iki tip anahtar kullanılır:

  • KSK (Key Signing Key): Diğer DNS anahtarlarını (özellikle ZSK’yi) imzalamak için kullanılır. Daha uzun ömürlü olur, daha az sıklıkla değiştirilir.
  • ZSK (Zone Signing Key): Asıl DNS kayıtlarını imzalamak için kullanılır. Daha sık döndürülebilir (rollover) ve operasyonel yükü taşır.

Bu ayrım, güvenlik ve operasyonel esneklik sağlar. Örneğin sık anahtar değiştirmeniz gerektiğinde sadece ZSK’yi döndürüp KSK’yi daha stabil bırakabilirsiniz. Gelişmiş senaryolarda anahtar döndürmeyi (key rollover) planlıyorsanız, mutlaka DNSSEC key rollover ve DS kayıt güncelleme rehberimizi okumanızı öneririz.

Önemli DNSSEC Kayıt Tipleri

  • DNSKEY: Alan adınızın kullandığı açık anahtarları içerir. Çözücü, bu kayıtlar sayesinde imzaların geçerliliğini kontrol eder.
  • RRSIG: Alan adınızdaki her kayıt setinin (örneğin A kayıtları) imzasını tutar. “Bu A kayıtları şu anahtarla şu zamanda imzalandı” bilgisini taşır.
  • DS (Delegation Signer): Üst alan (örneğin .com veya .tr) tarafında tutulan ve sizin DNSKEY kaydınıza işaret eden özet bilgidir. Güven zincirinin kritik halkasıdır.
  • NSEC / NSEC3: “Bu alan altında şu kayıtlar var, şu kayıtlar yok” bilgisini imzalı şekilde sunar. Var olmayan kayıtlar için güvenli negatif yanıt üretmeye yarar.

Güven Zinciri Nasıl Çalışır?

DNSSEC’in kalbinde “chain of trust” yani güven zinciri kavramı vardır:

  1. Kök alan (.) kendi anahtarlarıyla imzalıdır.
  2. .com, .net, .tr gibi TLD’lerin anahtarları kök tarafından doğrulanabilir.
  3. Sizin alan adınızın (örneğin ornekalanadi.com) DS kaydı, TLD bölgesinde saklanır ve TLD’nin DNSSEC anahtarlarıyla imzalanır.
  4. Çözücü, adım adım yukarıdan aşağıya bu zinciri takip ederek, DNSKEY ve RRSIG kayıtlarını doğrular.

Bu sayede, yalnızca sizin yetkili ad sunucularınızdan çıkan imzalı DNS kayıtları “güvenilir” kabul edilir. Zincirin herhangi bir halkasında kopukluk (örneğin eksik veya yanlış DS kaydı) olması durumunda, alan adınız doğrulanamaz ve birçok DNSSEC doğrulayan çözücü sitenize cevap döndürmez.

DNSSEC’e Geçmeden Önce Kontrol Listesi

1. DNS’inizi Kim Yönetiyor?

DNSSEC kurulumuna başlamadan önce, alan adınızın DNS’inin nerede tutulduğunu netleştirin:

  • Alan adı DNS’i DCHost üzerinde, cPanel/DirectAdmin DNS yöneticisinde mi?
  • Harici bir DNS sağlayıcısı veya CDN üzerinden mi yönetiliyor?
  • Özel nameserver (ns1.sirketiniz.com gibi) kullanıyor musunuz?

Bu bilgi önemli, çünkü DNSSEC’i DNS’in fiilen yönetildiği yerde etkinleştirmeniz gerekir. Sadece domain kayıt firmasının panelinden DS kaydı eklemek tek başına yetmez; önce DNS bölgeniz imzalanmış olmalı.

2. Kayıt Operatörünüz DNSSEC Destekliyor mu?

İkinci adımda, alan adınızı kayıtlı tuttuğunuz firmanın (registrar) DNSSEC desteği olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Destek varsa genellikle panelde “DNSSEC”, “DS Record” gibi bir bölüm görürsünüz. Buradan DS kaydı ekleme / silme işlemleri yapılır. Eğer registrar’ınız DNSSEC desteklemiyorsa, ya alan adınızı DNSSEC destekleyen bir registrara transfer etmeniz ya da DNSSEC kullanmaktan vazgeçmeniz gerekir; zira DS kaydı olmadan güven zinciri tamamlanmaz.

3. TTL ve Yayılım Stratejisi

DNSSEC geçişi sırasında en kritik konulardan biri de TTL değerleridir. Çok yüksek TTL’ler, hatalı bir DS kaydı eklemeniz durumunda problemi düzeltmenizi geciktirebilir. Bu yüzden:

  • Geçişten birkaç gün önce A/AAAA, NS ve SOA gibi kritik kayıtların TTL’lerini düşürün (örneğin 300 saniye).
  • Geçişi tamamlayıp doğruladıktan sonra TTL’leri yeniden yükseltin.

DNS yayılımını ve TTL planlamasını daha iyi anlamak için Zero-downtime taşıma için TTL stratejileri rehberimizi incelemenizi özellikle öneririz; aynı mantık DNSSEC geçişlerinde de birebir geçerlidir.

Genel Senaryo: Adım Adım DNSSEC Kurulum Rehberi

Adım 1: Mevcut DNS ve Nameserver Durumunu Analiz

Öncelikle alan adınızın şu an hangi nameserver’lara işaret ettiğini tespit edin. Bunu:

  • Alan adı panelinizden
  • veya terminalde whois alanadiniz.com komutuyla

kontrol edebilirsiniz. Çıkan nameserver’ların DCHost altyapısında mı, harici bir DNS hizmetinde mi olduğunu not alın. DNSSEC’i, bu nameserver’ların yönettiği DNS bölgesinde etkinleştireceksiniz.

Adım 2: DNS Sağlayıcısında DNSSEC’i Etkinleştirme (Zone Signing)

İkinci adım, DNS bölgenizin imzalanmasıdır. Bu işlem genellikle “Enable DNSSEC”, “Zone Signing”, “Sign Zone” gibi bir butonla yapılır. Mantık şu şekildedir:

  • DNS sağlayıcınız alan adınız için bir KSK ve bir ZSK üretir.
  • Tüm DNS kayıtlarınızı ZSK ile imzalar ve RRSIG kayıtlarını ekler.
  • DNSKEY kayıtlarınızı alan adı bölgesine ekler.

Bu aşamadan sonra, alan adınızın yetkili ad sunucuları DNSSEC’li yanıt vermeye başlar; ancak henüz DS kaydı eklemediğiniz için güven zinciri tam değildir. Yine de bu aşamada dig +dnssec alanadiniz.com ile imzaların döndüğünü görebilirsiniz.

Adım 3: DS Kaydını Registrar Paneline Eklemek

DNSSEC’in kilit adımı DS kaydını eklemektir. Çoğu DNS sağlayıcısı size şu bilgileri verir:

  • Key Tag
  • Algorithm (örneğin 8 – RSASHA256)
  • Digest Type (örneğin 2 – SHA-256)
  • Digest (uzun bir hex değer)

Bu alanları, alan adınızın kayıtlı olduğu firmanın DNSSEC/DS yönetim ekranına aynen girmeniz gerekir. DS kaydı, TLD bölgesine yazılır ve “Bu alan adının DNSKEY’si şu özetle doğrulanabilir” bilgisini dünyaya duyurur. İşte bu noktadan sonra güven zinciri tamamlanır.

Adım 4: DNSSEC Kurulumunu Doğrulama

DS kaydını ekledikten sonra aşağıdaki kontrolleri yapın:

  • dig +dnssec alanadiniz.com komutuyla ad (Authenticated Data) bayrağının döndüğünü kontrol edin.
  • Alan adınız için DNSSEC durumunu gösteren çevrimiçi test araçlarını kullanın.
  • Farklı ISP’lerden ve cihazlardan siteye erişmeyi deneyin; herhangi bir çözümleme problemi olmamalı.

Unutmayın: Yanlış DS kaydı girerseniz, bazı resolver’lar alan adınızı “bogus” olarak işaretleyip hiç çözümlemeyebilir. Bu nedenle doğrulama adımını hafife almayın.

Adım 5: İzleme, Yedek ve Operasyonel Süreklilik

DNSSEC’i kurduktan sonra iş bitmiyor. Şunları mutlaka planlayın:

  • Anahtar döndürme (özellikle KSK ve ZSK için periyodik plan)
  • Nameserver değişikliği yaparken DS kaydının güncellenmesi
  • DNS sağlayıcısı değişikliği senaryosunda DNSSEC geçiş planı

DCHost’ta altyapı değişiklikleri yaparken, müşterilerimizin DNSSEC yapılandırmalarını da gözden geçiriyor, gerekirse DS kayıtlarını birlikte güncelliyoruz. Anahtar değişimi gibi daha ileri konular için yukarıda bahsettiğimiz DNSSEC key rollover rehberini mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.

cPanel ve DirectAdmin Üzerinde DNSSEC Mantığı

Paylaşımlı Hosting ve Reseller Senaryosu

DCHost üzerindeki pek çok paylaşımlı hosting ve reseller hesabında, alan adlarının DNS yönetimi doğrudan cPanel/DirectAdmin üzerinden yapılır. Bu senaryoda tipik akış şöyle olur:

  1. cPanel veya DirectAdmin’de alan adınızın DNS bölgesine girersiniz.
  2. DNSSEC veya Zone Signing bölümünden “Etkinleştir / Anahtar Oluştur” gibi bir seçenekle KSK/ZSK oluşturursunuz.
  3. Panel size DS kaydı için gerekli Key Tag, Algorithm, Digest Type, Digest bilgilerini gösterir.
  4. Bu bilgileri, alan adınızın kayıtlı olduğu firmanın paneline DS kaydı olarak eklersiniz.

Bazı durumlarda alan adınızın registrarı ile DNS sağlayıcınız (DCHost) aynı olabilir; bu durumda tüm işlem tek panel üzerinden birkaç tıklamayla tamamlanır. Eğer farklı ise DS bilgisini bir yerden alıp diğerine manuel taşımanız gerekir.

VPS veya Dedicated Üzerinde Kendi Nameserver’ınızı Kullandığınızda

Kendi ns1.sirketiniz.com ve ns2.sirketiniz.com ad sunucularınızı DCHost VPS veya dedicated sunucunuz üzerinde çalıştırıyorsanız, DNSSEC kurulumunda ekstra bazı adımlar vardır:

  • DNS sunucunuzun (BIND, PowerDNS vb.) DNSSEC destekli ve doğru yapılandırılmış olduğundan emin olmalısınız.
  • KSK/ZSK anahtarlarını komut satırıyla veya panel entegrasyonu ile üretirsiniz.
  • DNSKEY ve RRSIG kayıtlarınızı otomatik imzalama (auto-signing) ile güncel tutarsınız.
  • Oluşturduğunuz KSK’den türetilen DS kaydını registrara eklersiniz.

Bu senaryo, biraz daha fazla sistem bilgisi gerektirir. DCHost olarak kendi nameserver altyapısını yöneten müşterilerimize, sunucu seviyesindeki DNSSEC yapılandırmasında da destek verebiliyoruz; ihtiyaç halinde teknik ekibimizle birlikte planlı bir geçiş yapılması en güvenli yöntemdir.

Harici DNS Sağlayıcı Kullananlar İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Birçok kullanıcı, alan adını DCHost’ta barındırsa bile DNS’i harici bir DNS hizmetine veya CDN platformuna taşıyabiliyor. Bu durumda DNSSEC akışı şu şekilde olur:

  • DNSSEC’i, DNS bölgenizin tutulduğu harici DNS panelinde etkinleştirirsiniz.
  • Harici panel size DS kaydı bilgilerini verir.
  • Alan adınızın kayıtlı olduğu DCHost panelinden bu DS kaydını eklersiniz.

Önemli nokta şudur: DNS sağlayıcısı değiştirdiğinizde (örneğin tekrar DCHost DNS’ine dönmek istediğinizde) eski DNSSEC yapılandırmasını devre dışı bırakmadan direkt nameserver değiştirirseniz, TLD tarafında kayıtlı DS kaydı yeni DNSKEY ile uyuşmayacağı için alan adınız çözülmez hale gelebilir. Bu tip karışık senaryolarda nameserver stratejisi rehberimizde anlattığımız planlı yaklaşımı DNSSEC tarafına da uyarlamak en güvenli yöntemdir.

DNSSEC, SSL/TLS ve E-posta Güvenliğiyle Nasıl Birlikte Çalışır?

HTTPS Tarafı

DNSSEC ve SSL/TLS temelde iki farklı katmanda çalışır:

  • DNSSEC, DNS kayıtlarının bütünlüğünü ve kaynağını korur.
  • SSL/TLS, istemci ile sunucu arasındaki trafiğin şifrelenmesini sağlar.

İkisini bir arada kullanmak, kullanıcıya uçtan uca daha güvenli bir yol sunar: Doğru IP adresine gittiğinden emin olduğunuz bir bağlantıda, SSL/TLS ile veriyi de güvence altına alırsınız. SSL tarafındaki güncel gelişmeler ve güvenli sürümler hakkında bilgi almak için modern HTTPS için SSL/TLS güncellemeleri rehberimizi inceleyebilirsiniz.

E-posta Tarafı

E-posta altyapısında SPF, DKIM, DMARC, MTA-STS, DANE/TLSA gibi pek çok güvenlik katmanı DNS üzerinden ilan edilir. DNSSEC, bu kayıtların manipüle edilmesini zorlaştırarak e-posta güvenliğinizi takviye eder:

  • SPF kaydınız değiştirilirse, sahte gönderici IP’lerine kapı açılabilir.
  • DKIM public key’iniz manipüle edilirse, imza doğrulama zayıflar.
  • MTA-STS ve DANE/TLSA kayıtları, e-posta sunucuları arasındaki TLS politikasını belirler.

DNSSEC ile bu kayıtların güvenilir bir şekilde doğrulanması, phishing ve sahte e-posta saldırılarının etkisini azaltmaya yardımcı olur. E-posta tarafındaki diğer ayarlar için SPF, DKIM ve DMARC kurulum rehberimize de göz atabilirsiniz.

DNSSEC Kurarken Yapılan Yaygın Hatalar ve Kurtarma Önerileri

Yanlış DS Kaydı Eklemek

En kritik hata, yanlış DS kaydı eklemektir. Örneğin:

  • Yanlış DNSKEY’den üretilmiş bir DS kullanmak
  • Eski DNS sağlayıcısına ait DS kaydını silmeyi unutmak
  • Algorithm veya Digest Type alanlarını hatalı girmek

Bu durumda birçok DNS çözücüsü alan adınızı karantinaya alır ve kullanıcılar sitenize erişemez. Kurtarmak için:

  • Önce DNS bölgenizin imzalı olduğundan ve DNSKEY/RRSIG kayıtlarının doğru olduğundan emin olun.
  • Ardından registrardaki DS kaydını tamamen kaldırın veya doğru değerlerle güncelleyin.
  • TTL düşükse etki kısa sürede düzelecektir.

Nameserver Değişikliğinde DNSSEC’i Unutmak

Başka bir yaygın hata da DNS sağlayıcısı değiştirirken DNSSEC’i hesaba katmamaktır. Doğru akış şu olmalıdır:

  1. Yeni DNS sağlayıcısında alan adı bölgenizi hazır hale getirin.
  2. Yeni sağlayıcıda DNSSEC’i etkinleştirip yeni DS bilgisini alın.
  3. Eski DS kaydını, yeni DS kaydıyla dikkatle değiştirin veya önce tamamen devre dışı bırakın.
  4. Nameserver değişikliğini en son adımda yapın.

Böylece güven zinciri kopmadan kontrollü bir geçiş yapabilirsiniz. Bu tarz sıfır kesintili geçişler için TTL ve DNS stratejilerini, daha önce bahsettiğimiz TTL rehberimizle birlikte planlamak çok faydalı olacaktır.

Anahtar Döndürmeyi Plansız Yapmak

DNSSEC anahtarlarını (özellikle KSK’yi) rastgele ve plansız değiştirmek, DS kaydı ile DNSKEY uyumsuzluğuna yol açabilir. Sonuç yine aynı: Alan adınız bazı kullanıcılar için çözülemez hale gelebilir. Bu nedenle:

  • Önce yeni anahtarı üretin ve DNS bölgenize ekleyin.
  • Eski ve yeni anahtar bir süre birlikte (pre-publish) tutulsun.
  • DS kaydını yeni anahtara güncelleyin.
  • Yeterli yayılım süresinden sonra eski anahtarı kaldırın.

Bu süreci detaylı adımlarıyla görmek için tekrar DNSSEC key rollover rehberine göz atabilirsiniz.

DCHost ile DNSSEC Stratejinizi Nasıl Kurabilirsiniz?

DCHost olarak hem domain, hem paylaşımlı hosting, hem VPS/dedicated, hem de colocation hizmetleri sunarken DNSSEC’i günlük operasyonlarımızın doğal bir parçası olarak görüyoruz. Müşterilerimizin alan adları için tipik olarak şu yaklaşımla ilerliyoruz:

  • Önce alan adı, DNS ve hosting mimarisini birlikte değerlendiriyoruz.
  • DNS’in nerede tutulduğunu (DCHost DNS, harici DNS veya kendi nameserver’ınız) netleştiriyoruz.
  • Risk almadan, önce TTL düşürerek test ortamında DNSSEC’i etkinleştiriyoruz.
  • DS kaydını ekleyip yayılımı ve doğrulamayı yakından izliyoruz.
  • Son olarak TTL’leri kalıcı değerlere çekip anahtar döndürme takvimini planlıyoruz.

Alan adınız, DCHost’ta kayıtlı olmasa bile hostinginiz bizde ise; DNSSEC kurulumunda hangi tarafın ne yapması gerektiğini birlikte planlayabilir, riskli adımları minimize edebiliriz. Ayrıca, birden fazla alan adınız ve karmaşık bir DNS mimariniz varsa, alan adı portföy yönetimi rehberimizdeki prensipleri DNSSEC stratejinizle birleştirmek işinizi oldukça kolaylaştırır.

Sonuç ve Yol Haritası

DNSSEC, “güvenlik eklerim ama her şey daha karmaşık olur” hissi uyandıran teknolojilerden biri olabilir; özellikle ilk kez kurulum yaparken yanlış DS kaydı gibi hatalardan çekinmek son derece doğal. Ancak doğru planlama, düşük TTL’ler ve adım adım ilerleyen bir süreçle bakıldığında, aslında DNSSEC kurmak sanıldığı kadar korkutucu değildir. Üstelik kazandırdığı şey, alan adınızın temel güvenlik katmanına eklenen güçlü bir kriptografik imza mekanizmasıdır.

Alan adınız e-ticaret, SaaS, kurumsal panel veya kritik müşteri verisi barındırıyorsa, DNSSEC’i artık “ileride bakarız” kategorisinden çıkarıp bir yol haritasına oturtmanız iyi bir fikirdir. Dilerseniz önce tek bir test alanında başlayıp süreci deneyimleyebilir, ardından üretim alanlarınıza yayabilirsiniz. DCHost olarak; domain, hosting, VPS, dedicated ve colocation projelerinizde DNSSEC’i en baştan mimarinin içine yerleştirmenize yardımcı olabiliriz. Mevcut mimarinizi birlikte gözden geçirmek veya yeni bir proje planlarken DNSSEC ve diğer alan adı güvenlik katmanlarını masaya yatırmak isterseniz, her zaman destek talebi açarak ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

DNSSEC, DNS Security Extensions ifadesinin kısaltmasıdır ve DNS protokolüne eklenen bir güvenlik katmanıdır. Klasik DNS, alan adınızı IP adresine çevirirken cevapların gerçekten yetkili ad sunucudan gelip gelmediğini kontrol etmez; yani cevaplar yolda değiştirilebilir. DNSSEC ise DNS kayıtlarını kriptografik imzalarla (RRSIG ve DNSKEY kayıtları) korur ve üst alanlarda tutulan DS kaydı sayesinde bir güven zinciri kurar. Böylece DNS yanıtlarının bütünlüğü ve kaynağı doğrulanabilir hale gelir. Sonuç olarak, cache poisoning ve man-in-the-middle gibi saldırılar önemli ölçüde zorlaşır ve alan adınızın güvenilirliği artar.

DNSSEC’in doğrudan bir SEO sıralama faktörü olduğuna dair resmi bir kriter bulunmuyor; yani sadece DNSSEC etkinleştirdiğiniz için tek başına sıralama artışı beklemek gerçekçi değil. Ancak dolaylı etkileri önemlidir. DNSSEC ile DNS manipülasyonlarına karşı daha dayanıklı olduğunuz için kullanıcılarınız sahte sitelere daha az yönlendirilir, marka güveni artar ve güvenlik ihlalleri nedeniyle oluşabilecek kesintiler veya itibar kayıpları azalır. Güvenli ve istikrarlı bir altyapı, SSL/TLS, doğru DNS yapılandırması ve iyi uptime ile birlikte ele alındığında, arama motorlarının sevdiği bütüncül bir kalite sinyali oluşturur. Bu da uzun vadede SEO performansınıza olumlu yansıyabilir.

En kritik nokta, DS kaydını doğru zamanda ve doğru değerlerle eklemektir. Önce DNS’in tutulduğu yerde (örneğin DCHost DNS, cPanel/DirectAdmin veya kendi nameserver’ınız) alan adınızın bölgesini imzalamalı, DNSKEY ve RRSIG kayıtlarının düzgün oluştuğunu test etmelisiniz. Ardından DNS sağlayıcınızın verdiği Key Tag, Algorithm, Digest Type ve Digest değerlerini, alan adınızın kayıtlı olduğu panelde DS kaydı olarak eksiksiz girmelisiniz. Geçişten önce TTL değerlerini düşürmek, hata durumunda toparlanma süresini kısaltır. Ayrıca nameserver veya DNS sağlayıcısı değiştirecekseniz, DNSSEC’i devre dışı bırakma ve yeniden etkinleştirme sıralamasını iyi planlamak gerekir. Emin olmadığınız noktalarda DCHost destek ekibiyle birlikte ilerlemek en güvenli yoldur.

Aslında her alan adında DNSSEC kullanmak faydalıdır, ancak bazı projelerde neredeyse kritik bir gereksinime dönüşür. Özellikle kredi kartı veya kişisel veri işlenen e-ticaret siteleri, kurumsal müşteri panelleri, SaaS uygulamaları, kamu kurumları, sağlık ve finans sektörü için DNS manipülasyonu büyük risk taşır. Bu tip projelerde bir saldırganın DNS kayıtlarını zehirleyerek kullanıcıları sahte bir IP’ye yönlendirmesi; veri sızıntısı, kimlik hırsızlığı veya ciddi itibar kaybına yol açabilir. DNSSEC, bu riskleri tamamen ortadan kaldırmasa da saldırı yüzeyini önemli ölçüde daraltır ve diğer güvenlik katmanlarıyla (SSL/TLS, WAF, SPF/DKIM/DMARC vb.) birlikte kapsamlı bir savunma hattı oluşturur. Bu nedenle kritik iş yüklerinde DNSSEC’i mümkün olduğunca erken devreye almak iyi bir pratiktir.