Teknoloji

CDN Nedir, Ne Zaman Gerekir? Trafik ve Lokasyona Göre Karar Rehberi

CDN Nedir? Sunucuya Eklenen Değil, Yanına Konumlanan Bir Katman

Bir web projesini planlarken genelde CPU, RAM, disk gibi sunucu kaynaklarına odaklanıyoruz. Ancak ziyaretçiye asıl dokunan şey, sitenin ne kadar hızlı açıldığı ve dünyanın neresinden girerse girsin bu deneyimin ne kadar tutarlı olduğu. İşte CDN (Content Delivery Network) tam burada devreye giren, sunucunuzun yanına konumlanan, global bir dağıtım katmanı.

Kısaca CDN, web sitenizin statik içeriklerini (CSS, JS, görseller, fontlar, videolar) dünyanın farklı bölgelerindeki edge sunuculara önbellekleyerek ziyaretçiye en yakındaki noktadan servis eder. Böylece:

  • Gecikme süresi (latency) ciddi şekilde düşer,
  • Origin sunucunuzun (asıl hosting/VPS/dedicated) yükü azalır,
  • Yoğun trafik anlarında daha dayanıklı bir yapı elde edersiniz.

Zaten DCHost tarafında daha önce CDN nedir ve temel avantajları üzerine detaylı bir yazı paylaştık. Bu makalede ise odak noktamız “Ne zaman gerçekten CDN kullanmalıyım?” sorusunu; küçük kurumsal sitelerden yüksek trafikli e‑ticaret projelerine kadar, trafik ve lokasyona bağlı net bir karar rehberine dönüştürmek olacak.

CDN Ne Zaman Gerekir? Temel Düşünme Çerçevesi

CDN kararı verirken tek bir sihirli kriter yok. Genelde şu dört eksende düşünmek gerekiyor:

  • Trafik hacmi: Günlük/aylık ziyaretçi sayısı ve istek yoğunluğu
  • Trafik dağılımı: Ziyaretçilerin ülkelere/bölgelere göre dağılımı
  • İçerik türü: Görsel/video ağırlıklı mı, dinamik uygulama mı, basit kurumsal site mi?
  • İş etkisi: Performans yavaşlarsa veya kısa kesinti olursa maddi/kritik etkisi ne olur?

Şimdi bu çerçeveyi farklı senaryolar üzerinden tek tek netleştirelim.

Küçük Siteler İçin CDN: Ne Zaman Lüks, Ne Zaman Mantıklı?

Senaryo 1: Yerel hedefli küçük kurumsal site (avukatlık bürosu, doktor kliniği vb.)

Özellikler:

  • Aylık 1.000 – 10.000 arası ziyaretçi
  • Ziyaretçilerin %90+’ı aynı ülkeden, hatta çoğu aynı şehirden
  • Site ağırlıklı olarak metin, birkaç görsel ve iletişim formundan oluşuyor

Bu tip bir site için CDN çoğu zaman “olsa güzel ama şart değil” kategorisinde. Kritik nokta, iyi yapılandırılmış bir hosting ve doğru optimizasyonlar:

  • HTTP/2 veya HTTP/3 etkin bir sunucu
  • Gzip/Brotli sıkıştırma
  • Tarayıcı önbellekleme başlıkları
  • Optimizasyonlu görseller (WebP/AVIF gibi)

Bu aşamada, bütçeyi önce sağlam bir hosting altyapısına ayırmak daha mantıklı. Örneğin iyi konumlandırılmış bir DCHost VPS veya performans odaklı bir paylaşımlı hosting paketi ile zaten tatmin edici hız elde edebilirsiniz. CDN’i ileride trafik artınca ekleyebilirsiniz.

Senaryo 2: Büyüyen blog veya niş içerik sitesi

Özellikler:

  • Aylık 20.000 – 100.000 ziyaretçi
  • Organik trafikle yavaş yavaş büyüyor
  • Görsel içerik sayısı artıyor, bazı yazılar viral olabiliyor

Bu noktada CDN artık ciddi biçimde düşünülmesi gereken bir araç. Nedeni:

  • Yoğun okunan yazıların görselleri, CSS/JS dosyaları edge’lerde tutulduğu için origin’in CPU ve disk I/O yükü azalır.
  • Özellikle farklı ülkelerden okur çekmeye başladıysanız, hem TTFB hem de sayfa yüklenme süresi belirgin hızlanır.
  • Gece-gündüz fark etmeksizin sabit bir hız deneyimi sağlar.

WordPress kullanıyorsanız, CDN kararını sunucu tarafı optimizasyonları ile birlikte düşünmek en sağlıklısı. Önbellek katmanınızı doğru kurmadan CDN eklemek, potansiyelin yarısını kullanmak anlamına gelir.

Görsel/Videoya Yüklenen Siteler: CDN Neredeyse Her Zaman Mantıklı

Fotoğraf portalları, haber siteleri, kataloglar

Eğer siteniz aşağıdakilere benziyorsa, CDN büyük ihtimalle “sonra bakarız” değil, ilk fazda planlamanız gereken bir bileşen:

  • Her sayfada çok sayıda yüksek çözünürlüklü görsel kullanıyorsunuz,
  • Haber veya blog girişleriniz günde onlarca/yüzlerce yeni medya dosyası üretiyor,
  • Kullanıcıların bir kısmı mobil ağlardan erişiyor.

Bu senaryoda CDN’in katkısı üç temel başlıkta toplanır:

  1. Bant genişliği tasarrufu: Trafiğin önemli bir kısmını edge sunucular taşır, origin daha az çıkış trafiği üretir.
  2. Hız: Görseller kullanıcıya coğrafi olarak yakın bir noktadan servis edilir.
  3. Ölçeklenebilirlik: Ani trafik dalgalanmalarında sunucunuzun boğulmasını engeller.

Detaylı bir görsel stratejisiyle CDN’i birleştimek istiyorsanız, mutlaka görsel ağırlıklı siteler için hosting ve WebP/AVIF stratejisi yazımıza da göz atmanızı öneririz.

Video ve medya akışı

Video barındıran projelerde CDN neredeyse vazgeçilmezdir. Özellikle:

  • Direct download veya progressive download ile dosya indirtiyorsanız,
  • Video ders platformu veya üyelikli bir medya sitesi işletiyorsanız,
  • Aynı anda çok sayıda kullanıcının aynı dosyayı indirmesi bekleniyorsa,

CDN katmanı eklemeden sadece tek bir origin sunucuya yüklenmek, hem maliyet hem performans anlamında uzun vadede sürdürülemez hale gelir.

E-Ticaret Sitelerinde CDN: Hangi Aşamada Şart Haline Geliyor?

Küçük ölçekli e-ticaret: İlk lansman dönemi

Özellikler:

  • Yeni açılmış WooCommerce, PrestaShop veya benzeri mağaza
  • Günlük 100–500 tekil ziyaretçi
  • Ürün sayısı henüz az (50–200 arası)

Bu aşamada asıl önceliğiniz:

  • Doğru hosting seçimi,
  • Veritabanı ve PHP tarafının sağlıklı çalışması,
  • Güvenlik ve yedekleme altyapısını oturtmak olmalı.

CDN bu fazda opsiyoneldir; siteniz tek bir ülkeye satış yapıyorsa ve altyapınız iyi kurgulanmışsa performans genelde yeterli olur. Yine de ürün görseli sayısı hızlı artıyorsa, gelecekteki geçişi kolaylaştırmak için medya URL yapınızı ve cache başlıklarınızı CDN uyumlu tasarlamak akıllıca olur.

Orta ve yüksek trafikli e-ticaret: Kampanyalar, yoğun sezon, çoklu ülke

Özellikler:

  • Aylık 100.000+ ziyaretçi
  • Sık kampanya, indirim dönemi, reklam trafiği
  • On binlerce ürün ve varyasyon
  • Birden fazla ülkeye satış veya gönderim

Bu seviyede CDN kullanmamak, bilinçli bir tercihten çok ciddi bir risk anlamına geliyor. Özellikle:

  • Ürün listeleme sayfaları ve kategori sayfaları yüksek sayıda görsel barındırır.
  • Yoğun kampanya saatlerinde aynı görsellere binlerce istek gelebilir.
  • Sepet & ödeme adımları gibi dinamik kısımları CDN’den değil, doğrudan origin’den yönetmek gerekir.

Doğru kurulan bir CDN kurgusunda:

  • Ürün görselleri, CSS, JS, fontlar tamamen CDN’den gelir,
  • Sepet, ödeme, hesap gibi hassas sayfalar cache bypass ile direkt sunucudan çalışır,
  • Global satış yapıyorsanız, farklı bölgelerdeki kullanıcılar benzer hız deneyimi yaşar.

E-ticarette CDN kurgusunu düşünürken, WooCommerce için doğru hosting seçimi ve kapasite planlama rehberi ile birlikte değerlendirmek, sunucu + CDN kombinasyonunu daha isabetli kurmanıza yardımcı olur.

Lokasyon Faktörü: Sunucu Nerede, Ziyaretçi Nerede?

CDN’in en büyük artılarından biri, sunucu lokasyonuna bağımlılığı azaltmasıdır. Ancak bu, sunucu lokasyonunun artık önemsiz olduğu anlamına gelmez.

Tek ülkeye hizmet veren siteler

Eğer hedef kitlenizin %90’ı Türkiye’de ve sunucunuz da Türkiye’ye yakın bir lokasyonda ise, CDN kullanmasanız da temel gecikme değerleriniz makul olacaktır. Bu durumda CDN:

  • Özellikle görsel/video ağırlıklı içerikte fark yaratır,
  • DDOS/abuse durumlarında ek koruma katmanı sağlayabilir,
  • Edge tarafında WAF/bot filtreleri varsa güvenliğe katkı verir.

Birden fazla ülkeye hitap eden projeler

Sunucunuz tek bir lokasyonda olsa bile ziyaretçileriniz Avrupa, Orta Doğu, Amerika gibi farklı bölgelerden geliyorsa, TTFB (ilk bayta kadar geçen süre) bazı bölgelerde doğal olarak yükselecektir. Bu durumda:

  • CDN ile statik içerikleri ziyaretçiye en yakın edge noktasından sunabilirsiniz.
  • Gerekirse çok bölgeli mimariler kurarak, dinamik isteklerin de yakın veri merkezine gitmesini sağlayabilirsiniz.

Bu konuyu daha derin anlamak için, mutlaka sunucu lokasyonu ve SEO ilişkisini anlattığımız yazıya göz atmanızı tavsiye ederim. Orada lokasyon/SEO/performans üçgenini detaylı şekilde ele alıyoruz.

CDN Kullanmadan Önce Yapmanız Gereken Temel Optimizasyonlar

CDN birçok sorunu hafifletir ama kötü yapılandırılmış bir origin’i mucizevi şekilde düzelten sihirli değnek değildir. DCHost tarafında gördüğümüz en yaygın hata, henüz:

  • PHP-FPM ayarları doğru yapılmamış,
  • Veritabanı indeksleri optimize edilmemiş,
  • Uygulama tarafında cache katmanı devreye alınmamışken,

doğrudan CDN eklenmesi ve bütün performans problemlerinin çözüleceğinin sanılması. Sağlıklı yol şudur:

  1. Önce origin’i düzgün hale getirin. (PHP, veritabanı, disk, HTTP/2, gzip/brotli vb.)
  2. Uygulama içi önbellekleri (WordPress cache eklentisi, Laravel opcache, nesne cache vb.) etkin şekilde kullanın.
  3. Statik içeriklerinizi düzenleyin: Gereksiz büyük görselleri küçültün, mümkünse WebP/AVIF kullanın.
  4. Ardından CDN’i bu sağlıklı altyapının üzerine ekleyin.

WordPress tarafında özellikle tam sayfa önbellekleme ve cache eklentileri hakkında derin bir rehber isterseniz, LiteSpeed Cache ile WordPress hızlandırma yazısı iyi bir başlangıç noktası.

CDN Mimarisi ve Temel Kavramlar: Origin, Edge, Cache Hit Ratio

CDN kullanmaya karar verdiğinizde karşınıza çıkan bazı terimleri doğru anlamak, maliyet ve performansı kontrol etmeniz için çok kritik.

Origin nedir?

Origin, sitenizin asıl barındığı sunucudur: DCHost üzerindeki paylaşımlı hosting, VPS, dedicated veya colocation ile barındırdığınız makine. CDN, ilk istekte gerekli dosyaları origin’den çeker, sonra bunları kenar (edge) sunucularında saklar.

Edge sunucu nedir?

Edge, yani kenar sunucular, farklı coğrafi bölgelerde konumlandırılmış, kullanıcılara yakın CDN noktalarıdır. Kullanıcı sitenize girdiğinde tarayıcısı çoğunlukla bu edge sunucularla konuşur; origin’e sadece gerekli durumlarda gidilir.

Cache hit ratio nedir?

Cache hit ratio, gelen isteklerin yüzde kaçının doğrudan CDN önbelleğinden karşılandığını gösteren metriktir. Yüksek oran:

  • Origin’e daha az istek gittiği,
  • Daha düşük origin bant genişliği kullanıldığı,
  • Kullanıcıya genelde daha hızlı cevap döndüğü anlamına gelir.

Bu oranı yükseltmek için Cache-Control başlıklarını, TTL değerlerini ve URL yapınızı doğru kurgulamanız gerekir. Bu konuya özellikle odaklanan detaylı bir yazımız var: CDN trafik maliyetlerini kontrol altına almak rehberine mutlaka göz atın.

Cache-Control başlıkları ve dinamik içerik

CDN, tek başına neyin ne kadar süre önbellekleneceğine karar vermez; çoğunlukla origin’in gönderdiği HTTP başlıklarına bakar. Örneğin:

  • Cache-Control: public, max-age=31536000 gibi bir başlık, dosyanın uzun süre cache’lenebileceğini söyler.
  • Dinamik sayfalar için Cache-Control: no-cache veya özel cache-bypass kuralları kullanılır.

WordPress, WooCommerce gibi sistemlerde CDN ile tam uyumlu bir önbellek stratejisi kurmak için CDN önbellekleme, Cache-Control ve edge kuralları yazımıza da uğramanızı öneririz.

Küçük Sitelerden E-Ticarete: CDN Karar Matrisi

Aşağıdaki tabloyu, kafanızda net bir “ne zaman CDN gerekir?” filtresi oluşturmak için kullanabilirsiniz.

1) Trafik hacmi kriteri

  • 0 – 10.000 aylık ziyaretçi: CDN genelde opsiyonel; önce hosting ve uygulama optimizasyonu.
  • 10.000 – 100.000: CDN ciddi şekilde düşünülmeli; özellikle görsel ağırlıklı sitelerde.
  • 100.000+: CDN neredeyse standart; aksi halde kampanyalarda sorun yaşama ihtimali yüksek.

2) Lokasyon dağılımı kriteri

  • %90 tek ülke, tek bölge: CDN performansı iyileştirir ama zorunlu olmayabilir.
  • En az iki kıtadan anlamlı trafik: CDN güçlü şekilde tavsiye edilir.
  • Global proje (SaaS, uluslararası e-ticaret vb.): CDN neredeyse zorunlu.

3) İçerik türü kriteri

  • Metin ağırlıklı kurumsal site: CDN ek artı sağlar.
  • Görsel/galeri/haber sitesi: CDN çok yüksek katkı verir.
  • Video veya büyük dosya dağıtımı: CDN olmayınca maliyet ve performans yönetimi çok zorlaşır.

4) İş etkisi kriteri

  • Hobi blogu veya tanıtım sitesi: Kısa süreli yavaşlamalar büyük problem olmayabilir.
  • E-ticaret, eğitim platformu, SaaS: Her yavaşlama/sepet terkı doğrudan ciro veya memnuniyet kaybı demek. CDN bu riskleri azaltır.

Statik Site, Jamstack ve CDN: Küçük Projelerde Bile Aşırı Hız

Son yıllarda öne çıkan Jamstack ve statik site yaklaşımlarında CDN, mimarinin merkezinde yer alıyor. HTML sayfalarınız bile önceden üretilip CDN üzerinden servis edildiğinde:

  • Origin sunucunuz neredeyse sadece API ve yönetim paneli için kullanılır.
  • Sayfa yüklenme süreleri milisaniyelere iner.
  • Ölçeklenebilirlik maliyetleri dramatik biçimde düşer.

Bu modeli merak ediyorsanız, statik site hosting rehberimizde hem CDN ile birlikte nasıl çalıştığını hem de DCHost üzerindeki tipik mimari örneklerini anlattık.

DCHost Perspektifi: CDN, Hosting Değil, Hosting’in Yanındaki Güç Çarpanı

CDN çoğu zaman yanlış bir şekilde “hosting alternatifi” gibi algılanıyor. Aslında CDN:

  • Domain’iniz, DNS’iniz, hosting’iniz veya VPS’iniz ne olursa olsun,
  • Origin’i değiştirmeden üstüne eklediğiniz bir performans ve dağıtım katmanı.

DCHost tarafında tipik senaryolarımız şöyle gelişiyor:

  1. Müşteri önce paylaşımlı hosting veya VPS ile başlıyor.
  2. Trafik ve iş kritikliği arttıkça, daha güçlü VPS veya dedicated sunucuya geçiyor.
  3. Ulusal/uluslararası trafik büyümeye başladığında, CDN katmanını ekliyoruz.
  4. İleri seviye projelerde çok bölgeli mimariler, veritabanı replikasyonu ve akıllı DNS/geo-routing devreye giriyor.

Yani CDN’i doğru boyutlandırılmış bir DCHost altyapısını tamamlayan ve onu global ölçekte daha dayanıklı hale getiren araç olarak konumlandırmak en sağlıklısı.

Sonuç: CDN’e Hemen mi Geçmelisiniz, Yoksa Bir Plan mı Yapmalısınız?

Özetle:

  • Küçük, yerel, metin ağırlıklı bir sitede CDN hemen şart değil; önce sunucu ve uygulama optimizasyonuna odaklanın.
  • Trafik arttıkça, görsel/video yükü büyüdükçe ve farklı ülkelerden ziyaretçi geldikçe CDN’in getirisi katlanarak artar.
  • E-ticaret, eğitim platformu, SaaS gibi projelerde CDN’i bir lüks değil, risk azaltıcı temel bileşen olarak düşünmek gerekir.

CDN kararı tek başına verilmemeli; domain, DNS, hosting/VPS, SSL, önbellek, veritabanı ve güvenlik gibi tüm katmanlarla birlikte ele alınmalı. Blogumuzda yer alan web hosting, domain, DNS ve SSL’in birlikte nasıl çalıştığını anlattığımız rehber; bu büyük resmi kafanızda netleştirmek için iyi bir başlangıç.

Eğer hangi aşamada olduğunuzdan emin değilseniz, mevcut trafiğiniz, lokasyon dağılımınız ve altyapınızla ilgili birkaç temel metrikle başlayıp birlikte bir plan çıkarabiliriz. İster basit bir kurumsal site, ister yüksek trafikli e-ticaret ya da global bir SaaS olsun; DCHost altyapısının üzerine ne zaman ve nasıl CDN katmanı eklemenin mantıklı olacağını birlikte netleştirmek, hem performans hem maliyet açısından sizi uzun vadede ciddi sürprizlerden korur.

Sıkça Sorulan Sorular

Küçük, yerel hedefli bir kurumsal site için CDN çoğu zaman zorunlu değildir. Aylık birkaç bin ziyaretçisi olan, ağırlıklı metin ve birkaç görselle çalışan bir sitede asıl farkı; doğru konumlandırılmış bir hosting, HTTP/2 veya HTTP/3, gzip/brotli sıkıştırma ve iyi optimize edilmiş görseller yaratır. Eğer ziyaretçilerinizin büyük kısmı tek bir ülkeden geliyorsa ve sunucu lokasyonu onlara yakınsa, CDN olmadan da oldukça iyi performans alabilirsiniz. CDN bu senaryoda daha çok “konfor” ve büyümeye hazırlık adımıdır; projeyi büyütürken eklemeyi planlayabilirsiniz.

CDN doğrudan SEO sinyali değildir, yani “CDN kullanıyor musun?” diye bir sıralama faktörü yok. Ancak dolaylı etkisi oldukça güçlüdür. CDN ile sayfa yüklenme süreleri ve özellikle TTFB değerleri iyileştiğinde, Google’ın Core Web Vitals metriklerinde daha iyi skorlar elde edersiniz. Bu da kullanıcı deneyimi ve dolaylı olarak sıralamalar üzerinde olumlu etki yapar. Ayrıca farklı ülkelerdeki kullanıcılara daha tutarlı hız sunmak, o bölgelerdeki performans sinyallerinizi güçlendirir. Yine de SEO için sadece CDN’e güvenmeyip; hosting lokasyonu, sunucu ayarları ve uygulama optimizasyonlarını da birlikte düşünmek gerekir.

E-ticaret sitelerinde CDN genellikle statik içerikler (görseller, CSS, JS, fontlar) için kullanılır. Sepet, ödeme, kullanıcı hesabı gibi dinamik ve kişiye özel sayfalar ise CDN üzerinden önbelleğe alınmamalıdır. Bu sayfalar için CDN tarafında cache-bypass veya özel kural setleri tanımlanır; istekler doğrudan origin sunucuya yönlendirilir. Böylece hem güvenlik ve oturum tutarlılığı korunur, hem de statik içeriklerden gelen yüksek trafik CDN tarafından taşınarak sunucuya binen yük azaltılır. Doğru kurgulanmış bir CDN yapısında, kullanıcı deneyimi hızlanırken sepet/ödeme süreçlerinin doğruluğu ve güvenliği bozulmaz.

Hayır, CDN zayıf veya yanlış yapılandırılmış bir hosting altyapısının yerine geçmez; sadece bazı etkilerini hafifletebilir. PHP-FPM, veritabanı, disk performansı, HTTP/2, güvenlik ayarları gibi temel konular doğru yapılandırılmadıysa, CDN eklemek bu problemleri kökten çözmez. Özellikle dinamik sorgular, sepet ve ödeme gibi kritik işlemler yine origin sunucunuzda çalışır. En sağlıklı yaklaşım; önce DCHost üzerinde sağlam bir hosting/VPS/dedicated altyapısı ve doğru sunucu ayarlarını kurmak, ardından statik yükü hafifletmek ve global erişimi hızlandırmak için CDN eklemektir. Yani CDN, iyi bir altyapının tamamlayıcısıdır, alternatifi değil.

Global ölçekte kullanıcıya hizmet veren SaaS, eğitim veya üyelik platformlarında CDN neredeyse zorunlu hale gelir. Çünkü kullanıcılar farklı kıtalardan bağlandığında, tek lokasyondaki bir sunucuya olan mesafe gecikmeyi ciddi artırır. CDN ile statik dosyaları (JS, CSS, görseller) edge sunuculardan dağıtarak sayfa hissedilen hızını büyük ölçüde iyileştirirsiniz. Ayrıca yoğun saatlerde aynı dosyalara gelen binlerce isteği origin yerine CDN’in taşıması, altyapınızın daha öngörülebilir ve dayanıklı olmasını sağlar. Dinamik API istekleri için de çok bölgeli mimari ve akıllı DNS stratejileriyle birlikte kullanıldığında, global deneyimi ciddi anlamda iyileştirir.