Çok dilli veya çok markalı bir yapıyı WordPress ile kurmak istediğinizde, daha ilk mimari kararda kritik bir soru çıkar: WordPress Multisite mi kullanmalıyım, yoksa her site için ayrı WordPress kurulumu mu yapmalıyım? Bu karar; SEO’dan güvenliğe, bakım maliyetinden hosting mimarisine kadar her şeyi etkiler. Bir kez yanlış yola girdiğinizde, aylar sonra onlarca siteyi taşımanız, yüzlerce URL’yi yeniden yönlendirmeniz ve SEO tarafında kayıp yaşamadan toparlanmanız gerekebilir.
DCHost tarafında ajanslar, kurumsal gruplar, franchise ağları ve global markalarla çalışırken en çok kafa yorulan konulardan birinin bu olduğunu görüyoruz. Bazıları Multisite kurup pişman oluyor, bazıları da ayrı kurulumlarla gereksiz yere yönetim yükü altında eziliyor. Bu rehberde, ikisinin de artı/eksi taraflarını teknik, operasyonel ve SEO boyutuyla netleştireceğiz; son bölümde de pratik bir karar matrisiyle sizin senaryonuza uygun yolu bulmanıza yardımcı olacağız.
İçindekiler
- 1 WordPress’te çoklu site ihtiyacını doğru tanımlamak
- 2 WordPress Multisite mimarisi nedir, nasıl çalışır?
- 3 Ayrı WordPress kurulumları yaklaşımı
- 4 Çok dilli siteler için: Multisite mi, tek kurulum + çeviri eklentisi mi?
- 5 Çok markalı ve franchise yapılar için mimari kararlar
- 6 SEO perspektifinden WordPress Multisite ve ayrı kurulumlar
- 7 Hosting ve altyapı boyutu: Hangi mimari ne ister?
- 8 Karar matrisi: Hangi durumda hangi yolu seçmelisiniz?
- 9 DCHost ile pratik senaryolar ve öneriler
- 10 Sonuç ve sonraki adımlar
WordPress’te çoklu site ihtiyacını doğru tanımlamak
Önce soruyu doğru sormak gerekiyor: Siz gerçekten kaç farklı iş hedefine hizmet eden, kaç farklı hedef kitleye konuşan ve kaç farklı marka/dil kombinasyonuna sahip olacaksınız?
- Tek marka, çok dil: ornek.com/tr, ornek.com/en, ornek.com/de gibi; içerik %80 aynı, sadece dil değişiyor.
- Çok marka, benzer ürün/hizmet: grup1.com, grup2.com; yönetim aynı ekipte ama markalar farklı.
- Franchise veya bayilik ağı: sehir1.ornek.com, sehir2.ornek.com; temel şablon aynı, içerik kısmen yerelleşmiş.
- Ajans / freelancer portföyü: 20+ tamamen farklı müşteri sitesi, farklı domain, farklı tasarım ve eklentiler.
Her senaryoda Multisite ve ayrı kurulumlar bambaşka sonuçlar doğurur. Ayrıca domain mimariniz (ccTLD, alt alan, alt dizin) de bu kararla iç içe geçer. Bu konuda daha önce hazırladığımız çok dilli kurumsal siteler için domain ve hosting mimarisi rehberini mutlaka gözden geçirmenizi öneririm; burada ise özellikle WordPress katmanına odaklanacağız.
WordPress Multisite mimarisi nedir, nasıl çalışır?
WordPress Multisite, tek bir WordPress çekirdeği üzerinde birden çok siteyi barındırmanızı sağlayan çok kiracılı (multi-tenant) bir mimaridir. Yönetim paneli tek, kullanıcı tabanı ortak, kod tabanı ortaktır; siteler veritabanında ve dosya sisteminde mantıksal olarak ayrılır.
Tek çekirdek, çok site mantığı
Multisite etkinleştirildiğinde:
- Tek wp-config.php ve tek kod tabanı kullanılır.
- wp_posts, wp_options gibi çekirdek tablolar site ID’si ile çoğaltılır (örnek: wp_2_posts, wp_3_options).
- Tüm siteleri ağ yöneticisi rolüne sahip bir kullanıcı Network Admin panelinden yönetir.
- Eklentiler ağ düzeyinde yüklenir; istenirse belirli sitelerde aktif/pasif edilebilir.
Bu yapı, merkezi yönetim ve standartlaştırma açısından büyük avantaj sağlar. Bir güvenlik güncellemesi yaptığınızda tüm ağ güncellenir, bir tema eklediğinizde tüm siteler erişebilir hale gelir.
Domain mapping, alt alan ve alt dizin seçenekleri
Multisite kurarken üç temel adresleme seçeneğiniz vardır:
- Alt dizin: ornek.com/tr, ornek.com/en
- Alt alan: tr.ornek.com, en.ornek.com
- Farklı domain (domain mapping): ornek.com, ornek.de, markab.com
Özellikle çok dilli senaryolarda alt dizin/alt alan seçimi SEO açısından kritik olduğu için, subdomain mi alt dizin mi rehberimizde ayrıntılı olarak tartıştığımız artı/eksi noktalar burada da birebir geçerlidir. Domain mapping tarafında ise SSL, HTTP/2/3, HSTS gibi ayarların da düzgün kurgulanması gerekir.
Bu kısımda özellikle WordPress Multisite için VPS hosting, domain mapping ve SSL ayarları yazımızdaki teknik adımlar Multisite kurmak isteyenler için iyi bir yol haritası sunuyor.
Veritabanı ve dosya yapısı
Multisite’de tüm siteler aynı veritabanını paylaşır. Her site için:
- Ayrı tablo setleri (wp_2_posts, wp_3_posts vb.) oluşturulur.
- Medya dosyaları wp-content/uploads/sites/2, sites/3 gibi ayrı klasörlerde tutulur.
- Kullanıcı tablosu ortak olduğu için aynı kullanıcı farklı sitelerde farklı roller alabilir.
Bu mimari, veritabanı boyutunu ve sorgu karmaşıklığını artırdığı için, özellikle yüksek trafikli ağlarda MySQL/MariaDB optimizasyonu, indeksleme ve sorgu cache’i kritik hale gelir. DCHost üzerinde büyük WordPress/WooCommerce kurulumlarında uyguladığımız PHP-FPM, OPcache, Redis ve MySQL optimizasyon pratikleri Multisite ağları için de birebir geçerlidir.
Ayrı WordPress kurulumları yaklaşımı
Ayrı kurulum yaklaşımında her site tamamen bağımsız bir WordPress örneği olarak kurulur:
- Her site için ayrı veritabanı ve tablo seti vardır.
- Dosya sistemi, eklentiler ve temalar site özelinde yönetilebilir.
- Güncelleme, yedekleme ve güvenlik ayarları site bazında yapılır.
Bu yaklaşım özellikle ajanslar, freelancer’lar ve birbirinden tamamen kopuk projeler için hâlâ çok tercih edilen, hatta çoğu zaman en güvenli yoldur.
Tam izolasyonun artıları
Ayrı kurulumların en büyük avantajı, izolasyondur:
- Bir sitede yaşanan performans sorunu veya eklenti hatası diğer siteleri etkilemez.
- Bir domain’e gelen SEO cezası (manuel işlem, algoritmik düşüş) diğer domain’leri zincirleme etkilemez.
- Güvenlik açığı veya hack durumunda hasarı sınırlamak daha kolaydır.
- Her projeye özel tema/eklenti kombinasyonu, hatta PHP sürümü seçebilirsiniz.
Özellikle yüksek riskli veya deneysel projeleri diğer kritik markalarınızdan ayrı tutmak istiyorsanız, ayrı kurulumlar çoğu zaman daha mantıklıdır. DCHost tarafında pek çok müşteride kritik kurumsal site ile agresif kampanya/landing sitelerini farklı VPS’lere ayırmayı bu nedenle öneriyoruz.
Yönetim ve bakım maliyeti
Dezavantaj tarafında ise şunlar öne çıkar:
- Güncelleme yükü: 10 ayrı sitede 10 ayrı WordPress, tema ve eklenti güncellemesi yapmak zorunda kalırsınız.
- Monitoring ve yedekleme karmaşıklığı: Her site için ayrı yedek politikası ve izleme kurgulamak gerekebilir.
- Standart dışı yapıların artması: Farklı zamanlarda kurulmuş siteler, zamanla tamamen farklı eklenti/tasarım dünyalarına savrulabilir.
Bu nedenle, 10-20’den fazla site yönetiyorsanız ve hepsi benzer WordPress yığınları üzerinde çalışıyorsa, Multisite veya en azından ortaklaştırılmış bir hosting mimarisi düşünmek anlamlı hale gelir. Ajanslara özel 20+ WordPress sitesini tek altyapıda yönetme rehberimiz bu açıdan okunmaya değer.
Çok dilli siteler için: Multisite mi, tek kurulum + çeviri eklentisi mi?
Tek marka, çok dil senaryosunda asıl soru şudur: Aynı markanın farklı dillerini aynı WordPress kurulumunda mı yöneteceğim, yoksa Multisite ile her dil için ayrı site mi açacağım?
Tek kurulum + çeviri eklentisi yaklaşımı
Ünlü çeviri eklentileri (detayına girmeden konsept olarak düşünün) tek WordPress kurulumu içinde dil bazlı içerik yönetimi sunar:
- Tüm diller tek wp_posts içinde tutulur; her içerik farklı dil sürümlerine sahiptir.
- Menüler, widget’lar, URL yapıları dil bazında yönetilebilir.
- hreflang etiketleri çoğu zaman eklenti tarafından otomatik oluşturulur.
Bu yaklaşımın artıları:
- Tek site, tek veritabanı, tek tema/eklenti seti.
- Dil geçişi kullanıcı açısından daha akıcıdır.
- Global içerik güncellemeleri yapmak (örneğin footer, hukuki metinler) daha kolaydır.
Eksileri ise şunlardır:
- Veritabanı tablosu çok büyür; doğru indeksleme yapılmazsa performans düşebilir.
- Çok farklı içerik stratejileri olan ülkeler (örnek: blog konuları, ürün kategorileri, kampanyalar tamamen farklı) için esneklik kısıtlı kalabilir.
Multisite ile dil bazlı siteler
Multisite’de her dil ayrı bir site olarak çalışır: tr.ornek.com, en.ornek.com gibi. Ortak tema/eklenti kullanabilir, tasarımları büyük oranda benzer tutabilirsiniz; ama her dilin kendi yazı, sayfa, menü ve ayarları olur.
Artıları:
- Her dil sitesi hem içerik hem SEO tarafında tam bağımsız hareket edebilir.
- Bazı pazarlarda farklı ödeme sistemleri, entegrasyonlar veya yerel eklentiler kullanabilirsiniz.
- Farklı dil sitelerini zamanla farklı ülke ekiplerine devretmek kolaylaşır.
Eksileri:
- İçerik senkronizasyonu için ekstra iş akışı gerekir (ana dilde yazılan içeriklerin diğer sitelere kopyalanması vb.).
- hreflang etiketlerini, dil/ülke eşleştirmelerini kendi mimarinizle kurgulamanız gerekir.
hreflang yapısını doğru kurmak, özellikle uluslararası SEO’da hayati öneme sahip. Bu konuda hazırladığımız hreflang’i doğru kurmanın sırları rehberini, ister Multisite ister tek kurulum kullanın, mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Çok markalı ve franchise yapılar için mimari kararlar
Çok markalı yapılarda iş artık sadece dilden çıkıp, farklı marka kimliklerini ve bazen farklı iş modellerini aynı altyapıda yönetme meselesine dönüşür.
Marka grupları: Aynı ekip, farklı markalar
Holding veya grup şirketlerinde genellikle şu ihtiyaçlarla karşılaşıyoruz:
- 5–10 farklı marka sitesi (her biri farklı domain).
- Benzer tasarım bileşenleri ve içerik tipleri.
- Ortak teknik ekip, ortak hosting bütçesi.
Bu senaryoda WordPress Multisite ciddi anlamda yönetim kolaylığı getirir:
- Ortak bir “base theme” ve bileşen kütüphanesi ile her marka için child theme oluşturabilirsiniz.
- Güvenlik, güncelleme ve yedek politikalarını ağ düzeyinde uygularsınız.
- Yeni bir marka için site açmak, birkaç tıkla şablonu çoğaltmaktan ibaret hale gelir.
Ancak aynı veritabanı ve kod tabanını paylaşmanın getirdiği riskleri de unutmamak gerekir: kritik bir tema/eklenti hatası veya güvenlik açığı tüm markaları aynı anda etkileyebilir. Bu nedenle Multisite seçeneğinde, DCHost üzerinde mutlaka ayrı VPS veya dedicated sunucu ve güçlü bir yedekleme stratejisi (3-2-1 kuralı, off-site yedekler) öneriyoruz.
Franchise ve bayilik ağları
Franchise yapılarında tipik model şudur:
- Merkez marka şablonu belirler.
- Her bayinin kendine ait alt alanı veya alt dizini vardır.
- Bayiler sınırlı içerik girişi yapar; ana çerçeve merkezden kontrol edilir.
Bu senaryoda Multisite çoğu zaman ideal çözümdür çünkü:
- Merkez, tema ve kritik eklentileri tek noktadan kontrol eder.
- Bayilere sadece içerik alanları ve bazı özelleştirilebilir bloklar açılır.
- Yeni bayi eklemek, hazır bir site klonunu aktive etmek kadar kolaydır.
Ancak her bayi için farklı domain kullanılıyorsa (sehirbayi.com gibi), buna uygun domain mapping, SSL ve DNS stratejileri geliştirmek gerekir. DCHost’ta bu tarz yapılarda, Multisite barındıran merkezi bir güçlü VPS veya dedicated sunucu ile bayilere ait domain’lerin A kaydı seviyesinde bu sunucuya yönlendirilmesini ve otomatik Let’s Encrypt/SAN/Wildcard SSL stratejileriyle sertifika yönetiminin otomasyonunu kuruyoruz.
SEO perspektifinden WordPress Multisite ve ayrı kurulumlar
SEO tarafı kararı büyük ölçüde netleştiren alanlardan biri. İki yaklaşım da doğru kurgulandığında başarıya engel değil; ama hata yaparsanız bedeli ağır olabiliyor.
Domain stratejisi, ccTLD ve hreflang
Önce domain katmanını netleştirmek gerekiyor. ccTLD (.de, .fr), alt alan (de.ornek.com) ve alt dizin (ornek.com/de) seçimleri için .com mu ccTLD mi? uluslararası SEO rehberimizde ayrıntılı kriterler vermiştik. Özetle:
- Farklı ülkelerde hukuki/vergisel ayrışma ve güçlü yerel marka algısı istiyorsanız, ccTLD + ayrı site mantıklı.
- Global bir marka, tek domain ve güçlü domain otoritesi istiyorsanız, alt dizinler (ornek.com/de) çoğu zaman daha avantajlı.
Multisite’yi hem ccTLD’lerle (domain mapping) hem alt alan/alt dizin yapılarıyla birlikte kullanabilirsiniz. SEO açısından kritik olan şey, hreflang’lerin ve canonical’ların doğru kurulması ve içerik tutarlılığının sağlanmasıdır. Yanlış hreflang kurguları, çok rahat şekilde kopya içerik sinyallerine veya yanlış ülkeye gösterilen sayfalara yol açabiliyor.
Crawl bütçesi, link otoritesi ve dahili linkleme
Google’ın sitenize ayırdığı crawl bütçesi, özellikle büyük Multisite ağlarında önem kazanır. Tek domain üzerinde yüzlerce site çalıştırıyorsanız:
- Gereksiz etiket/kategori sayfaları ve zayıf içerikler crawl bütçesini boşa harcayabilir.
- Site içi linkleme stratejisini ağ genelinde planlamak gerekir; önemli sayfalarınıza otorite akışı sağlayacak bir yapı kurmalısınız.
Ayrı kurulumlarda ise her domain kendi bütçesine sahiptir; ancak bu kez de domain otoritesi her projeye baştan inşa edilmek zorunda kalır. Tek güçlü domain üzerinde alt dizinlerle büyümek bazen çok daha hızlı sonuç verebilir.
Ceza izolasyonu ve risk yönetimi
SEO tarafında genellikle gözden kaçan ama kritik bir nokta: manuel işlem / ceza izolasyonu.
- Multisite’de tek domain (örnek: ornek.com) altındaki tüm siteler aynı domain otoritesini ve itibarını paylaşır. Spam içerik üreten veya aşırı agresif backlink alan bir alt site, tüm ağı etkileyebilir.
- Ayrı domain’li ayrı kurulumlarda ise her proje SEO anlamında bağımsızdır; bir projede yapılan büyük hata diğerini doğrudan göçertmez.
Bu nedenle yüksek riskli SEO çalışmaları yapan, agresif kampanya landing’leri deneyen veya kullanıcılara alt site açtıran (UGC ağı gibi) projelerde, kritik markadan tamamen ayrı domain ve ayrı kurulum kullanmak çoğu zaman daha sağlıklı olur.
Hosting ve altyapı boyutu: Hangi mimari ne ister?
Multisite ve ayrı kurulum kararı sadece WordPress panelinde verilen bir ayar değildir; hosting ve sunucu tarafında da bambaşka gereksinimler doğurur. DCHost’ta bu kararı verirken müşterilerle oturup CPU, RAM, disk I/O ve ağ trafiğini birlikte analiz ediyoruz.
Multisite için kaynak planlama
Multisite’de tüm sitelerin yükü tek PHP-FPM havuzu (veya sınırlı sayıda havuz) ve tek veritabanı üzerinde toplanır. Bu nedenle:
- CPU tarafında yüksek eşzamanlı işlem sayısını kaldırabilecek vCPU veya fiziksel çekirdeklere ihtiyaç duyarsınız.
- RAM planlarken, PHP-FPM child süreçleri + veritabanı buffer’ları + cache servisleri (Redis/Memcached) birlikte düşünülmelidir.
- Disk tarafında özellikle NVMe SSD kullanmak, veritabanı ve medya erişimini ciddi biçimde hızlandırır.
Core Web Vitals (TTFB, LCP) hedefleri olan projelerde, Multisite ağı tek bir yavaş sunucuya yığmak yerine, DCHost üzerinde NVMe VPS veya güçlü dedicated sunucularla çalışmak ve doğru önbellekleme stratejileri kurmak çok fark yaratıyor. Bu konuda Core Web Vitals ve hosting altyapısı rehberimizi okumanızı öneririm.
Ayrı kurulumlar için kaynak ve izolasyon
Ayrı kurulumlarda ise yükü:
- Aynı sunucuda farklı kullanıcı hesapları (cPanel/DirectAdmin) arasında paylaştırabilir,
- Veya kritik siteleri tamamen ayrı VPS’lere/dedicated sunuculara taşıyarak tam izolasyon sağlayabilirsiniz.
Bu yaklaşımın avantajı, kademeli ölçekleme yapabilmenizdir. Önce tüm siteleri tek güçlü bir DCHost VPS üzerinde başlatıp, daha sonra trafik ve gelir arttıkça en kritik siteleri ayrı VPS’lere taşıyabilirsiniz. Böylece “her site için ayrı sunucu” gibi başlangıçta pahalı bir modele girmek zorunda kalmazsınız.
Yedekleme, felaket kurtarma ve güvenlik
Yedekleme tarafında fark oldukça net:
- Multisite’de tek veritabanı ve tek dosya yapısı yedeklenir. Geri yükleme yaparken tüm ağı etkilersiniz; ince taneli (site bazlı) kurtarma daha zahmetlidir.
- Ayrı kurulumlarda ise her sitenin yedeğini bağımsız olarak alıp geri yükleyebilirsiniz.
Güvenlik açısından da benzer bir tablo var:
- Multisite, iyi konfigüre edilmezse “tek seferde çok hasar” riski taşır; ama doğru WAF, güncel eklentiler ve sıkı dosya izinleriyle bu risk yönetilebilir.
- Ayrı kurulumlar, saldırganın tek bir siteyi ele geçirmesi durumunda hasarı sınırlar; ama bu sefer de her site için güvenlik sertleştirmesi yapmayı unutmamak gerekir.
DCHost’ta her iki mimari için de 3-2-1 yedekleme prensibine, otomatik günlük/haftalık yedeklere ve düzenli felaket kurtarma testlerine (DR drill) önem veriyoruz. Büyük Multisite ağlarında ayrıca staging ortamları ve blue-green deployment gibi yöntemlerle güncellemeleri risksiz biçimde yayına almak da kritik.
Karar matrisi: Hangi durumda hangi yolu seçmelisiniz?
Tüm bu teoriyi pratik bir karara dönüştürmek için aşağıdaki soruları kendinize sormanızı öneririm. Basitleştirerek bir karar matrisi çıkaralım:
1. Tek marka mı, çok marka mı?
- Tek marka, çok dil: Genellikle tek kurulum + çeviri eklentisi veya Multisite + alt dizinler iyi seçeneklerdir.
- Çok marka, aynı ekip: Multisite + domain mapping ile merkezi yönetim çoğu zaman avantajlıdır.
- Ajans / freelancer, çok farklı müşteriler: Ayrı kurulumlar çoğu zaman daha güvenli ve esnektir.
2. Ülkeler arası fark ne kadar büyük?
- İçerik stratejisi, ürün/hizmet seti ve yasal gereksinimler ülkeden ülkeye çok farklıysa: Her ülke için ayrı site (Multisite veya ayrı kurulum) mantıklı.
- Farklar daha çok dil seviyesinde ise: Tek kurulum + çeviri veya Multisite’de daha hafif ayrışma yeterli olabilir.
3. Risk iştahınız ve güvenlik öncelikleriniz nedir?
- “Tek hata tüm markaları göçertmesin” diyorsanız: Kritik markaları ayrı kurulum + ayrı VPS/dedicated üzerinde konumlandırın.
- “Merkezî yönetim çok daha önemli, ekip küçük” diyorsanız: Multisite mantıklı, ama güçlü yedekleme ve WAF katmanlarıyla.
4. Ekip yapınız ve operasyonel kapasiteniz nasıl?
- Küçük ekip, sınırlı teknik bilgi: Multisite ile merkezi güncelleme ve tek panel yönetimi işleri kolaylaştırır.
- Gelişmiş teknik ekip, DevOps kültürü: Ayrı kurulumlar + otomasyon (Git deploy, Ansible, CI/CD) ile çok güçlü ve esnek bir yapı kurabilirsiniz.
5. Büyüme planınız ne kadar agresif?
- “Önümüzdeki 1–2 yılda 20+ siteye çıkacağız” diyorsanız: En azından ana iskeleti Multisite veya standardize edilmiş tekil kurulumlar üzerine planlayın.
- Daha sınırlı (3–5 site) bir yapı düşünüyorsanız: Proje bazlı, ayrı kurulumlar daha sade olabilir.
DCHost ile pratik senaryolar ve öneriler
DCHost tarafında sık gördüğümüz bazı gerçek senaryolar üzerinden özet önerileri paylaşalım:
Senaryo 1: Tek marka, 5 dil, güçlü SEO hedefleri
Global bir B2B SaaS şirketi düşünün: ornek.com/tr, /en, /de, /fr, /es. Ekip küçük, içerik stratejisi ülkeler arasında %70 benzer, geri kalanı lokal örneklerden ibaret. Bu durumda:
- Tek domain, alt dizin yapısı (ornek.com/de) + tek WordPress kurulumu + güçlü bir çeviri eklentisi genelde en pratik çözümdür.
- Domain altyapısı ve hreflang için yukarıda link verdiğimiz rehberleri temel alabilirsiniz.
- Hosting tarafında DCHost üzerinde NVMe VPS + Redis + PHP-FPM tuning ile performans sorunlarını daha başlamadan çözebilirsiniz.
Senaryo 2: Grup şirketi, 6 marka, aynı dijital ekip
Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir grup düşünün: kurumsal site, ikinci el platformu, filo kiralama, yedek parça, insan kaynakları ve kurumsal sosyal sorumluluk siteleri var. Teknik ekip ortak, içerik ekipleri kısmen ayrışmış.
- Merkezî WordPress Multisite ağı + her marka için domain mapping çözümü çok iş görüyor.
- Ortak “design system” ve blok kütüphanesi ile hem tasarım tutarlılığını koruyor hem de geliştirme maliyetini düşürüyorsunuz.
- Güvenlik ve performans için Multisite ağı DCHost üzerinde ayrı bir VPS veya dedicated sunucuya almaya özen gösteriyoruz.
Senaryo 3: Ajans, 25 müşteri, karışık trafik seviyeleri
Bazı müşteri siteleri aylık birkaç bin ziyaretçi alırken, bazıları televizyon kampanyasıyla on binleri görüyor. Ajans tarafında temel bir teknik ekip var ama herkese yetmiyor.
- Kritik ve yüksek trafikli 5–6 projeyi ayrı ayrı VPS’lere yerleştirip, diğerlerini daha ortak bir altyapıda toplamak mantıklı.
- Her müşteri için Multisite kurmak genelde gereksiz; çoğu zaman ayrı WordPress kurulumları + iyi bir yönetim standardı (ortak yedekleme, izleme, güncelleme süreçleri) daha sağlıklı.
- DCHost’ta ajanslar için sıkça, “master” bir WordPress imajı hazırlayıp yeni VPS’lere otomatik klonlayan yapı kuruyoruz.
Sonuç ve sonraki adımlar
WordPress Multisite ile ayrı kurulumlar arasında seçim yapmak, sadece teknik bir tercih değil; iş hedefleriniz, ekip yapınız, risk iştahınız ve SEO stratejinizle doğrudan bağlantılı bir mimari kararı. Multisite size merkezi yönetim, hızlı ölçeklenme ve tutarlı bir teknoloji yığını sunarken; ayrı kurulumlar izolasyon, esneklik ve risk yönetimi açısından güçlü avantajlar sağlar.
Önerimiz, önce iş ve SEO gereksinimlerinizi netleştirip, ardından bu rehberdeki karar matrisini kullanarak 2–3 olası mimari senaryo çıkarmanız. Sonrasında DCHost ekibiyle birlikte; doğru domain yapısını, uygun hosting ürününü (paylaşımlı, VPS, dedicated veya colocation) ve yedekleme/güvenlik stratejisini masaya yatırarak, uzun vadede taşıyabileceğiniz bir mimari tasarlayabilirsiniz.
Eğer halihazırda çalışan bir siteniz veya dağınık bir site ağınız varsa, geçiş planını da SEO kaybı yaşamadan kurgulamak kritik. Bunun için de sitemizdeki alan adı değiştirirken SEO kaybetmemek ve HTTP’den HTTPS’e geçiş ve 301 yönlendirme rehberlerimizi inceleyebilirsiniz. Mimariyi bir kez doğru kurduğunuzda, yıllarca üzerine güvenle inşa edebileceğiniz, hızlı, güvenli ve SEO dostu bir WordPress ekosistemine sahip olursunuz.
