Teknoloji

Managed VPS mi Unmanaged VPS mi? WordPress ve E‑Ticaret Siteleri İçin Doğru Seçim

WordPress veya e‑ticaret sitenizi paylaşımlı hostingden VPS’e taşımaya karar verdiğiniz anda, karşınıza gelen ilk kritik soru şu oluyor: Managed VPS mi Unmanaged VPS mi? Yani sunucunun işletim sistemi, güvenlik, yedekleme ve izleme gibi işleri sizin yerinize profesyonel bir ekip mi yönetecek, yoksa her şeyi SSH ile kendiniz mi kurup yöneteceksiniz?

DCHost tarafında günlük operasyonlarımızda, özellikle WordPress ve WooCommerce projelerinde bu karara takılıp kalan çok fazla işletme, ajans ve girişim görüyoruz. Kimisi teknik ekibi olmadığı halde Unmanaged VPS alıp birkaç ay içinde performans ve güvenlik sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalıyor; kimisi de aslında gayet yetkin bir geliştirme ekibine sahip olmasına rağmen gereğinden fazla yönetim hizmeti satın alıp bütçesini zorlayabiliyor.

Bu yazıda genel bir karşılaştırma yapmakla yetinmeyeceğiz; odağımız WordPress içerik siteleri, WooCommerce ve diğer e‑ticaret platformları olacak. Hangi senaryoda Managed VPS, hangi senaryoda Unmanaged VPS mantıklı; bakım, güvenlik, performans, ölçeklenebilirlik ve maliyet dengesini WordPress ve e‑ticaret özelinde netleştireceğiz. Yazının sonunda kendiniz için gerçekçi bir yol haritası çıkarabilmenizi ve DCHost tarafında hangi hizmet modeline daha yakın olduğunuzu net görmenizi istiyoruz.

Managed ve Unmanaged VPS Temel Farkları

Önce kavramları netleştirelim. Her iki modelde de elinizde sanallaştırma teknolojileri (KVM vb.) ile ayrılmış, CPU, RAM, disk ve ağ kaynakları size özel tahsis edilmiş bir VPS sunucu bulunur. Fark, bu sunucunun kimin tarafından “bakıldığı” ile ilgilidir.

Managed VPS Nedir?

Managed VPS, kısaca “sunucu tarafındaki angaryaları sizin yerinize biz üstleniyoruz” demektir. Tipik olarak şu başlıklar DCHost ekibi tarafından yönetilir:

  • İşletim sistemi kurulumu, güncellemeleri ve güvenlik yamaları
  • Web sunucusu (Nginx, Apache, LiteSpeed), PHP, veritabanı (MySQL/MariaDB/PostgreSQL) kurulumu ve temel optimizasyonu
  • Güvenlik duvarı, SSH ayarları, fail2ban gibi sertleştirme adımları
  • Temel izleme (CPU, RAM, disk, load, servis durumları) ve kritik alarm senaryoları
  • Periyodik yedekleme altyapısı (VPS snapshot veya dış depolamaya periyodik backup)
  • Panel (cPanel, DirectAdmin, Plesk vb.) kurulum ve güncellemeleri

Siz ise daha çok uygulama katmanına odaklanırsınız: WordPress, WooCommerce, temalar, eklentiler, içerik, kampanyalar ve iş tarafı.

Unmanaged VPS Nedir?

Unmanaged VPS modelinde ise DCHost size temiz bir işletim sistemi ile gelen çıplak bir VPS sunar ve geri kalanı neredeyse tamamen size bırakır:

  • Web sunucusu, PHP, veritabanı kurulum ve ayarları
  • Güvenlik duvarı, SSH sertleştirme, otomatik güncellemeler
  • Yedekleme stratejisi (nereye, ne sıklıkta, hangi araçlarla)
  • İzleme, log toplama, uyarı sistemleri
  • Performans tuning (PHP-FPM, OPcache, MySQL ayarları, Redis vb.)

Bu model, Linux ve sunucu yönetimi konusunda deneyimliyseniz size büyük özgürlük sağlar. Ancak deneyim ve zaman yoksa, özellikle üretimdeki e‑ticaret siteleri için hataya çok az tolerans olduğu için risklidir.

Managed ve Unmanaged kavramlarının daha teknik kıyasını merak ediyorsanız, daha geniş perspektif için Managed vs Unmanaged VPS Hosting rehberimizi da gözden geçirebilirsiniz.

WordPress Siteleri İçin Hangi VPS Modeli Daha Mantıklı?

WordPress projeleri aynı etiketi taşısa da ihtiyaç olarak birbirinden çok farklıdır: kişisel blog, kurumsal site, haber sitesi, ajansın yönettiği onlarca müşteri sitesi… Bu yüzden tek bir doğru yok. Bazı tipik senaryolara bakalım.

Senaryo 1: Kişisel Blog, Portföy veya Küçük Kurumsal Site

Eğer siteniz basit bir blog, portföy veya broşür niteliğinde bir kurumsal site ise:

  • Aylık trafik nispeten düşük veya orta seviyededir.
  • Yoğun kampanya, ani trafik patlaması gibi durumlar nadirdir.
  • Gelir modeliniz reklam veya birkaç potansiyel müşteri başvurusu ile sınırlıdır.

Bu durumda Managed VPS çoğu zaman daha mantıklıdır. Sunucu yönetimine harcayacağınız zamanı içerik üretimine ve pazarlamaya ayırmak daha fazla geri dönüş sağlar. Ayrıca güncelleme ve güvenlik adımlarını unutma riskiniz de ortadan kalkar.

Teknik merakınız yüksek ve Linux dünyasına gerçekten zaman ayırmak istiyorsanız Unmanaged düşünülebilir, ancak bu çoğu zaman iş değil hobi kararıdır.

Senaryo 2: Ajansın Yönettiği Onlarca WordPress Sitesi

Bir web ajansı veya freelancer olarak 20+ WordPress sitesini tek altyapıda barındırıyorsanız, önceliklerinizi şöyle özetleyebiliriz:

  • Her müşteri sitesi için ayrı alan, kullanıcı ve yedek yönetimi
  • Güvenlik izolasyonu ve performans takibi
  • Güncelleme ve bakım işlerinin operasyonel yükü

Burada tipik yaklaşım, panel tabanlı bir Managed VPS ile başlamak ve ajans içi süreçlerinizi oturttukça daha fazla özelleştirme yapmaktır. DCHost tarafında pek çok ajans, önceleri paylaşımlı ve reseller hosting kullanıp daha sonra çoklu site yönetimindeki sınırları gördükten sonra Managed VPS’e geçiyor. Böylece hem kaynakları kontrol edebiliyor hem de sunucu bakımını bizim üzerimize bırakabiliyorlar.

Eğer ekipte Linux ve otomasyon konusunda güçlü geliştiriciler varsa, Terraform, Ansible, GitOps gibi araçlarla Unmanaged VPS’ler üzerinde kendi mimarinizi kurmanız da mümkün. Ancak bu, gerçekten ölçeği büyümüş ve DevOps kültürüne yatırım yapmayı göze almış ajanslar için mantıklı.

Senaryo 3: Yüksek Trafikli Haber/İçerik Siteleri

Gün içinde dalgalanan, zaman zaman viral olan içeriklerle patlama yaşayan haber, blog veya içerik siteleri için:

  • Önbellekleme (full page cache), CDN ve veritabanı optimizasyonu kritik hale gelir.
  • Güncelleme ve bakım hataları, saniyeler içinde binlerce kullanıcıyı etkileyebilir.
  • Kaynak planlama (CPU, RAM, disk IOPS) profesyonel seviyede yapılmalıdır.

Bu senaryoda model genellikle şöyle oluşuyor:

  • Altta Managed VPS ile temel güvenlik, güncelleme ve altyapı bakımı DCHost tarafından sağlanır.
  • Üstte ise sizin veya ajansınızın uzmanlığı ile WordPress tarafında cache, CDN, veritabanı ve uygulama optimizasyonu yapılır.

Sunucu tarafı tuning ile ilgili daha derine inmek isterseniz, WordPress için sunucu tarafı optimizasyon rehberimiz size iyi bir referans verecektir.

WooCommerce ve E‑Ticaret İçin Managed / Unmanaged Kararı

WordPress blogun kapanması can sıkar; ama e‑ticaret sitenizin kapanması doğrudan ciro kaybı, itibar kaybı ve destek yükü demektir. Bu nedenle WooCommerce ve diğer e‑ticaret uygulamalarında VPS modeli seçimi daha katı kriterlerle yapılmalı.

E‑Ticaret Sitelerinde Risk Profili

Özellikle şunları göz önünde bulundurmalısınız:

  • Gelir bağımlılığı: İşinizin ne kadarı bu site üzerinden dönüyor?
  • RTO/RPO beklentisi: Kaç saat kesintiye tahammülünüz var, ne kadarlık veri kaybı kabul edilebilir?
  • Kampanya dönemleri: İndirim günleri, lansmanlar, reklam kampanyaları sırasında oluşan trafik sıçramaları
  • Ödeme ve güvenlik: SSL, kart verisi, PCI DSS uyumu, loglama ve izleme

Bu sorulara verdiğiniz cevaplar, gerçekçi bir şekilde Managed veya Unmanaged tercihine yön verir. Örneğin PCI DSS uyumu, loglama ve güvenlik tarafında sunucu katmanına da iş düşer; bu durumda deneyimsiz bir ekibin Unmanaged VPS üzerinde her ayrıntıyı doğru yapması güçleşir. Ayrıntılar için PCI DSS uyumlu e‑ticaret hosting rehberimize mutlaka göz atın.

WooCommerce Özelinde Kaynak Planlama

WooCommerce, saf WordPress’e göre çok daha fazla veritabanı sorgusu, sepet oturumu ve dinamik içerik üretir. Bu da özellikle kampanya dönemlerinde CPU, RAM ve disk I/O tüketimini ciddi biçimde artırır. Bu nedenle:

  • vCPU sayısı ve saat hızı
  • RAM kapasitesi ve PHP-FPM havuz ayarları
  • NVMe disk ve IOPS kapasitesi
  • Veritabanı indeksleme ve sorgu optimizasyonu

gibi konular e‑ticaret için kritik hale gelir. Bu konularda detaylı hesap yapmak istiyorsanız, WooCommerce kapasite planlama rehberimiz size iyi bir başlangıç noktası sunar.

Managed VPS modelinde bu planlamayı DCHost ekibi ile birlikte yapar, kampanya öncesi kapasite testleri ve ölçeklendirme önerilerini beraber şekillendirirsiniz. Unmanaged modelde ise aynı sorumluluk doğrudan sizin veya geliştirici ekibinizin üzerindedir.

Gerçekçi Karar Matrisi: E‑Ticaret İçin Hangi Model?

Aşağıdaki basitleştirilmiş tablo, WooCommerce veya benzeri bir e‑ticaret sitesi için ilk kararı verirken işinize yarayabilir:

  • Teknik ekibiniz zayıf, ama site cirosu kritik: Net şekilde Managed VPS.
  • Teknik ekibiniz güçlü, DevOps kültürüne hakimsiniz, cirolar yüksek: Unmanaged + kendi otomasyonunuz + gerekirse DCHost’tan ek danışmanlık.
  • Orta ölçekli, büyüme planı var, teknik ekip kısıtlı: Başlangıçta Managed VPS, zamanla bazı katmanları (örneğin CI/CD, izleme) kendiniz devralabilirsiniz.

Unutmayın: E‑ticarette kesinti maliyetleri genellikle “fazla ödediğiniz yönetim ücretinden” çok daha yüksektir. O yüzden burada hata toleransı düşük kararlar vermek gerekiyor.

Teknik Sorumluluk Dağılımı: Kim Ne Yapıyor?

Managed ve Unmanaged ayrımını somutlaştırmanın en iyi yolu, tek tek görevleri yazıp “kim yapıyor?” sorusunu sormaktır. Özellikle WordPress ve e‑ticaret sitelerinde sık karşılaştığımız görevleri aşağıdaki gibi düşünebilirsiniz.

Güvenlik ve Güncelleme Tarafı

  • İşletim sistemi güncellemeleri:
    Managed: DCHost takip eder ve uygular.
    Unmanaged: Sizin veya ekibinizin sorumluluğunda.
  • SSH güvenliği, root erişimin kapatılması, fail2ban, güvenlik duvarı:
    Managed: Standart bir sertleştirme profiliyle DCHost tarafından kurulur, takip edilir.
    Unmanaged: Tamamen sizin tercihinize ve bilginize bağlı.
  • HTTP güvenlik başlıkları (HSTS, CSP, X-Frame-Options vb.):
    Her iki modelde de uygulama/sunucu katmanında ortak çalışmak gerekir. Ayrıntı için HTTP güvenlik başlıkları rehberimize göz atabilirsiniz.
  • WordPress core, tema ve eklenti güncellemeleri:
    Genellikle site sahibinin veya ajansın sorumluluğundadır, ancak Managed paketlerde danışmanlık desteği verilebilir.

Performans ve Ölçekleme

  • PHP-FPM havuz ayarları (pm, max_children vb.):
    Managed: DCHost tarafından trafiğinize ve RAM’inize göre optimize edilir, izlenir.
    Unmanaged: Doğru hesaplamayı sizin yapmanız gerekir; yanlış ayar hem yavaşlık hem de OOM hatalarına yol açabilir.
  • OPcache, Redis/Memcached, MySQL tuning:
    Managed: Temel optimizasyonlar DCHost tarafından sağlanır, gelişmiş tuning birlikte planlanır.
    Unmanaged: Geliştirici veya DevOps ekibinizin deneyimine bağlıdır.
  • Önbellekleme ve CDN:
    Her iki modelde de WordPress tarafında eklenti seçimi ve kural tasarımı genellikle site sahibinin veya ajansın sorumluluğundadır. Sunucu taraflı tam sayfa cache gibi gelişmiş senaryolarda DCHost ekibiyle birlikte çalışma idealdir.

İzleme, Loglar ve Olay Müdahalesi

  • Sunucu izleme (CPU, RAM, disk, load):
    Managed: DCHost izler, kritik limitler aşıldığında aksiyon alır veya sizi bilgilendirir.
    Unmanaged: İzleme sistemini sizin kurmanız (Prometheus, Netdata, Uptime izleme vb.) gerekir.
  • Log analizi (4xx/5xx hataları, performans sorunları):
    Her iki modelde de uygulama loglarının takibi genellikle site sahibinin işidir, ancak Managed modelde DCHost ekibinden destek istemek daha kolaydır. Özellikle e‑ticaret sitelerinde log analizi ile ödeme hatalarını yakalamak ciddi fark yaratır.
  • Olay müdahalesi (site açılmıyor, 500 hatası, yüksek load):
    Managed: Çoğu zaman önce biz fark eder, teşhis ve çözüm sürecini birlikte yürütürüz.
    Unmanaged: Sorumluluk tamamen sizdedir; DCHost altyapı tarafında (örneğin fiziksel node problemi) elbette devrededir, ancak sunucu içi yazılım katmanı sizde kalır.

Yedekleme ve Felaket Senaryoları

  • Otomatik VPS snapshot veya harici depolamaya yedek:
    Managed: Planlanmış ve düzenli çalışır; periyodik test önerilir.
    Unmanaged: rclone, restic, mysqldump gibi araçları sizin kurmanız gerekir.
  • Yedekten geri dönme testleri:
    Her iki modelde de kritik; ancak Managed modelde bu süreci planlamak ve prova etmek daha sistematik ilerler. Ayrıntılı bir perspektif için felaket kurtarma planı rehberimizi de inceleyebilirsiniz.

Bütçe, Zaman ve Risk Dengesi: Hangi Tarafa Yaslanmalısınız?

Managed vs Unmanaged tartışmasının kalbinde aslında üç değişken var: bütçe, zaman ve risk. Bunları WordPress ve e‑ticaret özelinde tartalım.

Bütçe Perspektifi

Unmanaged VPS çoğu zaman çıplak fiyat olarak daha ucuz görünür. Ancak:

  • Sunucu yönetimi için harcanan personel zamanı
  • Potansiyel kesinti ve veri kaybının fırsat maliyeti
  • Yanlış yapılandırma kaynaklı performans kaybı

gibi kalemleri hesaba kattığınızda tablo değişir. Özellikle WooCommerce gibi doğrudan gelir üreten sitelerde bir saatlik kesintinin maliyeti ile Managed VPS arasındaki fiyat farkını karşılaştırmak daha gerçekçidir.

Zaman Perspektifi

Unmanaged VPS, teknik ekibinize büyük esneklik verir ama aynı zamanda ciddi bir zaman yatırımı ister:

  • Yeni bir güvenlik açığı çıktığında hızla aksiyon almak
  • PHP veya veritabanı yükseltmelerini planlamak ve test etmek
  • İzleme, loglama, alarm kurallarını sıfırdan tasarlamak

Eğer işinizin odağı yazılım geliştirme değilse, bu zaman yatırımı çoğu işletme için rasyonel değildir. DCHost’ta pek çok müşterimiz; önce Unmanaged ile başlıyor, birkaç ay sonra “biz bu işe gereğinden fazla zaman harcıyoruz” diyerek Managed modele geçiyor.

Risk Perspektifi

Özellikle e‑ticaret siteleri için şu soruları açıkça sormak gerekir:

  • Gece kim uyanıp çökerse çöksün demeye hazır mısınız?
  • Tek bir kişinin bilgisine bağımlı kalmak istiyor musunuz (bus factor)?
  • Güvenlik ihlali durumunda sorumluluğu kim alacak?

Eğer bu sorulara içiniz rahat bir şekilde cevap veremiyorsanız, Managed VPS genellikle daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir karardır.

DCHost Tarafından Gördüğümüz Tipik WordPress/E‑Ticaret Senaryoları

Günlük pratikte sık karşılaştığımız birkaç örnek senaryoyu paylaşalım. Böylece kendinizi hangi gruba daha yakın gördüğünüzü daha rahat değerlendirebilirsiniz.

1. Girişim Aşamasındaki E‑Ticaret Projesi

Henüz MVP safhasında, reklam bütçesi sınırlı, ekipte tam zamanlı bir sistem yöneticisi yok. Genellikle şu tabloyu öneriyoruz:

  • Kaynakları doğru boyutlandırılmış bir Managed VPS
  • WordPress + WooCommerce için güvenlik ve performans ayarları konusunda temel danışmanlık
  • Kampanya öncesi kapasite testi ve izleme eşikleri

Bu sayede ekip ürün, pazarlama ve kullanıcı deneyimine odaklanırken; sunucu tarafı bakım, yedek, güvenlik ve izleme DCHost ekibinde kalıyor.

2. Olgun Ajans, Güçlü Teknik Ekip

20+ kişilik yazılım ve DevOps ekibi olan, CI/CD, GitOps, container gibi kavramlara hakim ajanslar için tablo farklı:

  • Unmanaged VPS veya birden fazla VPS ile kendi ölçeklenebilir mimarilerini kuruyorlar.
  • Terraform, Ansible gibi araçlarla altyapıyı kod olarak yönetiyorlar.
  • İzleme, loglama, alarm sistemlerini kendileri kuruyor.

Bu profildeki müşterilerimiz için DCHost’un rolü daha çok altyapı sağlayıcı (performanslı hypervisor, NVMe depolama, ağ kalitesi, SLA) ve gerektiğinde ikinci göz danışmanlık şeklinde oluyor. Sunucu içi konfigürasyon tamamen onların kontrolünde.

3. Büyüyen KOBİ: Paylaşımlı Hosting’den VPS’e Geçiş

Paylaşımlı hostingde CPU ve IO limitlerine çarpmaya başlayan, WooCommerce veya yoğun içerikli WordPress sitesi olan KOBİ’ler için tipik yol haritası şöyle:

  1. Paylaşımlı hostingden VPS’e sorunsuz geçiş rehberimizdeki adımlarla taşıma planı çıkarılır.
  2. İlk etapta Managed VPS tercih edilir; site yeni ortama alındıktan sonra performans profili izlenir.
  3. Zamanla teknik ekip güçlendikçe bazı görevler (örneğin deploy otomasyonu) içeri alınabilir.

Bu kategori çoğu işletme için en gerçekçi ve en sağlıklı ara yol diyebiliriz.

WordPress Güvenliği ve Yönetim Modeli İlişkisi

WordPress güvenliği sadece güçlü şifre kullanmaktan ibaret değil. Dosya izinleri, XML-RPC, wp-login.php koruması, WAF entegrasyonu, yedek stratejisi gibi onlarca parametre var. Bu nedenle Managed veya Unmanaged seçiminiz, doğrudan güvenlik seviyenizi etkiler.

Örneğin:

  • Managed VPS’te temel güvenlik sertleştirmeleri (SSH, firewall, fail2ban vb.) DCHost tarafından uygulanır.
  • Unmanaged VPS’te ise bu ayarların eksik veya yanlış yapılması, saldırganlar için ciddi bir fırsat oluşturabilir.

WordPress tarafında neleri mutlaka yapmanız gerektiğini görmek için WordPress güvenlik sertleştirme kontrol listesi yazımızı incelemenizi özellikle öneririz. Bu listedeki adımları okuyunca, hangilerini kendi ekibinizin güvenle yapabileceğini, hangileri için DCHost gibi bir ekibin desteğine ihtiyaç duyduğunuzu daha net göreceksiniz.

Sonuç: Hangi Soruları Cevaplayabilirseniz Kararınız Netleşir

Managed VPS mi Unmanaged VPS mi sorusunun tek bir doğru cevabı yok; ama doğru soruları sorduğunuzda kendi projeniz için doğru cevaba hızlıca yaklaşabilirsiniz:

  • WordPress veya e‑ticaret siteniz işiniz için ne kadar kritik?
  • Kaç saat kesintiye, ne kadar veri kaybına tahammülünüz var?
  • Ekipte Linux, ağ ve güvenlik konusunda deneyimli biri var mı?
  • Bu kişinin yokluğunda (izin, işten ayrılma vb.) operasyon nasıl devam edecek?
  • Sunucu bakımı için ayırabileceğiniz gerçekçi zaman ve bütçe ne?

Eğer bu soruların çoğuna tereddütlü cevaplar veriyorsanız, özellikle WooCommerce ve diğer e‑ticaret projelerinde Managed VPS sizin için daha güvenli ve sürdürülebilir bir tercih olacaktır. Teknik ekibiniz güçlü ve otomasyon kültürünüz oturmuşsa, Unmanaged VPS ile daha esnek ve özelleştirilebilir bir dünyaya adım atabilirsiniz.

DCHost olarak her iki modeli de gerçekçi şekilde değerlendirmenize yardımcı oluyoruz. Mevcut sitenizin trafiğini, kaynak kullanımını ve büyüme planlarınızı birlikte analiz ederek; size en uygun VPS boyutunu, Managed/Unmanaged kararını ve olası ölçeklendirme senaryolarını netleştirebiliriz. Kafanızda hâlâ soru işaretleri varsa, sitenizin URL’si ve mevcut hosting bilgisiyle birlikte bize ulaşın; birlikte somut veriler üzerinden, gereksiz maliyet yaratmadan ama riski de abartmadan en doğru kararı verelim.

Sıkça Sorulan Sorular

WordPress için hangi modelin daha iyi olduğu, sitenizin kritikliği ve ekibinizin teknik seviyesine bağlıdır. Kişisel blog veya basit kurumsal sitelerde, sunucu yönetimine zaman ayırmak istemiyorsanız Managed VPS genellikle daha mantıklıdır; işletim sistemi güncellemeleri, güvenlik, yedek gibi konular DCHost ekibi tarafından yönetilir. Geliştirici ekibiniz Linux, SSH, PHP-FPM ve MySQL tuning konularında deneyimliyse ve otomasyon süreçleriniz varsa, Unmanaged VPS ile daha esnek bir yapı kurabilirsiniz. Ancak özellikle yüksek trafikli veya gelir üreten WordPress sitelerinde, kesinti ve güvenlik riskini azaltmak için Managed VPS çoğu zaman daha güvenli tercihtir.

WooCommerce ve diğer e‑ticaret sitelerinde her dakika doğrudan gelir ve itibar anlamına gelir. Sunucu tarafında yapılacak bir güvenlik, güncelleme veya performans hatası, sadece sitenin kapanmasına değil; ödeme hataları, yavaşlama, sepet terk oranında artış ve SEO kaybına da yol açabilir. Managed VPS modelinde işletim sistemi, güvenlik duvarı, güncellemeler, temel performans tuning ve yedekleme DCHost ekibi tarafından yönetilir. Siz ürün, kampanya ve müşteri deneyimine odaklanırsınız. Teknik ekibiniz çok güçlü değilse veya 7/24 sunucu takip edecek kimseniz yoksa, e‑ticaret için Unmanaged VPS yerine Managed VPS tercih etmek genellikle çok daha düşük toplam maliyet ve risk anlamına gelir.

Unmanaged VPS, çıplak bir Linux sunucu üzerinde her şeyi sizin kurup yönetmeniz anlamına gelir. Bu yüzden temel düzeyin ötesinde; Linux komut satırı, SSH ve anahtar yönetimi, güvenlik duvarı (ufw, firewalld, iptables/nftables), web sunucusu (Nginx/Apache) konfigürasyonu, PHP-FPM ve OPcache ayarları, MySQL/MariaDB kurulumu ve temel tuning, log okuma ve hata teşhisi, otomatik yedekleme ve geri yükleme süreçleri gibi konularda rahat olmanız gerekir. Ayrıca güvenlik açıklarını ve güncellemeleri takip edecek bir rutine sahip olmalısınız. Eğer bu alanlar size uzak geliyorsa, üretim ortamında Unmanaged VPS yerine Managed VPS kullanmak çok daha güvenli bir seçimdir.

Paylaşımlı hostingden ilk kez VPS’e geçiyorsanız, çoğu durumda Managed VPS ile başlamak çok daha sağlıklı olur. Çünkü aynı anda hem kaynak planlaması, hem taşıma süreci, hem de yeni sunucunun güvenlik ve performans ayarlarıyla ilgilenmek yorucu ve riskli olabilir. Managed modelde DCHost, işletim sistemi, web sunucusu, PHP, veritabanı, güvenlik ve temel optimizasyon adımlarını sizin için kurar; siz sadece site dosyaları ve veritabanı taşımasına odaklanırsınız. Zamanla Linux ve sunucu yönetimine hâkim oldukça, isterseniz daha fazla sorumluluğu üstlenebilir veya gelecek projeler için Unmanaged VPS düşünebilirsiniz. Geçiş adımları için hazırladığımız paylaşımlı hostingden VPS’e geçiş rehberini incelemeniz de karar vermenizi kolaylaştırır.