İçindekiler
- 1 Ajanslar İçin Multi-Tenant E‑Posta ve DNS Neden Kritik Hale Geldi?
- 2 Temel Kavramlar: Multi-Tenant, Tek VPS ve Reseller Yapısı
- 3 Mimari Seçenekler: Tek VPS mi Reseller mı?
- 4 DNS Mimarisi: Onlarca Müşteri İçin Yönetilebilir Yapı
- 5 E‑Posta Mimarisi: Teslim Edilebilirlik ve İtibar Odaklı Tasarım
- 6 Tek Sunucuda Güvenlik, Yedekleme ve İzleme
- 7 Operasyonel Akış: Yeni Müşteri Açılışından Taşıma Süreçlerine
- 8 DCHost Üzerinde Uygulanabilir Örnek Senaryolar
- 9 Sonuç: Ajanslar İçin Yol Haritası ve Sonraki Adımlar
Ajanslar İçin Multi-Tenant E‑Posta ve DNS Neden Kritik Hale Geldi?
Web ajansları, dijital pazarlama ekipleri ve freelance geliştiriciler için en büyük operasyonel yüklerden biri; onlarca hatta yüzlerce müşterinin alan adı, DNS ve e‑posta altyapısını dağınık halde yönetmek. Bir müşterinizin alan adı bir yerde, DNS kayıtları başka bir yerde, e‑posta bambaşka bir sağlayıcıda olunca; basit bir SPF güncellemesi bile saatler süren, riskli bir işe dönüşebiliyor. Tek bir yanlış MX kaydı ya da bozulan bir SPF kaydı yüzünden müşterinin tüm kurumsal e‑postalarının spam’e düşmesi, maalesef pratikte çok sık gördüğümüz bir tablo.
Bu yüzden giderek daha fazla ajans, multi-tenant (çok kiracılı) bir e‑posta ve DNS mimarisini tek bir VPS veya reseller hosting üzerinde inşa edip tüm müşterilerini merkezi ama izole biçimde yönetme yoluna gidiyor. Böyle bir mimari sayesinde:
- Tüm müşterilerin DNS ve e‑posta ayarlarını tek panelden görebilir,
- Her müşteri için güvenli izolasyon sağlayabilir,
- Şablonlar ve otomasyonla yeni müşteri kurulum süresini dakikalara indirebilir,
- İtibar, güvenlik ve yedekleme politikalarını tüm portföyde tutarlı uygulayabilirsiniz.
Bu yazıda DCHost tarafında ajanslarla birlikte gerçek projelerde şekillendirdiğimiz tecrübeleri kullanarak, tek VPS veya reseller hesap üzerinde onlarca müşteriyi yönetebileceğiniz multi-tenant e‑posta ve DNS mimarisini adım adım ele alacağız. Hem teknik detaylara gireceğiz, hem de ajans bakış açısıyla operasyonu nasıl sadeleştirebileceğinizi konuşacağız.
Temel Kavramlar: Multi-Tenant, Tek VPS ve Reseller Yapısı
Önce üzerinde konuştuğumuz kavramları netleştirelim. Multi-tenant mimari, basitçe tek bir altyapı üzerinde birden çok bağımsız müşteriyi (tenant) izole şekilde barındırma yaklaşımıdır. Ajans senaryosunda her tenant genellikle “bir marka / bir şirket” anlamına gelir ve en az bir alan adı + e‑posta alan adından oluşur.
Ajans dünyasında multi-tenant e‑posta ve DNS için en sık gördüğümüz iki temel seçenek var:
- Tek VPS Üzerinde Multi-Tenant Panel
cPanel, DirectAdmin veya benzeri bir paneli DCHost VPS üzerinde kurup her müşteriye ayrı kullanıcı hesabı açarsınız. DNS, e‑posta ve web barındırma aynı panel üzerinden yönetilir. - Reseller Hosting Üzerinde Çoklu Hesap
DCHost reseller paketiniz olur; her müşteriye ayrı cPanel/DirectAdmin hesabı tanımlarsınız. Sunucu yönetimiyle uğraşmaz, daha çok paket ve kota tasarımına odaklanırsınız.
Bu iki yaklaşımı detaylı karşılaştırdığımız “Reseller hosting mi VPS mi? Ajans ve freelancerlar için yol haritası” yazımıza mutlaka göz atmanızı öneririm. Burada ise özellikle e‑posta ve DNS mimarisi tarafını derinleştireceğiz.
Mimari Seçenekler: Tek VPS mi Reseller mı?
Ajansların aklındaki ilk soru genelde şu oluyor: “Onlarca müşterinin DNS ve e‑postasını tek bir güçlü VPS’te mi toplamalıyım, yoksa reseller hosting ile mi başlamalıyım?” Net ve pratik bir çerçeve kuralım.
Reseller Hosting Tercih Etmeniz Mantıklı Olduğu Durumlar
- Sunucu yönetimiyle (OS güncelleme, güvenlik duvarı, SMTP tuning vb.) uğraşmak istemiyorsanız,
- Önceliğiniz hızlı devreye alma ve basit yönetim ise,
- Genelde standart kurumsal siteler + düşük hacimli kurumsal e‑posta barındırıyorsanız,
- Tek teknik kişiyle 30–40 müşteriyi taşımayı planlıyorsanız
Reseller yapıda DCHost tarafında mail ve DNS servisleri zaten optimize ve izlenir gelir; siz daha çok paket limitleri, şifre politikaları ve DNS şablonları tarafına odaklanırsınız.
Tek VPS (veya Dedicated) Tercih Etmeniz Mantıklı Olduğu Durumlar
- SMTP, DNS, güvenlik duvarı ve yedekleme üzerinde daha ince ayar yapmak istiyorsanız,
- Yüksek hacimli pazarlama e‑postaları veya transactional (sistem) e‑postaları da aynı altyapıdan gönderecekseniz,
- Her müşteriye özelleşmiş politikalar (farklı kota, farklı rate limit, farklı IP vb.) tanımlamak istiyorsanız,
- Günün sonunda 100+ domain seviyesinde bir portföyü merkezileştirmeyi hedefliyorsanız
Bu senaryoda DCHost üzerinde NVMe diskli, yeterli RAM/CPU’ya sahip bir VPS veya ihtiyaç büyüdüğünde dedicated / colocation altyapısı ile kendi çok kiracılı mail+DNS platformunuzu kurarsınız. Yönetim biraz daha teknik bilgi ister ama karşılığında esneklik ve kontrol artar.
DNS Mimarisi: Onlarca Müşteri İçin Yönetilebilir Yapı
Ajanslarda en çok hata üretilen yer genelde DNS tarafı oluyor. Farklı registrar’lar, karışık nameserver’lar, TTL’ler, unutulmuş eski kayıtlar… Multi-tenant DNS mimarisinde hedefimiz; tüm alan adlarını tek bir mantıklı çatı altında toplamak ve tekrar eden işlemleri otomatikleştirmek.
Nameserver ve Zone Stratejisi
Ajansların büyük çoğunluğu için en pratik yol, DCHost üzerindeki hosting veya VPS panelini merkezi DNS sağlayıcınız haline getirmek:
- Tüm müşterilerin domain’lerini ilgili registrar’da tutup,
- Nameserver’ları ajansın DCHost DNS altyapısına yönlendirip,
- Her müşteri için ayrı bir DNS zone açmak.
Tek VPS senaryosunda bu genelde ns1/ns2 şeklinde özel ad sunucusu (glue record) yapılandırılmış NS kayıtlarıyla yapılır. Bu yapıyı adım adım anlattığımız özel ad sunucusu ve glue record rehberi, ajans tarafında kendi nameserver markanızı oluştururken çok işinize yarar.
Reseller tarafında ise panelin verdiği varsayılan NS kayıtlarını (örneğin ns1.ajansdns.com / ns2.ajansdns.com gibi) kullanarak daha basit bir yapı kurabilirsiniz.
Ajanslarda Sık Görülen DNS Anti-Pattern’leri
Gerçek projelerde en sık gördüğümüz problemli desenler şunlar:
- Farklı müşterilerde farklı NS stratejisi: Bir müşteri registrar DNS’inde, diğeri Cloud tabanlı DNS’te, diğeri hosting’in NS’inde. Tüm portföyün durumunu tek bakışta göremiyorsunuz.
- TTL’lerin rastgele olması: Bir kayıtta 14400, diğerinde 300, bazısında 86400… Taşıma öncesi TTL düşürmeyi unutmak ciddi kesintilere yol açıyor.
- Boşta kalmış, eskiye yönlenen kayıtlar: Artık var olmayan sunuculara bakan A kayıtları, eski e‑posta servislerine bakan MX kayıtları.
- Alan adları ve DNS erişimlerinin dağınık olması: Kimde hangi panel erişimi var belli değil, kayıt değiştirme süreci uzuyor.
Bu konuları sistematik çözmek için hazırladığımız “Ajanslar için DNS ve alan adı erişimi yönetimi” rehberini mutlaka yanınızda tutun; burada anlatacağımız mimariyi o erişim modelinin üzerine inşa ettiğinizde operasyon çok daha temiz hale geliyor.
Gelişmiş DNS Güvenliği ve Otomasyon
Ajans olarak onlarca domain yönettiğinizde, “güvenlik ayarlarını sonra bakarız” deme lüksünüz kalmıyor. Özellikle e‑posta güvenliği ve marka koruması için aşağıdaki adımlar ajans mimarisinin parçası olmalı:
- DNSSEC: Alan adlarınız için DNS imzalama ile sahte kayıt riskini azaltırsınız. Temeli için DNSSEC kurulum rehberimize göz atabilirsiniz.
- CAA kayıtları: Hangi CA’ların sertifika üretebileceğini sınırlandırmak, özellikle çok domain’li yapılarda önemli bir güvenlik katmanı ekler.
- TXT ve SRV şablonları: SPF, DMARC, MTA-STS, BIMI, VoIP vb. kayıtlarını her yeni müşteri için manuel yazmak yerine panelde şablonlar oluşturun.
Otomasyon tarafında, Terraform veya benzeri araçlarla DNS’i kodla yönetmek de mümkün. Bunun DCHost altyapısında nasıl kurgulanabileceğine dair iyi bir bakış için VPS ve DNS otomasyonu rehberimize bakabilirsiniz.
E‑Posta Mimarisi: Teslim Edilebilirlik ve İtibar Odaklı Tasarım
DNS’i oturttuktan sonra asıl kritik konuya geliyoruz: e‑posta teslim edilebilirliği (deliverability) ve IP itibar yönetimi. Ajansların sıklıkla yaşadığı problem şudur: Bir müşterinin agresif kampanyaları diğer tüm müşterilerin de aynı IP’den mail attığı için IP itibarını düşürür ve portföyünüzdeki herkes etkilenir.
Temel Kayıt Şablonu: MX, SPF, DKIM, DMARC
Multi-tenant mimaride her müşteri için en azından aşağıdaki temel şablonu standartlaştırmanız gerekir:
- MX: Müşterinin alan adının e‑posta trafiği sizin DCHost sunucunuza aksın.
- SPF: Hangi sunucuların o alan adına ait e‑posta göndermeye yetkili olduğunu beyan edin.
- DKIM: Çıkış yapan mailler kriptografik olarak imzalanarak sahteciliğe karşı korunur.
- DMARC: SPF ve DKIM sonuçlarına göre alıcı tarafın nasıl davranması gerektiğini tanımlarsınız.
Bu temeli sıfırdan nasıl kuracağınızı adım adım anlattığımız SPF, DKIM ve DMARC rehberi, ajansların multi-tenant mail mimarisi tasarlarken dayandığı ana kaynaklardan biri haline geldi diyebiliriz.
Panel tarafında yapılabilecek en iyi şey, yeni açılan her hesapta bu kayıtların otomatik oluşturulmasını sağlamak ve sadece gerektiğinde özelleştirmek.
IP Adresi, Reverse DNS ve IP Isıtma
Tek VPS veya reseller üzerinde multi-tenant mail tasarlarken kritik sorulardan biri şu: “Tüm müşteriler aynı paylaşımlı IP’den mi mail atmalı, yoksa bazılarına dedicated IP mi vermeliyim?”
Genellikle ajanslarda mantıklı yaklaşım şöyle oluyor:
- Küçük hacimli kurumsal mail trafiği olan müşterileri paylaşımlı IP üzerinde toplamak,
- Büyük hacimli pazarlama veya transactional gönderim yapan kritik markalar için ayrı bir IP havuzu tanımlamak,
- Yeni IP’leri bir anda binlerce maille boğmak yerine kademeli IP ısıtma stratejisi uygulamak.
Bu konuda çok detaylı bir rehberi zaten hazırladık: “Dedicated IP ısıtma ve e‑posta itibarı yönetimi”. Multi-tenant senaryoda fark, bu süreci müşteriler arasında önceliklendirme ve kota yönetimiyle birleştirmeniz.
Ayrıca her IP için doğru bir PTR (Reverse DNS) kaydı ve tutarlı HELO/EHLO host adı şart. PTR yapılandırmasının e‑posta teslimine etkisini anlattığımız PTR rehberi, tek VPS üzerinde kendi MTA’nızı yönetirken işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.
Tenant Başına İzolasyon, Kota ve Rate Limit
Multi-tenant mimaride, herkesin aynı SMTP kuyruğunu paylaştığını unutmamak gerekiyor. Bu yüzden:
- Her müşteri için günlük / saatlik gönderim limiti belirleyin (panel veya MTA seviyesinde),
- Şüpheli bir müşteri (çok bounce alan, çok spam şikâyeti gelen) tespit ettiğinizde onu hemen ayrı bir IP veya hatta ayrı bir SMTP noduna taşıyabilin,
- Loglarda tenant bazlı filtreleme yaparak “hangi müşteri ne kadar hata üretiyor”u görebilin.
Bu tür politikalar, ileride yaşayacağınız blacklist veya itibar sorunlarını daha oluşmadan yönetebilmenizi sağlar. Eğer tek VPS üzerinde kendi Postfix/Dovecot+rspamd yapınızı kurmak istiyorsanız, VPS’te e‑posta sunucusu kurulumu rehberimiz size oldukça yol gösterecektir.
İleri Seviye: MTA-STS, TLS-RPT, BIMI ve MTA Güvenliği
Ajansların özellikle kurumsal müşterilerde tercih ettiği ileri seviye güvenlik ayarları da var:
- MTA-STS ve TLS-RPT ile SMTP trafiğinin TLS ile şifrelenmesini zorunlu kılmak ve rapor toplamak,
- BIMI ile marka logolarının destekleyen e‑posta istemcilerde görünmesini sağlamak,
- DANE/TLSA ile DNSSEC üzerinden ek bir güvenlik katmanı eklemek.
Bunların tamamını DNS tarafında nasıl konumlandırabileceğinizi anlattığımız MTA-STS, TLS-RPT ve BIMI rehberi, multi-tenant DNS mimarinize bu katmanları sağlam şekilde oturtmanız için ideal bir referans.
Tek Sunucuda Güvenlik, Yedekleme ve İzleme
Onlarca müşterinin mail kutuları ve DNS kayıtları tek VPS veya reseller üzerinde duruyorsa, artık o makine sizin için çok kritik bir altyapı haline gelir. Güvenlik, yedek ve izleme tarafında minimum yapılması gerekenleri toparlayalım.
Panel ve Sunucu Erişimi
- cPanel/DirectAdmin/WHM gibi panellere iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) zorunlu olmalı.
- Ajans ekibinde kim hangi hesaba erişebilir; bunu netleştiren bir yetkilendirme matrisi kurun. Bunun için hazırladığımız ajanslar için hosting paneli erişim yönetimi rehberi somut bir başlangıç sağlar.
- VPS kullanıyorsanız, SSH erişimlerini anahtar tabanlı yapın, root girişini kapatın, ufw/fail2ban gibi temel sertleştirme adımlarını eksiksiz uygulayın.
Yedekleme ve Felaket Kurtarma
Tek sunucuda tüm müşterilerin mail ve DNS verisinin durduğunu düşünürseniz, yedekleme stratejisinin önemi daha da netleşiyor. Ajans tarafında genelde şu model iyi çalışıyor:
- Günlük tam veya artımlı hesap yedekleri (web+mail+DNS),
- Yedeklerin en az bir kopyasının farklı bir fiziksel lokasyonda tutulması,
- Haftalık veya aylık bazda geri yükleme testi (restore drill) yapılması.
Bu yapıyı 3-2-1 kuralıyla birlikte ele aldığımız 3‑2‑1 yedekleme stratejisi rehberi, özellikle tek VPS üzerinde ajans platformu kuranlar için olmazsa olmaz okumalık.
İzleme, Loglama ve Alarm Mekanizmaları
Multi-tenant yapıda sorunların müşteriniz fark etmeden önce sizin radarınıza düşmesi gerekir. Bunun için:
- Sunucunun CPU, RAM, disk, I/O ve network kullanımını izleyen bir monitoring (Netdata, Prometheus+Grafana vb.) kurun.
- Mail kuyruğu boyu, bounce oranları ve SMTP hata kodları için basit metrikler çıkarın. SMTP hata kodları ve bounce mesajları rehberimizi operasyon dokümanınıza eklemeniz, destek ekibinin işini çok kolaylaştırır.
- DNS tarafında yanlışlıkla silinen kritik kayıtlar veya beklenmedik değişiklikleri tespit eden bir süreç (manuel veya otomatik rapor) oluşturun.
Operasyonel Akış: Yeni Müşteri Açılışından Taşıma Süreçlerine
Teknik mimari kadar önemli olan bir diğer konu da ajans içi süreçler. Multi-tenant e‑posta ve DNS yapınız varsa, her yeni müşteri için tekrar eden işleri otomatikleştirmek büyük zaman kazandırır.
Yeni Müşteri İçin Önerilen Adım Adım Akış
- Alan adı durumu: Domain sizde mi, müşteride mi, kimin registrar hesabında?
- Nameserver geçişi: Domain’in NS kayıtlarını DCHost üzerindeki DNS altyapınıza yönlendirin.
- Hesap açılışı: VPS veya reseller üzerinde müşteri için ayrı bir hosting hesabı oluşturun.
- DNS şablonu: A/AAAA, MX, SPF, DKIM, DMARC, MTA-STS, CAA vb. kayıtlarınızı otomatik şablonla oluşturun.
- E‑posta kutuları: Kurumsal e‑posta adreslerini açın, kota ve şifre politikalarını uygulayın.
- Test ve devreye alma: Yeni DNS/MX’ler ile test mail gönderip SPF/DKIM/DMARC geçişlerini kontrol edin.
DNS ve nameserver geçişlerinde kesinti yaşamamak için TTL stratejileriyle sıfır kesinti taşıma rehberinde anlattığımız teknikleri bu akışın “NS geçişi” adımına entegre etmeniz, ajans olarak sizi oldukça rahatlatır.
Mevcut E‑Posta Altyapısını Taşırken Dikkat Edilecekler
Var olan bir müşterinin e‑posta altyapısını kendi multi-tenant yapınıza alırken en çok hata yapılan yerler:
- Eski sunucudaki mailler tam taşınmadan MX kayıtlarını güncellemek,
- SPF kayıtlarını güncellemeden önce eski servisleri SPF’ten çıkarmak,
- DMARC politikası sıkı (reject/quarantine) iken ani DNS değişiklikleri yapmak.
Bu geçişlerde adım adım yol haritası için e‑posta altyapısını taşırken kesinti yaşamamak yazımızı, ayrıca cPanel tarafında IMAP senkronizasyonu ve DNS cutover detayları için cPanel e‑posta hesaplarını yeni sunucuya taşımak rehberimizi sürecinize eklemenizi öneririz.
DCHost Üzerinde Uygulanabilir Örnek Senaryolar
Teoriyi biraz somutlaştıralım. DCHost tarafında ajanslarla en sık kurduğumuz üç temel modeli özetleyelim:
1) Küçük Ajans: Reseller + Standart DNS/E‑Posta
- 20–40 arası kurumsal site ve düşük hacimli e‑posta trafiği,
- DCHost reseller hosting paketi,
- Her müşteri için ayrı cPanel/DirectAdmin hesabı,
- Panelin sunduğu varsayılan NS’ler ve otomatik SPF/DKIM,
- Basit DMARC (p=quarantine veya p=none) politikası.
Bu modelde ajans neredeyse hiç sunucu tarafına dokunmadan, sadece panel ve DNS yöneterek tüm portföyünü toparlayabiliyor.
2) Orta Ölçek Ajans: Tek Güçlü VPS Üzerinde Multi-Tenant Panel
- 40–100+ müşteri, karma trafik hacimleri,
- DCHost üzerinde NVMe diskli, yüksek I/O’lu bir VPS,
- Üzerine kurulmuş cPanel/DirectAdmin veya benzeri panel,
- Kendi ns1/ns2.ajansdns.com ad sunucuları (glue record ile),
- Paylaşımlı IP + 1–2 adet dedicated IP havuzu,
- İleri seviye SPF, DKIM, DMARC; bazı müşterilerde MTA-STS ve BIMI.
Bu noktada ajanslar, kimi müşterilerin transactional maillerini ayrı bir tenant grubuna bölerek IP itibarını daha kontrollü yönetmeye başlıyor.
3) Büyük Ajans / SaaS Benzeri Platform: Çok VPS + Ayrı Mail Nodları
- 100+ müşteri, yüksek hacimli transactional ve pazarlama mailleri,
- DCHost’ta birden çok VPS (web, mail, DNS rollerinin ayrılması),
- Merkezi DNS + ayrı mail node’ları (Postfix/Dovecot kümesi),
- Farklı müşteri segmentleri için farklı IP havuzları ve rate-limit politikaları,
- Terrafrom/Ansible ile otomatik müşteri kurulumu, DNS ve SSL provisioning.
Bu model SaaS mantığına yaklaşan ajanslarda veya kendi barındırma platformunu kurumsal bir hizmet gibi satan ajanslarda yaygınlaşıyor. DCHost tarafında VPS, dedicated ve gerekirse colocation ile bu mimarinin ölçeklenebilir omurgasını kurmak mümkün.
Sonuç: Ajanslar İçin Yol Haritası ve Sonraki Adımlar
Onlarca müşterinin alan adı, DNS ve e‑posta altyapısını dağınık halde yönetmek; ilk bakışta “alıştık artık” denip geçilecek bir durum gibi görünebilir. Ama ne zaman bir müşterinin alan adı süresi dolduğunda, MX kaydı yanlış güncellendiğinde veya paylaşımlı IP’niz blacklist’e girdiğinde, o dağınıklığın gerçek maliyeti bir anda ortaya çıkıyor. Multi-tenant e‑posta ve DNS mimarisi, ajanslar için bu kaosu sistematik şekilde toparlamanın en güçlü aracı.
DCHost tarafında gördüğümüz başarılı ajanslarda ortak özellikler şunlar:
- Tüm alan adlarını ve DNS’i tek mantıklı NS stratejisinde toplamaları,
- E‑posta tarafında SPF, DKIM, DMARC ve rDNS gibi temel ayarları şablon haline getirmeleri,
- Riskli müşterileri IP ve rate-limit politikalarıyla diğerlerinden ayırmaları,
- Yedekleme, izleme ve erişim yönetimini baştan tasarlamaları.
Eğer siz de ajans olarak “artık bu karmaşayı toparlayalım” diyorsanız, ilk adımınız mevcut portföyünüzü haritalandırmak ve ardından yukarıda anlattığımız üç mimari modelden hangisinin size daha uygun olduğuna karar vermek olmalı. DCHost üzerindeki reseller, VPS, dedicated ve colocation çözümlerimizle; ister basit bir reseller mimarisi, ister çok VPS’li gelişmiş multi-tenant e‑posta ve DNS platformu kurmak isteyin, ekibimizle birlikte bu yolculuğu tasarlayabiliriz.
Sonraki adım olarak özellikle e‑posta teslim edilebilirliğini adım adım yükseltme rehberimizi ve ajanslar için DNS erişim yönetimi yazımızı okumanızı öneririm. Bu iki rehberi elinize alıp kendi mimarinize uyarladığınızda, ajans olarak e‑posta ve DNS tarafında çok daha öngörülebilir, yönetilebilir ve ölçeklenebilir bir yapıya geçmiş olursunuz.
