İçindekiler
- 1 DNS Altyapısı Seçimi Neden Bu Kadar Önemli?
- 2 Temel Kavramlar: Registrar DNS, Premium DNS ve Cloudflare DNS
- 3 DNS’in Temel Taşları: Hız, Güvenlik ve Yönetilebilirlik
- 4 Hangi Senaryoda Hangi DNS Altyapısı Mantıklı?
- 5 DNS Değiştirirken Kesinti Yaşamamak
- 6 DCHost Tarafında Sık Kullandığımız Pratik DNS Mimarileri
- 7 Registrar DNS, Premium DNS ve Cloudflare Arasında Karar Verirken Sorulacak Sorular
- 8 Sonuç ve Yol Haritanızı Netleştirelim
DNS Altyapısı Seçimi Neden Bu Kadar Önemli?
Bir alan adı satın aldığınız anda, farkında olsanız da olmasanız da bir DNS kararı vermiş oluyorsunuz. Alan adı registrar’ınızın sağladığı basit DNS’i mi kullanacaksınız, hosting sağlayıcınızın DNS altyapısına mı geçeceksiniz, yoksa Cloudflare veya Premium DNS gibi daha kapsamlı bir çözüme mi taşınacaksınız? Bu karar; sitenizin hızı, güvenliği, uptime oranı ve hatta e-posta teslim edilebilirliği üzerinde doğrudan etkili.
DCHost tarafında yeni bir müşteri geldiğinde, ilk teknik değerlendirmelerimizden biri DNS yapısı oluyor. Çünkü mükemmel optimize edilmiş bir VPS, güçlü bir veritabanı ve hızlı bir web sunucusu kursanız bile, kötü seçilmiş bir DNS altyapısı yüzünden ziyaretçiniz “Site bulunamadı” hatası görebiliyor, CDN veya WAF yapılandırmanız tam oturmuyor ya da e-posta kayıtlarınız (SPF, DKIM, DMARC) yanlış çözüldüğü için mailleriniz spam’e düşebiliyor.
Bu yazıda Registrar DNS, Premium DNS ve Cloudflare DNS seçeneklerini; teknik yetenekleri, performans, güvenlik ve operasyonel kolaylık açısından karşılaştıracağız. Gerçekçi senaryolar üzerinden “Hangi DNS altyapısı ne zaman mantıklı?” sorusuna net, uygulanabilir cevaplar vereceğiz. Amacımız, küçük bir blogdan yüksek trafikli e-ticaret altyapısına kadar hangi aşamada hangi kombinasyonun mantıklı olduğunu sizde berraklaştırmak.
Temel Kavramlar: Registrar DNS, Premium DNS ve Cloudflare DNS
Registrar DNS Nedir?
Alan adını satın aldığınız firma genelde size ücretsiz bir DNS hizmeti sunar. İşte buna Registrar DNS diyebiliriz. Çoğu zaman:
- Basit A, AAAA, CNAME, MX, TXT kayıtları ekleyebilirsiniz.
- Birkaç NS kaydı ile temel altyapı sağlanır.
- Çoğunlukla gelişmiş özellikler (Geo DNS, API, gelişmiş loglama, detaylı DNSSEC yönetimi) ya hiç yoktur ya da sınırlıdır.
Küçük siteler için başlangıçta registrar DNS çoğu zaman “idare eder”, ama site büyüdükçe bazı kısıtlar can sıkmaya başlar. Özellikle TTL’leri esnek yönetememek, DNSSEC kurulumunun karmaşık olması ve performans tarafında global anycast ağı sunulmaması tipik sorunlardır.
Premium DNS Nedir?
Premium DNS, DNS’i kritik bir altyapı bileşeni olarak ele alan, genellikle SLA’li, anycast tabanlı, yüksek kapasiteli ve özellik zengini profesyonel DNS servislerini ifade eder. Bir Premium DNS altyapısından bekleyebileceğiniz özellikler kabaca şunlardır:
- Global anycast ağ (dünyanın farklı noktalarındaki PoP’lar üzerinden en yakın DNS cevabı)
- Yüksek performans ve düşük gecikme (özellikle uluslararası ziyaretçiler için)
- Gelişmiş kayıt türleri ve trafik yönlendirme (Geo DNS, ağırlıklandırılmış kayıtlar vb.)
- Gelişmiş DDoS koruması ve rate limiting
- Detaylı istatistikler, loglar ve API ile otomasyon
- DNSSEC, CAA, SRV, CAA gibi modern kayıt tiplerini eksiksiz destekleme
Büyük e-ticaret siteleri, SaaS platformları, finans ve kurumsal projelerde Premium DNS artık “lüks” değil, çoğu zaman iş sürekliliğinin zorunlu parçası.
Cloudflare DNS Nedir?
Cloudflare DNS, teknik olarak Premium DNS sınıfına yakın bir çözümdür, ama pratikte çoğu kişi onu sadece bir DNS servisi değil, DNS + CDN + WAF + çeşitli edge özellikleri barındıran bir platform olarak kullanır. Bu yazıda “Cloudflare” derken özellikle şu bileşenleri kastedeceğiz:
- Anycast tabanlı, çok hızlı bir DNS çözümleyici altyapı
- Proxy (turuncu bulut) modunda CDN, önbellekleme ve WAF
- Gelişmiş güvenlik özellikleri (rate limiting, bot koruması, WAF kuralları vb.)
Zaten DCHost blog’da Cloudflare DNS mi, hosting DNS’i mi sorusunu detaylı incelediğimiz yazımızda da bu ayrımı derinlemesine anlatıyoruz. Burada ise Cloudflare’i doğrudan Registrar DNS ve klasik Premium DNS ile yan yana koyup karar anlarını netleştireceğiz.
DNS’in Temel Taşları: Hız, Güvenlik ve Yönetilebilirlik
DNS altyapısını karşılaştırırken üç eksen üzerinden düşünmek en sağlıklısı:
- Performans (Hız ve gecikme)
- Güvenlik ve dayanıklılık
- Yönetilebilirlik ve otomasyon
Önce kısa bir özet tabloya bakalım, sonra her satırı detaylandıralım.
| Özellik | Registrar DNS | Premium DNS | Cloudflare DNS |
|---|---|---|---|
| Global anycast | Çoğunlukla yok / sınırlı | Varsayılan / güçlü | Varsayılan / çok güçlü |
| Performans | “Yeterli” ama tutarsız | Genellikle çok iyi | Genellikle çok iyi |
| DDoS dayanıklılığı | Sınırlı | Gelişmiş koruma seçenekleri | Gelişmiş koruma + WAF entegrasyonu |
| DNSSEC | Destek var ama kurulum zor olabilir | Güçlü destek, otomasyon seçenekleri | Görece kolay kurulum |
| Gelişmiş yönlendirme | Genellikle yok | Geo DNS, weight-based, failover | Geo routing / load balancing vb. seçenekler |
| API ve otomasyon | Nadiren / sınırlı | Gelişmiş API | Gelişmiş API |
| CDN / WAF | Yok | Genellikle ayrı ürünler | DNS ile entegre |
| Küçük proje için basitlik | En basit seçenek | Biraz daha konfigürasyon gerektirir | İlk kurulumda birkaç ekstra adım |
Performans: DNS Sorgu Süreleri Ne Kadar Fark Ettirir?
İyi optimize edilmiş bir site için 20–30 ms’lik ekstra gecikme bile Core Web Vitals tarafında fark yaratabiliyor. DNS de bu zincirin ilk halkası. Zaten DNS kayıt türleri (A, AAAA, CNAME, MX, TXT vb.) üzerine detaylı rehberimizde DNS’in isteğin ilk atlama noktası olduğunu ayrıntılı anlatıyoruz.
- Registrar DNS: Genellikle ülke içi sorgularda fena değildir, ama global ziyaretçi kitlesi için her zaman optimize edilmemiş olabilir.
- Premium DNS: Anycast PoP’lar sayesinde, dünyanın neresinden bakarsanız bakın DNS cevabı çoğunlukla çok hızlı gelir.
- Cloudflare DNS: Genellikle dünya üzerindeki en hızlı DNS cevap sürelerinden birini verir; özellikle Cloudflare zaten kullanıyorsanız, DNS tarafında da gayet rekabetçidir.
Kısaca: Uluslararası kitle hedefleyen, hız takıntılı projelerde Registrar DNS genelde ilk günleri geçtikten sonra dar boğaz olmaya başlar.
Güvenlik: DNSSEC, DDoS ve Failover
DNS’in en hafife alınan kısmı güvenlik. Oysa DNS zehirlenmesi, cache poisoning, man-in-the-middle ve DDoS saldırıları hâlâ günlük hayatın parçası. Bu noktada üç kritik başlık var:
- DNSSEC
- DDoS dayanıklılığı
- Failover ve çoklu sunucu mimarileri
DNSSEC tarafını zaten DNSSEC’i adım adım kurma rehberimizde pratik olarak anlattık. Burada farkları özetleyelim:
- Registrar DNS: DNSSEC destekleyebilir, ama ara yüz karmaşık, otomasyon kısıtlı olabilir. Anahtar döndürme (key rollover) operasyonları genellikle manuel ve riskli ilerler.
- Premium DNS: DNSSEC çoğu zaman “birkaç tıklama” ve API ile otomatik yönetilebilir. DDoS koruması ve rate limiting gibi ek katmanlarla birlikte gelir.
- Cloudflare DNS: DNSSEC kurulumu görece kolay, DDoS tarafında güçlüdür. WAF ve bot koruması ile DNS’in ötesinde de ciddi artı sağlar.
Failover tarafında ise Premium DNS ve Cloudflare; otomatik health-check, weighted/priority kayıtlar ve coğrafi yönlendirme gibi yeteneklerle yüksek erişilebilirlik mimarilerinin ana bileşeni haline geliyor. DCHost tarafında çok bölgeli kurulumlarda, arka planda çalışan çoklu VPS veya dedicated sunucuların önünde DNS tabanlı failover kullandığımız senaryolar sık görülüyor. Bu konuyu ayrı olarak Anycast DNS ve otomatik failover ile kesintisiz yayın makalemizde detaylandırdık.
Yönetilebilirlik ve Otomasyon
Bir alan adı, bir site… Tamam. Peki ya onlarca alan adı, staging ortamları, mikro servisler, alt alan adları, test ortamları derken 100+ DNS kaydı olan bir yapı?
- Registrar DNS: Küçük ölçekli kullanım için yeterli ama otomasyon (API, Terraform, Ansible vb.) tarafında çoğu zaman sınırlı.
- Premium DNS ve Cloudflare: API ile canlı bağlantılı CI/CD hatları kurmak oldukça yaygın. DCHost müşterilerinde de özellikle Terraform/Ansible ile çalışan ekiplerde DNS otomasyonu artık standart beklenti.
Örneğin, DCHost VPS üzerinde çalışan bir SaaS uygulamasında yeni müşteri kaydı olduğunda, arka planda otomatik olarak o müşteriye özel subdomain ve SSL üretecek bir akış kuruyorsanız, elinizi güçlendirecek şey güçlü bir DNS API’sidir.
Hangi Senaryoda Hangi DNS Altyapısı Mantıklı?
1) Kişisel Blog, Basit Kurumsal Site, Landing Page
Eğer:
- Aylık ziyaretçi sayınız çok yüksek değilse,
- Siteniz çoğunlukla tek ülkeden (örneğin Türkiye’den) trafik alıyorsa,
- CDN veya WAF gibi ek katmanlar kullanmıyorsanız,
Başlangıç için üç mantıklı seçenek var:
- Alan adını aldığınız registrar’ın DNS’inde bırakmak
- DCHost hosting paketinizin DNS altyapısını kullanmak
- Cloudflare’e geçip DNS + temel CDN/WAF kazanmak
Burada en basit ve hızlı yol çoğu zaman hosting DNS’ini kullanmak. Özellikle DCHost’ta barındırdığınız sitelerde, panel üzerinden DNS kayıtlarını yönetmek, SSL, e-posta ve alt alan adlarını aynı yerden kontrol etmeyi kolaylaştırıyor. Eğer kısa vadede agresif bir büyüme planınız yoksa, Registrar DNS’ten DCHost DNS’ine geçmek çoğunlukla yeterli seviye.
Cloudflare kullanmak ise özellikle statik içeriği bol, global az da olsa trafiği olan bloglar için mantıklı. Ücretsiz planda bile önemli hız ve güvenlik kazanımları elde edilebiliyor.
2) Büyüyen KOBİ: Kurumsal Site + Blog + Basit Formlar
Bu aşamada genelde şu ihtiyaçlar oluşuyor:
- Temel CDN ile global hız kazanma
- Basit WAF ve bot koruması
- Alan adı ve DNS üzerinde daha kontrollü yapı
Burada sık gördüğümüz mimari:
- Alan adı Cloudflare nameserver’larına yönlendirilir.
- Origin sunucu olarak DCHost paylaşımlı hosting veya DCHost VPS kullanılır.
- DNS kayıtlarında A/AAAA ve CNAME’ler Cloudflare üzerinden yönetilir.
Böylece:
- DNS tarafında hızlı bir anycast ağı kazanırsınız.
- CDN ve WAF’i çok hızlı devreye alabilirsiniz.
- İleride altyapınızı DCHost tarafında paylaşımlı hostingten VPS’e taşısanız bile, DNS kayıtlarınız Cloudflare’de kaldığı için geçiş sadece birkaç IP değişikliğinden ibaret olur.
Bu aşamada Registrar DNS’te kalmak; özellikle DNSSEC, SPF/DKIM/DMARC ve çoklu alt alan adı yönetimi gibi konular devreye girdikçe sizi zorlamaya başlar.
3) E-Ticaret Siteleri ve Ödeme Alan Uygulamalar
E-ticaret ve ödeme sistemleri, DNS tarafında çıtanın yükseldiği alanlar. Burada şu kriterler ön plana çıkıyor:
- Hiç kesintisiz erişim (DNS kaynaklı downtime kabul edilemez)
- PCI DSS, KVKK/GDPR gibi uyumluluk gereksinimleri
- DDoS dayanıklılığı ve WAF
- Çoklu ortamlar (prod, staging, test) için yönetilebilir DNS yapısı
Bu senaryoda bizim pratikte gördüğümüz 3 yaygın model:
- Cloudflare DNS + Cloudflare WAF + DCHost VPS/dedicated
DNS tamamen Cloudflare’de, arka tarafta DCHost üzerinde ölçeklenen VPS veya dedicated sunucular. DNS tabanlı failover eklemek isterseniz, Cloudflare’in load balancing özellikleri devreye alınabilir. - Premium DNS + DCHost altyapısı
Özellikle regülasyon ve uyumluluk tarafı sıkı olan yapılarda, kurumsal Premium DNS sağlayıcıları tercih edilebiliyor. Arka planda yine DCHost’un VPS veya dedicated çözümleri çalışıyor; DNS tarafında ise Geo DNS, health-check ve multi-region gibi gelişmiş senaryolar uygulanıyor. - Çoklu sağlayıcı DNS
Gerçek anlamda yüksek erişilebilirlik isteyen, SLA odaklı yapılarda, birincil ve ikincil DNS sağlayıcıları paralel çalıştırılıp, NS seviyesinde çoklu sağlayıcı kullanılıyor. Bu mimariyi çoklu sağlayıcı DNS rehberimizde teknik olarak anlattık.
E-ticarette “sadece Registrar DNS yeter” demek, özellikle kampanya dönemlerinde ciddi risk. Trafik patlamalarında DNS’in de en az uygulama sunucusu kadar dayanıklı olması gerekiyor.
4) SaaS Uygulamaları, Çok Kiracılı Mimariler
SaaS tarafında iş daha da ilginçleşiyor. Bir yandan kendi ana alan adınız var, diğer yandan müşterilerinizin özel alan adlarını (custom domain) sisteme bağlamak istiyorsunuz. Üstüne bir de otomatik SSL (ACME, DNS-01 challenge) ihtiyaçları geliyor.
DCHost’ta birlikte çalıştığımız SaaS müşterilerinde genelde şu desenleri görüyoruz:
- Merkezi DNS olarak Cloudflare veya Premium DNS,
- ACME tabanlı otomatik SSL için DNS API entegrasyonu,
- Arka planda DCHost VPS veya çoklu VPS kümesi,
- DNS üzerinden region seçimi (örneğin Avrupa/ABD bölgesi) için Geo DNS veya ağırlıklandırılmış kayıtlar.
Burada Registrar DNS neredeyse hiç sahneye çıkmıyor. Çünkü SaaS dünyasında DNS; sadece “A kaydı gireyim” değil, otomasyon ve self-service özelliklerin kalbi haline geliyor. Bu mimariyi daha derinlemesine, SaaS’te özel alan adları ve otomatik SSL rehberimizde teknik detaylarıyla anlattık.
5) Çok Bölgeli Mimariler ve Felaket Dayanıklılığı
Eğer altyapınızı farklı veri merkezlerine veya bölgelere yaymaya başladıysanız (örneğin DCHost Türkiye + DCHost Avrupa gibi), DNS artık yük dengeleyici ve felaket kurtarma mekanizmasının merkezine oturuyor.
- Geo-routing ile kullanıcının lokasyonuna göre en yakın bölgeye yönlendirme,
- Health-check ile bir bölge çökerse otomatik olarak diğerine trafik akışı,
- Bakım sırasında trafiği ağırlıklandırma ile yavaş yavaş diğer tarafa kaydırma,
Bu tür senaryolarda:
- Registrar DNS neredeyse hiç kullanılabilir değil.
- Premium DNS ve Cloudflare DNS başrolleri paylaşır.
Detaylı olarak çok bölgeli mimarileri DNS geo-routing ve veritabanı replikasyonu ile felaket dayanıklılığı rehberimizde anlatıyoruz. Buradaki ana fikir şu: Uygulama tarafında ne kadar uğraşırsanız uğraşın, DNS bu mimarinin en önemli parçalarından biri; bu da sizi doğal olarak Registrar DNS’ten yukarıya, Premium / Cloudflare dünyasına itiyor.
DNS Değiştirirken Kesinti Yaşamamak
Birçok kişinin DNS sağlayıcısını değiştirmekten çekinmesinin sebebi “yayılım süresi” ve olası kesintiler. DCHost’ta taşıma projelerinde en çok yaptığımız işlerden biri tam da bu: DNS taşımasını zero‑downtime şekilde planlamak.
Temel prensipler:
- Taşıma öncesi TTL değerlerini düşürmek (örneğin 1–2 gün önceden 300 sn seviyelerine çekmek)
- Eski ve yeni DNS sağlayıcıda kayıtları bire bir aynı hale getirmek
- NS değişikliği yapmadan önce, yeni DNS üzerinde kayıtların doğru çözüldüğünü test etmek
- NS değişikliğini mümkünse trafiğin görece düşük olduğu bir zaman diliminde yapmak
Bu süreçleri adım adım anlattığımız TTL stratejileriyle zero‑downtime taşıma rehberimiz bu noktada iyi bir rehber olacaktır.
Özetle: Registrar DNS’ten DCHost DNS’ine, DCHost DNS’inden Cloudflare’e veya Cloudflare’den Premium DNS’e geçişin hepsi, doğru TTL planlaması ile gözle görülür bir kesinti olmadan yapılabilir.
DCHost Tarafında Sık Kullandığımız Pratik DNS Mimarileri
Senaryo A: Küçük/Orta Ölçekli İşletme Sitesi
Altyapı:
- DCHost paylaşımlı hosting veya tek VPS
- DNS: DCHost DNS veya Cloudflare DNS
Avantajları:
- Tüm yönetim tek panelde (hosting + DNS) veya Cloudflare + DCHost ikilisinde net bir bölünme
- SSL, e-posta, alt alan adları gibi günlük işler kolay
- Büyüdüğünüzde, DNS mimarinizi bozmadan sadece sunucu tarafını (VPS, dedicated) büyütebiliyorsunuz
Senaryo B: Yüksek Trafikli Haber/Blog ve WooCommerce
Altyapı:
- DCHost üzerinde güçlü bir VPS veya birden çok VPS (uygulama + veritabanı ayrı)
- Ön tarafta Cloudflare DNS + CDN + WAF
- Gerekirse Premium DNS ile yedekli DNS altyapısı
Burada DNS; sadece “IP gösteren” bir yapı değil, yük dengeleme, statik içerik hızlandırma ve DDoS zırhının bir parçası. Özellikle Cloudflare kullanırken, Cloudflare güvenlik ayarları rehberimizde anlattığımız WAF ve rate limit kuralları ile DNS tarafındaki kazanımları güvenlikle birleştirebiliyorsunuz.
Senaryo C: Kurumsal + Çok Bölgeli / Çoklu Veri Merkezi
Altyapı:
- DCHost Türkiye veri merkezinde bir küme (VPS/dedicated)
- DCHost Avrupa veya farklı bölgede ikinci bir küme
- Ön tarafta Premium DNS veya Cloudflare DNS + load balancing
- Gerekirse çoklu sağlayıcı DNS (iki farklı DNS provider paralel)
Bu yapıda DNS’i artık yüksek erişilebilirliğin merkezi gibi tasarlıyoruz. Anycast, health-check, failover, ağırlıklandırılmış yönlendirme ve Geo DNS gibi kavramlar günlük operasyonun parçası haline geliyor. Böyle bir projeye başlamadan önce DNS tarafındaki yol haritanızı DCHost ekibiyle birlikte netleştirmeniz, sonraki yıllarda yaşayacağınız operasyonel yükü ciddi şekilde azaltıyor.
Registrar DNS, Premium DNS ve Cloudflare Arasında Karar Verirken Sorulacak Sorular
Kendinize (ve ekibinize) aşağıdaki soruları sorarak, hangi katmanda olmanız gerektiğini hızlıca görebilirsiniz:
- Aylık trafiğiniz nedir ve ne kadar büyümesini bekliyorsunuz?
- Ziyaretçileriniz tek ülkeden mi geliyor, yoksa global bir kitle mi?
- Sitenizin maksimum tolere edebileceği downtime nedir? (Dakikalar mı, saniyeler mi, yoksa “hiç mi”?)
- PCI DSS, KVKK/GDPR, finansal regülasyonlar gibi uyumluluk gereksinimleriniz var mı?
- SPF, DKIM, DMARC, MTA-STS, DANE gibi e-posta tarafında gelişmiş DNS kayıtları kullanıyor musunuz?
- CI/CD, Infrastructure as Code gibi otomasyon araçlarıyla DNS’inizi entegre etmek istiyor musunuz?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplar, aşağı yukarı şöyle bir çerçeve çizer:
- “Downtime çok umurda değil, trafik az, global hedefim yok, otomasyon kullanmıyorum.”
Registrar DNS veya DCHost DNS (basit senaryo). - “Büyüyorum, global ziyaretçim var, CDN/WAF istiyorum ama çok karmaşık olsun istemiyorum.”
Cloudflare DNS + DCHost altyapısı (orta seviye senaryo). - “Downtime neredeyse sıfır olmalı, çok bölgeli mimari, otomasyon, uyumluluk hepsi devrede.”
Premium DNS / Cloudflare DNS + çoklu bölge DCHost altyapısı + mümkünse çoklu sağlayıcı DNS (ileri seviye senaryo).
Sonuç ve Yol Haritanızı Netleştirelim
DNS, çoğu projenin ilk gününde “alan adı nereye baksın?” sorusuna verilen hızlı bir cevap gibi görünse de, aslında zamanla performans, güvenlik, uyumluluk ve ölçeklenebilirliğin temel taşı haline geliyor. Registrar DNS; küçük projelerin ilk adımında iş görse de, iş büyüdükçe hız, güvenlik ve yönetilebilirlik tarafında tıkanmaya başlıyor. Bu noktada Premium DNS ve Cloudflare devreye giriyor ve oyunun kurallarını değiştiriyor.
DCHost tarafında gördüğümüz başarılı projelerin ortak noktası, DNS kararını “sonradan akla gelen bir ayrıntı” olarak değil, mimari tasarımın bir parçası olarak ele almaları. Özellikle DNSSEC, SPF/DKIM/DMARC, Anycast DNS, failover ve multi-region gibi konuları planın başında düşünmek; ileride yaşayacağınız kesinti, SEO kaybı ve e-posta itibar sorunlarını ciddi şekilde azaltıyor.
Eğer hangi seviyede olmanız gerektiğinden emin değilseniz, elinizdeki projeyi; trafik, kritikiyet, büyüme planı ve uyumluluk gereksinimleriyle birlikte masaya yatırıp, DCHost altyapısında sizin için en mantıklı DNS kombinasyonunu birlikte çıkarabiliriz. İster yeni bir alan adını yayına almayı planlıyor olun, ister mevcut Registrar DNS’inizden Cloudflare veya Premium DNS’e geçmek isteyin; yeni alan adı–DNS–SSL kurulum rehberimiz ve bu yazıda anlattığımız yol haritası, ilk adımı güvenle atmanız için güçlü bir temel sağlayacaktır.
