Teknoloji

Web Sitesi Uptime İzleme ve Alarm Kurma Rehberi

Küçük bir işletme web sitesinin, yoğun bir proje planlama toplantısında aniden açılmadığını fark ettiğinizde aslında sorun çoktan başlamış demektir. Oysa doğru kurgulanmış bir uptime izleme ve alarm sistemiyle, çoğu kesintiyi müşteriniz fark etmeden önce tespit etmek ve müdahale etmek mümkündür. Web siteniz; satış, müşteri kazanımı, randevu alma, destek talebi toplama gibi kritik iş akışlarının merkezinde duruyorsa, “site çökmesi” sadece teknik bir detay değil, doğrudan gelir ve itibar kaybı anlamına gelir.

Biz DCHost ekibi olarak, yüzlerce küçük işletme sitesinin uptime istatistiklerini yakından takip ediyoruz. Gördüğümüz temel sorun şu: Çoğu işletme hosting paketine yazılmış bir “99.9% uptime” ifadesi olduğunu biliyor ama bunun pratikte ne anlama geldiğini, nasıl ölçüldüğünü ve kendi tarafında hangi alarm mekanizmalarını kurması gerektiğini bilmiyor. Bu rehberde, tamamen pratik bir bakış açısıyla web sitesi uptime izlemenin mantığını, ücretsiz ve ücretli araçlarla nasıl sistemli bir alarm altyapısı kurabileceğinizi ve bunu DCHost altyapısıyla nasıl destekleyebileceğinizi adım adım anlatacağız.

Uptime İzleme Neden Bu Kadar Önemli?

Önce resme biraz geniş açıdan bakalım. Bir web sitesinin erişilebilirlik oranı, yani uptime, hem teknik hem de ticari açıdan kritik bir metriktir. Detaylı olarak uptime kavramını anlattığımız uptime nedir ve sürekli erişilebilirlik nasıl sağlanır rehberimizde olduğu gibi, burada da temel prensip aynı: Ziyaretçinin siteye kesintisiz ulaşabilmesi.

Küçük işletmeler için uptime izlemenin önemini üç ana başlıkta özetleyebiliriz:

  • Gelir ve satış etkisi: E-ticaret sitelerinde saniyelerle ölçülen kesintiler bile sepetteki siparişlerin kaybedilmesine yol açabilir. Randevu alan, teklif formu toplayan ya da online ödeme alan her site için bu doğrudan kayıp demektir.
  • İtibar ve güven etkisi: Müşteriniz “site açılmıyor” uyarısı aldığında, bilinçaltında markanın profesyonelliğini sorgulamaya başlar. Bu, özellikle yeni kurulan veya büyüme aşamasındaki markalar için kritik.
  • SEO ve performans etkisi: Arama motorları, sık sık erişilemeyen siteleri uzun vadede olumsuz değerlendirir. Kesintiler, tarama bütçesini ve sayfa sıralamalarını dolaylı olarak etkileyebilir.

Burada önemli bir nüans daha var: Hosting sağlayıcınızın sunduğu uptime garantisi ile, sizin gerçek hayatta ölçtüğünüz uptime her zaman birebir örtüşmeyebilir. Bunun sebebi; DNS sorunları, SSL hataları, uygulama seviyesindeki (WordPress, Laravel vb.) çöküşler, veritabanı problemleri veya dış bağımlılıkların (ödeme servisleri, API’ler) yanıt vermemesi gibi faktörlerdir. Dolayısıyla, sadece hosting SLA’sine güvenmek yerine kendi tarafınızda da çok katmanlı bir izleme kurmanız gerekir.

Uptime, SLA ve Kesinti Türlerini Doğru Anlamak

Uptime izleme sistemini kurmadan önce, neyi ölçtüğünüzü doğru tanımlamanız gerekir. Aksi halde, ya gereğinden fazla yanlış alarm alırsınız ya da ciddi kesintileri gözden kaçırırsınız.

Uptime ve SLA Arasındaki Fark

Uptime, belirli bir zaman diliminde sitenizin erişilebilir olduğu sürenin yüzdesidir. Örneğin aylık 99.9% uptime, ay boyunca yaklaşık 43 dakikalık kesintiye izin verir. Bu hesabın nasıl yapıldığını ve SLA’lerdeki gizli detayları anlattığımız 99.9% uptime ve SLA sözleşmelerini okuma rehberi yazımızı mutlaka okumanızı öneririz.

SLA (Service Level Agreement) ise, hizmet sağlayıcınızın (örneğin DCHost) sağlama taahhüdünde bulunduğu minimum uptime yüzdesini ve bu taahhüdün ihlali halinde uygulanacak telafi mekanizmalarını (kredi, indirim vb.) tanımlar. Ancak SLA sadece altyapı tarafını kapsar; DNS, uygulama ve üçüncü taraf servisler genellikle sizin sorumluluğunuzdadır.

Farklı Kesinti Türleri

Uptime izleme kurarken, şu farklı kesinti türlerini ayırt edebilmelisiniz:

  • TCP/Port düzeyi kesinti: Sunucuya ağ seviyesinde ulaşılamıyor (örneğin HTTP portu yanıt vermiyor).
  • HTTP/SSL hataları: 5xx HTTP hataları, SSL sertifika hataları, yönlendirme döngüleri vb.
  • Uygulama düzeyi sorunlar: WordPress plugin hataları, veritabanı bağlantı hataları, PHP fatal error gibi sadece belirli sayfalarda görülen problemler.
  • Kısmi kesintiler: Ana sayfa çalışırken ödeme adımı, sepet veya kullanıcı girişi kısımlarının bozulması gibi senaryolar.

İyi bir uptime izleme stratejisi, en azından HTTP/SSL ve temel uygulama seviyesini (örneğin ana sayfa + sepet/iletişim formu) ayrı ayrı izleyecek şekilde tasarlanmalıdır.

İzlemeniz Gereken Temel Bileşenler

“Uptime izleme” denilince çoğu kişinin aklına sadece ana sayfaya belli aralıklarla istek atmak gelir. Oysa küçük işletmeler için bile daha bütüncül bir izleme mimarisi kurmak mümkündür.

1. HTTP Uptime ve İçerik Kontrolü

Temel seviyede şu kontrolleri yapmanız gerekir:

  • Belirlediğiniz URL’lere (örneğin ana sayfa, sepet, ödeme sayfası, iletişim formu) düzenli aralıklarla HTTP isteği gönderme
  • HTTP durum kodunun 200–299 aralığında olup olmadığını kontrol etme
  • Sayfa içinde mutlaka bulunması gereken bir anahtar kelimeyi (örneğin marka adı) arayarak hatalı yönlendirme veya “boş sayfa” durumlarını tespit etme

Böylece, yalnızca sunucunun ayakta olmasını değil, uygulamanın gerçekten doğru içeriği üretip üretmediğini de izlemiş olursunuz.

2. SSL sertifikası ve Alan Adı Süreleri

Küçük işletmelerde en sık gördüğümüz utandıran kesintilerden biri, SSL sertifikası süresi dolması veya alan adının yenilenmemesidir. SSL ve HTTPS tarafındaki güncellemeleri ve hataları anlattığımız SSL sertifika hataları ve çözümleri rehberi, bu konuda iyi bir tamamlayıcıdır.

Modern uptime araçlarının çoğu şunları otomatik izleyebilir:

  • SSL sertifikanızın kaç gün sonra biteceği ve eşik altına düştüğünde uyarı gönderilmesi
  • Alan adınızın (domain) WHOIS süresinin bitmesine belirli gün kala alarm üretmesi

3. Sunucu Kaynakları (CPU, RAM, Disk, IO)

Siteniz zaman zaman yavaşlıyor veya 5xx hataları veriyorsa, sorun sadece HTTP düzeyinde olmayabilir; arka planda CPU veya RAM tükeniyor olabilir. Bu noktada uptime izlemeniz, sunucu kaynak izleme ile desteklenmelidir. VPS veya dedicated sunucu kullanıyorsanız, Prometheus, Grafana ve Node Exporter ile VPS izleme rehberimizde anlattığımız gibi detaylı metrik takibi ve alarm kuralları kurgulayabilirsiniz.

4. DNS Erişilebilirliği

Sunucunuz sorunsuz çalışsa bile, yanlış yapılandırılmış veya güncellenmemiş DNS kayıtları yüzünden sitenize ulaşamayan ziyaretçiler olabilir. Özellikle nameserver veya IP değişikliklerinde, DNS yayılım süresi ve hızlandırma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak ve DNS’i de periyodik olarak izlemek önemlidir.

Küçük İşletme İçin Uptime İzleme Stratejisi Nasıl Tasarlanır?

Araç seçiminden önce, ne kadar hassas bir izleme istediğinizi ve hangi olayda, kimin, nasıl haberdar olacağını netleştirmeniz gerekir. Bunu basit bir kapasite ve risk analizi gibi düşünebilirsiniz.

1. Kritik Sayfaları ve İş Akışlarını Belirleyin

İlk adım, “bu site ne işe yarıyor ve nerede kesinti kabul edilemez” sorusuna cevap vermektir. Örnekler:

  • E-ticaret sitesi: Ana sayfa, kategori sayfası, ürün sayfası, sepet, ödeme adımları
  • Kurumsal site: Ana sayfa, hizmet sayfaları, iletişim formu, randevu/teklif formu
  • SaaS uygulaması: Giriş sayfası, dashboard, kritik API endpoint’leri

Bu sayfaların her biri için ayrı uptime kontrolü oluşturmak, kesintinin nereden kaynaklandığını hızlı anlamanızı sağlar.

2. Kabul Edilebilir Kesinti Süresi (RTO benzeri) Tanımlayın

Her işletmenin “acil durum” eşiği farklıdır. Örneğin:

  • Yoğun online satış yapan bir mağaza için 5 dakikalık kesinti bile kritikken,
  • Sadece bilgi amaçlı bir kurumsal site için 30 dakikalık kısa bir kesinti daha tolere edilebilir olabilir.

Bu eşiği bilmek, uyarı frekanslarını ve alarm hassasiyetini ayarlarken size yol gösterir.

3. Alarm Kanalları ve Sorumlulukları Netleştirin

Uptime izleme aracı bir kesinti tespit ettiğinde:

  • Kime e-posta gidecek?
  • Kısa mesaj veya çağrı alınacak mı?
  • Çalışma saatleri dışında farklı bir numaraya mı gitmeli?

Küçük işletmelerde bile, “ilk bakacak kişi”, “gerekirse geliştiriciye veya DCHost desteğine durumu aktaracak kişi” gibi basit bir sorumluluk zinciri oluşturmak çok işe yarar.

Ücretsiz Uptime İzleme Araçları: Nereden Başlamalı?

Küçük işletmeler için ilk aşamada ücretsiz araçlarla başlamak son derece mantıklıdır. Doğru kurgulandığında, bu araçlar çoğu senaryoda yeterli koruma sağlar. Ücretsiz çözümleri iki grupta düşünebiliriz: hazır bulut servisleri ve kendi VPS’inizde barındırdığınız self-hosted çözümler.

1. Hazır Ücretsiz Servisler

Piyasada birçok ücretsiz (veya freemium) uptime izleme servisi bulunuyor. İsimleri sürekli değişse de genel özellikleri benzer:

  • Belirlediğiniz URL’leri 1–5 dakikada bir kontrol etme
  • Kısa kesintilerde e-posta ile uyarı gönderme
  • Temel istatistik ekranları (son 24 saat / 30 gün uptime yüzdesi)
  • Belli sayıda (örneğin 30–50) URL’ye kadar ücretsiz plan sunma

Bu tür çözümleri seçerken şunlara dikkat etmenizi öneririz:

  • Kontrol sıklığı: Ücretsiz planlar genelde 3–5 dakikalık aralıklar sunar. Kritik işler için 1 dakikalık kontrol daha idealdir.
  • Konum çeşitliliği: Türkiye’den, Avrupa’dan veya hedef kitlenizin yoğun olduğu bölgelerden kontrol yapılabilmesi önemlidir.
  • Alarm kanalları: E-posta dışında, Telegram, Slack, mobil bildirim veya webhook gibi seçenekler sunuluyor mu?

2. Self-Hosted: Kendi VPS’inizde Uptime Kuma ve Benzeri Çözümler

Eğer DCHost üzerinde bir VPS veya dedicated sunucunuz varsa, Uptime Kuma gibi self-hosted araçlarla tamamen size ait bir izleme altyapısı kurabilirsiniz. Bunun en büyük avantajları:

  • Verilerin tamamen sizin sunucunuzda saklanması
  • Sonsuz sayıda site/endpoint ekleyebilme esnekliği
  • Telegram, Discord, e-posta, webhook, SMS gateway gibi çok sayıda entegrasyon

Biz DCHost blogunda, Prometheus, Grafana ve Uptime Kuma ile VPS izleme ve alarm kurulumu yazımızda bu tür bir self-hosted mimariyi adım adım anlattık. Oradaki adımları, sadece VPS’lerinizi değil, paylaşımlı hostingteki web sitelerinizi de izlemek için kullanabilirsiniz.

3. Basit Script + Cron + E-posta Yaklaşımı

Daha teknik kullanıcılar için, çok hafif bir çözüm de mümkündür:

  1. Sunucunuzda veya bir VPS’te küçük bir Bash/Python/PHP script’i yazarak sitenize HTTP isteği atın.
  2. Yanıt kodu 200 değilse veya yanıt süresi belirlediğiniz eşikten yüksekse, script’in e-posta göndermesini sağlayın.
  3. Bu script’i cron ile 1–5 dakikalık aralıklarla çalıştırın.

Bu yaklaşım, üçüncü taraf bir servise bağımlı kalmadan temel bir uptime alarm mekanizmasına sahip olmanızı sağlar. Ancak grafikler, raporlar ve mobil bildirimler gibi kolaylıklar sunmaz. Uzun vadede genellikle Uptime Kuma benzeri bir araca geçmenizi öneriyoruz.

Ücretli Uptime ve Gözlemlenebilirlik Araçları: Ne Zaman Gerekir?

Ücretsiz araçlar, küçük işletmelerin büyük çoğunluğu için başlangıçta fazlasıyla yeterlidir. Ancak bazı durumlarda ücretli çözümler gerçek bir fark yaratır:

  • Yüksek hacimli e-ticaret siteleri
  • SaaS uygulamaları ve kritik B2B paneller
  • Birden fazla ülkeye hizmet veren, çoklu lokasyonlu projeler
  • SLA raporlama sorumluluğu olan ajanslar ve yazılım firmaları

1. Gelişmiş Uptime Özellikleri

Ücretli planların en büyük avantajı, gelişmiş test senaryoları ve alarm özellikleridir:

  • Çok adımlı (transaction) izleme: Giriş yap, sepete ürün ekle, ödeme sayfasına git gibi senaryoların otomatik test edilmesi
  • Detaylı SLA raporları: Müşterilerinize gösterebileceğiniz, gün gün uptime grafikleri, kesinti analizleri
  • SMS ve telefon çağrısı ile alarm: Özellikle mesai saatleri dışında kritik kesintilerde e-posta yerine doğrudan çağrı almak
  • Entegrasyonlar: Helpdesk, proje yönetim araçları, incident management sistemleriyle bütünleşme

2. Gözlemlenebilirlik: Uptime + Metrik + Log

Bir noktadan sonra, sadece “site çalışıyor mu” sorusunun cevabı yeterli olmaz; “neden zaman zaman yavaşlıyor”, “hangi API hata veriyor” gibi daha derin sorulara cevap aramaya başlarsınız. Burada devreye gözlemlenebilirlik (observability) araçları girer.

DCHost müşterileri için sık önerdiğimiz yaklaşım; uptime izlemeyi Prometheus/Grafana metrikleri ve merkezi loglama ile birleştirmektir. Örneğin:

  • Uptime aracı HTTP 5xx artışı tespit ettiğinde alarm üretir.
  • Aynı anda Prometheus, CPU veya veritabanı sorgu sürelerindeki artışı gösterir.
  • Merkezi log sistemi (örneğin Loki) ilgili hatalı istekleri detaylı olarak görmenizi sağlar.

Bu tür bir mimariyi, VPS log yönetimi ve merkezi loglama rehberimizde anlattığımız prensiplerle birleştirebilirsiniz.

Adım Adım Basit Bir Uptime ve Alarm Kurulumu

Şimdi teoriyi bir kenara bırakıp, küçük işletme için uygulanabilir bir kurulum senaryosu üzerinden gidelim. Varsayalım ki DCHost üzerinde paylaşımlı hosting veya VPS kullanıyorsunuz ve bir WordPress veya e-ticaret siteniz var.

Adım 1: İzlenecek URL’leri Belirleyin

Örnek liste:

  • https://www.ornekmarka.com/ (ana sayfa)
  • https://www.ornekmarka.com/sepet/ (sepet)
  • https://www.ornekmarka.com/odeme/ (ödeme sayfası)
  • https://www.ornekmarka.com/iletisim/ (iletişim formu)

Her biri için ayrı bir monitor oluşturacağız.

Adım 2: Ücretsiz Bir Uptime Servisinde Hesap Açın veya Uptime Kuma Kurun

Teknik bilginiz azsa, hazır bir ücretsiz serviste hesap açın ve aşağıdaki ayarlara dikkat edin:

  • Kontrol aralığı: 1–3 dakika
  • Timeout süresi: 5–10 saniye (aşırı kısa tutmayın)
  • Yanıt kodu kontrolü: Sadece 2xx kabul edilsin
  • İçerik kontrolü: Sayfa içinde marka adınızın geçip geçmediğini kontrol edin

Teknik bilginiz varsa ve DCHost VPS’iniz bulunuyorsa, Uptime Kuma’yı Docker veya doğrudan sunucuya kurarak tamamen size ait bir izleme paneli oluşturabilirsiniz. Kurulum için yine Uptime Kuma ile başlangıç rehberimizdeki adımları izleyebilirsiniz.

Adım 3: Alarm Kanallarını Tanımlayın

Minimumda şu şekilde bir şema kurabilirsiniz:

  • Birinci seviye: Tüm alarmlar işletme sahibinin ve teknik sorumlunun e-posta adresine gitsin.
  • İkinci seviye: Kesinti 10 dakikayı geçerse, SMS veya çağrı ile farklı bir numaraya da haber verilsin.
  • Ofis içi iletişim: Slack/Teams/Telegram kullanıyorsanız, uptime aracıyla entegre bir kanal oluşturun.

Adım 4: Yanlış Pozitifleri Azaltın

Çok hassas ayarlanmış alarmlar, “alert fatigue” dediğimiz uyarı körlüğüne yol açabilir. Bunu engellemek için:

  • Tek bir hatada değil, üst üste 2–3 başarısız denemede alarm üretin.
  • Müşterilerinizden çok uzak lokasyonlarda (örneğin uzak kıtalarda) alınan tekil hataları, global kesinti varsaymadan önce birden fazla lokasyondan doğrulatın.
  • Planlı bakım ve güncellemeler için “maintenance window” tanımlayıp bu saatlerde alarm üretimini durdurun.

Özellikle yoğun kampanya dönemlerinde atacağınız adımları, yoğun trafikli kampanyalar için hosting ölçeklendirme rehberi ile birlikte düşünerek planlamanızı öneririz.

Uptime İzleme ile Hosting Mimarisi Arasındaki İlişki

İzleme ve alarm kurmak, sorunun ne zaman ve nerede çıktığını anlamak için harika bir adımdır; ancak asıl hedef, bu kesintilerin mümkün olduğunca az yaşanacağı bir mimari kurmaktır.

DCHost Altyapısıyla Uyumlu Bir Yaklaşım

DCHost olarak sunduğumuz paylaşımlı hosting, VPS, dedicated sunucu ve colocation çözümleri, uptime izleme araçlarınızdan gelen verilerle birlikte değerlendirildiğinde çok güçlü bir kombinasyon oluşturur:

  • Paylaşımlı hostingte sık sık CPU/IO limitlerine takılıyorsanız, uptime raporlarını hosting paketinizi yükseltmeniz gerektiğini gösteren sunucu taraflı sinyaller ile birlikte değerlendirerek VPS’e geçiş zamanınızı belirleyebilirsiniz.
  • VPS veya dedicated sunucu tarafında, uptime kesintileriyle beraber CPU, RAM, disk IO artışlarını görüyorsanız, dikey veya yatay ölçeklendirme yapma zamanınız gelmiş olabilir.
  • Uptime kesintilerinin çoğu DNS veya SSL hatalarından kaynaklanıyorsa, DNS ve SSL yönetimini sadeleştirmek ve otomasyona bağlamak için DCHost panel ve rehberlerinden faydalanabilirsiniz.

Hiç Kesilmeden Yayında Kalmak Mümkün mü?

Teorik olarak %100 uptime mümkün değildir; ancak pratikte çok yüksek erişilebilirlik oranlarına yakınlaşabilirsiniz. Bunun için:

  • Yedekli DNS (Anycast DNS)
  • Otomatik failover senaryoları
  • Birden fazla bölgede sunucu barındırma

gibi yöntemler kullanılır. Bu konuyu detaylı olarak ele aldığımız Anycast DNS ve otomatik failover ile kesintisiz yayında kalma rehberimize mutlaka göz atmanızı öneririz. Uptime izleme araçlarınız da bu çok bölgeli yapının gerçekten çalıştığını doğrulayan bir güvenlik ağı görevi görür.

Sonuç: Küçük İşletmeler İçin Gerçekçi Bir Yol Haritası

Uptime izleme ve alarm kurmak, sadece büyük kurumsal firmaların lüksü değil; küçük işletmeler için de doğrudan gelir, itibar ve SEO etkisi olan, ihmal edilmemesi gereken bir zorunluluktur. İyi haber şu ki; doğru tasarlanmış birkaç ücretsiz araçla ve basit bir sorumluluk planıyla, çok kısa sürede işletmenize yakışır bir izleme altyapısı kurabilirsiniz.

Özetle şunları yapmanızı öneriyoruz:

  • Ana sayfa, sepet/ödeme ve iletişim gibi kritik sayfalar için ayrı ayrı uptime monitörleri kurun.
  • En azından e-posta ile, mümkünse SMS/mobil bildirim ile çalışan bir alarm zinciri tanımlayın.
  • SSL, alan adı süresi ve temel DNS erişilebilirliğini de periyodik olarak kontrol ettirin.
  • DCHost üzerinde bir VPS’iniz varsa, Uptime Kuma + Prometheus + Grafana üçlüsüyle metrik ve log izlemeyi tek bir bütün haline getirin.
  • Uptime raporlarını düzenli olarak inceleyip, hosting mimarinizi ve ölçeklendirme kararlarınızı bu verilere göre güncelleyin.

Eğer nereden başlayacağınıza emin değilseniz, sitenizin mevcut durumunu ve hedeflerinizi bizimle paylaşarak, DCHost ekibinden işletmenize özel bir uptime ve izleme planı önermemizi isteyebilirsiniz. Doğru seçilmiş bir hosting paketi, sağlam bir DNS/SSL kurgusu ve iyi tasarlanmış bir uptime alarm sistemiyle, sitenizi hem müşterileriniz hem de arama motorları gözünde güvenilir bir noktaya taşımanız mümkün.

Sıkça Sorulan Sorular

Kontrol aralığı, sitenizin ne kadar kritik olduğuna göre değişir. Çoğu küçük işletme için 3–5 dakikalık aralıklar makul bir başlangıçtır. Ancak yoğun sipariş alan e‑ticaret siteleri veya SaaS panelleri için 1 dakikalık kontrol aralığı tercih edilebilir. Unutmayın, kontrol aralığı ne kadar kısalırsa, kesintiyi o kadar erken fark edersiniz; fakat daha fazla istek atılacağı için hem ücretsiz araçların limitlerine daha çabuk ulaşırsınız hem de raporlar biraz daha gürültülü olabilir. Pratikte önce 3 dakika ile başlayıp, yanlış pozitifler ve gerçek kesinti sayısını gözlemledikten sonra 1 dakikaya inmek iyi bir yaklaşım olur.

Hayır, sadece hosting sağlayıcınızın SLA’sine güvenmek genellikle yeterli değildir. SLA çoğunlukla altyapı katmanını (network, fiziksel sunucu, sanallaştırma) kapsar; ancak DNS yapılandırma hataları, SSL sertifika süresinin dolması, uygulama (WordPress, tema, eklenti) hataları veya üçüncü taraf API kesintileri doğrudan sizin sorumluluğunuzdadır. Bu sorunlar yaşandığında, hosting tarafı tamamen ayakta olsa bile ziyaretçileriniz sitenize erişemeyebilir. Bu yüzden kendi tarafınızda mutlaka bağımsız bir uptime izleme ve alarm sistemi kurmalı, hem HTTP düzeyini hem de kritik sayfalarınızı (sepet, ödeme, iletişim gibi) ayrı ayrı izlemelisiniz.

Başlangıçta çoğu küçük işletme için ücretsiz uptime araçları fazlasıyla yeterlidir. Ana sayfa, sepet ve iletişim formu gibi kritik URL’lerinizi 1–5 dakikalık aralıklarla kontrol eden, e‑posta ile alarm gönderen bir çözüm bile size büyük fayda sağlar. Ancak çok yüksek hacimli e‑ticaret, SaaS veya SLA taahhüdü verdiğiniz projelerde gelişmiş özelliklere ihtiyaç duyabilirsiniz. Örneğin çok adımlı (login, sepet, ödeme) senaryo takibi, SMS/telefon çağrısı ile alarm, detaylı SLA raporlaması ve ticket sistemleriyle entegrasyon genellikle ücretli planlarda bulunur. En pratik yaklaşım, önce ücretsiz planla başlamak, ihtiyaç arttıkça ve gelir hacmi büyüdükçe kademeli olarak ücretli çözümlere geçmektir.

Uptime Kuma gibi self‑hosted bir aracı, genellikle izlediğiniz sistemlerden farklı bir altyapıda barındırmanız önerilir. Böylece asıl sitenizi veya uygulamanızı barındıran sunucu tamamen erişilemez hale gelse bile, izleme sistemi dışarıdan durumu görmeye devam eder. DCHost üzerinde ek bir VPS kiralayıp bu VPS’i sadece izleme, loglama ve metrik toplama gibi görevler için ayırmak iyi bir pratiktir. Bu VPS’i mümkünse farklı bir veri merkezi bölgesinde veya farklı bir ağ segmentinde konumlandırarak, ağ kesintilerine karşı dayanıklılığı artırabilirsiniz.

Evet, özellikle sık ve uzun süren kesintiler SEO’yu olumsuz etkileyebilir. Arama motoru botları sitenizi taramaya çalıştığında sıkça 5xx hataları veya erişim sorunlarıyla karşılaşırsa, sitenizin güvenilirliği ve istikrarı hakkında olumsuz bir sinyal oluşur. Bu durum uzun vadede sıralamalarınızın düşmesine, yeni içeriklerinizin geç indekslenmesine ve tarama bütçenizin boşa gitmesine yol açabilir. Kısa ve nadir kesintiler genellikle tolere edilir; ancak düzenli uptime izleme yaparak bu kesintileri minimumda tutmanız ve özellikle yoğun trafik dönemlerinde altyapınızı doğru ölçeklendirmeniz, SEO sağlığınız için oldukça önemlidir.