Teknoloji

Web Hosting Nedir? Domain, DNS, Sunucu ve SSL Nasıl Birlikte Çalışır?

Web Hosting Nedir?

Bir web sitesi kurmak için tasarım, yazılım ve içerik kadar kritik olan bir başka konu da altyapıdır: web hosting. Kısaca söylemek gerekirse web hosting, sitenizin dosyalarını ve verilerini 7/24 internetten erişilebilir şekilde saklayan sunucu hizmetidir. Ancak iş sadece “dosyaları sunucuya atmak” kadar basit değildir; alan adınız (domain), DNS kayıtlarınız, kullandığınız fiziksel veya sanal sunucu ve SSL sertifikanız bir zincirin halkaları gibi birlikte çalışır. Bu halkalardan biri yanlış ayarlandığında, siteniz ya açılmaz ya da ziyaretçilere güven vermeyen uyarılar gösterir.

Bu rehberde, DCHost ekibi olarak pratiğe dayalı bir bakış açısıyla, web hosting nedir, domain ve DNS tam olarak ne yapar, sunucu bu işin neresinde durur, SSL zincire nasıl eklenir sorularını görsel anlatımlı şemalarla beraber adım adım açıklayacağız. Böylece ister ilk web sitenizi açıyor olun, ister ajans olarak onlarca site yönetin, altyapının mantığını kafanızda net bir şekilde oturtabileceksiniz. Yazının sonunda, ihtiyacınıza göre paylaşımlı hosting, VPS veya fiziksel sunucu arasında daha bilinçli seçim yapabilir, DCHost üzerinde doğru ürüne daha rahat karar verebilirsiniz.

Web Hosting Temel Mantığı: İnternette Bir Ev Kiralamak

Web hostingi çoğu zaman bir ev kiralama metaforuyla açıklıyoruz, çünkü zihinde çok kolay canlanıyor:

  • Domain (alan adı) = Evin adresi (örneğin “orneksite.com”)
  • DNS = Adres rehberi; bu adresin hangi binaya (IP’ye) gittiğini söyleyen sistem
  • Sunucu = Evin kendisi; sitenizin dosyalarının durduğu fiziksel veya sanal makine
  • Web hosting hizmeti = O evi kiralama ve 7/24 ayakta tutma hizmeti
  • SSL sertifikası = Kilitli kapı ve güvenli kapı zili; ziyaretçi ile ev arasındaki iletişimi şifreler

Bu parçalar birlikte çalıştığında, tarayıcıya “orneksite.com” yazan bir ziyaretçi birkaç yüz milisaniye içinde doğru sunucuya yönlendirilir, gerekli dosyalar çekilir, şifreli (HTTPS) bağlantı kurulur ve sayfa göz açıp kapayıncaya kadar yüklenir. Şimdi bu süreci, adım adım ve görsel şemalarla inceleyelim.

Görsel Akış: Ziyaretçiden Sunucuya Giden Yol

Aşağıdaki basit diyagram, bir ziyaretçinin tarayıcıya alan adınızı yazmasıyla başlayan sürecin genel akışını gösterir:

1) Ziyaretçi tarayıcıya alan adını yazar:

   Kullanıcı ---> "https://orneksite.com"

2) Tarayıcı DNS'e sorar: "orneksite.com'un IP adresi nedir?"

   Tarayıcı ---> DNS çözümleyici ---> Yetkili DNS sunucusu

3) DNS, IP adresini döndürür:

   DNS: orneksite.com = 203.0.113.10 (örnek)

4) Tarayıcı bu IP'ye gidip sunucuya istek gönderir:

   Tarayıcı ---> 203.0.113.10 (web sunucusu)

5) Sunucu, SSL el sıkışmasını yapar (HTTPS ise) ve içeriği döndürür.

   Sunucu ---> HTML, CSS, JS, görseller

6) Tarayıcı sayfayı işler ve ziyaretçiye gösterir.

Bu akışı net anladığınızda, “Site açılmıyor”, “DNS hatası”, “SSL uyarısı” gibi sorunları teşhis etmek çok daha kolay hale gelir. Şimdi her bileşeni ayrı ayrı açalım ve zincirin neresinde durduğunu görelim.

Domain (Alan Adı) Nedir ve Hosting ile İlişkisi

Domain, markanızı veya projenizi internette temsil eden isimdir. Teknik olarak bir kayıt operatörü üzerinden tescil ettiğiniz, belirli bir süre (genellikle 1-10 yıl) için kiraladığınız dijital bir varlıktır. Sık yapılan hatalardan biri, domain ile hostingin aynı şey sanılmasıdır.

Detaylı karşılaştırma için domain ve hosting arasındaki farkı adım adım anlattığımız rehbere de mutlaka göz atın, burada özetleyelim:

  • Domain: Sadece isimdir, tek başına hiçbir dosya barındırmaz.
  • Hosting: Sitenizin dosyalarının ve veritabanının tutulduğu depolama ve sunucu altyapısıdır.
  • Bir domaini, dilediğiniz zaman farklı bir hosting firmasındaki farklı bir sunucuya yönlendirebilirsiniz.

DCHost olarak hem alan adı tescili hem de hosting, VPS, dedicated ve colocation hizmetlerini birlikte sunarak, tüm zinciri tek noktadan yönetebilmenizi sağlıyoruz.

DNS Nedir? Domain’i IP Adresine Bağlayan Köprü

DNS (Domain Name System), insan için okunabilir alan adlarını, makinelerin anladığı IP adreslerine çeviren küresel bir telefon rehberidir. “orneksite.com” yazdığınızda, perde arkasında bir dizi DNS kaydı devreye girer.

DNS tarafı karışık görünebilir; fakat bir kez mantığını kavradığınızda, sorun çözmek çok kolaylaşır. DNS kayıt türleriyle ilgili ayrıntılı anlatım için A, AAAA, CNAME, MX, TXT ve SRV kayıtlarını tek tek anlattığımız rehberi inceleyebilirsiniz. Burada web hosting için kritik olan temel kayıtları özetleyelim:

  • A Kaydı: Alan adını IPv4 adresine yönlendirir (örneğin 203.0.113.10).
  • AAAA Kaydı: Alan adını IPv6 adresine yönlendirir (örneğin 2001:db8::1).
  • CNAME: Bir alan adını başka bir alan adına yönlendirir (alias).
  • MX: E-posta trafiğinin gideceği posta sunucularını belirtir.
  • TXT: SPF, DKIM, doğrulama gibi metinsel bilgileri tutmak için kullanılır.

Web sitenizin çalışması için en kritik kayıt, genellikle A veya AAAA kaydıdır. Bu kaydı, DCHost üzerinde barındırdığınız sunucunun IP adresine yönlendirdiğinizde, ziyaretçileriniz tarayıcıya alan adınızı yazdığında doğru sunucuya ulaşır.

DNS’in Web Hosting Zincirindeki Yeri (Görsel Şema)

alan adı kayıt (Domain Registrar)
        |
        v
   DNS Nameserver'lar (ns1, ns2 ...)
        |
        v
    A/AAAA Kayıtları  --->  IP Adresi (DCHost sunucunuz)
        |
        v
     Web Sunucusu  (Apache, Nginx vb.)

DNS yanlış ayarlandığında, hosting paketiniz ne kadar güçlü olursa olsun, trafik doğru IP’ye gitmeyeceği için siteniz görünmez. Bu yüzden yeni bir hosting hesabı veya VPS aldığınızda ilk işiniz, alan adınızın nameserver ve A/AAAA kayıtlarını doğru şekilde güncellemek olmalı.

Sunucu (Server) Nedir ve Hosting Türleri Nelerdir?

Sunucu, web sitenizin çalıştığı, fiziksel veya sanal bilgisayardır. Web hosting dünyasında birkaç temel sunucu modeli bulunur:

  • Paylaşımlı Hosting: Bir fiziksel sunucu, onlarca/yüzlerce site tarafından paylaşılır.
  • VPS (Sanal Sunucu): Fiziksel sunucu kaynakları, sanal sunuculara bölünür; her VPS kendi işletim sistemiyle izole çalışır.
  • Dedicated Sunucu: Fiziksel sunucunun tamamı tek müşteriye ayrılır.
  • Colocation: Sunucuyu siz satın alır, veri merkezindeki rack ve altyapı hizmetini DCHost’tan alırsınız.

Detaylı karşılaştırmalar için dedicated sunucu mu VPS mi rehberimize ve paylaşımlı hosting nedir yazımıza da göz atabilirsiniz. Bu makalede ise bu türlerin, domain, DNS ve SSL ile nasıl entegre olduğuna odaklanacağız.

Web Sunucusu Yazılımları

Sunucunun üzerinde, HTTP/HTTPS isteklerini karşılayan bir web sunucusu yazılımı çalışır. En yaygın örnekler:

  • Apache HTTP Server
  • Nginx
  • LiteSpeed

Bu yazılımlar, gelen isteğe göre hangi klasördeki dosyanın sunulacağını, hangi PHP versiyonunun kullanılacağını, hangi SSL sertifikasının devreye gireceğini belirler. Web hosting ayarlarının önemli kısmı aslında bu katmanda yapılır.

SSL Sertifikası Nedir ve Neden Zorunlu Hale Geldi?

SSL/TLS sertifikası, ziyaretçi ile sunucu arasındaki trafiği şifreleyen ve tarayıcıdaki kilit/HTTPS işaretini sağlayan dijital sertifikadır. Özellikle e-ticaret, üyelik sistemi, form toplayan her site için fiilen zorunlu hale gelmiştir.

Temele inersek, SSL şu üç problemi çözer:

  • Gizlilik: Formlara yazılan bilgiler üçüncü kişiler tarafından okunamaz.
  • Bütünlük: İletilen verinin yolda değiştirilmediğinden emin olunur.
  • Kimlik Doğrulama: Kullanıcı gerçekten doğru sunucuya bağlandığından emin olur.

SSL türleri, kurulum ve güncel güvenlik gereksinimleri için SSL sertifikası nedir rehberimiz ve SSL güvenlik güncellemeleri için hazırladığımız detaylı yol haritası size daha derin bilgi sağlayacaktır. Bu yazıda, SSL’in web hosting zincirindeki yerini görsel olarak netleştirelim.

SSL’in Zincirdeki Yeri (Görsel Şema)

Tarayıcı HTTPS isteği gönderir:

  https://orneksite.com
           |
           v
DNS: orneksite.com --> 203.0.113.10
           |
           v
Tarayıcı 203.0.113.10:443 (HTTPS portu) ile konuşur
           |
           v
Sunucu SSL/TLS el sıkışmasını başlatır
           |
           v
- Sertifika sunulur (orneksite.com için)
- Anahtarlar anlaşılır
- Şifreli iletişim başlar

SSL yanlış kurulduysa veya alan adınızla eşleşmeyen bir sertifika kullanıyorsanız, tarayıcılar “Güvenli değil” uyarısı gösterir. Bu uyarılar hem dönüşümü düşürür hem de markanızın güven algısını zedeler.

Adım Adım Akış: Bir Sayfa İsteği Hosting Zincirinde Nasıl İlerler?

Şimdi tüm parçaları bir araya getirelim. Aşağıdaki adımlar, tarayıcıda URL yazmaktan sayfanın yüklenmesine kadar olan süreci teknik olarak ama sade dille anlatır.

1) Kullanıcı URL’yi Yazar

Örneğin ziyaretçi tarayıcıya https://orneksite.com yazar. Buradaki parçaları ayırırsak:

  • https:// → SSL/TLS kullanıldığını söyler.
  • orneksite.com → Domain adıdır.
  • / → İstenen ilk yol, genelde ana sayfadır.

2) DNS Çözümlemesi Yapılır

Tarayıcı önce “orneksite.com’un IP adresi nedir?” diye sorar. Bu aşamada:

  • İlk olarak tarayıcının veya işletim sisteminin önbelleğine bakılır.
  • Bulunamazsa internet servis sağlayıcınızın DNS çözümleyicisine gidilir.
  • Son aşamada yetkili nameserver kayıtlarınıza ulaşılır (ns1/ns2…), oradan A/AAAA kaydı çekilir.

Burada bir hata varsa (yanlış IP, TTL çok uzun vs.), DNS_PROBE_FINISHED_NXDOMAIN gibi hatalar alırsınız. Bu tarz sorunları teşhis etmek için hazırladığımız DNS_PROBE_FINISHED_NXDOMAIN detaylı rehberine bakabilirsiniz.

3) IP Adresi Bulunur ve Sunucuya Bağlantı Kurulur

DNS işlemi başarılıysa, tarayıcı artık “orneksite.com = 203.0.113.10” gibi bir bilgiye sahiptir. Ardından:

  • HTTP ise 80 numaralı porta, HTTPS ise 443 numaralı porta bağlantı kurulur.
  • Sunucu tarafında, gelen isteği hangi sitenin karşılayacağını sanal host (virtual host) ayarları belirler.

Paylaşımlı hosting ortamında aynı IP üzerinde yüzlerce site olabilir. Burada SNI (Server Name Indication) devreye girerek, aynı IP üzerinde birden fazla SSL sertifikasını yönetmeye olanak tanır.

4) SSL El Sıkışması (HTTPS için)

Eğer URL https:// ile başlıyorsa, tarayıcı ile sunucu arasında bir TLS el sıkışması gerçekleşir:

  • Sunucu, ilgili alan adı için geçerli SSL sertifikasını gösterir.
  • Tarayıcı bu sertifikayı doğrular (CA, geçerlilik süresi, alan adı eşleşmesi vb.).
  • Ortak bir oturum anahtarı üzerinde anlaşılır ve bundan sonra tüm trafik şifrelenir.

Bu aşamada bir sorun varsa, “Bu bağlantı güvenli değil” veya “Sertifika bu alan adı için geçerli değil” gibi uyarılar görürsünüz. Bu uyarıları çözmek için SSL sertifika hataları rehberimiz size pratik bir yol haritası sunuyor.

5) Web Sunucusu İsteği Uygun Uygulamaya Yönlendirir

Bağlantı kurulduktan sonra, web sunucusu (Apache/Nginx/LiteSpeed) aşağıdaki soruları yanıtlar:

  • Bu istek hangi domain için geldi? (Host başlığı)
  • Bu domain için kök klasör (document root) neresidir?
  • Bu istekteki dosya uzantısı nedir? (PHP, HTML, CSS vb.)
  • Gerekirse isteği PHP-FPM gibi bir uygulama sunucusuna mı iletmeliyim?

Örneğin bir WordPress siteniz varsa, istekler PHP-FPM’e iletilir, WordPress kodu çalışır, veritabanıyla konuşur ve dinamik HTML çıktısı üretir. Bu aşamada PHP ayarları, memory_limit, max_execution_time gibi parametreler önem kazanır. Bu ayarları nasıl dengelemeniz gerektiğini PHP ayarlarını doğru yapmak için hazırladığımız rehberde detaylı anlattık.

6) Tarayıcı İçeriği Çözümler ve Sayfayı Oluşturur

Sunucudan gelen yanıt, HTML, CSS, JavaScript ve medya dosyalarından oluşur. Tarayıcı bu içeriği:

  • HTML ağacına (DOM) dönüştürür.
  • CSS ile stilleri uygular.
  • JavaScript kodlarını çalıştırır.
  • Resimleri, videoları, fontları ek isteklerle yükler.

Bu aşamada sunucu yanıt süresi (TTFB), statik dosyaların önbellek yönetimi ve CDN kullanımı devreye girer. Sunucu taraflı hız sorunlarını teşhis etmek için yüksek TTFB sorununu anlattığımız rehbere mutlaka göz atmanızı öneririz.

Paylaşımlı Hosting, VPS ve Dedicated: Bu Zincirde Ne Değişir?

Domain, DNS ve SSL mantığı tüm hosting türlerinde aynıdır. Fark, sunucu katmanının nasıl yapılandırıldığı ve ne kadar kaynak ayrıldığıdır.

Paylaşımlı Hosting

Paylaşımlı hostingde:

  • Bir fiziksel sunucu, çok sayıda siteyle paylaşılır.
  • Kaynaklar (CPU, RAM, disk IO) CloudLinux gibi teknolojilerle kullanıcılar arasında sınırlandırılır.
  • cPanel veya benzeri bir kontrol paneli üzerinden yönetim sağlanır.

Düşük trafik alan bloglar, kurumsal tanıtım siteleri veya küçük projeler için maliyet açısından idealdir. Ancak yoğun trafik olduğunda “resource limit reached” gibi hatalar alabilirsiniz; bunun nedenlerini ve çözümlerini paylaşımlı hostingde resource limit reached hatası rehberinde anlattık.

VPS (Sanal Sunucu)

VPS’te:

  • Kendi işletim sisteminiz, firewall’ınız ve servislerinizle izole bir ortamınız olur.
  • Kaynaklar daha öngörülebilir ve özelleştirilebilir hale gelir.
  • Root erişimiyle gelişmiş konfigürasyonlar, özel güvenlik önlemleri alabilirsiniz.

Orta-yoğun trafik alan WordPress, WooCommerce, Laravel veya Node.js projelerinde genellikle VPS tercih ediyoruz. Doğru kaynak seçimi için CPU, RAM, NVMe ve bant genişliği rehberimiz size güzel bir referans sunar.

Dedicated ve Colocation

Büyük e-ticaret siteleri, SaaS platformları veya yüksek trafikli medya siteleri için:

  • Dedicated sunucu ile fiziksel makinenin tamamı size ayrılır.
  • Colocation ile kendi sahip olduğunuz sunucuyu DCHost veri merkezinde barındırabilirsiniz.

Bu seviyede, DNS, SSL ve domain mantığı aynı kalır; yalnızca ölçek, güvenlik politikaları ve yedeklilik stratejileri daha karmaşık hale gelir.

Yeni Bir Siteyi Yayına Alırken Adım Adım Kontrol Listesi

Teoriyi pratiğe dökmek için, DCHost üzerinde yeni bir web sitesi yayına alacağınızı varsayalım. Adım adım hangi bileşene ne yapmanız gerektiğini özetleyelim:

1) Doğru Domain’i Seç ve Tescil Et

  • Markanıza uygun bir alan adı belirleyin (.com, .com.tr, .net vb.).
  • Whois bilgilerinin doğru ve güncel olduğundan emin olun.
  • Marka koruması için benzer yazımlı veya alternatif TLD’leri de düşünebilirsiniz.

2) Hosting Türüne Karar Ver

  • Küçük kurumsal site / blog: Paylaşımlı hosting genelde yeterlidir.
  • Orta-yoğun trafik, özel uygulama, API: VPS tercih edin.
  • Çok yüksek trafik, özel güvenlik, regülasyon: Dedicated veya colocation düşünebilirsiniz.

3) DNS Nameserver’larını Ayarla

  • Domain panelinizde, DCHost’un sağladığı nameserver’ları tanımlayın veya kendi özel nameserver’larınızı kullanın.
  • TTL değerlerini ilk kurulumda düşük (300-600 saniye) tutarak olası hatalarda hızlı toparlanma sağlayın.

4) A/AAAA ve MX Kayıtlarını Oluştur

  • Web sitesi için A veya AAAA kaydını sunucu IP’nize yönlendirin.
  • E-posta için MX, SPF, DKIM ve DMARC kayıtlarını da baştan planlayın.

5) SSL Sertifikasını Kur ve Zorunlu HTTPS Yap

  • Alan adınız için geçerli bir SSL sertifikası alın veya Let’s Encrypt gibi ücretsiz çözümleri kullanın.
  • Web sunucusu (Apache/Nginx) veya kontrol panelinizde sanal host ayarlarına SSL’i ekleyin.
  • HTTP’den HTTPS’e 301 yönlendirmesi yaparak, tüm trafiği güvenli protokole taşıyın.

HTTP’den HTTPS’e geçiş, HSTS ve SEO etkilerini detaylı anlattığımız HTTP’den HTTPS’e geçiş rehberimiz bu aşamada yanınızda olsun.

6) Performans ve SEO Kontrollerini Yap

Site yayına alınırken sadece çalışması yeterli değildir; hızlı ve SEO dostu olması da gerekir. Bunun için:

  • TTFB, LCP gibi temel metrikleri ölçün.
  • Gzip/Brotli sıkıştırma, browser caching, HTTP/2/HTTP/3 kullanımı gibi ayarları kontrol edin.
  • Önbellekleme (cache) stratejisi belirleyin.

Bizim hazırladığımız yeni web sitesi yayına alırken hosting tarafında SEO ve performans kontrol listesi bu adımlar için kapsamlı bir referans sunuyor.

Gerçekçi Senaryo: Neden Bütün Zinciri Anlamak Gerekli?

DCHost’ta sık gördüğümüz bir örnek üzerinden gidelim. Bir ajans, yeni müşterisi için kurumsal bir site geliştiriyor:

  • Domain, farklı bir registrarda duruyor.
  • Site dosyaları DCHost üzerindeki paylaşımlı hosting hesabında.
  • E-posta altyapısı yine başka bir servis sağlayıcıda.

Yayına geçme günü yaklaştığında şu sorular ardı ardına geliyor:

  • “Sadece web sitesini DCHost’a yönlendirip, e-postayı olduğu gibi bırakabilir miyiz?”
  • “DNS geçişinde kesinti yaşamadan nasıl ilerleriz?”
  • “SSL’i önce staging alanında mı, canlıda mı kurmalıyız?”

Bu noktada zinciri net anlayan ajanslar, DNS tarafında yalnızca A kaydını değiştirip MX kayıtlarını ellemeden, kontrollü bir geçiş yapabiliyor. TTL değerleriyle oynayarak zero-downtime (sıfıra yakın kesinti) sağlamak için TTL stratejileri rehberimizi de kullanıyorlar.

Zincirin her halkasını (domain, DNS, sunucu, SSL) kavradığınızda, bu tarz geçişleri hem daha hızlı hem de daha az stresle yönetebildiğinizi çok net görüyorsunuz.

DCHost Altyapısında Bu Zincir Nasıl Destekleniyor?

DCHost olarak amacımız, teknik detayları merak edenler için derinlik sunarken, “tek tıkla” kolaylık isteyenler için de hazır çözümler sağlamak. Bu zincirin her aşamasında sunduğumuz bazı imkanlar:

  • Domain & DNS: Alan adı tescili, nameserver yönetimi, gelişmiş DNS kayıt yönetimi.
  • Hosting: Paylaşımlı Linux/Windows hosting, PHP çoklu sürüm desteği, otomatik yedekleme.
  • VPS & Dedicated: NVMe diskler, IPv4/IPv6 desteği, yönetilen/yönetilmeyen seçenekler.
  • Colocation: Güçlü veri merkezi altyapısı, kesintisiz güç, iklimlendirme ve fiziksel güvenlik.
  • SSL: DV, OV, EV ve wildcard SSL sertifikaları için destek; Let’s Encrypt otomasyonu olan paneller.

Tüm bu bileşenleri tek ekrandan ve tek destek ekibiyle yönetebilmek, özellikle ajanslar, freelancer’lar ve büyüyen işletmeler için ciddi operasyonel avantaj sağlıyor.

Sonuç: Web Hosting, Tek Başına Değil, Bir Ekosistem

Web hosting, çoğu kişinin zannettiği gibi sadece “disk alanı” veya “sunucu kiralama” değildir. Bu yazıda gördüğünüz gibi, domain, DNS, sunucu ve SSL sertifikası birbirine sıkı sıkıya bağlı bir ekosistem oluşturur. Zincirin herhangi bir halkasında yapılacak küçük bir hata bile, sitenizin erişilememesine, güvenlik uyarılarına veya performans sorunlarına yol açabilir.

Bu rehberle amacımız, teknik kavramları jargona boğmadan ama yüzeyde de bırakmadan, gerçekten “zihninizde bir mimari şema oluşturmanızı” sağlamaktı. Artık tarayıcıya yazılan bir URL’nin, hangi adımlardan geçerek sitenize ulaştığını; DNS, IP, web sunucusu ve SSL’in burada hangi rolü oynadığını çok daha net görebilmelisiniz.

Şimdi sırada, kendi projeniz için doğru kararı vermek var: Küçük bir blog mu, büyüyen bir e-ticaret sitesi mi, yoksa SaaS uygulaması mı? Hangi noktada paylaşımlı hosting yeterli, ne zaman DCHost VPS veya dedicated sunucuya geçmelisiniz? Blogumuzdaki diğer rehberlerle birlikte, ihtiyacınıza en uygun altyapıyı seçmeniz için yanınızdayız. Sorularınız veya teknik mimari konusunda danışmak istediğiniz bir senaryo olursa, DCHost ekibi olarak her zaman bir destek talebi uzağınızdayız.

Sıkça Sorulan Sorular

Web hosting, web sitenizin dosyalarını ve veritabanını 7/24 erişilebilir tutan sunucu hizmetidir. Alan adı (domain) ise sadece sitenizin adıdır; kendi başına hiçbir içerik barındırmaz. Yani domain, ziyaretçilere “orneksite.com” adresini sunarken, hosting bu adrese gelen istekleri karşılayan sunucu tarafıdır. Bu yüzden yalnızca alan adı satın almak, bir ev için sadece sokak adını almak gibidir; içinde oturabileceğiniz bir bina yoktur. Sitenizin gerçekten yayınlanması için hem bir domain’e hem de bu domain’i işaret eden bir hosting veya sunucu hizmetine ihtiyacınız vardır.

DNS, alan adınızı hangi IP adresine yönlendireceğini bilen küresel bir adres defteridir. A veya AAAA kayıtlarınız yanlış IP’ye işaret ediyorsa, ziyaretçileriniz tarayıcıya doğru alan adını yazsa bile, istekler yanlış sunucuya gider veya hiçbir yere ulaşamaz. Bu durumda tarayıcıda "Siteye ulaşılamıyor" ya da DNS_PROBE_FINISHED_NXDOMAIN gibi hatalar görürsünüz. Benzer şekilde, nameserver'lar yanlışsa, DNS kayıtlarınıza hiç ulaşılamaz. Bu yüzden yeni bir hosting hesabı veya sunucuya geçerken, DNS geçişini planlı ve kontrollü yapmak, TTL değerlerini doğru ayarlamak kritik önemdedir.

Teknik olarak, SSL sertifikası olmadan siteniz HTTP üzerinden çalışabilir; ancak pratikte bu ciddi dezavantajlar yaratır. Tarayıcılar HTTPS olmayan siteleri "Güvenli değil" olarak işaretler, özellikle form, giriş veya ödeme alanları olan sitelerde ziyaretçi güveni büyük ölçüde düşer. Ayrıca modern tarayıcı ve arama motorları, SSL kullanmayan sitelere karşı performans ve SEO açısından da daha katı davranır. HTTP/2 ve HTTP/3 gibi yeni nesil protokoller de çoğunlukla HTTPS ile birlikte gelir. Bu nedenle sadece e-ticaret değil, basit bir kurumsal site veya blog için bile SSL sertifikası fiilen zorunlu hale gelmiştir.

Paylaşımlı hostingde bir fiziksel sunucuyu birçok kullanıcıyla birlikte kullanırsınız; yönetim kolay ve maliyet düşüktür, ancak kaynaklar sınırlı ve daha az esnektir. İşletim sistemi ve temel servisler üzerinde kontrolünüz yoktur. VPS'te ise aynı fiziksel sunucu, izole sanal sunuculara bölünür; kendi işletim sisteminiz, firewall'ınız ve servisleriniz üzerinde tam kontrol sağlarsınız. Kaynaklar (CPU, RAM, disk) daha öngörülebilir ve özelleştirilebilir hale gelir. Eğer küçük trafikli bir kurumsal site veya blog çalıştırıyorsanız paylaşımlı hosting genelde yeterlidir; fakat özel yazılım, API, yoğun trafik veya gelişmiş güvenlik gereksinimleriniz varsa, VPS çok daha doğru bir tercihtir.

Evet, belirli bir süre gecikme yaşamanız normaldir ve çoğu zaman bunun sebebi DNS yayılım sürecidir. Alan adınızın nameserver veya A/AAAA kayıtlarını güncellediğinizde, bu bilgiler dünya genelindeki DNS önbelleklerine yavaş yavaş yayılır. TTL (Time To Live) değerine bağlı olarak, değişikliklerin tam olarak oturması birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Bu sırada bazı kullanıcılar eski, bazıları yeni IP adresine gidebilir. Bu durumu en aza indirmek için yayına geçişten önce TTL değerlerini düşürmek, geçişi yoğun trafik olmayan bir zaman diliminde yapmak ve hem eski hem yeni sunucuda kısa süreli paralel yayın planlamak iyi bir pratiktir.