Teknoloji

CDN Trafik Maliyetlerini Kontrol Altına Almak: Origin Pull, Cache Hit Ratio ve Bölgesel Fiyatlandırma

CDN kullanmaya başladığınızda ilk gördüğünüz kazanç genelde hız ve kullanıcı deneyimi olur. Ancak bir süre sonra finans ekibinden gelen sorular değişir: “Bu CDN faturası neden her ay biraz daha artıyor?”, “Trafiğimiz bu kadar büyümedi, nereden geliyor bu maliyet?”. Özellikle görsel ağırlıklı sitelerde, medya akışı yapan projelerde veya yoğun kampanya dönemleri yaşayan e-ticaret sitelerinde CDN trafik maliyetleri kolayca sunucu maliyetlerinin önüne geçebiliyor.

Biz DCHost ekibi olarak, birçok projede CDN’in doğru kurgulanmadığı için gereksiz yere yüksek fatura ürettiğini görüyoruz. Sorun genellikle CDN kullanmamak değil; origin pull trafiğinin kontrolsüz kalması, cache hit ratio’nun (CHR) düşük olması ve bölgesel fiyatlandırma farklarının planlanmaması oluyor. Bu yazıda, bu üç başlığı birlikte ele alıp gerçekçi, uygulanabilir bir maliyet kontrol stratejisi çıkaracağız.

Teknik terimlere boğulmadan ama yeterince derine inerek; CDN trafik yapınızı nasıl okuyacağınızı, hangi metriklere bakmanız gerektiğini ve somut olarak neleri değiştirirseniz faturanızın aşağı doğru inmeye başlayacağını adım adım anlatacağım. Özellikle WordPress, WooCommerce, Laravel ve medya ağırlıklı projeleriniz için doğrudan uygulayabileceğiniz örnekler de olacak.

CDN Trafik Maliyetleri Neden Bu Kadar Kritik Hale Geldi?

CDN’ler uzun süredir hayatımızda ama son yıllarda üç ana sebeple CDN trafik maliyetleri şirket bütçelerinde dikkat çeker hale geldi:

  • Görsel ve video boyutlarının büyümesi: Yüksek çözünürlüklü görseller, autoplay videolar, hikâye formatları her istekte çok daha fazla veri transferi demek.
  • Küresel erişim beklentisi: Sadece Türkiye değil, Avrupa, Orta Doğu veya dünya geneli hedeflendiğinde pahalı bölge trafiği devreye giriyor.
  • IPv4 ve bant genişliği maliyetlerinin artışı: Veri merkezleri tarafında maliyetler yükseldikçe, CDN sağlayıcılarının trafik fiyatlarına da yansıyor.

Bu noktada kritik olan, “CDN pahalı” demek değil; hangi trafikten para ödediğinizi kalem kalem anlamak. Bunun için önce faturayı oluşturan ana bileşenlere bakmamız gerekiyor. CDN’lerin genel çalışma mantığını hatırlamak isterseniz, temel kavramları CDN nedir ve web siteniz için avantajları nelerdir başlıklı yazımızda detaylı olarak da anlattık.

CDN Trafik Faturasını Oluşturan Temel Kalemler

CDN faturasını kabaca üç ana kalemde düşünebilirsiniz:

  • Kullanıcıya (edge’ten son kullanıcıya) giden trafik
  • Origin pull trafiği (CDN → origin sunucunuz)
  • İstek (request) sayısı ve varsa ek özellikler (WAF, log, görüntü işleme vb.)

Kullanıcıya Giden Trafik

Çoğu CDN, bölgesel bant genişliği fiyatlandırması uygular. Örneğin:

  • Avrupa + Kuzey Amerika: Genelde “standart” veya nispeten ucuz bölge
  • Orta Doğu, Asya, Okyanusya: Sıklıkla daha pahalı bölge
  • Latin Amerika, Afrika, bazı özel ülkeler: “premium” veya daha pahalı bant genişliği

Faturanızda GB/TB başına birim ücret bölgeye göre ciddi farklılıklar gösterebilir. Bu yüzden:

  • Trafiğinizin coğrafi dağılımı
  • Hangi bölgenin ne kadar tüketim yaptığı
  • Bu bölgelerin birim ücretleri

maliyet analizinin ilk adımıdır. Birçok projede, toplam trafiğin küçük bir yüzdesinin pahalı bölgelerde oluşmasına rağmen faturanın büyük bölümünü bu küçük kısım oluşturduğunu görüyoruz.

Origin Pull Trafiği (CDN → Origin)

Origin pull, CDN’in edge noktasında olmayan (cache’te bulunmayan) içeriği arka plandaki asıl sunucunuzdan çekmesi anlamına gelir. Bu trafik iki açıdan maliyetlidir:

  • CDN tarafında: Bazı sağlayıcılar origin pull trafiğini ayrıca ölçer veya paketler buna göre şekillenir.
  • Origin tarafında: VPS/dedicated/colocation sunucunuzda outbound bant genişliği tüketirsiniz; bu da DCHost tarafındaki sunucu maliyetinizi etkiler.

Eğer cache hit ratio’nuz düşükse, kullanıcıya giden her 100 isteğin çok büyük bir kısmı origin’e de uğruyor demektir. Bu da hem CDN hem sunucu maliyetini katlar.

İstek Sayısı, Loglama ve Ek Özellikler

Bazı CDN modellerinde:

  • HTTP isteği başına ücret
  • Gelişmiş loglama (real-time log streaming, long-term storage)
  • WAF, bot koruması, görüntü optimizasyonu, edge compute

gibi kalemler de faturaya yansır. Trafik maliyeti tartışırken genellikle bant genişliğine odaklanırız, ancak çok yüksek istek hacmine sahip dinamik projelerde request bazlı ücretler de ciddi bir kalem olabilir. Bu yazıda odağımız bant genişliği olacak; fakat istek sayısını azaltan her optimizasyonun dolaylı olarak bu kaleme de katkı sağlayacağını unutmamak gerekiyor.

Origin Pull Trafiğini Azaltmak: Doğru Mimari ve Teknikler

Origin pull trafiğini azaltmak, hem CDN faturasını hem de origin sunucu maliyetini aynı anda düşürmenin en etkili yollarından biridir. Bunu üç katmanda düşünebilirsiniz:

  1. HTTP cache-control stratejisi
  2. Mimari ayrıştırma (statik/dinamik)
  3. Ortam ve depolama mimarisi

Cache-Control Başlıklarını Doğru Kullanmak

CDN tarafında cache alınıp alınmamasını belirleyen en önemli sinyal HTTP cache-control başlıklarıdır. Özellikle:

  • Cache-Control: public, max-age=31536000, immutable gibi uzun ömürlü, versiyonlanmış statik dosyalar
  • s-maxage ile “sadece CDN için” farklı süre belirlemek
  • Dinamik HTML için kısa ama mantıklı süreler (örneğin 60–300 saniyelik micro-cache senaryoları)

cache isabet oranınızı doğrudan etkiler. WordPress ve WooCommerce siteleri için edge tarafındaki önbellekleme kurallarını detaylı anlattığımız CDN önbellekleme, cache-control ve edge kuralları rehberimizi incelemeniz bu noktada çok faydalı olacaktır.

Statik ve Dinamik Trafiği Ayrıştırmak

Origin pull trafiğini azaltmanın bir diğer kritik adımı, statik dosyalarınızı dinamik uygulama sunucusundan ayırmaktır. Örneğin:

  • WordPress’teki wp-content/uploads klasörünü ayrı bir domain veya subdomain üzerinden servis etmek
  • Görselleri, PDF’leri ve videoları uygulama sunucusundan ziyade S3-uyumlu bir depolama üzerinde tutmak
  • CSS/JS gibi derlenmiş varlıkları hash’li dosya isimleriyle versiyonlayıp uzun süreli cache’lemek

Bu sayede hem CDN tarafında daha agresif cache süreleri verebilir, hem de origin sunucunuzun I/O ve CPU yükünü azaltabilirsiniz. DCHost üzerinde S3-uyumlu depolama veya MinIO benzeri çözümlerle statik varlıkları ayırmak, özellikle yoğun trafik alan projelerde ciddi maliyet avantajı sağlar.

Origin Shield ve Katmanlı Önbellekleme

Birçok modern CDN, “origin shield” veya “tiered caching” denen bir özellik sunar. Mantık basit:

  • Dünyadaki tüm edge noktaları doğrudan origin’e gitmez.
  • Önce bölgesel bir “üst cache” (shield) node’una giderler.
  • Bu node’da da yoksa asıl origin’e istek düşer.

Bu yaklaşımın avantajları:

  • Origin’e giden istek sayısı dramatik şekilde azalır.
  • Origin ile shield node arasına özel optimizasyonlar (örneğin özel bir uplink, daha yakın bir DCHost veri merkezi) kurgulanabilir.

Özellikle küresel erişimi olan projelerde, origin shield kullanmak cache hit ratio kadar hayati hale gelir. Çünkü aksi takdirde dünyanın dört bir yanındaki edge noktaları aynı dosyayı tekrar tekrar origin’den çekmeye devam eder.

Görsel Optimizasyonu ile Byte Tasarrufu

Origin pull trafiğini azaltmanın bir diğer yolu da her bir istekte taşınan veri boyutunu küçültmektir. Yani aynı istek sayısında daha az GB tüketmek. Bunun için:

  • WebP/AVIF gibi modern formatlara dönüşüm
  • Responsive image setleri (farklı çözünürlüklere farklı boyut)
  • Gereksiz meta verilerin temizlenmesi

gibi optimizasyonlar oldukça etkilidir. Bu konuda adım adım bir boru hattı kurmak istiyorsanız, görüntü optimizasyonu boru hattı ile CDN faturanıza nefes aldırma rehberimizi mutlaka okuyun; burada hem format dönüşümünü hem de origin shield ve akıllı cache-key stratejilerini birlikte ele aldık.

Cache Hit Ratio’yu (CHR) Yükseltmek: Altın Kural %90+

Cache Hit Ratio (CHR), CDN üzerindeki isteklerin yüzde kaçının cache’ten karşılandığını gösteren metriktir. Basit formülüyle:

CHR = (Hit isteği sayısı / Toplam istek sayısı) × 100

Genel pratikte hedefler:

  • Statik varlıklar (görsel, CSS, JS): %98+ CHR
  • HTML sayfalar (micro-cache dâhil): %80+ CHR (uygulamaya göre değişir)
  • Toplam site geneli: %90+ makul bir hedeftir

CHR’yi Düşüren Yaygın Hatalar

Sahada en sık gördüğümüz CHR katillerini şöyle özetleyebiliriz:

  • Yanlış cache-control başlıkları: no-store, private veya çok kısa max-age değerleri.
  • Rastgele query string kullanımı: ?v=123 yerine her deploy’da ?v=timestamp gibi sürekli değişen parametreler.
  • Çerez (cookie) kirlenmesi: Statik dosyaların, her istekte set edilen çerezlerle aynı domainden servis edilmesi.
  • Path bazlı yanlış kurallar: Örneğin /api/ ile /assets/ için aynı cache politikasının uygulanması.

WordPress ve WooCommerce Örneği

WordPress ve WooCommerce sitelerinde CHR’yi yükseltmek için üç katmanlı bir yaklaşım iyi çalışır:

  1. Statik varlıkların agresif cache’lenmesi: Tema ve eklenti CSS/JS dosyalarını versiyonlandırıp uzun süreli edge cache.
  2. HTML için tam sayfa önbellek: Giriş yapmamış kullanıcılar için CDN veya sunucu tarafı tam sayfa cache.
  3. Sepet/checkout gibi hassas sayfalarda bypass: Sadece gerçekten dinamik olması gereken uçları cache dışında bırakmak.

Bu yapıyı nasıl kuracağınızı detaylarıyla anlattığımız WordPress için CDN önbellek kuralları rehberimizde hem CDN hem de uygulama katmanı için örneklerle anlattık. Ayrıca sunucu tarafında Nginx FastCGI cache veya LiteSpeed Cache gibi çözümlerle tam sayfa önbellekleme yapmak isterseniz, WordPress’te tam sayfa önbellekleme rehberine de göz atabilirsiniz.

CHR’yi Yükseltmek İçin Pratik Adımlar

Projelerinizde hemen uygulayabileceğiniz bazı adımlar:

  • CDN raporlarından path bazlı CHR verisini çekin (örneğin /uploads/, /static/, /api/).
  • En düşük CHR’ye sahip path’leri belirleyip önceliklendirin.
  • Bu path’ler için cache-control, vary, cookie ve query string kurallarını yeniden tasarlayın.
  • CDN tarafında cache-key yapılandırmasını gözden geçirin (gereksiz parametreleri yok sayın).
  • İçerik güncellendiğinde cache purge işlemlerini otomatikleştirin (deploy sonrası path veya tag bazlı purge).

Bu adımların her biri, doğrudan origin pull trafiğinizi azaltacak ve CHR’yi yukarı çekecektir.

Bölgesel Fiyatlandırma ve Trafik Yönlendirme Stratejileri

CDN trafik maliyetleri üzerinde en kontrollü ama genelde en az kullanılan kaldıraçlardan biri de bölgesel fiyatlandırma farklarını bilinçli yönetmektir. Her bölgeden gelen 1 GB trafik aynı fiyata sahip değildir; dolayısıyla:

  • Kullanıcılarınız nerede?
  • Hangi bölgelerde hız kritik, hangilerinde “makul” hız yeterli?
  • Hangi bölgeler fiyatta sıçrama yaratıyor?

gibi soruların cevabı önemlidir.

Coğrafi Trafik Analizi

İlk adım, CDN veya analitik araçlarınızdan şu raporları çıkarmaktır:

  • Bölge / ülke bazlı trafik tüketimi (GB/TB)
  • Bölge bazlı ortalama gecikme süresi (latency)
  • Bölge bazlı hata oranları (4xx/5xx)

Bu veriyi, CDN sağlayıcınızın fiyat tablosu ile yan yana koyduğunuzda genelde şu tablo ortaya çıkar:

  • Türkiye ve yakın bölge (Avrupa, Orta Doğu) trafiği görece ucuz ve yoğun.
  • Uzak ama küçük bir kullanıcı kitlesi (örneğin Güney Amerika veya Uzak Doğu) toplam trafiğin %3–5’i ama faturanın %20’si olabiliyor.

Pahalı Bölgelerde Akıllı Kısıtlamalar

Her bölge için en yüksek kaliteyi sunmak istiyoruz; ancak sınırsız bütçemiz yok. Bu yüzden pahalı bölgeler için şu stratejiler değerlendirilebilir:

  • Belirli ülkelerde veya bölgelerde daha agresif görsel sıkıştırma ve daha düşük çözünürlük kullanmak.
  • Kritik olmayan statik varlıkları (örnek: yüksek çözünürlüklü arka plan videoları) bu bölgelerde yüklememek veya daha küçük sürümlerini sunmak.
  • CDN tarafında “premium ağ” yerine “standart ağ” kullanmak (varsa böyle bir opsiyon).

Bu yaklaşım, kullanıcı deneyimi ile maliyet arasında dengeli bir orta yol bulmanızı sağlar.

Sunucu Lokasyonu ve CDN Etkileşimi

Origin sunucunuzun bulunduğu veri merkezi lokasyonu, CDN maliyetlerinizi dolaylı olarak etkiler. Örneğin kullanıcı kitleniz ağırlıklı Avrupa ve Türkiye ise:

  • Origin’i de bu bölgeye yakın bir DCHost veri merkezinde konumlandırmak,
  • CDN’in origin’e erişim gecikmesini düşürür,
  • Gerektiğinde CDN devre dışı kaldığında bile temel performansı korumanızı sağlar.

Sunucu konumunun performans ve SEO etkilerini detaylı anlattığımız sunucu lokasyonu ve doğru hosting bölgesi seçimi rehberinde bu konuyu daha geniş bir perspektiften ele aldık.

Gelişmiş DNS ve Çok Bölgeli Mimariler

Daha olgun projelerde, bölgesel fiyatlandırmayı yönetmek için gelişmiş DNS yönlendirme ve çok bölgeli mimariler devreye girer. Örneğin:

  • Avrupa kullanıcılarını Avrupa’daki CDN edge ve DCHost origin’e yönlendirmek
  • Uzak bölgedeki kullanıcıları, o bölgeye daha yakın ama belki daha düşük özellikli bir origin’e yönlendirmek
  • Felaket senaryoları için farklı bölgede yedek origin tutmak

Bu tür senaryoları DNS seviyesinde nasıl kurgulayabileceğinizi gelişmiş DNS yönlendirme rehberimizde anlattık. Ayrıca küresel projeler için çok bölgeli mimari ve felaket dayanıklılığı planlıyorsanız, çok bölgeli mimariler nasıl kurulur yazımız da size yol gösterecektir.

Örnek Senaryo: 3 Adımda CDN Trafik Faturasını %40 Azaltmak

Teoriyi biraz somutlaştıralım. Gerçek projelerden uyarladığımız, yuvarlak rakamlarla anlatılmış bir senaryo düşünelim:

  • Aylık toplam CDN trafiği: 50 TB
  • Ortalama CHR: %70
  • Origin pull trafiği: 15 TB
  • Pahalı bölgeler (örneğin uzak coğrafyalar): Toplam trafiğin %10’u ama faturanın %25’i

Adım 1: CHR’yi %70’ten %90’a Çekmek

Önce en düşük CHR’ye sahip path’leri analiz ediyoruz. Statik varlıklar için:

  • Uzun süreli cache-control (max-age=31536000, immutable)
  • Versiyonlu dosya isimleri
  • Cookie’siz subdomain üzerinden servis

HTML için de giriş yapmamış kullanıcılar adına micro-cache (60–120 saniye) ekliyoruz. Bunun sonucunda:

  • CHR %70 → %90 seviyesine çıkıyor.
  • Aynı toplam trafikte, origin pull trafiği 15 TB → ~5 TB seviyesine iniyor.

Bu tek başına, hem CDN hem de origin bant genişliği faturanızı anlamlı şekilde düşürüyor.

Adım 2: Görsel Optimizasyonu ve Byte Tasarrufu

İkinci adımda görseller üzerinde çalışıyoruz:

  • Tüm ürün görsellerini WebP/AVIF formatına dönüştürüyoruz.
  • Masaüstü ve mobil için farklı çözünürlükler tanımlıyoruz.
  • Gereksiz EXIF/meta verilerini temizliyoruz.

Bu sayede, kullanıcıya giden her görselin ortalama boyutu %30 azalıyor. Toplam CDN çıkışı 50 TB → ~35 TB civarına geriliyor. Origin pull trafiği de bu oranda azaldığı için, sunucu tarafında da tasarruf sağlanıyor.

Adım 3: Bölgesel Strateji ve Pahalı Bölgeleri Ehlileştirmek

Son adımda, pahalı bölgelerdeki trafiği inceliyoruz. Bu bölgelerde:

  • Otomatik video oynatmayı devre dışı bırakıyoruz veya daha düşük bitrate kullanıyoruz.
  • Yüksek çözünürlüklü arka plan videolarını daha hafif görsellerle değiştiriyoruz.
  • CDN tarafında mümkünse “standart ağ” seçip, premium ağdan çıkıyoruz.

Bunun sonucunda pahalı bölgelerdeki toplam trafik %40–50 azalıyor. Faturaya yansıdığında:

  • Genel CDN trafik faturası yaklaşık %40 civarında düşüyor.
  • Origin tarafında outbound maliyetler de benzer oranda azalıyor.

Tüm bunları yaparken kullanıcı deneyimini de dengeli yönetirseniz, çoğu kullanıcı fark edilir bir kalite kaybı bile yaşamadan siz operasyon maliyetinizi ciddi şekilde aşağı çekmiş olursunuz.

DCHost ile Uygulanabilir Bir Yol Haritası

CDN trafik maliyetlerini kontrol altına almak, tek bir ayarla çözülecek bir konu değil; mimari tasarım, uygulama optimizasyonu ve altyapı planlamasının birlikte ele alınması gerekiyor. DCHost tarafında biz bu süreci şu şekilde kurgulamanızı öneriyoruz:

  1. Trafik ve fatura analizi: CDN istatistiklerinizi ve mevcut sunucu trafiğinizi birlikte inceleyin. CHR, origin pull, bölgeler ve path bazlı dağılımı çıkarın.
  2. Origin mimarisini sadeleştirme: Statik/dinamik ayrımını netleştirin, gerekirse S3-uyumlu depolama veya ayrı medya domain’i ile statik varlıkları DCHost altyapısında ayrıştırın.
  3. Cache ve header stratejisi: Uygulama (örneğin WordPress/Laravel) tarafında cache-control, vary ve cookie kullanımını CDN dostu hale getirin.
  4. Bölgesel plan: Kullanıcı kitleniz ve bütçeniz doğrultusunda hangi bölgede hangi kalite ve maliyet dengesinin mantıklı olduğuna karar verin.
  5. Sürekli iyileştirme: Değişiklikten sonra metrikleri yeniden ölçün; CHR, origin pull ve toplam trafik eğrilerini 1–2 ay boyunca takip edin.

Eğer şu anki altyapınızda CDN trafiği, sunucu maliyetlerinizin önüne geçmeye başladıysa, DCHost üzerinde doğru boyutlandırılmış bir VPS veya dedicated sunucu ile origin mimarinizi yeniden kurgulamak ve CDN ile uyumlu bir yapı kurmak çoğu zaman toplam TCO’nuzu aşağı çeker. Özellikle bant genişliği, depolama ve işlemci/RAM dengesini birlikte ele almak için, hosting maliyetlerini düşürme ve doğru VPS boyutlandırma rehberimizi de okumanızı tavsiye ederim.

CDN trafik maliyetlerini yönetebildiğinizde, performanstan ödün vermeden kullanıcı kitlenizi büyütebilir ve kampanyalarınızı daha rahat planlayabilirsiniz. İsterseniz mevcut mimarinizi birlikte gözden geçirip, origin pull, CHR ve bölgesel fiyatlandırma tarafında size özel bir iyileştirme planı da çıkarabiliriz.

Sıkça Sorulan Sorular

CDN trafik maliyetlerini analiz ederken üç temel metrikten başlamanız gerekir: 1) Cache hit ratio (CHR) – kaç isteğin cache’ten, kaçının origin’den karşılandığını gösterir. CHR ne kadar düşükse hem CDN hem de origin tarafında o kadar fazla bant genişliği tüketiyorsunuz demektir. 2) Origin pull trafiği – CDN’in origin sunucunuza yaptığı trafik miktarı, özellikle yanlış cache politikalarında beklenenden çok daha yüksek olabilir. 3) Bölge/ülke bazlı trafik – pahalı bölgeler genellikle toplam trafiğin küçük bir kısmını oluştururken faturanın büyük bölümünü oluşturabilir. Bunlara ek olarak istek (request) sayısı, HTTP status kod dağılımı ve path bazlı trafik raporlarını da inceleyerek hangi URL gruplarının en çok maliyet ürettiğini belirleyebilirsiniz.

CHR’yi yükseltmek için önce CDN raporlarından path bazlı CHR verisini çekin ve en düşük isabet oranına sahip path’leri tespit edin. Statik varlıklar (CSS, JS, görsel) için versiyonlanmış dosya isimleriyle uzun süreli Cache-Control: public, max-age=31536000, immutable kullanın ve mümkünse cookie’siz bir subdomain üzerinden servis edin. Dinamik HTML için giriş yapmamış kullanıcılar adına kısa süreli micro-cache (60–300 saniye) tanımlayarak origin’e giden istek sayısını azaltabilirsiniz. Ayrıca rastgele query string’lerden kaçınmak, cache-key’lerden gereksiz parametreleri çıkarmak ve içerik güncellendiğinde otomatik cache purge yapmak da CHR’yi belirgin şekilde yükseltir. WordPress/WooCommerce gibi sistemlerde tam sayfa önbellekleme çözümlerini devreye almak, toplam CHR üzerinde dramatik etki sağlar.

Origin pull trafiği, CDN’in cache’te bulamadığı içerik için origin sunucunuza yaptığı isteklerin ürettiği bant genişliğidir ve iki nedenle kritiktir. Birincisi, bazı CDN modellerinde origin pull trafiği ayrıca fiyatlandırılabilir veya paketler buna göre sınırlandırılabilir. İkincisi ve daha önemlisi, origin tarafında kullandığınız VPS veya dedicated sunucunun outbound bant genişliği tüketimini doğrudan artırır. Yani CDN faturanızı incelerken aslında DCHost tarafındaki sunucu trafik maliyetinizi de örtük olarak büyütüyor olabilirsiniz. Yüksek origin pull, genelde düşük cache hit ratio, yanlış cache-control başlıkları veya statik/dinamik ayrımının yapılmamış olmasının sonucudur. Origin pull’u azaltmak, hem CDN hem de origin maliyetini aynı anda düşüren en etkili hamlelerden biridir.

Öncelikle CDN veya analitik araçlarınızdan bölge/ülke bazlı trafik raporu çıkarın ve bunu CDN sağlayıcınızın bölgesel bant genişliği fiyatlarıyla yan yana koyun. Genelde Avrupa ve yakın bölgeler görece ucuzken bazı uzak bölgeler ve ülkeler çok daha pahalı olabilir. Bu bölgelerde daha agresif görsel sıkıştırma, daha düşük çözünürlük, autoplay videoları devre dışı bırakma gibi kalite ayarlarıyla taşınan byte miktarını azaltabilirsiniz. Mümkünse CDN tarafında premium ağ yerine standart ağ seçeneğini kullanarak maliyeti düşürebilirsiniz. Daha olgun yapılarda, gelişmiş DNS ve çok bölgeli mimarilerle, kullanıcıları coğrafi olarak en mantıklı origin ve CDN edge kombinasyonuna yönlendirerek hem performans hem maliyet dengesini optimize etmek de mümkündür.

CDN maliyetlerini düşürmek için origin altyapınızı DCHost üzerinde planlarken üç noktaya odaklanmanız faydalı olur. Birincisi, kullanıcı kitlenize coğrafi olarak yakın bir veri merkezi seçerek CDN’in origin’e erişim gecikmesini azaltın; bu, hem performansı hem de cache dolum hızını iyileştirir. İkincisi, statik ve dinamik trafiği ayırın: uygulamanızı barındıran VPS veya dedicated sunucunun yanında, S3-uyumlu depolama veya ayrı bir medya sunucusuyla görsel ve dosyaları ayrıştırın. Üçüncüsü, bant genişliği, disk ve CPU/RAM dengesini gerçek kullanımınıza göre boyutlandırın; böylece CDN’den origin’e gelen trafiği karşılamak için gereğinden büyük veya küçük bir sunucuya para ödememiş olursunuz. DCHost ekibi olarak, mevcut CDN raporlarınızı ve trafik profilinizi birlikte inceleyerek size özel bir altyapı planı da çıkarabiliriz.