Teknoloji

Windows VPS mi Linux VPS mi? .NET, RDP, Forex Bot ve Web Hosting İçin Karşılaştırmalı Rehber

Windows VPS mi Linux VPS mi Seçmeliyim?

Yeni bir proje planlama toplantısında en çok sıkışılan noktalardan biri şudur: Uygulama tarafında teknoloji stack’i belli, trafik tahmini kabaca çıkarılmış, bütçe onaylanmış… Peki altyapı tarafında Windows VPS mi, Linux VPS mi kullanılacak? .NET ile yazılmış bir API’niz, RDP üzerinden erişilen bir yönetim arayüzünüz, MetaTrader üzerinde çalışan Forex bot’larınız ve klasik web hosting ihtiyaçlarınız (WordPress, PHP, belki bir Laravel veya Node.js uygulaması) aynı mimari içinde buluşuyorsa, bu soru daha da kritik hale gelir.

DCHost’ta her gün hem Windows hem de Linux VPS talepleriyle karşılaşıyoruz ve çoğu zaman mesele “hangisi daha iyi?” değil, “hangi iş yükü için hangisi daha mantıklı?” sorusuna dönüyor. Bu rehberde, .NET uygulamaları, RDP kullanım senaryoları, Forex bot / MetaTrader altyapıları ve web hosting tarafında hangi durumda Windows, hangi durumda Linux tercih edilmesi gerektiğini, gerçek dünyadan örnekler ve teknik karşılaştırmalarla anlatacağız. Böylece DCHost üzerindeki VPS mimarinizi kurarken tereddüt etmeden doğru kararı verebileceksiniz.

Windows VPS ve Linux VPS: Temel Teknik Farklar

Önce ikilinin genel karakterini netleştirelim; ardından .NET, RDP, Forex ve web hosting özelinde detaylara ineceğiz.

Lisans ve Toplam Maliyet

Linux tarafında pek çok dağıtım (Ubuntu, Debian, AlmaLinux vb.) açık kaynak olduğu için işletim sistemi lisans maliyeti yoktur. Bu da özellikle çok sayıda VPS çalıştırdığınızda toplam maliyeti hissedilir şekilde düşürür. Windows ise lisans gerektiren bir platformdur; bu nedenle Windows VPS genellikle aynı donanım kaynaklarında Linux’a göre biraz daha pahalıdır.

Ancak lisans maliyetine takılıp kalmak doğru olmaz. Örneğin .NET Framework ile yazılmış, Windows’a bağımlı bir kurumsal uygulamanız varsa, Linux üzerinde zaman kaybetmek yerine lisanslı bir Windows VPS kullanmak; geliştirme hızınızı, bakım kolaylığınızı ve stabilitenizi artırarak toplam maliyeti düşürebilir.

Performans, Kaynak Kullanımı ve Verimlilik

Linux çekirdeği, hafifliği ve esnekliği sayesinde özellikle web hosting, container (Docker, Kubernetes) ve yüksek trafikli uygulamalarda oldukça verimlidir. Aynı vCPU ve RAM değerlerinde, iyi optimize edilmiş bir Linux VPS, çoğu web iş yükünde Windows’a göre daha yüksek eşzamanlı bağlantı ve daha düşük bellek kullanımıyla çalışır.

Windows tarafında ise GUI (grafik arayüz), RDP oturumları ve bazı servisler ek kaynak tüketir. Buna karşılık, .NET Framework, IIS ve Active Directory entegrasyonu gibi Windows’a özgü bileşenler, doğru yapılandırıldığında kurumsal .NET uygulamalarını oldukça stabil ve öngörülebilir şekilde çalıştırır.

Güvenlik ve Güncelleme Yönetimi

Hem Windows hem Linux doğru yapılandırıldığında güvenlidir; riskler genellikle yanlış konfigürasyon, güncellemelerin ertelenmesi ve zayıf parola gibi insan kaynaklı hatalardan gelir. Linux dünyasında güvenlik duvarı (iptables/nftables), SELinux/AppArmor, SSH anahtar doğrulama gibi mekanizmalar standarttır. Windows tarafında ise RDP güvenliği, Windows Firewall, Group Policy ve Active Directory politikaları ön plana çıkar.

VPS güvenliğine derinlemesine bakmak isterseniz, DCHost blogunda yer alan VPS sunucu güvenliğini sağlamaya yönelik detaylı rehberimizi okumanızı mutlaka öneririz.

Yönetim Kolaylığı ve Panel Seçenekleri

Linux VPS’ler genellikle SSH ile yönetilir ve cPanel, DirectAdmin gibi panellerle web hosting için kolaylaştırılabilir. Windows VPS’lerde ise RDP ile tam masaüstü deneyimi, Plesk gibi paneller ve MMC (Microsoft Management Console) araçları öne çıkar.

Kontrol paneli tarafında kararsızsanız, DirectAdmin, cPanel ve Plesk karşılaştırması yazımızı da mutlaka gözden geçirmenizi tavsiye ederiz.

.NET Uygulamaları İçin Windows VPS mi Linux VPS mi?

.NET dünyasında karar tamamen “hangi .NET?” sorusuyla başlar. Çünkü .NET Framework ile .NET 5/6/7+ (modern .NET / .NET Core) arasında platform bağımlılığı açısından ciddi fark var.

.NET Framework (Klasik ASP.NET) Senaryoları

Eğer elinizde:

  • ASP.NET Web Forms
  • Eski bir ASP.NET MVC uygulaması (.NET Framework hedefleyen)
  • Windows servisleri, COM+ bileşenleri veya sadece Windows API’lerine dayanan bileşenler

gibi klasik .NET Framework uygulamaları varsa, doğrudan Windows VPS seçmeniz en doğru ve sorunsuz yoldur.

Windows VPS üzerinde:

  • IIS (Internet Information Services) ile ASP.NET sitelerinizi kolayca host edebilirsiniz,
  • Web Deploy ile CI/CD entegrasyonu kurabilirsiniz,
  • Event Viewer, Performance Monitor gibi araçlarla sorun gidermeyi standartlaştırabilirsiniz.

Bu tür bir ortam, yazılım ekibinizin hâlihazırda alışkın olduğu Visual Studio + IIS ikilisiyle uyumlu çalışır ve geçiş maliyetini minimize eder.

.NET 5/6/7+ ve Cross-Platform Senaryolar

Modern .NET (eski adıyla .NET Core) uygulamaları, hem Windows hem Linux üzerinde çalışabilir. ASP.NET Core ile yazılmış bir API, Kestrel web sunucusuyla Linux’ta da gayet performanslı çalışır. Bu durumda şu soruları sormak gerekir:

  • Uygulama sadece HTTP API ve arka plan job’larından mı oluşuyor?
  • Active Directory, Windows Authentication gibi Windows’a özel entegrasyonlar var mı?
  • Geliştirme ekibi Linux dünyasına ne kadar aşina?

Eğer uygulama ağırlıklı olarak HTTP API, SignalR, gRPC gibi web protokollerini kullanıyor ve Windows’a bağımlı bir bileşen yoksa, Linux VPS çoğu zaman daha verimli ve ekonomik olacaktır. Nginx + Kestrel kombinasyonu ile hem yüksek performanslı hem de esnek bir mimari kurabilirsiniz.

Öte yandan, Windows Authentication, kurumsal domain entegrasyonu veya sadece Windows’ta bulunan üçüncü parti bileşenler varsa, Windows VPS tercih etmek hâlâ mantıklıdır.

Gerçekçi Senaryo: Kurumsal Panel + Public API

Örnek bir senaryo üzerinden gidelim: Kurum içi kullanıcıların RDP ile eriştiği ASP.NET Web Forms tabanlı bir yönetim paneliniz ve dış dünyaya açık modern .NET 7 API’niz var olsun. Burada yaygın ve sağlıklı yaklaşım:

  • Yönetim paneli için Windows VPS (IIS üzerinde klasik ASP.NET)
  • Public API için Linux VPS (Nginx + Kestrel ile .NET 7)

şeklinde ikili bir mimari kurmaktır. DCHost üzerinde hem Windows hem Linux VPS paketleri bulunduğu için, bu tip hibrit kurguları tek sağlayıcı altında yönetmek oldukça pratik hale gelir.

RDP, Uzaktan Masaüstü ve Uygulama Yayını İçin Hangi VPS?

RDP (Remote Desktop Protocol), doğrudan Windows ekosisteminin bir parçasıdır. Bu nedenle temel soru şudur: “Benim ihtiyacım gerçek bir masaüstü deneyimi mi, yoksa sadece sunucu yönetimi mi?”

Windows VPS ile RDP Avantajları

  • Doğal RDP desteği: Ek yazılım gerektirmez; Windows Server üzerinde RDP varsayılan olarak gelir.
  • GUI tabanlı yönetim: Tarayıcı, Office, Remote Server Administration Tools gibi araçları masaüstü ortamında kullanabilirsiniz.
  • Uygulama yayını: Bazı kurumsal masaüstü yazılımlarını RDP üzerinden son kullanıcılara açmak kolaydır.
  • Alışkanlık: Teknik ekibiniz Windows arayüzüne alışkınsa, öğrenme eğrisi düşüktür.

Örneğin muhasebe departmanının kullandığı, sadece Windows’ta çalışan bir masaüstü yazılımını birkaç kullanıcının uzaktan erişimine açmak istiyorsanız, Windows VPS + RDP ikilisi son derece doğal bir çözümdür.

Linux VPS’te Uzak Erişim: SSH, xRDP ve VNC

Linux VPS’ler genellikle SSH ile yönetilir; bu metin tabanlı bir terminal erişimidir ve performans, otomasyon, güvenlik açısından oldukça güçlüdür. Ancak GUI isteyen kullanıcılar için:

  • xRDP ile RDP benzeri masaüstü erişimi kurulabilir,
  • VNC ile grafik arayüz üzerinden bağlantı sağlanabilir.

Yine de bu çözümler, Windows’un kendi RDP deneyimi kadar “doğal” değildir ve ek yapılandırma, güvenlik sertleştirmesi gerektirir. Sadece “sunucuyu yönetmek, log bakmak, servisleri kontrol etmek” istiyorsanız, Linux VPS + SSH fazlasıyla yeterlidir. Ama uçtan uca masaüstü deneyimi istiyorsanız, RDP için Windows VPS çok daha mantıklıdır.

Forex Bot, MetaTrader (MT4/MT5) ve Trading Altyapıları İçin Tercih

Forex bot’lar, Expert Advisor (EA) veya otomatik trade script’leri genellikle MetaTrader 4 veya MetaTrader 5 üzerinde çalışır. MetaTrader platformlarının doğal ve en sorunsuz ortamı Windows’tur.

Neden Forex İçin Çoğunlukla Windows VPS?

  • MetaTrader’ın yerel ortamı: MT4/MT5 Windows uygulaması olarak tasarlanmıştır; güncellemeler, eklentiler ve broker entegrasyonları öncelikle Windows’ta test edilir.
  • Stabil RDP erişimi: Bot’ları, grafik ve indikatörleri gerçek zamanlı takip etmek için RDP ile bağlanmak çok rahattır.
  • Tek VPS’te çoklu terminal: Birden fazla MetaTrader terminalini aynı Windows VPS üzerinde açıp, farklı hesaplar veya stratejiler için bot’lar çalıştırabilirsiniz.

Linux üzerinde Wine gibi katmanlarla MetaTrader çalıştırmak teorik olarak mümkün olsa da, pratikte:

  • Güncellemelerde uyumluluk sorunları,
  • Grafik hataları ve beklenmeyen kapanmalar,
  • Destek almakta zorlanma

gibi riskler ortaya çıkabiliyor. Otomatik trade senaryosunda stabilite her saniyeden daha değerli olduğu için, Forex bot altyapısında DCHost tarafında tavsiyemiz net: Windows VPS.

Forex Bot’lar İçin VPS Boyutlandırma İpuçları

İş sadece işletim sistemini seçmekle bitmiyor; doğru kaynak boyutlandırması da kritik. Kısa bir özet:

  • 2–3 MetaTrader terminali + hafif EA’lar için: 2 vCPU, 4 GB RAM genellikle yeterlidir.
  • 10+ terminal ve yoğun bot kullanımı için: 4+ vCPU, 8+ GB RAM, hızlı disk (NVMe) önerilir.
  • Düşük gecikme için: Broker sunucularınıza coğrafi olarak yakın lokasyondaki VPS’leri tercih edin.

Kapasite planlama bakış açısını geliştirmek için, doğru VPS boyutlandırma ve maliyet planlaması rehberimizi de inceleyebilirsiniz.

Web Hosting (WordPress, PHP, Laravel, Node.js) İçin Hangisi Daha Mantıklı?

Gelelim çoğu projenin ortak noktasına: Web siteleri ve web uygulamaları. Kurumsal site, blog, e-ticaret, API veya SaaS paneli… Hepsinin altında bir web hosting mimarisi var.

PHP ve WordPress Dünyasında Linux’un Üstünlüğü

PHP, WordPress, WooCommerce, Laravel, Symfony gibi ekosistemler için pazarın ezici çoğunluğu Linux hosting üzerinde döner. Bunun sebepleri:

  • Apache, Nginx, LiteSpeed gibi web sunucuların Linux’ta çok olgun olması,
  • cPanel, DirectAdmin gibi panellerin Linux ile sıkı entegrasyonu,
  • Topluluk desteği, dökümantasyon ve best practice’lerin Linux odaklı olması.

Linux hosting’in neden bu kadar yaygın olduğunu daha temelden görmek isterseniz, Linux hosting nedir ve hangi avantajları sunar başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.

Windows Hosting Ne Zaman Anlamlı?

Web tarafında Windows hosting (dolayısıyla Windows VPS) şu durumlarda mantıklıdır:

  • ASP.NET veya ASP.NET Core uygulamalarını IIS üzerinde host etmek istiyorsanız,
  • Uygulama, Windows Authentication veya Active Directory entegrasyonu kullanıyorsa,
  • MS SQL Server için aynı sunucu içinde, lisanslı ve yönetilebilir bir ortam kurmak istiyorsanız,
  • Mevcut altyapınız tamamen Windows tabanlıysa ve ekipleriniz bu ortama alışkınsa.

Bu alanı daha önce Windows hosting nedir ve kimler için uygundur başlıklı yazımızda ayrıntılı ele almıştık. Temel kural: Uygulama stackiniz Windows’a bağımlıysa Windows VPS, değilse Linux VPS sizi daha rahat ettirir.

Node.js, Python, Go Gibi Modern Stack’ler

Node.js, Python (Django/Flask/FastAPI), Go ve benzeri modern stack’ler hem Windows hem Linux’ta çalışır. Ancak deployment, ölçeklendirme ve container (Docker) kullanımı söz konusu olduğunda, Linux belirgin şekilde öne çıkar. Çoğu CI/CD pipeline’ı, Docker imajı ve best practice dokümanı Linux dünyasına göre tasarlandığı için:

  • Tek VPS’te birden fazla container tabanlı uygulama,
  • Kubernetes veya k3s gibi orkestrasyon araçları,
  • Reverse proxy (Nginx, Caddy, Traefik) ile gelişmiş yönlendirme

kurmak istiyorsanız, Linux VPS seçmeniz orta ve uzun vadede sizi çok daha rahat ettirir.

Linux VPS Kullanacaksanız: Hangi Dağıtım?

Linux seçtiniz; peki Ubuntu mu, Debian mı, AlmaLinux mu? Bu soru da en az Windows vs Linux kadar sık geliyor. Özetle:

  • Ubuntu: Geniş topluluk, bol dökümantasyon, modern paketler. Geliştirici dostu.
  • Debian: Stabilite odaklı, daha konservatif paketler. Uzun süreli, az sürprizli projeler için ideal.
  • AlmaLinux / Rocky Linux: RHEL uyumlu, özellikle cPanel gibi paneller için tercih edilen kurumsal dağıtımlar.

Bu konuyu detaylıca anlattığımız VPS için Linux dağıtımı seçimi rehberimize göz atarak projenize en uygun dağıtımı netleştirebilirsiniz.

Yönetim Modeli: Managed mi, Unmanaged mi?

İşletim sistemini seçtiniz; şimdi de şu kritik soruya geliyoruz: “Sunucuyu kim yönetecek?” DCHost’ta hem yönetilen (managed) hem de yönetilmeyen (unmanaged) VPS seçenekleriyle karşılaşacaksınız.

Unmanaged VPS: Her Şeyi Siz Yönetirsiniz

Unmanaged bir VPS’te:

  • İşletim sistemi güncellemeleri,
  • Firewall kuralları,
  • Panel kurulumu (cPanel, Plesk vb.),
  • Veritabanı, web sunucusu, PHP/.NET runtime ayarları

gibi tüm katmanlar sizin sorumluluğunuzdadır. Kendi DevOps ekibiniz varsa veya bu işleri üstlenecek teknik bir kadronuz bulunuyorsa, bu model size daha fazla esneklik sunar.

Managed VPS: Uygulamaya Odaklanmak İsteyenler İçin

Managed VPS modelinde ise DCHost ekibi:

  • Temel güvenlik sertleştirmesi,
  • İşletim sistemi güncellemeleri,
  • Temel izleme ve ilk müdahale,
  • Panel kurulum ve optimizasyonu

gibi görevlerde aktif rol alır. Özellikle .NET geliştirme yapan ama sunucu yönetimi tarafında zaman kaybetmek istemeyen ekipler için Windows tarafında managed VPS; WordPress veya PHP tabanlı siteler için ise Linux tarafında managed VPS oldukça konforlu bir çözümdür.

Bu ayrımı daha iyi anlamak için managed vs unmanaged VPS hosting rehberimize de göz atabilirsiniz.

Karar Matrisi: Hangi Senaryoda Windows, Hangi Senaryoda Linux?

Tüm bu bilgileri pratik bir karar matrisinde özetleyelim. Aşağıdaki maddeler, DCHost tarafında sahada en sık gördüğümüz senaryoları baz alıyor.

.NET ve Uygulama Geliştirme

  • Klasik ASP.NET (.NET Framework), Web Forms, Windows servisleri: Tercih net biçimde Windows VPS.
  • Modern ASP.NET Core (.NET 5/6/7+), sadece HTTP API, Windows bağımlılığı yok: Genellikle Linux VPS daha ekonomik ve performanslı.
  • Active Directory, Windows Authentication şart: Windows VPS daha doğal seçim.
  • Hibrit senaryo (eski panel + yeni API): Panel için Windows VPS, API için Linux VPS ile çift katmanlı mimari.

RDP, Masaüstü Uygulamalar ve Ofis Senaryoları

  • Tam masaüstü deneyimi, ofis uygulamaları, Windows’a özel masaüstü yazılımlar: Windows VPS.
  • Sadece sunucu yönetimi, log, servis kontrolü, CLI ağırlıklı işler: Linux VPS + SSH daha hafif ve verimli.
  • Arada sırada GUI ihtiyacı olan Linux yöneticileri: Linux VPS + xRDP/VNC kurulumu yapılabilir; ancak bu biraz daha ileri seviye.

Forex Bot ve Trading Altyapıları

  • MetaTrader 4/5 + Expert Advisor (EA) + gerçek para hesabı: Stabilite için Windows VPS.
  • Çoklu broker hesabı + onlarca bot: Yine Windows VPS, ancak daha yüksek vCPU/RAM ve hızlı disk (NVMe) ile.
  • Linux + Wine ile deneysel kullanım: Yalnızca test, demo veya teknik merak için önerilebilir; üretim için değil.

Web Hosting ve Uygulama Sunucuları

  • WordPress, WooCommerce, klasik PHP siteler: Neredeyse her zaman Linux VPS.
  • Laravel, Symfony gibi PHP framework’leri: Linux VPS, Nginx veya Apache ile.
  • Node.js, Python, Go tabanlı mikro servisler: Linux VPS, özellikle Docker/Kubernetes kullanacaksanız.
  • ASP.NET veya ASP.NET Core + IIS tercih ediyorsanız: Windows VPS.

Sonuç ve DCHost Üzerinde Doğru VPS’i Seçmek

Özetle “Windows VPS mi Linux VPS mi?” sorusunun tek cümlelik, herkese uyan bir cevabı yok; ama iş yükünüzü net tanımladığınızda cevap kendiliğinden ortaya çıkıyor. Klasik ASP.NET uygulamaları, MetaTrader tabanlı Forex bot’lar, tam masaüstü deneyimi ve Windows’a özel entegrasyonlar için Windows VPS neredeyse tartışmasız bir seçim. WordPress, PHP, modern .NET Core API’ler, Node.js ve container tabanlı mimariler için ise Linux VPS size daha yüksek esneklik ve genellikle daha iyi maliyet/performans oranı sunuyor.

DCHost olarak hem Windows hem Linux tarafında farklı vCPU, RAM ve disk kombinasyonlarına sahip VPS paketleri sunuyoruz. İhtiyacınız .NET tabanlı bir kurumsal uygulama mı, RDP ile erişilen bir ofis ortamı mı, Forex bot’larınız için kesintisiz çalışan bir altyapı mı, yoksa yüksek trafikli bir WordPress/Laravel sitesi mi? Kısa bir teknik analizle hangi tarafın sizin için daha doğru olduğunu birlikte netleştirebiliriz.

Mevcut uygulama stack’inizi, trafikten beklentilerinizi ve bütçe çerçevenizi kabaca çıkarıp DCHost ekibine ilettiğinizde; işletim sistemi (Windows/Linux), VPS boyutu, panel seçimi ve güvenlik ayarları konusunda size özel bir öneri seti hazırlayabiliriz. Böylece “Acaba doğru mu seçtim?” sorusuna takılmadan, projenizi güvenle canlıya alabilir ve büyütebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Teknik olarak Linux VPS üzerinde Wine veya benzeri katmanlarla MetaTrader 4/5 çalıştırmak mümkün; ancak üretim ortamı için bunu önermiyoruz. Wine katmanı her güncellemeyle birlikte uyumluluk riskleri taşıyabilir, grafik veya bağlantı hataları yaşanabilir ve beklenmedik kapanmalar bot’larınızın açık pozisyonlarını doğrudan etkileyebilir. Forex işlemlerinde saniyelerin değeri büyük olduğu için, stabilite en önemli kriterdir. MetaTrader’ın doğal ortamı Windows olduğu ve broker dokümantasyonları da genellikle Windows’a göre yazıldığı için, Forex bot ve EA çalıştırma senaryolarında DCHost tarafında tavsiyemiz net şekilde Windows VPS kullanmanız yönünde.

Modern .NET (örneğin .NET 6/7) ile yazılmış bir API, hem Windows hem Linux üzerinde performanslı şekilde çalışabilir; fakat pratikte çoğu senaryoda Linux VPS daha avantajlıdır. Çünkü Nginx + Kestrel kombinasyonu ile hafif, ölçeklenebilir ve kaynak tüketimi düşük bir mimari kurabilirsiniz. Ayrıca container (Docker) kullanımı, CI/CD pipeline’ları ve bulut-native araçların büyük bölümü Linux ekosistemine göre optimize edilmiştir. Yine de Windows Authentication, Active Directory veya Windows’a özel kütüphaneler kullanıyorsanız, bu durumda Windows VPS tercih etmek daha doğru olur. Uygulamanız saf HTTP API ve cross-platform kütüphanelerle yazıldıysa, genel olarak Linux VPS tarafına yönelmenizi öneririz.

WordPress ve WooCommerce teknik olarak Windows ortamında da çalışabilir; ancak ekosistemin neredeyse tamamı Linux odaklıdır. Eklentilerin büyük çoğunluğu Linux + Apache/Nginx + PHP-FPM kombinasyonuna göre test edilir, performans önerileri ve best practice dokümanları da bu yığının etrafında şekillenir. Linux VPS tercih ettiğinizde, daha olgun bir PHP/HTTP yığını, güçlü önbellekleme seçenekleri (Nginx, LiteSpeed, Redis vb.) ve geniş topluluk desteği elde edersiniz. Ayrıca cPanel veya benzeri kontrol panelleriyle yönetim, yedekleme ve güvenlik ayarlarını çok daha standart bir şekilde uygulayabilirsiniz. Windows VPS tarafında ise WordPress için ekstra bir avantajınız olmaz; tersine, gereksiz lisans maliyeti ve daha karmaşık bir yığınla uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.

Eğer amacınız tam masaüstü deneyimi sunmak değil, yalnızca sunucuyu yönetmek, log’lara bakmak, servisleri başlatıp durdurmak ise Windows VPS şart değildir. Linux VPS üzerinde SSH ile bağlantı kurarak komut satırı üzerinden tüm yönetim işlerinizi yapabilirsiniz; bu yöntem hem hafif, hem güvenli, hem de otomasyona çok uygun bir yaklaşımdır. Grafik arayüze ihtiyaç duyarsanız, Linux’ta xRDP veya VNC gibi çözümlerle masaüstü ortamı da kurabilirsiniz; ancak bunlar Windows’un yerleşik RDP deneyimi kadar zahmetsiz değildir. Özetle, yönetim odaklı bir kullanım için Linux VPS fazlasıyla yeterli, masaüstü uygulamaları ve ofis deneyimi içinse Windows VPS çok daha uygundur.