Teknoloji

Yoğun Trafikli Kampanyalar İçin Hosting Ölçeklendirme Rehberi

Yoğun Trafikli Kampanyalar Neden Ayrı Bir Hosting Stratejisi Gerektirir?

Black Friday indirimleri, prime-time bir TV reklamı ya da yeni ürün lansmanı… Pazarlama tarafında masaya gelen bu fikirlerin her biri, altyapı tarafında ayrı bir oyun planı gerektirir. Normal günlerde saniyede 20-30 isteği rahatça karşılayan bir sunucu, kampanya döneminde aynı anda binlerce ziyaretçiyle boğuşmak zorunda kalabilir. İşin kritik noktası şu: Bu pik trafik dalgaları çoğu zaman birkaç saatle sınırlıdır, ancak o birkaç saatte yaşayacağınız kesinti, yılın geri kalanında yaptığınız tüm optimizasyonları gölgede bırakabilir.

DCHost tarafında kampanya öncesi teknik planlama toplantılarına çok sık giriyoruz. Pazarlama ekibi hedefleri, yazılım ekibi uygulama mimarisini, biz ise ağ, sunucu ve depolama kapasitesini masaya koyuyoruz. Buradaki amaç, “ne kadar güçlü sunucu alalım?” sorusundan çok, “bu kampanyayı en az riskle, kontrollü ve ölçülebilir şekilde nasıl ölçeklendiririz?” sorusuna yanıt bulmak. Bu rehberde; Black Friday, TV reklamı ve lansman gibi yoğun trafikli kampanyalar için hosting altyapınızı nasıl planlayacağınızı, hangi metrikleri izlemeniz gerektiğini ve DCHost altyapısıyla hangi ölçeklendirme senaryolarını kurabileceğinizi adım adım anlatacağız.

Kampanya Öncesi Kapasite Analizi: Nereden Başlamalı?

Doğru ölçeklendirme, mevcut durumunuzu dürüstçe görmekle başlar. Elinizdeki sunucu ne kadar güçlü olursa olsun, gözü kapalı “iki kat CPU, üç kat RAM” eklemek gerçek bir kapasite planlama sayılmaz. Önce bugün nerede olduğunuzu netleştirmeniz gerekir.

İzlemeniz Gereken Temel Metrikler

Kampanya planından en az birkaç hafta önce şu metrikleri düzenli olarak takip edin:

  • Eşzamanlı aktif kullanıcı sayısı: Google Analytics ya da uygulama log’larınız üzerinden.
  • CPU kullanımı: Ortalama ve pik değerler, özellikle %70 üzeri süre uzunluğu.
  • RAM kullanımı: Swap kullanımına düşüyor musunuz, bellek sızıntısı var mı?
  • Disk I/O ve IOPS: Özellikle yoğun veritabanı sorgularında gecikme oluyor mu?
  • Veritabanı bağlantı sayısı: Maksimum bağlantı limitlerine ne kadar yaklaşıyorsunuz?
  • Ağ trafiği ve bant genişliği: Ortalama Mbps ve pik değerler.
  • Önbellek isabet oranı (cache hit ratio): Redis/Memcached ya da CDN istatistikleri.

Eğer WooCommerce, Laravel ya da benzeri bir uygulama kullanıyorsanız, özellikle veritabanı ve disk I/O metriklerini yakından izlemeniz gerekir. Detaylı kapasite hesabına girmek isterseniz, WooCommerce kapasite planlama rehberimizde vCPU, RAM ve IOPS hesabını adım adım anlattık.

Trafik Çarpanını Belirlemek

İkinci adım, kampanya sırasında beklediğiniz trafik artış oranını belirlemek. Bu genelde pazarlama ve satış hedeflerinden gelir:

  • Black Friday için: Normal günün 5–10 katı trafik
  • TV reklamı için: Reklamın döndüğü 10–15 dakikada ani pik (örneğin 20 kat kısa süreli yük)
  • Ürün lansmanı için: İlk 24 saatte 3–5 kat sürekli yüksek yük

Örneğin normalde aynı anda maksimum 150 kullanıcıyı ağırlayan bir e-ticaret siteniz varsa ve Black Friday’de 8 kat artış bekliyorsanız, hedef kapasitenizi en az 1200 eşzamanlı kullanıcı olarak planlamalısınız. Ancak burada sadece kullanıcı sayısını değil, sayfa başına sorgu sayısını, sepet/ödeme akışının karmaşıklığını ve görsel içerik yoğunluğunu da dikkate almalısınız.

Maliyet/Fayda Dengesini Unutmamak

Sadece birkaç gün sürecek bir kampanya için tüm yılı taşıyacak devasa bir altyapı kurmak çoğu zaman mantıklı değildir. Burada önemli olan, “pik” için akıllı bir tampon alan yaratmak ve geri kalan zamanda daha optimize, küçük bir altyapıyı kullanmaktır. Bu dengeyi kurarken, hosting maliyetlerini düşürme rehberimizde anlattığımız doğru VPS boyutlandırma ve trafik planlaması prensiplerinden yararlanabilirsiniz.

Ölçeklendirme Stratejileri: Dikey mi, Yatay mı, Hibrit mi?

Kampanya dönemlerinde en çok tartışılan soru: “Bu işi tek bir güçlü sunucuyla mı çözelim, yoksa birden fazla sunucuyu yük dengeleyici arkasında mı çalıştıralım?” Cevap, bütçeniz, teknik ekibinizin deneyimi ve uygulamanızın mimarisine göre değişir.

Dikey Ölçeklendirme (Vertical Scaling)

Dikey ölçeklendirme, mevcut sunucunuzun kaynaklarını büyütmek anlamına gelir: Daha fazla vCPU, daha çok RAM, daha hızlı NVMe depolama gibi. DCHost’ta kullandığınız VPS planını bir üst seviyeye taşımak veya daha güçlü bir dedicated sunucuya geçmek buna örnektir.

Avantajları:

  • Kurulumu ve yönetimi basittir, mimari değişiklik azdır.
  • Uygulama konfigürasyonunu genelde çok az değiştirirsiniz.
  • Küçük ve orta ölçekli projeler için maliyet/karmaşıklık dengesi iyidir.

Dezavantajları:

  • Bir noktadan sonra tek sunucunun fiziksel sınırlarına takılırsınız.
  • Sunucu arızasında tüm trafik etkilenir; yüksek erişilebilirlik sınırlıdır.
  • TV reklamı gibi çok sert, kısa süreli piklerde tek makine yetmeyebilir.

Yatay Ölçeklendirme (Horizontal Scaling)

Yatay ölçeklendirme, yükü birden fazla sunucuya bölmek demektir. Genelde şu mimariyi görürüz:

  • Önde bir yük dengeleyici (load balancer)
  • Arkada birden fazla web/PHP uygulama sunucusu
  • Ayrı bir veritabanı sunucusu (ve gerekirse okuma replikaları)
  • Redis/Memcached gibi bir önbellek sunucusu

DCHost tarafında bu yapıyı genelde NVMe diskli birden fazla VPS ve gerekiyorsa dedicated veritabanı sunucusu ile kuruyoruz. Üstüne HAProxy veya benzeri bir L4/L7 yük dengeleyici ekleyerek trafiği akıllıca dağıtıyoruz. Bu konuyu merak ediyorsanız, HAProxy ile yük dengeleme rehberimiz mimariyi daha derin anlatıyor.

Avantajları:

  • Neredeyse sınırsız ölçeklenebilirlik; gerektiğinde yeni web sunucuları ekleyebilirsiniz.
  • Bir sunucu arızalansa bile diğerleri trafiği taşımaya devam eder.
  • Kampanya sonrası bazı sunucuları kapatıp maliyeti geri çekmek mümkündür.

Dezavantajları:

  • Kurulum ve yönetim daha karmaşıktır.
  • Oturum yönetimi, dosya yüklemeleri, paylaşılan depolama gibi konular ekstra tasarım ister.
  • Uygulamanızın stateless (durumsuz) çalışmaya daha yakın olması gerekir.

Hibrit Yaklaşım: Çoğu Proje İçin Gerçekçi Yol

Pratikte sık kullandığımız yol; önce dikey olarak makul seviyeye kadar büyütmek, ardından kritik bileşenleri ayrıştırarak yatay ölçeklendirmeye geçmek oluyor. Örneğin:

  • İlk adım: Mevcut paylaşımlı hosting’ten güçlü bir DCHost NVMe VPS’e geçiş.
  • İkinci adım: Veritabanını ayrı bir VPS’e almak.
  • Üçüncü adım: Web katmanını 2–3 VPS’e bölmek ve yük dengeleyici eklemek.

Bu sayede hem tek seferde çok büyük bir mimari değişiklik yapmamış olursunuz, hem de her adımda ölçüm yaparak gerçekten ihtiyaç duyduğunuz kapasiteyi daha net görürsünüz.

Uygulama Katmanını Kampanyaya Hazırlamak

Sunucuyu büyütmek tek başına çözüm değildir. Uygulamanız verimsiz çalışıyorsa, en güçlü donanımı bile hızlıca tüketebilirsiniz. Özellikle WordPress, WooCommerce ve Laravel gibi popüler yığınlarda birkaç temel optimizasyon, kampanya başarısı için kritik fark yaratır.

Tam Sayfa Önbellekleme ve Mikro Önbellek

En etkili tekniklerden biri, mümkün olan her yerde HTML çıktısını cache’lemektir. WordPress tarafında bunu Nginx FastCGI Cache, Varnish veya LiteSpeed Cache ile yapabilirsiniz. Bu konuda detaylı bir rehbere ihtiyacınız varsa, WordPress’te tam sayfa önbellekleme yazımızda WooCommerce’e zarar vermeden cache kurmanın püf noktalarını anlattık.

TV reklamı gibi çok sert pike maruz kalacaksanız, 1–5 saniyelik Nginx mikro önbellekleme ile PHP katmanına binen yükü ciddi şekilde azaltabilirsiniz. Özellikle listeleme ve ürün detay sayfalarında bu teknik, saniyede onlarca istek gelirken bile PHP-FPM’in sakin kalmasını sağlar.

Nesne Önbelleği ve Oturum Yönetimi

WordPress/WooCommerce tarafında Redis tabanlı nesne önbelleği, veritabanı üzerindeki yükü ciddi şekilde azaltır. Aynı zamanda oturum yönetimini (session) dosya tabanlı değil, Redis gibi paylaşılan bir altyapıda tutarsanız, yatay ölçeklendirmede oturum kaybı yaşamazsınız. Bu yaklaşım, birden fazla web sunucusuna geçtiğinizde kritik önem taşır.

Veritabanı Optimizasyonu

Yoğun trafikte çoğu dar boğaz, PHP’den ziyade veritabanında ortaya çıkar. Kampanya öncesi mutlaka:

  • Sık kullanılan sorgular için indeksleme yapın.
  • Slow query log’u açıp en yavaş sorguları analiz edin.
  • InnoDB buffer pool, connection limit ve cache ayarlarını gözden geçirin.

Özellikle WooCommerce çalıştırıyorsanız, WooCommerce için MySQL/InnoDB tuning kontrol listemiz kampanya öncesi yapılacak ayarları oldukça pratik bir dille özetliyor.

PHP-FPM, OPcache ve Sürüm Güncellemeleri

PHP 8.x ile gelen performans artışı, özellikle CPU yoğun kampanyalarda doğrudan hissedilir. Ancak sadece sürümü yükseltmek yetmez; PHP-FPM havuz ayarları, OPcache konfigürasyonu ve gerekirse Laravel tarafında Octane gibi çözümlerle uygulamanızı üretim ortamına uygun hale getirmelisiniz. Bu konuda PHP 8.x yükseltme kontrol listemizi ve Laravel prod ortam optimizasyonu rehberimizi incelemenizi öneririz.

Altyapı Bileşenleri: DNS, SSL, CDN, DDoS ve İzleme

Sunucu boyutunu artırmak önemli, ancak tek başına yeterli değil. Kampanya dönemlerinde DNS, SSL, CDN, DDoS koruması ve izleme/alerting tarafı da eksiksiz çalışmalı. Aksi halde sorun yaşadığınızda problemi hızlı teşhis edemezsiniz.

DNS ve TTL Stratejisi

Kampanya öncesi son dakika altyapı değişiklikleri yapmanız gerekebilir: Yeni bir yük dengeleyici eklemek, IP değiştirmek, farklı bir data center’a taşımak gibi. Bu tür değişikliklerin DNS yayılımına takılmaması için TTL (Time To Live) değerlerini önceden planlamak gerekir.

Örneğin kampanyadan 48 saat önce A ve AAAA kayıtlarınızın TTL değerlerini 300 saniye gibi daha düşük bir seviyeye çekebilir, altyapı değişikliğini yaptıktan sonra tekrar daha yüksek TTL değerine dönebilirsiniz. Bu yaklaşımı detaylı bir oyun planına dökmek için Zero-downtime taşıma için TTL stratejileri yazımıza mutlaka göz atın.

SSL/TLS Performansı ve Güvenliği

Yoğun trafikte TLS el sıkışmaları da sunucu üzerinde ciddi bir yük oluşturabilir. Modern TLS 1.3, doğru sertifika seçimi (ECDSA/RSA kombinasyonu) ve OCSP stapling gibi ayarlarla hem güvenliği artırır hem de performansı iyileştirirsiniz. Eğer kampanya döneminde ödeme alıyorsanız, SSL tarafında hiçbir uyarı görmek istemezsiniz. Bu noktada e-ticaret ve kurumsal siteler için SSL sertifikası yol haritamız hangi sertifika türünün ne zaman doğru olduğunu netleştirmenize yardımcı olacaktır.

CDN ve Statik İçerik Dağıtımı

Kampanya döneminde görsel, CSS, JS gibi statik dosyaları mutlaka CDN üzerinden servis etmenizi öneririz. Böylece hem ana sunucunuzdaki bant genişliği yükünü azaltır, hem de ziyaretçiye daha yakın edge noktalarından içerik sunarak sayfa açılış sürelerini kısaltırsınız. Bu tarafı doğru kurgulamak için CDN önbellekleme, Cache-Control ve edge kuralları rehberimiz pratik bir kontrol listesi sunuyor.

DDoS Koruması ve Güvenlik

Ne yazık ki, büyük kampanyalar sadece müşterilerin değil saldırganların da ilgisini çeker. DDoS saldırıları, brute-force denemeleri ve bot trafiği kampanya günlerinde ciddi artış gösterebilir. Uygulama seviyesinde WAF (Web Application Firewall), oran sınırlama (rate limiting) ve IP kara listeleme gibi önlemleri devreye almanız önemli. Temel kavramlar ve korunma yöntemleri için DDoS saldırıları ve korunma yöntemleri yazımıza göz atabilirsiniz.

İzleme, Uyarı ve Loglama

Büyük bir kampanyaya dashboard’suz ve alarmsız girmek, karanlıkta yüksek hızla araç kullanmak gibidir. CPU, RAM, disk I/O, ağ trafiği, HTTP hata oranları (5xx), veritabanı bağlantıları ve queue uzunlukları için temel metrikleri izleyen bir sistem kurun. Ayrıca loglarınızı merkezi bir yerde toplayıp, kritik hata desenleri için uyarılar oluşturun. Başlangıç seviyesinde bile olsa, VPS izleme ve alarm kurulumu rehberimizde anlattığımız yaklaşım size sağlam bir temel sağlayacaktır.

Black Friday, TV Reklamı ve Lansman İçin Örnek Mimari Senaryoları

Teoriyi pratiğe dökmek için DCHost’ta sıkça karşılaştığımız üç tip senaryoyu sadeleştirilmiş haliyle anlatalım. Her proje kendine özgüdür, ancak aşağıdaki örnekler size nereden başlayabileceğiniz konusunda net bir çerçeve verir.

Senaryo 1: Orta Ölçekli E-Ticaret Sitesi ve Black Friday

Durum:

  • Günlük 3–5 bin tekil ziyaretçi
  • Normalde paylaşımlı hosting, kampanya için yetersiz
  • Black Friday’de 10 kat trafik bekleniyor

Önerilen mimari:

  • Güçlü bir NVMe VPS (örneğin 6–8 vCPU, 16–32 GB RAM) üzerine uygulamanın taşınması
  • Ayrı bir veritabanı VPS’i (IOPS odaklı NVMe disk, yüksek RAM)
  • WordPress/WooCommerce için tam sayfa önbellekleme + Redis nesne cache
  • CDN üzerinden tüm statik içeriklerin servis edilmesi

Bu senaryoda yatay ölçeklendirmeye geçmeden, dikeyde ve mimari ayrıştırma ile önemli bir yol alabilirsiniz. Kampanya sonrası da bu mimariyi koruyup, kaynakları daha düşük seviyelere çekerek maliyeti optimize etmek mümkündür.

Senaryo 2: TV Reklamı ile 10 Dakikalık Sert Pik

Durum:

  • Normalde günlük 10 bin tekil ziyaretçi
  • Prime-time TV reklamı; reklam süresince 20–30 kat trafik bekleniyor
  • Reklam sonrası trafik nispeten normale dönüyor

Önerilen mimari:

  • Önde bir yük dengeleyici VPS
  • Arkada 3–5 adet web/PHP VPS’i (otomatik ya da manuel ölçeklenebilir)
  • Ayrı, güçlü bir veritabanı VPS’i, gerekirse okuma replikası
  • Redis tabanlı oturum ve nesne önbelleği
  • CDN, agresif cache ve Nginx mikro önbellekleme

Burada kritik nokta, reklamın yayına girdiği dakikalarda cache isabet oranını maksimumda tutmak. Kullanıcıların büyük kısmı ürün listeleme ve detay sayfalarında dolaşacağı için, dinamik olmayan bu alanlarda neredeyse tamamen cache üzerinden hizmet vermeye çalışıyoruz. Ödeme ve sepet gibi dinamik akışlar için ise altyapıyı özellikle veritabanı tarafında yüksek erişilebilir olacak şekilde hazırlamak gerekiyor.

Senaryo 3: SaaS Ürün Lansmanı

Durum:

  • Yeni bir SaaS ürün, henüz trafik verisi sınırlı
  • Lansman için yoğun bir dijital pazarlama ve PR planı var
  • İlk 24–72 saatte hem kayıt olma hem ürün içi kullanım yoğun olacak

Önerilen mimari:

  • Uygulama için en az 2 adet web/API VPS’i
  • Ayrı bir veritabanı VPS’i, ileride replikaya uygun konfigürasyon
  • Queue/işleyici (worker) süreçleri için ayrı bir VPS veya dedicated sunucu
  • Redis veya benzeri bir mesajlaşma/önbellek katmanı
  • Detaylı izleme, loglama ve alarm mekanizmaları

SaaS ürünlerde yoğun trafik sadece web arayüzünden değil, arka planda çalışan cron job’lar, queue’lar ve entegrasyonlardan da gelir. Bu nedenle API, background job ve web trafiğini mümkün olduğunca ayrı katmanlarda ele almak daha sağlıklı olur. DCHost tarafında bu tür projelerde genelde uygulama, veritabanı ve worker süreçlerini farklı VPS kümeleri üzerinde konumlandırıp, büyüme oldukça her katmanı ayrı ayrı ölçeklendiriyoruz.

Operasyonel Hazırlık: Test, Runbook ve Geri Dönüş Planı

En güçlü altyapı bile plansız bırakıldığında sorun çıkarabilir. Kampanya günü geldiğinde herkesin ne yapacağını bildiği, test edilmiş bir operasyonel planınız olmalı.

Yük ve Stres Testleri

Kampanya öncesi mutlaka yük testi ve mümkünse stres testi yapın. Amaç, hedeflediğiniz eşzamanlı kullanıcı ve istek sayısına çıktığınızda:

  • CPU, RAM ve disk I/O değerlerinin nereye kadar yükseldiğini görmek,
  • Hangi noktada 5xx hata oranının artmaya başladığını tespit etmek,
  • Veritabanındaki dar boğazları ve lock/satır kilitlenmelerini fark etmek.

Basit senaryolarda bile, en azından önemli sayfa ve API uç noktalarına yönelik sentetik trafik üretip sınırlarınızı görmenizi öneririz. Elde ettiğiniz sonuçlar, hem kaynak arttırma kararlarınızı hem de önbellekleme stratejinizi somut verilerle besleyecektir.

Runbook ve Olay Yönetimi

Kampanya sırasında bir sorun çıktığında “kime soracağız?” diye düşünmeye başlıyorsanız, çoktan vakit kaybetmişsiniz demektir. Önceden hazırlanmış bir runbook ile şu sorulara net cevaplarınız olsun:

  • Yoğunluk artınca ilk bakılacak dashboard’lar hangileri?
  • CPU/RAM %90’ı görürse ne yapıyoruz, hangi kaynağı önce büyütüyoruz?
  • Veritabanı kuyrukları dolarsa hangi sorgular geçici olarak sınırlandırılacak?
  • Hangi log desenleri kritik incident olarak kabul edilecek, kim bilgilendirilecek?

DCHost müşterilerimizle yaptığımız planlama görüşmelerinde, altyapı değişiklikleri kadar bu operasyonel akışı da netleştirmeyi önemsiyoruz. Çünkü gerçek hayatta çoğu kesinti, yalnızca donanım eksikliğinden değil, belirsiz sorumluluk ve iletişim zincirinden kaynaklanıyor.

Geri Dönüş (Rollback) ve Acil Durum Planı

Kampanya öncesi yaptığınız her büyük değişiklik için bir geri dönüş planınız olsun. Örneğin:

  • Yeni bir versiyon dağıttıysanız, eski sürüme nasıl hızlıca döneceksiniz?
  • Yeni bir veritabanı replikası eklediyseniz, sorun çıkarsa trafiği anında eski yapıya nasıl yönlendireceksiniz?
  • Yeni bir CDN kuralı tanımladıysanız, hatalı davranırsa nasıl devre dışı bırakacaksınız?

Bu noktada sıfır kesinti CI/CD, canary dağıtımı, blue/green mimarileri gibi kavramlar işinize yarar. Blogumuzda bu konularda da detaylı rehberler bulabilirsiniz; özellikle VPS’e sıfır kesinti CI/CD kurulumu yazısı pratik bir başlangıç noktası sunuyor.

DCHost ile Kampanya Dönemine Hazırlanmak

Tüm bu adımlar göz korkutucu gelebilir, özellikle de ekibiniz küçükse veya ilk kez bu kadar büyük bir kampanyaya hazırlanıyorsanız. DCHost tarafında, domain yönetiminden paylaşımlı hosting’e, NVMe VPS ve dedicated sunuculardan colocation çözümlerine kadar uzanan geniş bir altyapı yelpazesi sunuyoruz. En önemlisi, bu altyapıyı sadece “sunucu kiralama” olarak değil, kampanya odaklı kapasite planlama bakışıyla ele alıyoruz.

Kampanya öncesinde birlikte:

  • Mevcut mimarinizi ve metriklerinizi analiz edebilir,
  • Black Friday, TV reklamı veya ürün lansmanı hedeflerinize göre kapasite planı çıkarabilir,
  • Gerekirse paylaşımlı hosting’ten VPS’e, VPS’ten dedicated veya colocation’a kontrollü bir geçiş planı hazırlayabilir,
  • DNS, SSL, CDN ve DDoS koruma ayarlarınızı gözden geçirip güçlendirebilir,
  • İzleme, uyarı ve yedekleme stratejinizi kampanya yoğunluğuna uygun hale getirebiliriz.

Eğer WordPress, WooCommerce veya popüler bir PHP/Laravel yığını üzerinde çalışıyorsanız, blogumuzdaki WordPress için sunucu tarafı optimizasyon rehberi ve diğer performans odaklı içeriklerimiz, teknik ekibiniz için somut kontrol listeleri sağlar.

Özet ve Sonraki Adımlar

Yoğun trafikli kampanyalar, altyapınızı en çıplak haliyle ortaya çıkarır. Black Friday’de, bir TV reklamında ya da büyük bir lansmanda fark yaratan şey; sadece daha büyük bir sunucuya geçmek değil, ölçeklendirmeyi bir süreç ve mimari kararlar bütünü olarak ele almaktır. Mevcut kapasitenizi doğru ölçtüğünüz, dikey ve yatay ölçeklendirme kombinasyonunu bilinçli seçtiğiniz, uygulama ve veritabanı katmanını optimize ettiğiniz ve DNS/SSL/CDN/DDoS/izleme bileşenlerini sağlam bir zemine oturttuğunuz sürece, kampanyalar sizin için risk değil fırsat haline gelir.

Şimdi yapabileceğiniz en iyi şey, bir sonraki büyük kampanya tarihini takvimde işaretlemek ve bugünden geriye doğru bir teknik yol haritası çıkarmak. İhtiyaç duyduğunuz yerde DCHost ekibi olarak yanınızdayız: Mevcut altyapınızın hızlı bir “sağlık taraması”ndan, detaylı kapasite planlama ve geçiş projelerine kadar birlikte çalışabiliriz. Trafiğin en yoğun olduğu anda bile sakin kalmak istiyorsanız, mimarinizi bugünden gözden geçirmeye başlayın; kampanya günü geldiğinde, grafikler yükselirken içiniz rahat olsun.

Sıkça Sorulan Sorular

Paylaşımlı hosting küçük ve orta ölçekli siteler için günlük trafikte çoğu zaman yeterlidir, ancak Black Friday gibi sert pik yaşanan kampanyalarda ciddi risk taşır. Aynı sunucuyu onlarca siteyle paylaştığınız için, sadece sizin değil diğer sitelerin trafiği de performansınızı etkiler. Genellikle CPU, RAM ve I/O limitlerine çok daha çabuk takılırsınız ve ani trafik dalgalarında 5xx hataları, yavaş açılan sayfalar kaçınılmaz hale gelir. Kampanya hedefleriniz ciro ve marka imajı açısından önemliyse, en azından NVMe tabanlı bir DCHost VPS’e geçip kaynakları tamamen kendinize ayırmanızı ve veritabanını ayrı bir katmana taşımanızı öneririz.

TV reklamı sonrası oluşacak trafik, kampanyanın içeriğine, hedef kitleye ve yayın saati/popülerliğine göre çok değişir; bu nedenle tek bir sihirli rakam yok. Pratikte önce normal zamanda eşzamanlı kullanıcı sayınızı ve saniyedeki istek (RPS) değerlerinizi ölçün. Pazarlama ekibinizle birlikte reklam sırasında beklenen artış oranını (örneğin 20 kat) belirleyin ve bu değeri hedef kapasite olarak alın. Ardından yük testleriyle mevcut mimarinizin nerede tıkandığını görün; CPU, RAM, veritabanı ve disk I/O dar boğazlarını tespit ettikten sonra, DCHost üzerinde önce dikey, ardından gerekiyorsa web katmanında yatay ölçeklendirme yaparak hedef kapasiteyi karşılayacak yapıyı tasarlayın.

Veritabanı genellikle yoğun kampanyalarda ilk zorlanan bileşendir. Öncelikle uygulama tarafında tam sayfa önbellekleme ve Redis/Memcached nesne cache kullanarak gereksiz sorgu sayısını azaltın. Ardından sık kullanılan sorgular için doğru indeksleri oluşturun, slow query log ile en yavaş sorguları tespit edip optimize edin. InnoDB buffer pool, connection limit ve log ayarlarını iş yükünüze göre güncelleyin; bu noktada WooCommerce ve benzeri yığınlar için hazırladığımız MySQL/InnoDB tuning rehberleri işinizi kolaylaştırır. Trafiğiniz çok yüksekse, okuma/yazma ayrımı yaparak replikalar üzerinden okuma yükünü dağıtmayı, veritabanını ayrı bir güçlü DCHost VPS veya dedicated sunucuya almayı da değerlendirmelisiniz.

Evet. Kampanya dönemleri için sadece daha yüksek özellikli sunucu sağlamakla kalmıyor, kapasite planlama ve geçiş sürecini de birlikte tasarlıyoruz. Mevcut altyapınızı analiz edip dar boğazları belirliyor, hedeflediğiniz kampanya senaryolarına göre (Black Friday, TV reklamı, lansman) dikey ve yatay ölçeklendirme opsiyonlarını ortaya koyuyoruz. Gerekirse paylaşımlı hosting’ten NVMe VPS’e, tek VPS’ten çok katmanlı mimariye geçişte adım adım yol haritası çıkarıyoruz. DNS, SSL, CDN, DDoS koruması, izleme ve yedekleme gibi konuları da kapsayan bütüncül bir planla, kampanya gününde minimum riskle maksimum performansı hedefliyoruz.