İçindekiler
- 1 Neden Kontrol Paneli Seçimi Bu Kadar Kritik?
- 2 Üç Büyük Oyuncu: DirectAdmin, cPanel ve Plesk’i Kısaca Tanıyalım
- 3 Teknik Karşılaştırma: Kaynak Kullanımı, Performans ve Güvenlik
- 4 Kullanıcı Deneyimi ve Yönetim Kolaylığı
- 5 VPS İçin Hangi Panel, Hangi Senaryoda?
- 6 Reseller Hosting İçin DirectAdmin, cPanel ve Plesk
- 7 Maliyet, Lisanslama ve Ölçekleme Stratejileri
- 8 SSL, DNS ve Otomasyon Gibi Günlük İşlerin Kolaylığı
- 9 Karar Matrisi: Hangi Profilde Hangi Panel Daha Mantıklı?
- 10 Son Söz: DCHost Üzerinden Doğru Panelle Başlamak
Neden Kontrol Paneli Seçimi Bu Kadar Kritik?
VPS veya reseller hosting alırken çoğu kişi önce disk, RAM, CPU ve trafik değerlerine bakıyor. Ancak birkaç ay sonra destek taleplerinin büyük bölümü şu noktaya geliyor: “Bu işi panelde nasıl yapacağım?” Aslında uzun vadede işinizi en çok hızlandıran veya yavaşlatan şey, seçtiğiniz kontrol paneli oluyor. DirectAdmin, cPanel ve Plesk üçlüsü, bugün piyasada en yaygın kullanılan paneller ve her birinin güçlü olduğu alanlar, lisans modeli ve kaynak kullanımı birbirinden oldukça farklı.
DCHost tarafında, ajanslardan SaaS girişimlerine, e-ticaret sitelerinden kurumsal IT ekiplerine kadar çok farklı profilde müşteriyle çalışırken, aynı soruyu defalarca görüyoruz: “VPS alacağım ama hangi panelle başlamalıyım?” veya “Reseller hosting için cPanel mi, DirectAdmin mi, Plesk mi?” Bu yazıda tamamen bu pratik sorulara odaklanacağız. Teknik detayları sade dille anlatıp; performans, güvenlik, lisans maliyeti ve kullanım senaryoları üzerinden ilerleyerek, kendi durumunuza göre mantıklı bir karar verebilmeniz için net bir çerçeve çizmeye çalışacağız.
Üç Büyük Oyuncu: DirectAdmin, cPanel ve Plesk’i Kısaca Tanıyalım
Önce kısaca üç paneli aynı fotoğraf karesine alalım, ardından detaylara ineceğiz.
cPanel
cPanel, Linux hosting dünyasında uzun yıllardır fiili standart haline gelmiş bir kontrol panelidir. Sunucu yöneticileri için WHM (Web Host Manager), son kullanıcılar için ise cPanel arayüzü sunar. paylaşımlı hosting, reseller hosting ve VPS ortamlarında çok yaygın kullanılır. Özellikle WordPress kurulumları, e-posta yönetimi ve çoklu PHP sürümü yönetiminde olgun bir ekosisteme sahiptir.
cPanel ile ilgili daha temel bilgiye ihtiyacınız varsa, daha önce hazırladığımız cPanel nedir ve hangi özellikleri öne çıkar başlıklı rehbere de göz atabilirsiniz.
Plesk
Plesk, hem Linux hem de Windows sunucularda çalışabilen, çok yönlü ve modern bir paneldir. .NET tabanlı uygulamaları, IIS üzerinde çalışan siteleri ve aynı zamanda PHP tabanlı projeleri aynı panel üzerinden yönetmek isteyenler için güçlü bir seçenek sunar. Arayüz tarafında kullanıcı dostu bir yaklaşımı ve extension (eklentiler) ekosistemi ile bilinir.
Plesk’in temelleri, lisanslama yapısı ve kurulum adımlarını merak ediyorsanız, ayrıntılı olarak anlattığımız Plesk nedir ve Linux/Windows sunuculara nasıl kurulur yazımız da işinize yarayacaktır.
DirectAdmin
DirectAdmin, görece hafif ve sade bir kontrol panelidir. En büyük kozu, düşük kaynak tüketimi ve basit arayüzüdür. Bu yüzden daha kısıtlı kaynaklara sahip VPS’lerde veya lisans maliyeti konusunda daha hassas projelerde sıkça tercih edilir. Özellikle temel hosting operasyonlarını (alan adı ekleme, e-posta, FTP, veritabanı, yedekleme) zahmetsizce yapmak isteyen kullanıcılar için pratik bir çözümdür.
DirectAdmin; cPanel ve Plesk’e kıyasla biraz daha yalın bir ekosisteme sahip olsa da, reseller hosting ve çoklu kullanıcı yönetimi gibi temel ihtiyaçları rahatlıkla karşılar.
Teknik Karşılaştırma: Kaynak Kullanımı, Performans ve Güvenlik
Kaynak Tüketimi ve VPS Ölçeklenebilirliği
VPS kullanıyorsanız, CPU ve RAM sizin için hayati öneme sahiptir. Panelin kendisi de bu kaynaklardan pay aldığı için, seçim yaparken panelin ne kadar hafif veya ağır olduğu önemli hale gelir.
- DirectAdmin: Üçlü içinde en hafif olan paneldir. Düşük RAM’li (örneğin 2 GB) VPS’lerde bile rahat çalışır. Minimal servis seti ve sade arayüzü sayesinde arka planda daha az kaynak tüketir.
- cPanel: Özellikle CloudLinux, LiteSpeed gibi bileşenlerle birlikte kullanıldığında oldukça güçlü bir paylaşımlı hosting ortamı sunar; ancak bunlar RAM ve CPU kullanımını doğal olarak artırır. 2 GB RAM’li VPS’te çalışabilir ama 4 GB ve üzeri kaynaklarda çok daha konforludur.
- Plesk: Modern arayüzü ve extension yapısı nedeniyle kaynak tüketimi DirectAdmin’den yüksektir, cPanel ile benzer bir seviyededir. Özellikle Windows üzerinde Plesk kullanıyorsanız, işletim sisteminin getirdiği ek yük de hesaba katılmalıdır.
Özetle, küçük bir VPS ile hızlıca ayağa kalkmak istiyorsanız DirectAdmin avantajlıdır. Daha büyük, çok müşterili bir ortam kuracaksanız cPanel veya Plesk ile beraber biraz daha yüksek kaynaklar planlamanız daha mantıklıdır. Bu noktada, VPS kapasitesi planlama konusunda yol haritasına ihtiyaç duyarsanız, VPS kaynak seçimi rehberi yazımızdan da yararlanabilirsiniz.
Güvenlik Özellikleri ve Sertleştirme
Panel seçimi kadar, o paneli ne kadar güvenli yapılandırdığınız da önemlidir. Burada panellerin sunduğu hazır güvenlik araçları fark yaratır.
- cPanel: ModSecurity entegrasyonu, IP engelleme, iki faktörlü kimlik doğrulama, CageFS (CloudLinux ile), e-posta güvenlik kayıtları (SPF, DKIM) için hazır arabirimler sunar. Ayrıca bruteforce saldırılarına karşı cPHulk gibi ek bileşenler kullanılabilir. Ayrıntılı bir sertleştirme kontrol listesi isterseniz, hazırladığımız cPanel güvenlik sertleştirme rehberini mutlaka inceleyin.
- Plesk: Fail2ban, ModSecurity WAF, IP erişim kuralları, otomatik CMS güncellemeleri ve WordPress Toolkit içindeki güvenlik sertleştirmeleri ile öne çıkar. Linux ve Windows tarafında güvenlik bileşenlerini panelden yönetebilmek önemli bir konfordur.
- DirectAdmin: Core seviyede firewall, brute-force monitor, SSL yönetimi, temel WAF entegrasyonlarıyla birlikte gelir. Daha gelişmiş güvenlik için CSF, ModSecurity ve harici IDS/IPS çözümleriyle birlikte kullanılır. Ara yüz tarafı biraz daha sade olduğundan, bazı ayarlar için el ile konfigürasyon yapma ihtiyacı doğabilir.
Hangi paneli seçerseniz seçin, iş yalnızca panelle bitmiyor. Sunucu güvenliği perspektifinden bakmak için VPS sunucu güvenliği rehberi ve artan siber tehditlere karşı sunucu tarafında neler yapılmalı başlıklı yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Yedekleme, Geri Yükleme ve Felaket Kurtarma
VPS veya reseller ortamlarında bir diskin bozulması, yanlış komut, bozuk bir güncelleme veya hack vakası her zaman ihtimal dahilindedir. Bu yüzden yedekleme yetenekleri kritik kriterlerden biridir.
- cPanel: Hesap bazlı tam yedekler, kısmi yedekler (home dizini, veritabanı, e-posta), otomatik zamanlanmış yedekler, harici depolama alanına (S3 uyumlu, FTP, rsync) yedek gönderme gibi gelişmiş yetenekler sunar. Ayrıca tek tıkla hesap geri yükleme süreçleri oldukça olgundur.
- Plesk: Sunucu veya abonelik bazlı yedekler, incremental yedekleme senaryoları, uzak depolama entegrasyonları ve planlanmış görevlerle detaylı yedek stratejileri oluşturmanıza izin verir. WordPress Toolkit üzerinden site bazlı snapshot’lar almak da mümkündür.
- DirectAdmin: Kullanıcı, reseller veya admin seviyesinde yedekleme profilleri tanımlanabilir. Temel olarak işini yapan, fakat cPanel/Plesk kadar zengin arabirime sahip olmayan, daha yalın bir yedekleme sistemi sunar.
Hangi paneli seçerseniz seçin, 3-2-1 kuralına uygun bir strateji kurgulamanız gerekir: 3 kopya, 2 farklı ortam, 1 kopya mutlaka başka lokasyonda. Bu konuyu hem panel bazlı hem de VPS seviyesinde anlattığımız 3-2-1 yedekleme stratejisi ve cPanel/Plesk/VPS’te otomatik yedekler rehberini mutlaka okuyun.
Kullanıcı Deneyimi ve Yönetim Kolaylığı
Ajanslar ve Reseller’lar İçin Kullanılabilirlik
Ajans veya freelancer olarak onlarca site yönetiyorsanız, panelin arayüzü ve müşteri hesaplarını bölüp yönetme imkanlarınız günlük iş akışınızı doğrudan etkiler.
- cPanel (WHM): Reseller hosting tarafında neredeyse bir standart haline gelmiştir. WHM üzerinden paket tanımları, disk/bandwidth limitleri, feature list’ler ve marka özelleştirmeleri (logo, tema, nameserver) kolayca yapılır. Müşterilerinizin internette bulabileceği bol miktarda cPanel eğitimi, video ve dokümantasyon bulunur, bu da destek yükünüzü azaltır.
- Plesk: Özellikle WordPress ajansları için Plesk + WordPress Toolkit kombinasyonu oldukça caziptir. Site kopyalama, staging, otomatik eklenti/tema güncellemeleri, tarama ve sertleştirme gibi işlemler panelden yönetilebilir. Çoklu abonelik yapısı, bir müşterinin birden fazla projesini mantıklı şekilde gruplamanıza izin verir.
- DirectAdmin: Reseller paneli sade ve hızlıdır; ancak kullanıcı deneyimi tarafında cPanel kadar fazla öğretici ve kaynak bulunmayabilir. Yine de temel hosting işlerini bilen kişiler için fazlasıyla yeterlidir.
Burada asıl soru şu: Müşterilerinizin çoğu teknik mi, yoksa hosting paneliyle ilk kez mi tanışacaklar? Eğer son kullanıcılarınızın “paneli kurcalarken öğrenmesini” bekliyorsanız, cPanel veya Plesk çoğu zaman daha az destek bileti anlamına gelir.
Sistem Yöneticileri ve DevOps Perspektifi
Bir IT ekibi veya DevOps gözüyle baktığınızda; CLI araçları, API desteği ve otomasyon kabiliyeti önem kazanır.
- cPanel: Gelişmiş API’ler, komut satırı araçları, çok sayıda entegrasyon ve otomasyon imkanı sunar. Terraform, Ansible gibi araçlarla entegrasyon yazmak görece kolaydır. Sık sık cPanel üzerinde çalışan sistem yöneticileri için ayrıntılı rehberler mevcuttur.
- Plesk: CLI, REST API ve event-based hook sistemiyle otomasyon tarafında güçlüdür. Özellikle çok sayıda abonelik ve siteyi script’ler ile yönetmek isteyen ekipler için uygundur. Windows ortamını da aynı yerden yönetebilmek avantajdır.
- DirectAdmin: API ve komut satırı araçları mevcuttur, fakat ekosistem ve hazır entegrasyon sayısı cPanel/Plesk’e göre daha sınırlıdır. Hafifliği ve sadeliği nedeniyle “az özellik, az sorun” yaklaşımı arayan ekipler için avantajlı olabilir.
VPS İçin Hangi Panel, Hangi Senaryoda?
Senaryo 1: Tek Proje veya Az Sayıda Site (Örneğin Kurumsal Web + Blog)
Bu tür bir senaryoda genellikle bir kurumsal web sitesi, belki bir blog ve birkaç e-posta hesabı bulunur. Sunucuyu ağırlıklı olarak kendi ekibiniz kullanır, müşteri bazlı alt hesaplar oluşturmanız gerekmez.
- DirectAdmin: Küçük veya orta boy bir VPS üzerinde, sade bir yapı istiyorsanız gayet yeterlidir. Temel e-posta, veritabanı, SSL, FTP ve yedekleme ihtiyaçlarını hızlıca karşılarsınız.
- cPanel / Plesk: İleride reseller veya çoklu müşteri modeline geçme ihtimaliniz varsa, baştan cPanel veya Plesk ile başlamanız daha sağlıklı olabilir. Böylece mimariyi sonradan değiştirmek zorunda kalmazsınız.
Senaryo 2: WordPress Ağırlıklı, Yüksek Trafikli Siteler
WooCommerce veya içerik açısından zengin WordPress sitelerinde, panel seçiminde performans, kolay staging ve yedekleme özellikleri ön plana çıkar.
- cPanel: WordPress ekosistemi ile çok uyumludur, LiteSpeed veya Nginx Reverse Proxy gibi çözümlerle birleştirildiğinde çok güçlü bir ortam oluşturur. WordPress staging ve yedekleme için paneldeki araçları, ayrıca WordPress yedekleme stratejileri rehberimizde anlattığımız yaklaşımlarla birlikte kullanabilirsiniz.
- Plesk: WordPress Toolkit ile staging, klonlama, plugin yönetimi, güvenlik sertleştirme gibi işlemleri tek panelden yönetmek büyük konfor sağlar. Özellikle çok sayıda WordPress sitesi barındıran ajanslar için Plesk ciddi zaman kazandırır.
- DirectAdmin: Ek eklentiler ve optimize edilmiş web sunucusu kurulumlarıyla güçlü bir WordPress ortamı oluşturabilirsiniz; ancak WordPress’e özel hazır araçlar cPanel/Plesk kadar zengin değildir.
Senaryo 3: Linux + Windows Karma Uygulamalar
Hem PHP tabanlı siteleriniz hem de .NET uygulamalarınız var ve bunları mümkün olduğunca tek panelden yönetmek istiyorsanız, denklem hızla sadeleşir.
- Plesk: Linux ve Windows desteği sayesinde, karma ortamlarda ciddi avantaj sağlar. Windows VPS veya dedicated sunucu üzerinde Plesk kullanarak, .NET uygulamalarınızla beraber klasik web sitelerinizi ve e-postalarınızı da aynı çatı altında toplayabilirsiniz.
- cPanel / DirectAdmin: Temel olarak Linux ekosistemine odaklanır. Windows tarafı kritikse, bu iki panel yerine doğrudan Plesk odaklı bir mimari kurmak çok daha mantıklıdır.
Reseller Hosting İçin DirectAdmin, cPanel ve Plesk
Paketleme, Limitler ve Beyaz Etiket (White-Label)
Reseller hosting’te asıl işiniz müşterilerinizin web sitelerini, e-postalarını ve kaynak limitlerini düzenli şekilde yönetmek ve bunu olabildiğince sorunsuz yapmak. Burada panelin reseller araç seti belirleyici hale gelir.
- cPanel (WHM): Paket bazlı model (disk, trafik, e-posta, veritabanı limitleri), özellik listeleri, marka özelleştirme, özel nameserver’lar gibi konularda oldukça olgun bir yapı sunar. Müşterileriniz WHM’den haberdar olmaz; kendi cPanel oturumlarıyla tamamen beyaz etiketli bir deneyim yaşarlar.
- Plesk: Servis planları ve abonelikler ile benzer bir model kurmanıza izin verir. Hosting planı tanımlayıp bunu müşterilerinize atayarak, kaynak kullanımını ve izinleri kontrol edebilirsiniz. Panelin modern arayüzü, son kullanıcı tarafında da olumlu bir izlenim bırakır.
- DirectAdmin: Reseller ve kullanıcı seviyeleri oldukça net ayrılmıştır. Paket tanımlama, nameserver özelleştirme ve marka ayarları mevcuttur; ancak tasarım ve arayüz esnekliği cPanel/Plesk kadar geniş olmayabilir.
Ajans veya freelancer olarak henüz reseller mi, yoksa direkt kendi VPS’iniz üzerinde çoklu hosting mi kurmanız gerektiğinden emin değilseniz, bu ikilem için hazırladığımız Reseller hosting mi VPS mi? rehberi karar sürecinizi kolaylaştıracaktır.
Son Kullanıcı Desteği ve Eğitim Yükü
Reseller olarak en büyük maliyet kalemlerinizden biri, zamanınız. Her “E-postam çalışmıyor”, “FTP şifrem neydi?”, “Subdomain nasıl açılır?” sorusu sizin için birer ticket demek. Burada iki kritik nokta var:
- Panelin ne kadar sezgisel olduğu
- Panel hakkında internette ne kadar Türkçe / İngilizce kaynak bulunduğu
Bu açıdan bakıldığında;
- cPanel: Hem globalde hem Türkiye’de en çok kullanılan panellerden olduğu için, kullanıcılarınız Google’da arama yaparak bile birçok soruya kendi başına cevap bulabilir.
- Plesk: Özellikle WordPress ajansları ve kurumsal müşteriler arasında popülerlik kazandıkça, dokümantasyon ve eğitim içeriği de artıyor. Panel içi yardım metinleri oldukça açıklayıcı.
- DirectAdmin: Daha minimal bir topluluğa sahip olsa da, panelin sade yapısı ve menü isimlerinin netliği öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Yine de tamamen acemi kullanıcılar için cPanel/Plesk kadar çok kaynak bulunmayabilir.
Maliyet, Lisanslama ve Ölçekleme Stratejileri
Panel seçiminin çoğu zaman konuşulmayan ama en önemli boyutu lisans maliyetidir. Bir VPS üzerinde az sayıda site barındırırken pek sorun olmayabilir; ancak kullanıcı sayınız büyüdükçe, lisans modeli bütçenizi doğrudan etkiler.
- cPanel: Genellikle hesap sayısına göre katmanlı lisanslama modeli ile çalışır. Az sayıda hesapta maliyet makul iken, çoklu reseller veya yüzlerce cPanel hesabı barındıran ortamlarda maliyet hissedilir şekilde artar. Buna karşılık; olgun ekosistemi, dokümantasyonu ve otomasyon gücü, operasyonel maliyetten tasarruf ettirebilir.
- Plesk: Genellikle domain veya özellik bazlı farklı lisans paketlerine sahiptir. Web Pro, Web Host gibi sürümler ile farklı ihtiyaçlara göre fiyatlandırma yapılır. Windows desteği gerekiyorsa lisans maliyeti kabul edilebilir bir yatırım olarak görülür, çünkü alternatifiniz genellikle özel Windows kurulumu ve manuel yönetimdir.
- DirectAdmin: Pek çok senaryoda daha uygun lisanslama seçenekleri sunar ve bu nedenle özellikle maliyete duyarlı projelerde veya yeni başlayan hosting markalarında tercih edilir.
Burada tek başına lisans fiyatına değil, toplam sahip olma maliyetine bakmak gerekir: Panel lisansı + yönetim süresine harcadığınız emek + olası hataların size maliyeti. DCHost tarafında, müşteri profilinize göre bu bileşenleri birlikte değerlendirerek hem teknik hem finansal açıdan anlamlı bir panel kararı vermenize yardımcı oluyoruz.
SSL, DNS ve Otomasyon Gibi Günlük İşlerin Kolaylığı
Otomatik SSL (Let’s Encrypt) ve Wildcard Sertifikalar
Bugün neredeyse her projede HTTPS zorunlu. SSL sertifikasının otomatik kurulum ve yenileme süreçleri, panel seçimini etkileyen detaylardan biri.
- cPanel ve Plesk: Let’s Encrypt entegrasyonları oturmuş durumdadır; otomatik SSL kurulumları ve yenilemeleri oldukça sorunsuz çalışır. Wildcard SSL gibi senaryolarda DNS-01 challenge kullanmak isterseniz, Let’s Encrypt wildcard SSL otomasyonu rehberimizde cPanel ve Plesk örneklerini bulabilirsiniz.
- DirectAdmin: Let’s Encrypt desteği mevcuttur, ancak bazı gelişmiş senaryolarda (örneğin belirli DNS sağlayıcılarıyla otomasyon) ek betikler veya manuel kurulum gerekebilir.
DNS Yönetimi ve Taşıma Senaryoları
Panele entegre DNS sunucusunu kullanıyorsanız, alan adı taşıma ve nameserver stratejileri de önemli hale gelir. cPanel, Plesk ve DirectAdmin’in hepsi DNS kayıtlarını yönetmenizi sağlar; ancak taşıma ve yayılım süreçlerinde panelden bağımsız olarak doğru DNS oyun planı kurmanız gerekir. Bu konuda adım adım strateji için zero-downtime taşıma için TTL stratejileri yazımızı mutlaka öneriyoruz.
Karar Matrisi: Hangi Profilde Hangi Panel Daha Mantıklı?
Şimdiye kadar anlattıklarımızı, pratik bir özet tablosu gibi düşünebileceğiniz bir karar matrisiyle toparlayalım. Aşağıdaki maddeler, DCHost tarafında farklı müşteri profillerinde sıkça gördüğümüz kalıplardan süzülmüş gerçek dünya gözlemleridir.
DirectAdmin’i Tercih Etmenizin Mantıklı Olduğu Durumlar
- Küçük veya orta boy bir VPS’iniz var, RAM/CPU sınırlı ve panelin olabildiğince hafif olmasını istiyorsunuz.
- Basit hosting operasyonları (alan adı, e-posta, veritabanı, SSL) sizin için yeterli; çok gelişmiş otomasyon veya yüzlerce hesabı yönetme ihtiyacınız yok.
- Lisans maliyetinin düşük olması sizin için kritik bir kriter.
- Kendiniz veya teknik ekibiniz temel Linux yönetimine hâkim; arada bir SSH ile manuel ayarlar yapmaktan çekinmiyorsunuz.
cPanel’i Tercih Etmenizin Mantıklı Olduğu Durumlar
- Ajans, freelancer veya küçük/orta ölçekli bir hosting markasısınız ve reseller modelinde büyümek istiyorsunuz.
- Çok sayıda WordPress, WooCommerce veya klasik PHP sitesi barındıracaksınız; cPanel ekosistemi ve dokümantasyon zenginliğinden yararlanmak istiyorsunuz.
- Müşterilerinizin büyük kısmı cPanel’e zaten aşina veya internette kolayca kaynak bulabilecek seviyede.
- Otomasyon, API entegrasyonları ve script’lerle toplu yönetim sizin için önemli.
cPanel tarafında özellikle Linux dağıtımı seçimi ve kurulum adımlarını merak ediyorsanız, AlmaLinux üzerinde cPanel kurulumu rehberi ve VPS için Linux dağıtımı seçimi yazılarımız iyi bir başlangıç sağlayacaktır.
Plesk’i Tercih Etmenizin Mantıklı Olduğu Durumlar
- Hem Linux hem Windows tabanlı projeleri aynı ekosistemden yönetmek istiyorsunuz.
- WordPress ajansı olarak staging, klonlama, güvenlik taraması ve toolkit özelliklerine yüksek önem veriyorsunuz.
- Müşteri tarafında daha modern, uygulama merkezli bir panel arayüzü tercih ediyorsunuz.
- Uzun vadede extension ekosistemiyle panelinizi genişletmek, örneğin Git entegrasyonu, Docker, geliştirme iş akışları gibi özellikler eklemek istiyorsunuz.
Yalnızca Plesk ve cPanel’i kafa kafaya detaylı kıyaslamak istiyorsanız, daha önce yayınladığımız Plesk vs. cPanel karşılaştırması yazısı bu makaleyi güzel şekilde tamamlar.
Son Söz: DCHost Üzerinden Doğru Panelle Başlamak
Kontrol paneli seçimi, genellikle “nasıl olsa sonra değiştiririz” gözüyle bakılıp hızlıca geçilen bir karar oluyor. Oysa gerçek dünyada panel değişimi; DNS, e-posta, SSL, yedek ve kullanıcı alışkanlıkları nedeniyle ciddi bir proje haline geliyor. Bu yüzden en başta doğru kararı vermek, ileride size hem para hem zaman kazandırıyor.
DCHost olarak; VPS, reseller hosting, dedicated ve colocation çözümlerimizde DirectAdmin, cPanel ve Plesk senaryolarını her gün sahada görüyoruz. Kimi müşterimiz için hafif ve ekonomik bir DirectAdmin kurulumu en doğru seçenek olurken, kimi zaman da cPanel veya Plesk’in sunduğu gelişmiş araçlar toplam maliyeti uzun vadede aşağı çekiyor. Sizin için doğru kombinasyonu bulmanın en iyi yolu, proje ihtiyaçlarınızı (teknik gereksinimler, ekip yetkinliği, büyüme planı ve bütçe) birlikte masaya yatırmak.
Eğer “Bu üç panelden hangisiyle başlamalıyım?” sorusuna hâlâ net bir cevap veremiyorsanız, DCHost ekibiyle iletişime geçip proje detaylarınızı paylaşmanız yeterli. Birlikte hem performans hem güvenlik hem de maliyet açısından uzun vadede sizi taşıyacak en mantıklı panel ve altyapı kombinasyonunu seçebilir, gerektiğinde panel geçişlerini de sıfıra yakın kesintiyle planlayabiliriz.
