İçindekiler
- 1 Kahve, Pazartesi ve Bir Yedek Hikâyesi
- 2 3-2-1 Yedekleme: Nedir, Neden Bu Kadar Kurtarıcı?
- 3 cPanel’de Otomatik Yedekleme Nasıl Kurulur?
- 4 Plesk’te Otomatik Yedekleme: Sessiz Kahraman Backup Manager
- 5 Sade ama Sağlam: VPS Sunucularda Otomatik Yedekleme
- 6 3-2-1’i Yaşatan Küçük Alışkanlıklar
- 7 Gerçek Hayatta 3-2-1: Küçük Bir Yol Haritası
- 8 Kapanış: İçini Rahatlatan Bir “B Planı”
Kahve, Pazartesi ve Bir Yedek Hikâyesi
Hiç şöyle oldu mu: Pazartesi sabahı ofise geliyorsun, kahveni koyuyorsun, aslında her şey yolunda derken bir mesaj düşüyor: “Sitede görseller yok, siparişler kaybolmuş gibi.” O an midene oturan o küçük taş var ya, işte onun adı yedeksizlik. Bir müşterimle yıllar önce yaşadık. Sunucudaki disk, tam da kampanya haftası çöktü. Soruyu net sorayım: O gün yedeğin var mıydı? Bizim yoktu. İşte o gün 3-2-1 yedekleme stratejisini tanıdım, sadece duymakla kalmadım, ezberledim.
Bu yazıda sana o stratejiyi sıcacık bir kahve eşliğinde anlatacağım. “3 kopya, 2 farklı ortam, 1 tanesi dışarıda” diye özetlenen bu yaklaşımı cPanel, Plesk ve çıplak VPS sunucularda otomatik olarak nasıl uygularsın, tek tek konuşacağız. Kafanı karıştırmadan, bol örnekle, küçük ama etkili adımlarla. Arada kendi yaşadıklarımdan bahsedeceğim, çünkü gerçek hatalar bazen en iyi rehber olur. Sonunda hedefim şu: Ekranı kapattığında “Tamam, artık içim rahat” diyebilesin.
3-2-1 Yedekleme: Nedir, Neden Bu Kadar Kurtarıcı?
3-2-1’in kalbi: Aynı dosyayı üç yerde görmenin huzuru
3-2-1 stratejisinin sırrı çok basit. Mesela şöyle düşünün: En sevdiğin fotoğrafları telefonunda tutuyorsun, bilgisayarına da kopyalıyorsun, bir de bulutta saklıyorsun. Telefon suya düşse bile bilgisayarda var. Bilgisayar bozulsa bulutta duruyor. Sunucu tarafında da mantık aynı. Üç kopya: biri üretim ortamında, biri farklı bir depolamada, diğeri ise ofis dışında ya da bulutta.
“İki farklı ortam” kısmı da önemli. Aynı makinenin iki farklı klasörünü saymıyor. Biri lokal diskse, diğeri ağ depolaması veya başka bir fiziksel disk olmalı. Üçüncü kopyayı ise bambaşka bir yerde saklamak güvenlik kemeri gibi. Yerel arızalar, veri bozulmaları, hatta küçük bir ofissel talihsizlik bile seni düşüremez.
Gerçek hayatta işe yarayacak küçük düzenler
Benim sevdiğim düzen şudur: Günlük artımlı, haftalık tam yedek. Günlükler hızlıdır, yer kaplamaz. Haftalıklar içini rahatlatır, “tek dosya indir, dön” kolaylığı sağlar. Fazlasını da abartmadan saklarsın. Kural şu: Yedek almak kadar, gereksiz büyüyen yedekleri yönetmek de bir iştir. İnce ayarı birazdan panel panel göstereceğim.
cPanel’de Otomatik Yedekleme Nasıl Kurulur?
Bir bardak su al, WHM’e gir: Adımlar çok göz korkutmuyor
cPanel tarafında işin kalbi WHM’deki Backup Configuration ekranı. Buradan günlük, haftalık ve aylık planları belirliyorsun. Sakin ilerlemek lazım. Önce hangi günler, saat kaçta çalışacak, kaç kopya saklanacak, bunları ayarlarsın. Sonra şu kritik karar: artımlı mı, sıkıştırılmış mı? Artımlı yedekler hızlı ve az yer kaplar, sıkıştırılmış yedeklerse tek dosyada toplanır, taşınması rahattır. Ben çoğu projede günlük artımlı, haftalık sıkıştırılmış tercih ediyorum.
İşin büyüsü “Additional Destinations” alanında başlar. Buraya SFTP ile farklı bir sunucuyu ekleyebilir ya da Amazon S3 gibi nesne depolamayı kullanabilirsin. SFTP ile uzak bir VPS’e göndermek kolaydır, S3 ile bölgesel dayanıklılık kazanırsın. Hangi yöntemi seçersen seç, şunu unutma: Üçüncü kopya mutlaka dışarıda kalsın. cPanel’in bu bölümünü kurcalarken, detaylı dokümana göz atmak istersen WHM Backup Configuration rehberine bakabilirsin. Oldukça sade anlatıyor.
Kurtarma provası: Yedek almaktan daha değerlidir
“Alıyoruz işte” deyip geçmek en büyük yanılgı. Bir gün özellikle küçük bir sitede dene: Manuel bir yedek al, farklı bir dizine geri yükle. E-posta kutuları, veritabanı bağlantıları, görseller, izinler; hepsi yerli yerinde mi, bak. WHM’deki Restore araçları, dosya ve veritabanını tek tek veya topluca geri getirmeni sağlar. Bu prova, gerçek bir arıza gününde panik yerine planlı davranmana yardım eder.
Ufak bir not: Altyapıyı da düşün
cPanel dünyasında istikrarlı bir taban işletim sistemi kullanmak işi kolaylaştırır. Eğer henüz kurulum aşamasındaysan, adım adım bir rehber istersen AlmaLinux üzerinde cPanel kurulumu yazısına göz at. Sağlam bir temel, yedeklerin de şık çalışmasını sağlar. Bir de hatırlatma: Yedekleme saatlerini trafik yoğunluğunun en düşük olduğu vakte koymak, performans açısından her zaman nefes aldırır.
Plesk’te Otomatik Yedekleme: Sessiz Kahraman Backup Manager
Planı kur: Hangi site, hangi sıklık, nereye?
Plesk’in Backup Manager’ı sürprizsiz çalışır. Bir defa planı kurarsın, gerisini o halleder. Domain bazında veya abonelik seviyesinde günlük-yıpratmayacak sıklıkta yedek aldırabilirsin. Depolama hedefi olarak lokal sunucuyu seçmek hızlıdır; ama 3-2-1 için ikinci ve üçüncü kopyayı unutma. Harici FTP/SFTP depoları eklenebilir. S3 ve Google Drive için eklentiler gayet pratik; tıkla, erişim anahtarını gir, olsun bitsin.
Bir kez daha altını çizeyim: Artımlı yedekleri günlük, tam yedekleri haftalık düşün. Büyük medya klasörlerini istersen haftalık tam yedeğe bırakıp günlük artımlılardan hariç tutabilirsin. Böylece hem süre kısalır hem depolama rahatlar. Plesk’in geri yükleme sihirbazı da işini kolaylaştırır. İster bütün site, ister sadece veritabanı veya posta kutuları; hangisini istiyorsan seçersin.
Takıldığın yerde kapı açık
Ekranda gördüğün ayarların ne anlama geldiğini sakin sakin öğrenmek istersen, Plesk’in resmi kılavuzu net. Şuraya bıraktım: Plesk Backup ve geri yükleme dökümantasyonu. Orada ayrıca şifreleme, parola koruması, zamanlama gibi püf noktaları da bulursun. Benim püf noktam şu: İlk haftalarda yedeklerin gerçekten oluşup oluşmadığını e-posta bildirimleriyle kontrol et. Sonra da ayda bir geri yükleme provası yap.
Sade ama Sağlam: VPS Sunucularda Otomatik Yedekleme
Kontrol paneli yoksa da dert değil
VPS üzerinde elin daha serbesttir. İstediğin araçla yedek alırsın. Henüz bir tercih yapmadıysan, dosyaları senkronize etmek ve farklı bulut depolara göndermek için pratik bir araç olarak rclone dökümantasyonuna bakmanı öneririm. Basit bir şablon çizelim: Her gece dosyaları arşivle, veritabanlarını dışa aktar, arşivi şifrele ve uzak depoya gönder. Haftada bir de tam yedek oluşturup ayrı bir klasörde sakla. Ayın sonunda en eski haftalık yedeği sil, yenisine yer aç.
Mesela şöyle düşünün: /var/www içindeki siteleri ve /etc altındaki kritik yapılandırmaları yedeklemek istiyorsun. Veritabanları için MySQL veya MariaDB kullanıyorsan, her gece otomatik bir dışa aktarma rahatlatır. Posta kutularını kullanıyorsan, posta dizinlerini de plana ekle. Sonra rclone ile başka bir veri merkezindeki S3 uyumlu depoya gönderirsin. Bir kopyayı da farklı bir VPS’te SFTP ile saklarsın. Böylece üç kopya, iki ortam ve bir dış konum kuralını günlük hayatın içine yerleştirmiş olursun.
Sağlayıcı snapshot’ı iyi bir yardımcıdır
Birçok VPS sağlayıcısı anlık görüntü (snapshot) özelliği verir. Bu, yazılım güncellemesinden önce adım atmanı sağlar. Hata olursa bir tıkla geri dönersin. Ama tek başına snapshot yetmez. Çünkü bazen problem içeriden gelir; mesela silinmiş bir dosya iki gün sonra fark edilir. O noktada geçmişe dönük dosya seviyesinde yedek altındır. İkisini el ele yürütmek, en sakin gecelerini sağlar.
Güvenlik ve yedek aynı masanın iki bacağı
Yedekleri şifrelemek, erişimi anahtarla sınırlandırmak ve kurtarma prosedürünü yazılı hale getirmek güzel bir üçlüdür. Sunucuyu toparlarken güvenlik adımlarını da aynı ciddiyetle düşünmek istersen, VPS sunucu güvenliği için pratik yaklaşımlar yazısını bıraktım. Küçük bir ipucu daha: Yedek klasörleri web üzerinden erişilmeyen bir yolun altında kalsın, public_html gibi dizinlerden uzak dursun. Bu, basit ve etkili bir refleks.
3-2-1’i Yaşatan Küçük Alışkanlıklar
Geri yükleme provası: Üç ayda bir kendini sınamak
Bir defter aç, tarih at: “Bugün yedekten döndüm ve şu kadar sürdü.” Basit bir test sisteminde dene. Veritabanı bağlantısı oldu mu, görseller geldi mi, e-posta kutuları açıldı mı, not al. Her provada ufak tefek sürprizler çıkar; bazen bir klasör eksik kalır, bazen izinler. Bu minik kusurları burada yakalamak, gerçek bir kriz anında sana saatler kazandırır.
Bir de izleme ekle. Yedeklerin başarısız olduğunda e-posta veya Slack gibi bir kanala bildirim düşsün. Başarısızlıkları görmezden gelen sistem, görülmeyen bir risk taşır. Gözünün üstünde bir göz daha olsun. Bunu abartmana gerek yok; basit bir rapor bile içini rahatlatır.
Kesinti dayanıklılığı: Yedek işe yarar, ama yayında kalmak da güzeldir
Kesintilerde en büyük dert bazen sadece veri kaybı değildir, aynı zamanda yayında kalamamaktır. DNS tarafında akıllı bir düzen kurmak istersen, Anycast DNS ve otomatik failover üzerine bir tur atmanı öneririm. Yedekleme seni geri döndürür, akıllı yönlendirme ise çoğu vakada düşmeden yoluna devam etmeni sağlar. İkisi kardeş gibidir.
Tehlikeleri küçümseme, ama abartma da
Yoğun kampanya dönemlerinde trafik artar, sistemin sınırları zorlanır. Bu dönemlerde kötü niyetli trafiğe karşı tetikte olmak akıllıcadır. Altyapını tamamlayan bir okuma istersen, DDoS saldırıları ve korunma yöntemleri yazısı sana iyi fikirler verebilir. Yedeklerini sağlam tut, trafik kontrolünü akıllı yap, geri kalanı yönetilebilir kalır.
Gerçek Hayatta 3-2-1: Küçük Bir Yol Haritası
cPanel, Plesk, VPS – her biri aynı hedefe yürür
Şöyle toparlayalım: cPanel’de Backup Configuration ile günlük artımlı, haftalık tam yedek ve uzak depo planını kur. Plesk’te Backup Manager üzerinden aynı ritmi yakala, istersen eklentilerle bulut depoya bağlan. VPS’te ise dosyaları ve veritabanlarını düzenli dışa aktar, şifrele ve rclone gibi bir araçla farklı veri merkezine gönder. Üçünde de ortak ilke aynı: Üç kopya, iki farklı ortam, bir dış konum.
İlk hafta kontrol listesi yap. Yedek saatleri doğru mu, bildirimler geliyor mu, depolama doluyor mu, geri yükleme süresi makul mü; tek tek bak. Sonra iki ay geçsin, küçük bir provayla kendini test et. Sonraki aşamada, işin sıkıcı ama çok kıymetli kısmına gelirsin: Disiplin. Her şey yolunda giderken bile, o üç aylık provaları atlama. Atladığın her prova, kriz gününde potansiyel bir sürprizdir.
Ufak tefek ama işe yarar dokunuşlar
Yedek dosyalarını anlamlı isimlerle tarihleyip saklamak, arama anında sana hız katar. Şifreleri ayrı bir kasada tut, mümkünse erişim anahtarlarını rotasyonla yenile. Rotasyon demişken, yedek saklama süreni gerçek ihtiyacına göre ayarla; ne eksik, ne fazla. Yeri gelmişken, DNS ve güvenlik tarafındaki minik dokunuşlar da bütünün parçasıdır. İstersen bir göz at: HTTP güvenlik başlıkları rehberi günlük dayanıklılığa küçük ama etkili katkılar sağlar.
Kapanış: İçini Rahatlatan Bir “B Planı”
Şimdi bir düşün: Bugün sunucunda bir şey olsa, ne kadar sürede hayata dönersin? 3-2-1 stratejisi bu soruya verdiğin cevabı kısaltır. cPanel’de, Plesk’te ve VPS’te kuracağın düzenli ve otomatik yedekleme, seni sürprizlerden koruyan sessiz bir refakatçidir. Hele ki bir de her çeyrekte yaptığın küçük geri yükleme provaları varsa, o kritik gün geldiğinde elin titremez. Ne yapacağını bilirsin, adımları ezbere uygularsın.
Son bir tavsiye: Bugün bir saat ayır. Yedek planını kontrol et, uzak depoyu test et, ufak bir kurtarma provası yap. Yarın o bir saat, belki de günlerini kurtarır. Umarım bu yazı sana pratik bir çerçeve vermiştir. Takıldığın bir yerde not bırak, birlikte bakarız. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, yedeklerin hep taze kalsın.
