Dedicated Sunucu mu VPS mi? Hangisi İşinize Yarar?

Karar Noktası: dedicated sunucu mu VPS mi?

Teknik bir toplantıda kapasite planlarken en çok gelen sorulardan biri şudur: ‘Bu projeyi VPS ile mi yürütelim, yoksa direkt dedicated sunucu mu almalıyız?’ Bu soru aslında sadece performansla ilgili değil; güvenlik, ölçeklenebilirlik, yönetim yükü ve uzun vadeli maliyetleri de doğrudan etkiliyor. Yanlış seçim yaptığınızda ya gereksiz para harcıyor, ya da büyüyen trafiği taşıyamayan bir altyapıyla boğuşmak zorunda kalıyorsunuz.

Biz DCHost tarafında hem VPS hem de dedicated sunucu altyapıları yönettiğimiz için, farklı ölçek ve sektörlerden çok sayıda senaryo görüyoruz. Kimi müşteri ilk başta ‘fazlasıyla yeter’ dediği VPS sınırlarına birkaç ayda ulaşıyor, kimi ise yıllarca dedicated sunucu kullanıp aslında işinin güçlü bir VPS ile çok daha esnek ve ekonomik yürüyebileceğini sonradan fark ediyor.

Bu yazıda, dedicated sunucu ve VPS arasındaki farkları teknik ama anlaşılır bir dille açacağız. Gerçekçi senaryolar üzerinden hangi durumda hangisinin daha mantıklı olduğunu, hangi metriklere bakarak karar vermeniz gerektiğini ve DCHost tarafında bu iki yapıyla neleri nasıl çözebileceğinizi netleştireceğiz. Amacımız, ‘herkes VPS kullansın’ veya ‘herkes dedicated’e geçsin’ demek değil; sizin işiniz için rasyonel olanı bulmanıza yardımcı olmak.

VPS Sunucu Nedir? Kısa, Net Tanım

VPS, yani Sanal Özel Sunucu; güçlü bir fiziksel sunucu üzerinde sanallaştırma teknolojisi kullanılarak oluşturulan, kaynakları belirli oranlarda paylaştırılmış ama işletim sistemi seviyesinde izole edilmiş sunucu birimleridir. Kısaca, tek bir fiziksel makinenin işlemci, RAM ve disk kaynakları birden çok VPS arasında bölünür.

Modern sanallaştırma çözümleri sayesinde her VPS kendi çekirdekleri, kendi RAM’i ve dosya sistemiyle bağımsız bir sunucu gibi çalışır. Bu da size paylaşımlı hostingten çok daha yüksek kontrol, esneklik ve performans sağlar. Özellikle proje başlangıç aşamasında, maliyetleri makul tutmak isteyen ekipler için ideal bir adım taşır.

VPS ile neler yapabilirsiniz?

• Orta ölçekli WordPress, WooCommerce, Laravel veya Node.js projelerini barındırmak
• Oyun sunucuları (Minecraft, CS2, FiveM vb.) kurmak
• Test, staging ve geliştirme ortamları oluşturmak
• Küçük/orta ölçekli veritabanı sunucuları yönetmek

Temel kavramlara daha derin girmek isterseniz, VPS hosting nedir, küçük işletmeler için avantajları ve kullanım alanları başlıklı rehberimiz, VPS ile ne tür iş yüklerini rahatça taşıyabileceğinizi detaylı anlatıyor.

Dedicated Sunucu Nedir? Fiziksel Kaynakların Tamamı Sizin

Dedicated sunucu, veri merkezinde size özel tahsis edilen fiziksel bir makinedir. İşlemci, RAM, disk, RAID kartı, ağ arayüzü; kısacası donanımın tamamı sadece sizin projelerinize hizmet eder. Aynı donanım üzerinde başka bir müşterinin VPS’i veya hizmeti çalışmaz.

Dedicated sunucunun ana özellikleri:

• Tam donanım kontrolü: RAID seviyesinden disk tipine (SSD/NVMe/HDD), ağ ayarlarından IP planlamasına kadar derin kontrol.
• Öngörülebilir performans: Kaynaklar başka müşteriyle paylaşılmadığı için, CPU ve disk I/O dalgalanmaları minimum düzeydedir.
• Yüksek özelleştirme imkanı: Ağ topolojisi, firewall yapısı, sanallaştırma katmanı gibi bileşenleri kendi ihtiyaçlarınıza göre kurgulayabilirsiniz.

Dedicated dünyasına daha kavramsal olarak bakmak isterseniz, fiziksel sunucu nedir ve neden kiralanır yazımız iyi bir arka plan sunuyor.

Temel Farklar: VPS ve Dedicated Sunucuyu Yan Yana Koyunca

Kafa karışıklığını azaltmak için, iki modeli kritik başlıklar altında yan yana kıyaslayalım.

1. Kaynak Paylaşımı ve İzolasyon

• VPS: CPU, RAM ve disk fiziksel sunucu üzerinde birden fazla VPS arasında paylaştırılır. Sanallaştırma katmanı izolasyon sağlar, fakat donanım paylaşımlıdır.
• Dedicated: Donanım tamamen size aittir; aynı sunucuyu kimseyle paylaşmazsınız. En yüksek seviye izolasyon.

2. Performans ve Tutarlılık

• VPS: Doğru boyutlandırma yapıldığında oldukça güçlüdür, ancak çok yoğun I/O veya CPU gerektiren iş yüklerinde komşu VPS’lerin trafiği dolaylı olarak etkileyebilir.
• Dedicated: Özellikle yüksek IOPS ihtiyacı olan veritabanları, çok çekirdek isteyen uygulamalar ve yoğun log işleme senaryolarında daha öngörülebilir performans sunar.

3. Esneklik ve Ölçeklenebilirlik

• VPS: Kaynak artırma (CPU/RAM/disk) genellikle çok hızlıdır, hatta çoğu zaman kısa bir yeniden başlatma ile çözülebilir. Yatay olarak birden çok VPS’e ölçeklemek de kolaydır.
• Dedicated: Dikey ölçekleme (RAM/CPU upgrade) fiziksel müdahale gerektirebilir ve planlama ister. Buna karşılık, üzerinde kendi sanallaştırma altyapınızı kurarak yatay ölçeği tamamen sizin kontrolünüze alabilirsiniz.

4. Yönetim Yükü

• VPS: Genellikle sağlayıcı tarafından altyapı kısmı (donanım, hypervisor, temel ağ) yönetilir. Sizin sorumluluğunuz işletim sistemi ve uygulama katmanıdır.
• Dedicated: Donanım yine sağlayıcı tarafından yönetilir, ancak ağ topolojisi, sanallaştırma, yedek depolama ve güvenlik katmanında çok daha fazla karar size aittir. İsterseniz bu katmanı da biz DCHost ekibine ‘yönetilen sunucu’ modeliyle devredebilirsiniz.

5. Maliyet ve Giriş Bariyeri

• VPS: Daha düşük başlangıç maliyeti, daha küçük adımlarla büyüme imkanı sunar. Yeni projeler, MVP’ler ve orta ölçekli siteler için idealdir.
• Dedicated: Aylık bazda daha yüksek maliyetlidir; ancak yoğun kaynak kullanan uygulamalarda, aynı gücü birden fazla VPS ile toplamaya çalışmaktan daha verimli hale gelebilir.

Senaryo Bazlı Karşılaştırma: Kimin İçin Hangisi Daha Mantıklı?

Teorik karşılaştırmalar önemli ama çoğu zaman karar, gerçek senaryolara bakınca netleşiyor. Gelin sık gördüğümüz birkaç durumu ele alalım.

1. Yeni Başlayan E‑Ticaret veya Kurumsal Web Sitesi

Senaryo: Yeni bir e‑ticaret projesi başlatıyorsunuz, ilk 3–6 ayda nasıl bir trafik geleceğini tam kestiremiyorsunuz. Kampanyalar, reklamlar deniyor, iş modelini validasyon sürecine sokuyorsunuz.

• Tahmini eşzamanlı ziyaretçi: 50–200
• Veritabanı: Orta ölçekli, ağırlıkla okuma (read) yükü
• Bütçe: Kontrollü, test odaklı

Burada genellikle VPS daha mantıklıdır. Çünkü:

• İlk aşamada CPU/RAM tüketimini izleyip gerçek verilere göre büyüyebilirsiniz.
• Gerekirse ölçeği büyütürken zero-downtime’a yakın taşıma senaryoları kurmak daha kolaydır.
• Dedicated seviyesindeki kaynaklara hemen ihtiyaç duymazsınız; maliyeti gereksiz yere yükseltmemiş olursunuz.

Bu aşamada, doğru VPS boyutlandırma ve hosting maliyetlerini düşürme rehberi yazımızla birlikte hareket etmek, hem performansı hem bütçeyi dengelemek için işe yarar.

2. Yüksek Trafikli WooCommerce / Laravel Uygulaması

Senaryo: Halihazırda güçlü bir VPS üzerinde çalışan WooCommerce ya da Laravel uygulamanız var. Düzenli kampanyalar, yoğun sepet işlemleri, canlı raporlama ve güçlü bir arka ofis kullanıyorsunuz.

• Tahmini eşzamanlı ziyaretçi: 500–2000
• Veritabanı: Yoğun okuma/yazma, karmaşık sorgular
• Disk I/O: Yüksek (log, rapor, arka plan görevleri)

Burada tablo biraz karışık:

• Kısa vadede birkaç seviye daha VPS büyütmek (CPU/RAM artırmak) sizi rahatlatabilir.
• Ancak veritabanınız disk I/O sınırlarına dayanıyorsa, dedicated NVMe RAID yapısına geçmek belirgin bir performans sıçraması sağlayabilir.

Karar noktası şu: Tek VPS’i büyütmek mi daha mantıklı, yoksa veritabanını veya tüm uygulamayı dedicated sunucuya taşımak mı?

Bu tarz senaryolarda genelde hibrit yaklaşımlar kullanıyoruz:

• Web + cache katmanı için güçlü bir VPS klasörü
• Veritabanı ve kritik backend servisler için dedicated sunucu

Özellikle WooCommerce ve benzeri uygulamalarda, MySQL/InnoDB ayarlarıyla veritabanı katmanını optimize etmek için yazdığımız WooCommerce için MySQL/InnoDB tuning kontrol listesi yazısını da bu geçiş aşamasında mutlaka öneriyoruz.

3. Oyun Sunucusu, Streaming veya Gerçek Zamanlı Uygulamalar

Senaryo: Minecraft, CS2, FiveM gibi oyun sunucuları veya gerçek zamanlı streaming/sohbet altyapıları çalıştırıyorsunuz. Gecikme (latency) ve paket kaybı, kullanıcı deneyimini doğrudan etkiliyor.

• Tahmini eşzamanlı bağlantı: Yüzlerce oyuncu/izleyici
• CPU: Ani piklerde yüksek çekirdek kullanımı
• Ağ: Yüksek bant genişliği, düşük jitter ihtiyacı

Bu tür iş yüklerinde hem güçlü VPS’ler hem de dedicated sunucular kullanılabiliyor. Ancak:

• Tek bir oyun sunucusu ya da küçük cluster için iyi boyutlandırılmış VPS çoğu zaman yeterlidir.
• Birden çok oyun sunucusunu aynı anda, farklı port ve konfigürasyonlarla yönetmek istiyorsanız, dedicated üzerinde kendi sanallaştırma/containers altyapınızı kurmak daha temiz bir mimari sunabilir.

Oyun tarafına özel detaylar için VPS üzerinde oyun sunucusu kurma rehberi yazımız, hem VPS kaynaklarını okurken hem de hangi aşamada daha güçlü bir altyapıya geçmeniz gerektiğini anlamanızda yardımcı olacaktır.

4. KVKK/GDPR, Loglama ve Sıkı Güvenlik Gerektiren Kurumsal Sistemler

Senaryo: Müşteri verisi, finansal kayıtlar, sağlık bilgisi gibi hassas veri saklıyorsunuz. KVKK/GDPR uyumu, ayrıntılı loglama, sıkı ağ segmentasyonu ve denetim süreçleri devrede.

• Yasal gereklilikler: Veri yerelleştirme, log saklama süreleri
• Güvenlik: Ayrı ağ segmentleri, bastion host, WAF, IPS/IDS gibi bileşenler

Bu tip projelerde hem güçlü VPS’ler hem de dedicated sunucular kullanılabilir. Karar şu sorularla netleşir:

• Tek proje mi, yoksa aynı altyapıda birçok alt sistem mi barındıracaksınız?
• Ağ topolojisini ne kadar ince ayarlarla yönetmek istiyorsunuz?
• Kendi sanallaştırma platformunuzu (örneğin Proxmox, KVM tabanlı yapılar) kurmak sizin için anlamlı mı?

Birden çok sistemin, farklı güvenlik zonlarında çalıştığı büyük kurumsal yapılarda genelde dedicated veya colocation tercih edilip, onun üzerinde segmentli bir sanallaştırma katmanı kuruluyor. Kapsamlı bir çerçeve için KVKK ve GDPR uyumlu hosting nasıl kurulur rehberimize de göz atabilirsiniz.

5. Kendi Donanımını Kullananlar: Colocation mı Dedicated mı?

Eğer halihazırda sahip olduğunuz sunucular varsa, bir başka soru da şudur: ‘Kendi sunucumu veri merkezine koysam mı (colocation), yoksa yeni bir dedicated kiralamak daha mantıklı mı?’

• Kendi donanımınız güncel ve güçlü ise, colocation daha hesaplı olabilir.
• Donanımınız eski, garantisi bitmiş veya yedek parça bulması zor ise, dedicated kiralamak daha risk yönetilebilir bir seçenektir.

Bu ikisinin farklarını ve colocation’un gerçek hayattaki avantajlarını ayrıntılı ele aldığımız colocation hizmeti ile kendi sunucunuzu barındırmanın avantajları yazısı, dedicated ile colocation arasında da net bir karar vermenize yardımcı olacaktır.

Performans Perspektifinden VPS ve Dedicated Karşılaştırması

Tek cümleyle söylemek gerekirse: ‘Dedicated her zaman daha hızlıdır’ da yanlış, ‘VPS her şeyi çözer’ demek de yanlış. Önemli olan, iş yükünüzün hangi kaynaklara daha bağımlı olduğunu anlamak.

CPU Performansı

• VPS: Modern VPS platformlarında vCPU’lar genellikle güçlü işlemcilerin çekirdeklerinden paylaştırılır. CPU bound olmayan, yani asıl darboğazı disk veya ağ olan uygulamalarda gayet yeterli performans alınır.
• Dedicated: Sadece size ait çekirdekler, yoğun arka plan işleme (background jobs), video işleme, veri analitiği gibi CPU ağırlıklı süreçlerde daha öngörülebilir sonuç verir.

Disk I/O ve Depolama

E‑ticaret siteleri, veritabanları, log yoğun uygulamalar ve arama motoru benzeri sistemler için asıl kritik nokta çoğu zaman disktir:

• VPS: NVMe tabanlı, iyi tasarlanmış bir depolama altyapısında IOPS açısından oldukça güçlüdür. Ancak yine de altyapı genel yoğunluğuna bağlı dalgalanmalar olabilir.
• Dedicated: Kendi RAID yapılandırmanız, yazma okuma önbelleği ve NVMe diskler ile disk I/O üzerinde daha detaylı kontrol kurabilirsiniz.

Ağ Performansı

• VPS: Tipik trafik düzeyleri için fazlasıyla yeterli bant genişliği sunar. Web siteleri, API servisleri, orta ölçekli streaming için ideal.
• Dedicated: Yüksek bant genişliği, birden fazla fiziksel NIC, LACP gibi gelişmiş ağ topolojileri ve özel firewall cihazlarıyla entegre senaryolar için daha uygundur.

Güvenlik, Uyumluluk ve Yönetim Açısından Farklar

Güvenlik tarafında hem VPS hem dedicated, doğru kurgulandığında oldukça güvenlidir. Fark, çoğu zaman ne kadar derin bir kontrol istediğinizle ilgilidir.

Güvenlik Yüzeyi

• VPS: Hypervisor ve donanım güvenliği DCHost tarafından sağlanır; siz işletim sistemi, firewall ve uygulama katmanından sorumlusunuz.
• Dedicated: Aynı şekilde donanım güvenliği bizde, fakat üzerine kurduğunuz sanallaştırma, container altyapısı, ağ segmentasyonu gibi ek katmanların güvenliği size ait olur.

Siber tehditlerin güncel durumunu ve sunucu tarafında alınması gereken önlemleri, kendi deneyimlerimizle paylaştığımız siber güvenlik tehditlerinde artış ve sunucu tarafında ne yapmalısınız yazımıza da mutlaka göz atmanızı öneririz.

Uyumluluk (KVKK, GDPR, PCI DSS vb.)

Uyumluluk gereksinimleri çoğu zaman şunları zorunlu kılar:

• Belirli ülkelerde veri saklama (lokasyon seçimi)
• Detaylı erişim log’ları ve saklama süreleri
• Ağ ve kullanıcı erişimlerinin sıkı segmentasyonu

Bu gereksinimler hem VPS hem dedicated üzerinde sağlanabilir. Fakat:

• Çok kiracılı (multi-tenant) yapılarda, VPS + doğru ağ ve güvenlik politikaları çoğu şirket için yeterlidir.
• Büyük kurumsal yapılarda, dedicated veya colocation + kendi network & security mimariniz daha çok tercih edilir.

Yönetilen vs Yönetilmeyen Modeller

Hem VPS hem dedicated sunucular, yönetilen (managed) ya da yönetilmeyen (unmanaged) olarak alınabilir:

• Yönetilen VPS/Dedicated: Güvenlik güncellemeleri, temel optimizasyonlar, izleme ve müdahale gibi işler DCHost ekibi tarafından üstlenilir. Teknik ekibi küçük olan firmalar için büyük konfor sağlar.
• Yönetilmeyen VPS/Dedicated: Root erişimi sizde, tüm kurulum ve yönetim işlerinden tamamen siz sorumlusunuz. Kendi DevOps ekibi olanlar için daha esnektir.

Hangi modelin size daha uygun olduğunu değerlendirirken, sadece teknik yetkinliği değil, ekibinizin zamanını da hesaba katmalısınız. Sunucu yönetimine harcanan her saat, ürün geliştirme veya satıştan eksilen bir saattir.

Maliyet Perspektifi: Toplam Sahip Olma Maliyetine (TCO) Nasıl Bakmalısınız?

Maliyet karşılaştırması yapılırken sık yapılan hata, sadece aylık sunucu ücretine bakmaktır. Oysa toplam sahip olma maliyeti (TCO) şunlardan oluşur:

• Sunucu kira bedeli (VPS veya dedicated)
• Yedekleme, ek depolama, lisanslar
• Operasyonel maliyet (sysadmin/DevOps zamanı)
• Olası performans sorunlarının şirket içi maliyeti (kayıp sipariş, müşteri memnuniyeti düşüşü vb.)

Kısa Vadede VPS Neden Genelde Daha Avantajlı?

• Daha düşük giriş maliyeti
• İhtiyaç oldukça kaynak ekleme imkanı
• Başarısız POC (deneme) projelerinde batık maliyetin daha az olması

Özellikle ürün-pazar uyumu arayan startup’lar, yeni açılan e‑ticaret siteleri ve ajans projelerinde VPS, risk yönetimi açısından daha sağlıklı bir başlangıç noktasıdır.

Uzun Vadede Dedicated Ne Zaman Daha Ekonomik Hale Gelir?

Şu tabloyu düşünün:

• Birden fazla büyük VPS ile ciddi bir toplam aylık maliyete ulaştınız.
• Veritabanı, cache, arka plan işlerinizin hepsi kaynak sınırlamalarına takılmaya başladı.
• Her yeni kampanya öncesi “acaba dayanacak mı” endişesi yaşıyorsunuz.

Bu noktada güçlü bir dedicated sunucu (veya birkaç dedicated ile kurulan cluster), aynı toplam maliyetle size daha yüksek ve daha öngörülebilir performans sağlayabilir. Buradaki kritik nokta, tek bir en büyük VPS ile değil; toplam VPS maliyetinizle karşılaştırma yapmaktır.

Hangi Metriklere Bakarak Karar Vermelisiniz?

Kararı sadece hisle değil, ölçümle vermek için aşağıdaki metrikleri düzenli takip etmenizi öneririz:

1. CPU Kullanımı

• Yoğun saatlerde CPU kullanımınız sürekli %70–80 üzerindeyse ve optimizasyona rağmen düşmüyorsa, kaynak artırma zamanı gelmiş olabilir.
• VPS üzerinde CPU limitine sık sık çarpıyorsanız, daha güçlü bir VPS veya dedicated’e geçişi değerlendirin.

2. RAM Kullanımı

• Swap’e düşen sistemler, özellikle veritabanı ve PHP uygulamalarında hissedilir yavaşlamalara neden olur.
• RAM’iniz sürekli %80–90 bandındaysa ve cache stratejilerinizi zaten optimize ettiyseniz, RAM artışı şarttır.

3. Disk I/O ve Gecikme

• Disk bekleme süreleri (iowait), yüksek IOPS ihtiyacı, veritabanı sorgularında beklenmedik yavaşlamalar size disk tarafında alarm verir.
• Bu noktada NVMe tabanlı VPS veya NVMe RAID’li dedicated seçenekleri arasında bir değerlendirme yapılır.

4. Ağ Trafiği ve Eşzamanlı Bağlantı Sayısı

• Eşzamanlı ziyaretçi/oyuncu sayınız yükselirken, cevap süreleriniz dramatik artıyorsa, network ve uygulama mimarisini birlikte incelemek gerekir.
• Tek bir güçlü VPS yerine, birkaç VPS + yük dengeleme (load balancing) ya da dedicated üzerinde sanallaştırılmış çoklu node mimarisi gündeme gelebilir.

5. İş Sürekliliği ve Risk İştahı

• Kritik iş uygulamalarında, donanım arızası halinde kabul edilebilir kesinti süresi (RTO) nedir?
• 3–4 saatlik kesintiler bile kabul edilemezse, replika yapıları, çoklu VPS veya çoklu dedicated senaryoları mutlaka gündeme gelmelidir.

Özet Karar Tablosu: Hızlıca Fikir Edinmek İçin

Aşağıdaki tablo, detaylı analizin yerine geçmez ama ilk fikri vermesi açısından işe yarar:

• Yeni başlayan proje, belirsiz trafik, sınırlı bütçe: Öncelik VPS
• Orta trafik, düzenli büyüyen e‑ticaret veya içerik sitesi: Güçlü VPS, gerektiğinde veritabanını dedicated’e ayırma
• Yüksek I/O gerektiren büyük veritabanları, log/analitik sistemleri: Özel disk ve ağ konfigürasyonlu dedicated
• Birçok alt projenin, mikroservisin, iç sistemin bir arada olduğu kurumsal altyapılar: Dedicated veya colocation üzerine kurulu sanallaştırma/konteyner platformu
• Oyun sunucuları, POC projeler, test ortamları: VPS (gerekirse çoklu VPS ile yatay ölçek)

DCHost ile Doğru Platformu Seçmek

Sonuç olarak, sorunun tek bir herkese uyan cevabı yok: Dedicated sunucu mu VPS mi sorusunun yanıtı, iş yükünüzün doğasına, bütçenize, büyüme hedeflerinize ve ekibinizin teknik kapasitesine göre değişiyor. Biz DCHost ekibi olarak, hem yüksek performanslı VPS altyapıları hem de güçlü dedicated ve colocation çözümleriyle bu yolculuğun her aşamasında yanınızdayız.

Karar vermeden önce şu adımları öneriyoruz:

1. Mevcut veya planlanan iş yükünüzü net tarif edin (trafik, veritabanı boyutu, eşzamanlı kullanıcı, kritik süreçler).
2. Son 3–6 ayda yaşadığınız performans sıkıntılarını ve pik dönemleri not edin.
3. Tahmini büyüme planınıza (kampanya, yeni modüller, yeni ülkeler vb.) göre 12 aylık bir ölçeklenme senaryosu çizin.
4. Bu bilgilerle birlikte, DCHost destek ekibimize danışarak VPS, dedicated veya hibrit bir topoğrafi için teknik değerlendirme isteyin.

İsterseniz önce VPS tarafında başlayıp, trafik ve kaynak tüketimi netleştikten sonra dedicated’e geçiş için de birlikte bir taşıma planı hazırlayabiliriz. Daha önce paylaşılan paylaşımlı hostingden VPS’e geçiş rehberindeki yaklaşıma benzer şekilde, VPS’ten dedicated’e geçişte de kesintiyi minimize eden stratejiler uyguluyoruz.

Eğer siz de ‘Dedicated sunucu mu VPS mi?’ sorusunu masaya yatırdığınız noktadaysanız, birkaç metrik ve birkaç soruyla tabloyu birlikte netleştirebiliriz. Projenizin detaylarını bize iletmeniz, sizin için en doğru altyapı önerisini çıkarabilmemiz için yeterli. Sonrasında ister VPS, ister dedicated, ister ikisinin hibrit kombinasyonu olsun; performans, güvenlik ve maliyet dengesini birlikte kurarız.